Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/700 E. 2021/1251 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/700 Esas
KARAR NO: 2021/1251
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 23/12/2020
KARAR TARİHİ : 23/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —adına kayıtlı– plakalı araç, müvekkili şirket —- nezdinde kaza tarihinde geçerli olmak üzere— tarihinde davalı/borçlu —- plakalı vasıtanın sigortalı araca çarpması ile sebebiyet verdiği maddi hasarlı trafik kazası sonucu, davacı müvekkili şirketin sigortalısı —- araçta maddi hasar meydana geldiğini, kaza sonrası sigortalı araçta meydana gelen maddi hasarın tespiti için açılan —- hasar dosyasından alınan ekpertiz raporu ile aracın hasarlı olduğu tespit edildiğini, Yapılan araştırmalar ve incelemeler sonucu sigortalı araç için —- tazminat ödediğini, Davacı müvekkil şirketin yapmış olduğu ödemenin—-rücuen tahsili amacıyla davalı karşı—- dosyasından icra takibi başlatılıp gönderilen ödeme emrine davalı/borçlu tarafından haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini ve bu itiraz sonucu takip durduğunu, davalının —— sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının iptaline ve takibin devamını, davalının takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen orandaki faizi ile ödemesini, davalı aleyhine 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket —– faaliyet göstermekte olduğunu, ana sözleşmesinde de araç kiralama yapacağına dair madde bulunduğunu, Davacı —– tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sonucunda, sigortacısı bulunduğu —plakalı araçta oluşan hasar bedelinin tahsili için başlattığını, olduğu—– dosyaya tarafımızca yapılan itirazın iptali talebiyle iş bu davayı ikame ettiğini, davaya konu trafik kazasına karışan ve sürücüsü tespit edilemeyen — plakalı araç müvekkili davanın ihbarı talep olunan — kiralandığını, davalı müvekkilin —-plakalı araç hakkında işleten sıfatı bulunmadığını ve müvekkili şirkete davada husumet yöneltilmesi hukuken mümkün olmayacağını, davaya konu olayda kaza sırasında kullanılan —- plakalı araç hakkında —– mevcut olduğunu, bu nedenle sigorta poliçesinin muhattabının —– olduğu ve aracın kaza anında sigortalı olduğunun sabit olduğunu, buna rağmen davacının taleplerini sigorta şirketinden talep etmek yerine işleten sıfatı dahi bulunmayan müvekkile yöneltmeleri hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın, tazmin zorunluluğu bulunan sigortacı —- davanın, kazaya karışan aracın işleteni —– ihbarını, müvekkili işleten olmadığından, müvekkili yönünden haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak ikame edildiğini bu davanın reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedeli için girişilen takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında —-plakalı araç için ödenen hasar bedelinin rucuen tahsili için —–üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca itiraz ettiği, iş bu davanın yasal — yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda kaza; — tarihinde davacı tarafa sigortalı —– plakalı araçların çarpışması sonucu meydana gelmiştir.
KTK’nın 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanun’un 85/1. maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. ” maddenin son fıkrasına göre ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” İşletenin bu sorumluluğu bir tehlike sorumluluğudur.
—— işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre—–malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve — kabul ettiği görüş maddi ölçüdür —-
Gerek doktrinde, gerekse — uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hâkimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şartı aranmakta ise de sözleşmenin noter aracılığıyla yapılması şartı aranmamaktadır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen rapor özetle; Davalı — ticari defterlerinde, —
kaza tarihini kapsayan —- dava dışı
——-bedelli faturanın davalı defterlerinde kayıt altına alındığı, davalı —- dava dışı ihbar olunan — arasında
tanzim edilen —-tarihinden
itibaren davalı — maliki olduğu kazaya karışan — plakalı aracın
dava dışı —-kiralandığı, sözleşme kapsamında
—– plakalı aracın teslim
alındığının sabit olduğu mütalaa edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafa sigortalı — plakalı araç ile davalının kayıt malik olduğu — plakalı araçların çarpışması sonucu maddi hasar trafik kazası meydana geldiği, davacı sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedeli için girişilen takibe yönelik itirazın iptalinin talep edildiği, davalı vekilinin — plakalı aracın uzun süreli araç kiralama sözleşmesi ile dava dışı — kiralandığını, işleten sıfatının olmadığını beyanla husumet itirazında bulunduğu görülmüştür. Davalı ile dava dışı — tarihinde araç kiralama sözleşmesi imzalandığı, söz konusu araç kiralama sözleşmesi için ek protokol imzalandığı ve kira süresinin — olarak belirtildiği, araç teslim formunda teslim tarihinin —olduğu, davanın —ihbar edildiği ve ihbar olunan şirketin kira ilişkisini kabul ettiği, davalı —
kaza tarihini kapsayan — plakalı aracı davalı — dava dışı
— numaralı, — bedelli faturanın davalı defterlerinde kayıt altına alındığı, —- kararında da anlatıldığı üzere kazaya karışan araç üzerinde fiili hakimiyetin davalı —-şirketinde bulunmadığı gibi araçtan ekonomik olarak yararlananın da davalı — değil, ihbar olunan — olduğu, davalı — işletenlik sıfatının kalmadığı kanaatiyle davanın pasif husumet ehliyeti yönünden reddine karar verilmiştir.
Diğer yandan davacı, kayden araç maliki olan davalıya karşı talepte bulunmuş, yargılama aşamasında davacı araç maliki işletenlik sıfatı ile ilgili delillerini sunarak dava dışı şirketin işleten olduğunu belirtmiştir. Davanın açılması aşamasında davacı tarafça araç maliki ile dava dışı gerçek veya tüzel kişi arasında işletenlik sıfatının devredildiğine veya uzun süreli kiralandığına ilişkin bilgi sahibi olunması olanağı yoktur. İşletenin trafik kaydındaki malik dışındaki biri olduğunu bilmesi kendisinden beklenemeyecek olan davacının, doğal olarak kayıt malikine karşı işleten sıfatıyla dava açtığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davanın açılmasına sebebiyet veren taraf davalı olduğundan davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli olan 59,30 TL maktu harcın davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye eksik kalan 4,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.320,00 TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
4-Davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından sarfedilen giderlerin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı ——- vekilinin yüzüne karşı, ihbar olunan vekilinin yokluğunda dava değeri dikkate alındığında kesin olmak üzere karar verildi. 23/11/2021