Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/680 E. 2021/1249 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/680 Esas
KARAR NO:2021/1249
DAVA:Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/12/2020
KARAR TARİHİ: 23/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket vekili — harç tarihli dava dilekçesinde, davalı aleyhinde —-dosyasıyla ödeme emri gönderilmek suretiyle girişilen icra takibine, davalının herhangi bir borcunun bulunmadiğından bahisle borca, faize ve hertürlü ferilerine itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalı iddia ve itirazlarının dayanağı bulunmadığını, davalının borçlu olduğu gerek fatura ve irsaliyelerden ve gerekse ticari defterler üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını ileri sürerek davalının haksız itirazının iptali ile takibin asıl alacak, takip sonrası işleyecek faiz, harç ve masraflar; vekalet ücreti ve İcra inkar tazminatı ile devamına, davalının kötü niyetli itiraz etmesi sebebiyle %20 icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin icra müdürlüğü nezdinde yapılan itirazda da belirtildiği üzere taraflar cari hesap şeklinde çalışmakta olduğunu; bu açıdan hesap mutabakatı olmadan davacı tarafından icra takibi yapılmasının usulsüz olduğunu, irsaliyelerde belirtilen mallar yetkili kişiye teslim edilmediğini, taraflar arasındaki uygulamada mutabakat sonrası tüm borçlar ödendiğini, dava dilekçesi ekinde ve “icra takibine konu alacakla —- müvekkile teslim edilmediğini ileri sürerek haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine kârar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın asıl alacak üzerinden iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında — tarihinde, cari hesaba dayalı olarak — işlemiş faiz olmak üzere toplam — üzerinden icra takibi başlatmış olduğu, davalının yasal sürede borca itirazı ile takibin durduğu, iş bu davanın — yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Dosya içinde yer alan mali müşavir tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; ihtarata rağmen davalının ticari defterlerini sunmadığı, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle —- alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; davanın cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın asıl alacak üzerinden iptali istemine ilişkin olduğu, davalı tarafın borcu kabul etmediği, davacı tarafın cari hesap ilişkisinde düzenlenen tüm faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği, davacının ticari defterlerine göre —- alacaklı olduğu, davalı tarafın ihtaratlı davetiye tebliğine rağmen ticari defterlerini sunmadığı, ancak bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurmasının, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak buna dayanmasına bağlı olduğu—– davacının ise davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmadığı, davacı vekili müvekkilinin— halinde faaliyette bulunduğunu, işin doğası gereği —— saatlerinde müşterilerinin işyerlerinde kimse olmadığı saatlerde malları bıraktığını bu nedenle faturalara ait sevk irsaliyesi düzenlenmediğini, malları işyerine bırakan çalışanları tanık olarak dinletmek istemiş ise de davacının takip dayanağı fatura konusu malları teslim ettiğini usulüne uygun delillerle ispat etmesi gerektiği, davalı açıkça icazet vermediği sürece teslim olgusunun tanık beyanı ile ispat olunamayacağı —- kaldı ki fatura konusu ürünlerin işyerinin önüne bırakıldığı, fiili bir teslim olgusunun olmadığı, davacının iddiasını ispat edemediği, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanılmadığı bu nedenle mahkememizce yemin delilinin hatırlatılmadığı, dolayısıyla davanın sübuta ermediği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli olan 59,30 TL maktu harcın davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 72,26 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 12,96 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.320,00 TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından sarfedilen giderlerin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —–Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/11/2021