Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/636 E. 2021/538 K. 26.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/636 Esas
KARAR NO : 2021/538

DAVA : Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2020
KARAR TARİHİ : 26/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili İstanbul Anadolu —– Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile noterde düzenleme şeklinde mülkiyeti muhafaza kaydıyla satım sözleşmeleri akdettiğini, sözleşme bedeli olarak keşide edilen bonoların bedelinin müvekkili tarafından ödenerek bonoların aslının davalıdan teslim alındığını, buna karşılık davalının müvekkiline zarar vermek ve ticari faaliyetlerini devam ettiremez hale getirmek amacıyla İstanbul Anadolu —-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —–sayılı dosyası üzerinden haksız ve kötü niyetli olarak ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu ve dosya üzerinden talebi doğrultusunda ihtiyati haciz kararı verildiğini, bunun üzerine müvekkili şirkete ait birçok araç üzerine haciz konulduğunu ve yakalama emri çıkartılarak birçok aracın —-tarafından yakalanarak muhafaza altına alındığını, faaliyet alanı —– olan müvekkili şirketin bu süre zarfında söz konusu hacizli araçların satışını gerçekleştiremediğini, birçok aracını kiraya da veremediğini, bu nedenle müvekkili şirketin ticari faaliyetlerinin durma noktasına geldiğini ve iflasın eşiğine vardığını, ihtiyati haciz kararına itiraz edildiğini ve itirazları doğrultusunda ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verildiğini, tüm bu nedenlerle müvekkili şirketin uğramış olduğu 35.066,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi zararın öncelikle davalı tarafından ihtiyati haciz sebebiyle yatırılan teminattan, teminatın yeterli gelmemesi durumunda aşan kısmın davalının şahsi mal varlığından tazmin edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacı tarafından dava açılmadan önce—- başvurulmadığını, arabuluculuğun bu dava için dava şartı olduğunu, davanın bu sebeple dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, davacının davasının dayanağı olan haksız ihtiyati haciz kararı verildiğini iddia ettiği mahkeme kararının kaldırıldığını ve davanın konusuz kaldığını, taraflarınca İstanbul Anadolu —–. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin——– sayılı ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin 03/11/2020 tarihli ek karara karşı yaptıkları istinaf başvurusunun kabul edildiğini, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi—–. Hukuk DAiresi’nin——- tarihli kesin nitelikli kararında ihtiyati haciz kararının yerinde olduğuna karar verildiğini, istinaf kararının gerekçesinde özetle” borçlu tarafından sunulan senet suretlerinde alacaklıdan ——- ödendiğine ilişkin bir ibare bulunmadığı, kanunda sınırlı olarak sayılan ihtiyati hacze itiraz sebepleri arasında borcun ödendiğine ilişkin itirazın yer almadığı, borcun ödendiğine ilişkin itirazın ancak açılacak bir menfi tespit davasının konusunu oluşturacağı, alacaklının yaklaşık ispat ölçüsünde haklı olduğu” nun belirtildiği, davanın dayanağının ortadan kalktığını ve ihtiyati haczin haklı olduğunun kesinleştiğini, tüm bu nedenlerle öncelikle dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddini, davanın dayanağı kararın kesin nitelikli istinaf ilamı ile kaldırıldığından konusuz kalan davanın reddini, davacının dayanaktan yoksun davasının esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, davalı tarafça İstanbul Anadolu———-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– sayılı kararı ile davacı aleyhine alınan ihtiyati haciz kararı neticesinde uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir.
7155 Sayılı Kanunun 20. Maddesi ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ile “Bu Kanunun 4. Maddesince ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi getirilmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıkların Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Fıkrasında “Davacı arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvuruşmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Somut olayda dava; dava şartı olarak dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının zorunlu olduğu (İstanbul BAM———- Sayılı İlamı;İstanbul BAM———-Sayılıİlamı), bu hali ile 6325 Sayılı Kanun’un 18/A maddesi uyarınca davacı tarafça dava şartının yerine getirilmediği, iş bu dava şartının sonradan tamamlanabilir nitelikte de olmadığı, aksinin kabulü düzenlemenin amacına aykırı olacağı, açıklanan nedenlerle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerektiği yönünde aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 59,30 TL maktu harcın dava açılışı esnasında peşin alınan 1.025,78 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 966,48‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
3———-tarifesinin 7/2 maddesine göre takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça herhangi bir masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kararın tebliğ işleminden sonra arta kalan kısmının davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.