Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/609 E. 2022/871 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/609 Esas
KARAR NO: 2022/871
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/11/2020
KARAR TARİHİ: 20/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının —-adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —-yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davadışı —- tarihleri arasında poliçe genel ve özel şartları kapsamında poliçede yer alan menfaat ve teminatlar dâhilinde teminat altına alındığı, — tarihinde sigortalımız —- sevk ve idaresindeki —-plakalı araç ile yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kaza neticesinde yaralanan dava dışı sigortalı —-tedavi giderleri yukarıda anılı poliçe kapsamında müvekkili şirket tarafından karşılandığı, müvekkili şirketin yaptığı ödemeler dolayısıyla,—-sigortalısının kanuni halefi olduğundan müvekkili şirket tarafından karşılanan —— her üç davalıya karşı icra takibi başlatıldığı, —— da itirazı sonucu takibin durduğu ve işbu davanın ikame edildiği, davalıların müvekkili şirketin sigortalısının uğramış olduğu zararlardan müteselsilen sorumlu olup, halefiyet hükümleri gereği müvekkili şirketin karşılamış olduğu zararı tazminle yükümlü oldukları, Davalı ——-sebebiyle doğan tedavi giderlerinden kaza tarihi itibariyle herhangi bir sınırlama olmaksızın sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin poliçe teminatı limiti dahilinde sorumluluğu devam etmekte olup; icra takibine itirazları haksız ve kötü niyetli olduğu, dava dışı sigortalının yolcu olduğu aracın tam kusurlu olması sebebiyle aracın sürücüsü/işleteni olan davalı —- meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen kusurlu olduğu, anılan nedenlerle; davalıları borca vaki itirazının iptaline; —– üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte —-müştereken ve müteselsilen tahsili ile takibin devamına, (Davalı sigorta şirketi yönünden poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere), davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar—– mahkememiz tarafından usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
CEVAP :
Davalı —- cevap dilekçesinde özetle; kayıtlarda yapılan incelemede davacının müvekkile ait şirkete başvurunun bulunmadığı, dava açmadan önce kuruma başvuru yapılmasının zorunlu olduğundan davanın dava şartı yönünden reddini, —- uyarınca halef sıfatının bulunmadığı, —– acil hallerde alınan sağlık hizmet bedelinin —- talep edilebileceği ifade edildiği, davacının husumet ehliyeti olmadığından davanın reddini, davanın sigorta sözleşmesinden kaynaklanmayıp sigortalıya yapılan ödemenin rücuan tahsiline ilişkin olduğundan—- düzenlenen rücuya ilişkin zamanaşımı hükümlerine tabi olduğu, bu sürenin — yıl olduğu, davacının ödeme yaptığı tarihten itibaren —— sözleşmesiz sağlık hizmet sunucunsa doğrudan müracaat edilmiş, kazazedenin ilk tedavisi sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucusunda yapılmış ise belli bir süre tedavisine söz konusu sözleşmesiz sağlık hizmet sunucusunda devam edilebilmesi yönünden bir düzenleme bulunduğu, bu acil hal durumu haricinde sözleşmesiz sağlık hizmet sunucusunda tedavi görmesi halinde kurumca bir ödeme yapılmadığı, kurum—- incelendiğinde kazazedenin trafik kazası sebebiyle —– kurumca fatura edildiği ve ödendiği, daha sonra —– tedavi gördüğü, sunulan sağlık hizmeti bedellerinin kurumlarına fatura edildiği ve ödendiği, dolayısıyla kurumlarının bu konuda gerek yükümlülüğünü yerine getirdiğini, açıklanan nedenlerle öncelikle davanın usulden reddine, zamanaşımından reddine, esasa girildiğinde de esas yönünden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, —- sayılı dosyası ve mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine —- tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı —-tarihinde, davalı—–tebliğ edildiği, davalı ——tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal —– içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü teknik bilgiyi gerektirmekle dosya iki kişilik bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, mahkememizce aldırılan —- tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; davacı —–ödemiş olduğu tedavi giderlerine ilişkin sigorta tazminatını davalılardan talep etme hakkına sahip olduğu,—– tarihinde trafik kazasında yaralanan —– tutarındaki belgelendirilmiş —- da üzerinde durulduğu gibi, tedavi giderlerinin hesaplanmasında —- dikkate alınmasının mümkün olmadığı, yapılan kaza ile bağlantılı ve belgelendirilmiş tedavi giderlerinden — sorumlu olacağı, —–belgeli tedavi gideri olduğu, dosya içeriğinde yer alan belgelere göre,davalı — asli kusurlu olduğu, — tarafından karşılanması gereken tutardan sorumlu tutulamayacağı, —-tarafından karşılanması gereken tutardan sorumlu tutulamayacağı, —– sorumluluğu dışında kalan tedavi giderlerinden sorumluluğunun devam ettiği, mahkemenizin kanaatinin sut esaslarına göre karar verilmesi gerektiği yönünde olması halinde, —- hizmet kodlu —- tutarındaki belgelendirilmiş genel sağlık hizmetleri tedavi giderinden; yapılan tedavilerin kazada yaralanması ile ilgili ve tibben uygun olduğu,—– tahsil edeceği,hastadan ücret alamayacağı,acil olmayan sağlık giderleri ücretlerini —-olmayan kurumların kendilerinin belrlediği ve dava konusu tedavi giderlerinin tedaviyi yapan sağlık kurumuna göre müadil hastanelere göre uygun olduğu, hekim bilirkişi olarak —- doğrultusunda sorumlu olduğu kabul edilirse;—–sevk edilmeksizin gittiği,tedavinin yapıldığı kurum,tedaviyi yapan hekim veya hastanın kendisi tarafından yapılacak tedavinin acil olduğu ve tedavi giderlerinin karşılanması için —-tutarındaki belgelendirilmiş—–olduğu diğer davalıların sorumlu olmadığı bildirilmiştir.
