Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/647 E. 2021/715 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/647 Esas
KARAR NO : 2021/715
DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ: 03/12/2020
KARAR TARİHİ: 16/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle: —- sermayeli —- sermaye karşılığı— oranında ortağı olduğunu. —- tarihinde ertelenen toplantının devamı niteliğindeki —- tarihinde şirket genel merkezinde yapılan —- —– tayini talebinin reddedildiğini, —– tayini talebinin nedeni olarak; bilançoların ve mali tabloların ve faaliyet raporunun mevcut durumu yansıtmadığını, kira gelirinden başka bir ticari faaliyeti olmayan şirketin ayda en az—- kira getirisi olan şirkete ait taşınmazının —– da dahil olmak üzere yaklaşık iki yıldır kiraya verilmemiş olduğunu ve kiraya verilmemesi nedeniyle yaklaşık olarak —-kira gelirinden şirketin mahrum bırakıldığım, şirkette çalışan— personel olmasına rağmen firmanın —- bilançosunda ve kâr – zarar tablosunda yönetim gideri olarak —- gösterildiğini, aylık olarak şirketin yaklaşık—– yönetim gideri bulunduğunu ve bu rakamın emsallerinin çok üzerinde bir yönetim gideri olduğunu, şirketin faaliyet gösterdiği taşınmazın şirketin kendi mülkü olduğunu ve herhangi bir kira ödemediğini, kira gelirinden başka herhangi bir faaliyeti olmayan ve sadece — personeli olan bir firma için bu yönetim giderinin çok büyük bir rakam olduğunu, şirketin —– faaliyet zararı ve —-kambiyo zararı bulunduğunu, şirketin bu kadar zararda olmasına rağmen yönetim kurulunda olup karar verme statüsünde bulunan ortakların kendilerine hukuka aykırı almış oldukları kararlarla piyasa rayicinin çok üzerinde şirket sermayesini ve şirket kârlılığını azaltacak şekilde şirket sermayesinin kendilerine aktarımını sağlamak için çok yüksek maaş ödemesine karar verildiğini, geçen sene — tarihinde yapılan genel kurulda bu yönetim kurulu üyelerinin kendilerine fahiş miktarda maaş ödemesine karar verildiğini ve bu karar ile —- —–olmak üzere aylık toplam —- ödenmesine karar verildiğini, anılan bu karar ve bu karara istinaden —- yılında yapılan ödemelerin tamamen davacının kar payı alma hakkının kısıtlanmasına ve şirket sermayesinin azaltılarak belli ortaklara örtülü kâr payı ödemesi amacıyla şirket sermayesinin zayıflatılmasına neden olunduğunu, şirket hesaplan incelendiğinde şirketle herhangi bir ticari ilişkisi olmayan 3.kişilere şirketin banka hesabından paralar gönderildiğini ve belli bir süre sonrasında bu 3,kişilerin bu paraları tekrardan şirket hesabına gönderdiğini, yapılan bu işlemlerle 3. kişilerin şirket sermayesi kullanılarak fonlandırılmakta olduğunu ve bu hususlarla ilgili olarak faaliyet raporunda hiçbir açıklamanın bulunmadığını, —- kayıtlı —-taşınmazın kıymet takdirinin —- tarihinde konusunda uzman ve lisanslı—- yaptırıldığını, —- tarafından hazırlanan ve ——onaylanan ekspertiz raporuna göre ilgili taşınmazın değerinin — olduğunu, bu taşınmazın aylık kira getirişinin—- olduğunu —- yılı da dahil olmak üzere yaklaşık —– yıldır adı geçen taşınmazın kiraya verilmemesinden şirketin—- kira gelirinden mahrum bırakıldığını.—- yıllarında kira gelirleri nedeniyle bilançodaki yıllık satış rakamları —- civarında iken —- yılı için ise satış karının —- olduğunu,—- sunulan demirbaş listesinde kayıtlı çoğu lüks araç sınıfında olan —– bulunduğunu, bu araçların tüm bakım onarım ve benzin giderlerinin şirket tarafından karşılandığını, kira gelirinden başka bir ticari faaliyeti olmayan şirketin bu araçların hangi ticari faaliyet için kullanıldığını ve —–yılında sadece yıllık toplamda —-yılında satış karı —-olan ve buna karşılık yönetim gideri olarak ayda yaklaşık olarak—- bilanço kayıtlarında gözüken yıllık yönetim gideri olarak —- faaliyet zararı ve —– kambiyo zararı olan şirketin bu kadar çok yönetim giderinin nelerden kaynaklandığı ve bu giderlerin gerçek bir gider olup olmadığının tespit gerektirdiğini,—– dışında herhangi bir ticari faaliyeti bulunmamasına rağmen —— kiralanan taşınmazın kira bedellerinin de şirket tarafından