Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/642 E. 2021/896 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/642 Esas
KARAR NO: 2021/896
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/12/2020
KARAR TARİHİ: 14/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- bulunan —– kiralanmasına aracılık ettiğini, davalının müvekkilinden aldığı hizmet sonucu taşınmazları —– başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığını, kira sözleşmesinin davalı lehine tapuya şerh düşüldüğünü, davalının müvekkilinden aldığı hizmete karşılık bir aylık kira bedeli tutarı ——- müvekkiline ödenmesi hususunda anlaşıldığını, müvekkilinin alacağına ilişkin olarak —– tarihli faturaları düzenleyecek davalıdan alacak talebinde bulunulduğunu, davalının —- tutarlı fatura bedelinin itirazsız olarak ödediğini, ancak —- tutarlı fatura bedelini ödemekten imtina ettiğini, müvekkilinin anılan faturayı —-numaralı ihtarnamesi ile davalı yana tebliğ edildiğini, davalı tarafça ——- numaralı ihtarnamesi ile faturaya itiraz edildiğini, davalının taşınmaz ile ilgili olarak müvekkilinden hizmet aldığı hususunda uyuşmazlık bulunmadığını, taraflar arasında yazılı bir komisyon sözleşmesi bulunmadığını, ancak müvekkilinin TTK md. 20 uyarınca ücret talebinde bulunabileceğini belirterek; şimdilik —- davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; eksik harcın tamamlattırılması gerektiğini, davacı yanın iddialarının kabul edilmediğini,—– tarihli faturaya itiraz edildiğini, taraflar arasında yazılı bir simsarlık sözleşmesi bulunmadığını, davacının neden iki ayrı fatura kesildiği hususunda açıklamada bulunmadığını, davacının aracılığı ile taşınmaz kiralaması yapıldığı hususunun gerçeği yansıtmadığını, davacı yanın sadece taşınmazın önceki maliki ——- sağlığında taşınmazın müvekkil şirkete gösterilmesi için müvekkil şirket çalışanı ile irtibat kurduğunu, davacı yapılan ödemenin de önceki sözleşmenin kurulması aşamasında yapılan yer gösterme nedeniyle yapıldığını, taşınmazı kiralayanın——— savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, kira sözleşmesi, tapu kayıtları, faturalar, alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Celp olunan kira sözleşmesinin incelenmesinde; sözleşme başlangıç tarihinin — olduğu, kiraya verenlerin —-olduğu, kiralayanın ise davalı —— görülmüştür.
Mahkememizce uyuşmazlık konularına ilişkin bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —— tarihli raporda özetle; taraflar arasında yazılı bir simsarlık sözleşmesinin bulunmadığı, davacı yanın kira sözleşmesinin akdedildiği taşınmaz üzerinde simsarlık konusunda taşınmaz maliki tarafından yetkilendirildiğine ilişkin herhangi bir belgenin dosyada mevcut olmadığı, davacının simsarlık hizmeti nedeniyle davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, davalı yana taşınmaz kiralanmasında aracılık hizmeti verildiği ancak hizmet bedelinin ödenmediğinin iddia edildiği; davalı tarafça, akdi ilişkiye itiraz edilerek davanın reddini talep etmiştir.
TBK’nın 520. maddesi uyarınca; simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı bir sözleşmedir. Simsarlık sözleşmesine kural olarak vekalete ilişkin hükümler uygulanır. Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz. Dolayısıyla yazılı olması, sözleşme için geçerlilik şartıdır. Yazılı olmayan ve bu nedenle geçerli olmayan bir sözleşmeye dayanılarak ücret istenebilmesi ise mümkün değildir.——-
Simsarlık sözleşmesi simsar ile sözleşme yapan arasında kurulur. Simsarlık sözleşmesi yapılabilmesi için simsar ile gayrimenkul sahibi arasında sözleşme bulunmasına, gayrimenkul malikinin rıza ve simsara yetki vermesine gerek yoktur.
Simsarlık ücretini talep hakkı, hemen simsarlık sözleşmesinin kurulmasıyla doğmaz. Eş söyleyişle; sözleşmenin kurulmuş olması, ücrete hak kazanılması için yalnız başına yeterli değildir. 6098 sayılı TBK.’nun 521. maddesi gereğince; ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır. Şu halde; davacının, simsarlık ücretini isteyebilmesi için simsarlık sözleşmesinde sözü edilen taşınmaz satışının, davacının aracılığıyla ve çalışması ile gerçekleşmiş olması gerekir.—————
Somut olayda; taraflar arasında yazılı bir simsarlık sözleşmesi bulunmadığı noktasında ihtilaf bulunmamaktadır. Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması geçerlilik şartı olup, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak kısmi ödeme yapılması da geçersiz sözleşmeyi geçerli hale getirmez. Bu nedenle, taraflar arasında geçerlilik şartını taşıyan yazılı bir simsarlık sözleşmesi bulunmadığından; bu gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 59,30 TL’nin davacı tarafça dava açılırken yatırılan 1.280,82 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.221,52 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5.Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 10.550,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.320,00 TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına
7.Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde —— nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 14/09/2021