Rücu ve halefiyet, —– sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmıştır.——— gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamında yer alan sigorta sözleşmesi ve ödeme belgesi dikkate alındığında, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
—-meydana gelmiş, dava —–maddesinde, trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve —-kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın —– tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun—–belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve —- öngörülmüştür. Bu düzenlemeler ile trafik kazasından kaynaklanan ve —– sürücüsünün sorumluluğu son bulmuştur. ——-
Diğer yandan, —-trafik kazaları sebebiyle —- sundukları tedavinin gerektirdiği tüm sağlık hizmet bedellerinin, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın —- düzenlemesi getirilmiştir. Söz konusu ——- yürürlüğe giren değişik —– tarafından karşılanacağının belirtilmesine rağmen, dava konusu —-, tedavi giderlerinin,—– getirilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle; ——hükümler doğrultusunda” ibaresinin —–tarihinde de ——hükümler doğrultusunda” ibaresinin iptaline karar verilmiş olmakla trafik kazalarına bağlı acil hal teşkil eden tedavi giderlerinden özel veya devlet hastanesi ayrımına gidilmediği gibi ——- da bir ayrım yapılmadığı anlaşılmıştır.
—- verdiği yürütmeyi durdurma kararından sonra —-ibaresinden sonra gelmek üzere —- sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave —-fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmez.” cümlesi eklenmiş ve ödeme kıstası tekrar belirlenmiştir. Bu nedenle sorumluluğun belirlenmesinde kaza tarihindeki kanun hükümleri nazara alınması gerektiği, davaya konu kazanın —- geldiği nazara alındığında —–sonraki hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Ancak, yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre eldeki davada —- yapılmaksızın, kaza ile illiyet bağı bulunan ve —- sorumluluğunu üstlendiği araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu son bulduğu, —– kapsamına girmeyen belgesiz/paramedikal giderlerden ise — davalıların sorumluluğunun ise devam ettiği anlaşılmıştır.
Tekmil dosya kapsamında somut olayda; davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı —– tarihinde trafik kazasında yaralanmasından dolayı —-sigortalının kazadan kaynaklı olarak dava dışı —- uygulanan tedavi giderine ilişkin olduğu, bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak değinildiği üzere, yapılan tedavinin, sigortalının kazada yaralanması ile ilgili ve tıbben uygun ve tedavi giderlerinin yapıldığı kuruma göre kadri maruf olup —-belgeli tedavi giderlerinden olduğu, bu durumda sadece davalı —- asıl alacağın tamamından sorumlu olacağı, diğer davalılar olan ——davaya konu belgeli tedavi giderlerinin tamamından —-kapsamında sorumluluğu bulunmadığı, dolayısıyla bu iki davalı yönünden davalılara husumet yöneltilemeyeceği mahkememizce anlaşılmakla bu iki davalı hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, davalı — yönünden ise belgeli tedavi gideri olan —- asıl alacak miktarından — çerçevesinde davalı —-tedavi gideri yönünden dava asıl alacak miktarı üzerinden kabul edilmiş, takip öncesi işlemiş faiz talebi yönünden ise takip talebinin —– olduğu, davacının yapmış olduğu ödemenin tarihinin ise — olduğu, davacının davalı — başvurusunun ise takip tarihinden sonra —– tarihli olduğu, dolayısıyla takip tarihinden önce davalı —- davacı tarafından temerrüde düşürüldüğüne dair dosya kapsamında bilgi belge de bulunmadığı anlaşılmakla işlemiş faiz talebi reddedilmiş, — gereği icra inkar tazminatı talebi reddedilmiş ve davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
Davalı —– karşı açılan davanın pasif husumet nedeniyle REDDİNE,
Davalı —- karşı açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile —– dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin —– asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
—- maddesi gereği icra inkar tazminatı talebinin reddine
2-Davalı —davalı —– yönünden reddolunan dava yönünden alınması gerekli olan 80,70-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.383,18-TL harçtan mahsubu ile, bakiye kalan 1.302,48‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı — yönünden kabul edilen dava yönünden—–muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 54,40-TL başvurma harcının davalı ——alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 14.658,90-TL vekalet ücretinin davalı —– tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı —– kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı —– verilmesine,
7-Davalı —- Kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ve kendisine açılan karşı dava reddedildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 18.178,68-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ——verilmesine,
8-Davacı tarafından sarf edilen 2.400,00-TL bilirkişi ücreti ve 161,75-TL posta gideri olmak üzere toplam 2.616,15‬-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 2.092,89-TL’nin davalı —– alınarak davacıya verilmesine, kalan 523,26-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiğinden, bu ücretin —- göre; davalı —– arabuluculuk toplantısına katılmadığından, arabuluculuk ücretinin davalı ——- tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
10-Davalılar tarafından sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı — vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —— nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 20/10/2022