ödendiğini, mali tablolar incelendiğinde şirketin yurtdışı satışının bulunmadığını, şirketin yurtiçi satışlarının hizmet satış maliyetinin —–olduğunu, bu kadar yüksek ve eksi maliyetin neden bu kadar yüksek olduğu ve nelerden kaynaklandığının tespitinin gerektiğini beyan ile. davanın kabulü ile —— tayinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının —— atanması talebini alışkanlık haline getirmiş olduğunu ve hakkını kötüye kullandığını, sürekli ya genel kurulun iptali yada denetçi tayini ile ilgili dava açtığını, genel kurullarda bu taleplerini yinelemekte olduğunu,—- yılına İlişkin aynı konulan irdeleyen dava ve aynı taleplerinin de—–sayılı kararında reddedildiğini, aynı şekilde davacı —— denetçi tayini talepleri genel kurulda ret edildiği için genel kurulun kararının iptalim istemiş olduğunu, bu taleplerinin de —-tayinine yer olmaması sebebiyle reddedildiğini, davacı tarafın işbu davaya esas bu aynı genel kurul ile ilgili olarak bu kez de—— dosyası ile dava açarak yine müvekkili şirketi taciz ederek çalıştırmamaya yönelik davalarına devam ettiğini, davacı tarafın TTK 439/2’ye göre şirketin zarara uğrattığını ikna edici delillerle ortaya koyamadığını, buna ilişkin tek bir yazılı delili bulunmadığından davanın 439/2’ye göre reddi gerektiğini, davacı tarafın finansal durum açıklamalarına ve geçen seneye göre zararın artmasına” itiraz etmiş ve ——– tayini istemişse de açılan davada —- sürülen hususların dava edilmediğini, —–denetçi atanması belirli olayların —-bir denetimle açığa kavuşturulması amacı ile açılabileceğinden genel kurulda zaten incelediğini davacının davasına esas hususlarla ilgili kararların tamamının, alınan araçların tamamının kendisinin de ——- üyesi olduğu dönemde alındığını ve kendisinin de o dönemde bu kararlara muvafakat ettiğini, hatta para transferinin bile kendisinin bizzat imzası ile yapıldığını, davacının Yönetim Kurulundan ayrıldığı tarihten beri şirkete araç alınmadığını, şirketteki araçlardan 4 tanesinin Yönetim Kurulu üyeleri tarafından kullanıldığını ve kendisinin de bu araçları kullandığı araçların eski araçlar olduğu ve satılması halinde yerine araç alınmasının daha maliyetli olacağı, Yönetim Kurulu üyesi olan davacının kendi imza koyarak yaptığı tasarruflara daha sonra itiraz etmesinin iyi niyet kuralının ihlali olduğunu ve işbu davanın kötü niyetli olduğunu, yurtdışında kiralanan gayrimenkulün de kendisinin Yönetim Kurulu üyesi olduğu zaman kiralandığını, şirketin —- faaliyette bulunan ve sermayesinin tamamına sahip olduğu bir firmasının bulunduğu, ——– mevcut olan yat tersanesi imalatı faaliyetinde bulunan şirkete satıldığını, bu kiralık yerin yurtdışındaki bu şirketlere gidildiğinden kullanıldığını ve davacının bizzat kendisi tarafından da —–ikamet almak amacıyla da kullanıldığını şirketin malik olduğu gayrimenkulu daha evvel kiracı olan —- kullandığını ve kiracının binayı — tarihinde tahliye ettiğini, gayrimenkulün yeniden —- gibi bir zamanda kiraya verildiği, ekonomik bir krizin olduğu bu dönemde yaklaşık —- inşaat alanı bulunan ve üniversite holding banka gibi şirketlerin kiralayabileceği bu yeri müvekkillerin üzerine düşen görevi yapmadığından değil uygun ve para problemi olmayan güvenilir bir firma bulunabilmiş olmasından kaynaklandığını, gayrimenkulün kiraya verilememesinin denetçi tayini istenmesiyle alakasız olduğunu, davacı tarafın şirketin iyi yönetilmediği ve lüzumsuz masraflar yaptığı hususundaki iddialarının şirketin faaliyet giderleri incelendiğinde davacının şirket—– finansman işlerini yönetmesinin sonlandırılmasından sonra iyice azaldığını, giderlerin neredeyse yarı yarıya azaldığını, —– harcamaların neredeyse yarıya indirildiğini ve beraberinde işçi çıkarımlarının söz konusu olduğunu, davacının iyi niyetli olsa idi işçilerin kendi döneminde çıkarılmasını sağlaması gerektiğini, şirket ortaklarının davacı, kocası ve iki kayınbiraderinin olduğu, davacının Yönetim Kurulu üyesi kocası ile boşanma davası, tek kızlarına karşı yaptığı savcılık şikayeti, şirkete açtığı davalar Yönetim Kurulu üyeleri