Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/704 E. 2021/948 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/704 Esas
KARAR NO: 2021/948
DAVA: Menfi Tespit (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/12/2020
KARAR TARİHİ: 23/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı—- başlıklı sözleşme imzalandığını, sözleşme ile davalı —- dosyalarına konu alacak miktarının —- olduğunun kararlaştırıldığı, anılan dosya borçlarının davalı—–Maddesine göre verilen tüm çeklerin ödenmesi halinde alacaklının borçlu ile birlikte bir kısım üçüncü kişileri de ibra edildiğinin düzenlendiğini, müvekkilinin de bu kişiler arasında yer aldığını, davalı—– dosyasından da protokol kapsamında müvekkilinin ibra edildiğini, buna rağmen davalı —— yevmiye numaralı alacağın devri sözleşmesi yapıldığını, söz konusu alacağın yapılan protokol kapsamında sona ermesi nedeniyle yapılan temlikin geçersiz olduğunu, buna rağmen davalı—– dosyası nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalı —— tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı—- dilekçesinde özetle; davacı yanın taleplerinin —— sayılı kararı ile reddine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, bu nedenle kesin hüküm itirazında bulunduklarını, müvekkili ile diğer davalı arasında noter huzurunda yapılan temlik sözleşmesinin sıhhatine davacı yanın herhangi bir itirazının bulunmadığını, sözleşmenin usulüne uygun olarak yapıldığını, davacının aynı tarihte imzalanan protokolle takipten feragat edildiği iddiasının yerinde olmadığını, temlik verenin kendisine ödeme yapılması nedeniyle dosya borcunu müvekkiline temlik ettiğini, noter huzurunda usulüne uygun olarak tanzim edilen temlik sözleşmesinin taraflar arasında akdedilen adi protokolden daha kuvvetli olduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Daval—- tarihli dilekçede özetle; dava dışı —- tarihinde protokol ve ibraname başlıklı belge imzalandığını, dosya borçlarının ——Tarafından verilen çeklerle kapatıldığını, ödeme yapıldığı için protokolde belirtilen şirket ve şahıslar hakkındaki tüm hak ve alacaklarından gayrikabili rücu olarak feragat edildiğini, feragat edilen şirketlerden birisinin de davacı şirket olduğunu, davacı şirketten herhangi bir hak ve alacaklarının olmadığını beyan etmiştir.
Dava,——maddelerinde düzenlenen menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu tüm dilekçeler ve ibraz ettiği tüm deliller, icra dosyası, temlikname, protokol ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- dosyasının incelenmesinde; davalı/alacaklı —- alacağının tahsili amacıyla toplam —– tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya —– tarihli dilekçe ile dosyanın temlik alındığının bildirildiği görülmüştür.
—— incelenmesinde; mahkememiz davacısı tarafından davalılar aleyhine —- sayılı dosyasına konu icra takibinin iptalinin talep edildiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın —- maddesinde yazılı delillerin dosyaya sunulmaması, dilekçede öne sürülen hususların genel mahkemenin yargılama alanına girdiği, önceki alacaklının takipten feragat beyanının temlikten sonra olması nedeniyle geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, verilen karar istinaf incelemesinden geçerek —- tarihinde kesinleştiği görüldü.
—- protokolde alacaklı olarak yer aldığı, —- borçlu olarak yer aldığı,
—— Sayılı dosyalarına—– borçlunun cari hesapta gözüken alacakları dahil tüm borç tutarının —–borçlu veya üçüncü şahıslar tarafından borçlunun borcuna ilişkin olarak—– bilgilerinin sayıldığı,
—borçlunun sayılan çekleri ibraname şartlarına uygun şekilde ödemesi halinde alacaklının borçluyu ve üçüncü şahıslar ——- ortağı olduğu tüm —– rücu olarak ibra ettiği, alacaklının protokol konusu olan icra takibi, cari hesap ilişkisi dahil olmak üzere işbu protokole konu olan yahut olmayan borçlunun ve bahsi geçen üçüncü şahısların muhatap olabileceği tüm alacak-borç ilişkileri, cari hesap ilişkileri, kıymetli evraklar ve varsa icra dosyaları kapsamında hem borçluyu hem de yukarıda ibra edilen üçüncü şahısları ibra ettiği, borçluya ve bahsi geçen üçüncü şahıslara yönelik alacaklı tarafından hiçbir talep ileri sürülemeyeceği, alacaklı tarafından—– dosyalarından feragat edileceği, yahut borçlunun tercihi ve talebi olması halinde takipsiz bırakılacağı, belirtilen alacaklarla sınırlı olmamak üzere borçlunun ve ibraya konu edilen üçüncü şahıs ve kurumların en geniş anlamda ibra edildiğinin düzenlendiği,
—- sayılı dosyası ile —- olduğu icra takibini,— bedele dahil olmak üzere ek herhangi bir tutar talep etmeksizin ——noterde imzalanacak temlik sözleşmesi ile temlik edeceği, alacaklının bu dosya ile ilgili dosya borçlusundan hiçbir hak ve alacak talep etmeyeceği,
——- diğer üçüncü şahısların ibra edilmiş olmasının borçlu ile üçüncü şahıslar arasında muvazaalı bir ilişki olduğu anlamına gelmediği, borçlu ile üçüncü şahıslar arasında muvazaalı ilişki bulunmadığının alacaklı tarafından bilinmekte olduğu,
——- incelenmesinde; devredenin—- Olduğu, muhatabın—- sayılı dosyasına konu dosya borcunun—— temlik edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, dava konusu takip dosyası nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitinin talep edildiği, davalı—-Tarafından davacıdan herhangi bir alacağının bulunmadığının belirtildiği, davalı—- davanın reddinin savunulduğu görülmüştür.
