Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/615 E. 2021/1406 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/615 Esas
KARAR NO : 2021/1406

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/11/2020
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili — yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02.12.2017 günü dava dışı sürücüsü —- sevk ve idaresindeki, davalı … tarafından — sigorta poliçesi ile teminat altında—-seyir halinde iken müteveffanın oğlu — yolcu olarak bulunduğu—- arkadan çarpması sonucu müvekkilinin — olay yerinde hayatını kaybettiğini, dava öncesi sigorta şirketine 25.07.2019 tarihinde yazılı başvuru yapıldığını ve — numaralı hasar dosyasının açıldığını, ancak herhangi bir tazminat ödemesi yapılmadığını belirterek, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazasına — poliçe ile sigortalı olduğunu, davaya konu olayda davacının sürekli ve düzenli olarak müteveffanın desteğinde olduğunun ispatının gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu teminat limiti ile sınırlı olduğunu, kusur durumunun — tarafından tespitini talep etiklerini, kask takılmadığı ölüm nedeninin —- Yaralanması” nedeni ile vefat ettiğinin otopsi tutanağında açıkça belirtildiği için müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, müteveffanın tescilsiz ve ehliyeti olmayan bir sürücüsünün arkasında seyir halinde iken kazanın meydana geldiğini, ayrıca hatır taşıması bulunduğunu, — kurumlarına müzekkere yazılarak rücuya tabi herhangi bir ödeme olup olmadığının tespiti ile tenzilini talep ettiklerini, yetiştirme giderleri hesaplanmasını, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazası neticesinde meydana gelen maddi ve manevi zararının tazmini talebidir.
Mahkememizce; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, —Esas sayılı dosyası,—raporu ile dosya içerisindeki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—-Esas sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden dosyamız arasına alınmış, dosyada alınan 12/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Şüpheli Sürücü — kazanın meydana gelişinde asli kusurlu, mağdur — tali kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
—- raporunda özetle; Sanık sürücü—- asli derecede kusurlu,  müteveffa—, kendi ölümünde kusursuz, ancak yolcusunun ölümü üzerinde alt düzeyde tali derecede kusurlu, müteveffa—-kendi ölümü üzerinde alt düzeyde tali derecede kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce tarafların yüzdeli kusur oranlarının belirlenebilmesi açısından dosyamız — özetle; davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü —– %100(yüzde yüz) oranında kusurlu, sürücü — kusursuz, müteveffa yolcu —kusursuz olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacının talep edebileceği maddi tazminatın hesap edilebilmesi için dosya aktüer bilirkişiye sevk edilmiş, aldırılan 21/11/2021 tarihli aktüer bilirkişi raporunda özetle;
Mahkemeye ait olmak üzere;— sıralarında sürücü —- plakalı otomobil ile — istikametine doğru seyirle olay mahalline geldiğinde kendisi ile aynı istikamette seyretmekte olan sürücü —- yönetimindeki plakasız motosikletin sol yan arka kesimine, idaresindeki aracın sağ ön
kesimi ile çarpması neticesinde, motosiklette yolcu olarak bulunan — ölümü ile
sonuçlanan, dava konusu kaza meydana geldiği,— mütalaasında; davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü —- %100(yüzde yüz) oranında kusurlu, sürücü — kusursuz,
müteveffa yolcu —- kusursuz olduğu kanaatine varıldığı,
davacıların maddi zararlarının hesaplanmasında; müteveffanın 18 yaşından itibaren gelir elde edeceğinin kabulü ile; 02.12.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında aynı gün yaşamını yitiren — desteğinden yoksun kalan; davacı baba —; toplam maddi zararının 142.138,43 TL olduğu, 1.596,04 TL yetiştirme gideri tenzili ile toplam destek zararının 140.542,39 TL olacağı, davalı … şirketinin azami sorumluluğu 360.000,00 TL dahilinde —-sonrasında ise davalı … şirketinden talep edebileceği maddi tazminatın 135.099,27 TL olduğu, (Sayın Mahkeme tarafından kask olmaması, —ölüm nedeninin kafa tası kırıkları ve beyin kanaması olduğu dikkate alınarak müterafık kusur indirimi yapılması durumunda, Sayın Mahkemenin takdir edeceği yüzdelik oranın toplam 140.542,39 TL ‘ye yansıtılmasının hesaplama yönünden uygun olacağı / örneğin % 20 takdir edilmesi halinde; 140.542,39 x % 80= 112.433,91 TL- bu durumda 360.000,00 TL limit dahilinde proporsiyon hesabının gerekmeyeceği) görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 23/12/2021 tarihli 3. celsesinde davacı vekili, davalı tarafla anlaştıklarını ve davalarından feragat ettiklerini yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiş, davalı vekili de davacı ile anlaştıklarını yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan etmiş , her iki taraf vekilinin de vekaletlerinde feragat ve kabul yetkisi bulunmakla beyanları tutanağa geçirilmiş ve imzaları alınmıştır.
Tekmil dosya kapsamından davanın tazminat davası olduğu, yargılama sırasında davacı vekilinin—- beyanı ile davadan feragat ettiği, vekaletnamede feragat yetkisinin bulunduğu, HMK’nın 307 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlendiği, 311. maddede “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” düzenlemesine yer verildiği, feragatin ifade edildiği anda sonuç doğurduğu ve karşı taraf ile mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın davacı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik bakiye 4,90-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4- Her ne kadar davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de vekalet ücreti talebi bulunmadığı bildirildiğinden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Bakiye gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
6.Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.320,00 TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.