olan kayınbiraderileriyle olan hisse davalarına müdahillik talepleri gibi birçok dava sayısı olduğunu ve dava açmayı huy haline getirdiğini, davalı müvekkilin işinde çok iyi olduğunu ve davacının bu davaları açarak amacının huzur kaçırmak olduğunu, Yönetim Kurulu üyelerinin aldığı maaşların, gayrimenkulün kiralanamaması nedeniyle kendilerinin de kabulü üzere geçici olarak kesilmiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle; TTK.nun 438 439 ve 440 Madde hükmü gereğince davalı şirkete —–denetçi atanmasına karar verilmesi isteğine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Davacı Avukatı tarafından açılan ——denetçi atanması talebindeki dava konusu uyuşmazlığın dayanağını oluşturan ilgili olağan genel kurul toplantısındaki —- talebinin reddi hususu, tam tasdik raporunun —–denetçi tayinini isteyen davacı —-tarafından reddedilmesi ile bilgi alma ve inceleme haklarını kullanamadıkları iddia edilmiştir.
Davalı şirketin— toplantısında da davacı — tayini talebi üzerine , davalı şirketin —– düzenlediği tam tasdik raporunun verilmesi önerisini vekil tarafından reddedildiğinin genel kurul tutanağına dercedildiği görülmüştür.
—–denetim isteme hakkı Türk Ticaret Kanunun 438 madde hükümlerinde belirtildiği üzere ;
(1) Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların —–bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir.
(2) Genel kurul istemi onaylarsa, şirket veya her bir pay sahibi otuz gün içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bir —–denetçi atanmasını isteyebileceği,
Genel kurulun reddi 439 madde hükümlerinde ;
(1) Genel kurulun —-denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az —–pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden —-denetçi atamasını isteyebilir.
(2) Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde —-denetçi atanır.
Atama ise 440 madde hükümlerinde;
(1) Mahkeme, şirketi ve istem sahiplerini dinledikten sonra kararını verir.
(2) Mahkeme istemi yerinde görürse, istem çerçevesinde inceleme konusunu belirleyerek bir veya birden fazla bağımsız uzmanı görevlendirir. Mahkemenin kararı kesindir şeklindedir.
” Bilgi alma ve inceleme hakkının daha önceden kullanılmış olması , —-denetim isteminin belirli olayları açıklığa kavuşturulması amacıyla yapılması ve —-denetim pay sahipliği haklarının kullanımı için gerekli olması ” dır.
Bilgi alma şartı bakımından —-denetçinin atanması pay sahibinin bilgi alma hakkı ile doğrudan ilişkili olduğundan , kanun koyucu , ilk aşamada pay sahibinin öncelikle kendisine sunulan ve kapsamı genişletilen bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmış olmasını aramaktadır.
Pay sahibinin —-denetime başvurabilmesi , şirketi ilgilendiren belirli olayları zikretmesi ve bunları ortaya koymasına bağlıdır. Pay sahibinin bilgi almak istediği meseleleri somut ve anlaşılabilir şekilde belirtmesi gerekir.
Davacı —– tarafından —-denetçi atamasını genel kurulda somutlaştırılmadığı görülmüştür.
—-denetim, şirketin genel gidişatı hakkında, kar -zarar durumunun tespiti ile ilgili olarak genel bir biçimde bilgi alma amacıyla kullanılamaz.
—-denetim hakkının kullanılmasının bir başka maddi şartı ise pay sahipliği hakkının kullanımı için gerekli olmasıdır. Pay sahibi talep edeceği —-denetimin, pay sahipliğinden doğan haklarını kullanabilmesi için gerekli olduğunu kanıtlaması gerekir.
Davacı tarafından bu konuda dava dosyasına sunulmuş her hangi bir delil ve belge mevcut değildir.
Bu itibarla davacı avukatının iddiasının yapılan yargılama ve toplanan delillere göre ———denetçi atanmasını gerektirir bir durum bulunmadığından, koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KOŞULLARI OLUŞMAYAN DAVANIN REDDİNE
2-KARAR HARCI
Alınması gereken 59,30 harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL nin davalıdan tahsiline,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
b-Davalı tarafından yatırılan 7,80 TL vekaletname harcının davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
c-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 16/06/2021