Davalı —– dosyası ile takip hukuka yönünden inceleme yapılarak karar verilmiş olması nedeniyle mahkememiz yönünden kesin hüküm teşkil etmediği anlaşılmakla; buna ilişkin itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı—– tarihli dilekçe ile takip konusu icra takibi nedeniyle davacıdan alacaklı olmadığı beyan edilmiş olup, davacının iddiaları ikrar edilmiştir. Davalı tarafından davacıdan herhangi bir hak veya alacağının bulunmadığı açıkça beyan edilmiş olduğundan işbu davalı yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davalı——Tarafından ise; yapılan temlikname ile dosya borcunun kendisine temlik edildiği, temliknamenin geçerli olduğu, noter huzurunda yapılan temlikin adi yazılı protokolde üstün olduğu savunulmaktadır.
Alacağın temliki kurumu —- düzenlenmiştir. Buna göre; kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir. Alacağın devrinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. Alacağın devrinin geçerli olabilmesi için öncelikle devredenin geçerli bir alacağının bulunması gerekmektedir. Dosyaya sunulan — tarihli protokol ile davalı/alacaklı—– olduğu üçüncü kişiler tüm borçları yönünden gayrikabili rücu olarak ibra edilmiştir. Anılan protokolün geçerliliğine ilişkin olarak tarafların herhangi bir itirazları bulunmamaktadır. Davalılar arasında yapılan temlik sözleşmesi de—— tarihinde yapılmıştır. Bu durumda ibranamenin ve temlik sözleşmesinin hangisinin daha önce yapıldığının tespiti gerekmektedir. Her iki sözleşme de aynı tarihte yapılmış olup, sözleşmelerin hangi saatte yapıldığı hususunda dosyada herhangi bir belge mevcut değildir. Ancak ibranamenin —Maddesinde dava konusu icra dosyasının davalı —–temlik edileceği kararlaştırıldığına göre, ibranamenin temlik sözleşmesinden önce yapıldığı kanaatine varılmıştır. Bu hali ile temlik sözleşmesinin yapıldığı sırada geçerli bir alacağın varlığından söz edilemeyeceğinden yapılan temlik geçersizdir. —– yapılmasının ve protokolün adi yazılı olarak yapılmasının da sonuca herhangi bir etkisi yoktur. Bu nedenle dava konusu icra dosyası nedeniyle davacının davalı —-kanaatine varılmıştır.
Her ne kada—— taraf değilse de anılan protokol ile kendisinin de ibra edilmiş olması ve protokol tarihi ile aynı tarihte temlik sözleşmesinin yapılmış olması karşısında, protokolden ve davacının ibra edilmiş olduğundan haberdar olduğunun kabulü gerekir. Buna rağmen davacı aleyhine icra takibine devam edilmiş olması karşısında davalı —- kötü niyetli olduğunun kabulü ile takip çıkışı ——%20’si oranında kötüniyet tazminatının davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekmiştir.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —– gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ ile,
Davacının—- dosyası nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine,
Takip çıkışı olan — %20’si oranında kötüniyet tazminatının davalı —- tahsili ile davacıya verilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 14.577,51 TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 3.644,38 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 10.933,13 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça yatırılan toplam 3.644,38 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı ve 7,80 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 3.706,58 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından posta gideri olarak yapılan 57,25 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 23.388,16 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——- nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.23/09/2021