Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/581 E. 2021/373 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/581 Esas
KARAR NO : 2021/373

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2020
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile borçlu davalı—– akdedilen Beyoğlu——– yevmiye numaral—– kapsamında——— numaralı bağımsız bölümlerin 11.690.000,00 TL bedelle davalı borçluya satışı hususunda mutabık kalındığını, Sözleşmenin düzenlenmesiden sonra sözleşme konusu bağımsız bölümün kapı numarasında düzeltmeye gidilerek,—– olarak değiştirildiğini, Sözleşme konusu bağımsız bölümlerden icra takibine konu olan taşınmaz, eksiksiz ve kullanıma hazır şekilde 13.11.2018 tarihinde davalı borçluya teslim edilmiş ise de, davalı borçlu sözleşme hükümleri çerçevesinde kararlaştırılan ——- tutarını ödemede temerrüde düştüğünü, Müvekkili şirketin tüm iyi niyetli yaklaşımına rağmen ödeme yapmaktan imtina eden davalı borçlu aleyhine, ödenmeyen taksit bedellerinin tahsili amacı ile İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün——- sayılı dosya üzerinden icra takibine geçildiğini, ancak davalı borçlunun kendisine ödeme emri tebliğ olmadan önce vekil aracılığıyla 10.01.2020 tarihinde takibe ve borca itiraz ettiğini, takibin durduğunu, sözleşmesel yükümlülüklerine aykırı hareket eden davalı borçlu aleyhine başlatılan icra takibinin devamı ile haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibe konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın müvekkilini zarara uğratmaya yönelik olduğunu, kötü niyetle açıldığını, Müvekkilinin davacı ——- tarafından inşa edilen, davacı şirketin adı kullanılarak “——-” satılan —-yetmiş üç adet bağımsız bölüm satın aldığını, davalı tarafından taahhüt edilen yapının bitirildiği bildirilmiş olmasına rağmen müvekkil tarafından yapılan kontrollerde binanın kullanımına engel teşkil edecek kadar büyük nispette imalat hatalarının olduğunu, binanın birçok yerinde ve bölgesinde çok ciddi boyutlarda ayıpların mevcut olduğunu, binanın otoparkına araçların giremediğini, binanın temelinden büyük miktarda su sızıntılarının olduğunu ve pompaların suyu tahliyede yetersiz kaldığı gibi birçok hususlarda ciddi anlamda eksikliklerin tespit edildiğini, ayıplara ilişkin olarak İstanbul Anadolu —. Sulh Hukuk Mahkemesi—- sayılı dosyasında 18/07/2019 tarihinde takip konusu alacağın dayandırıldığı taşınmazın mahallinde keşif yapıldığını, ayrıca sözleşmeye aykırı ve eksik imalatlarının tespiti ve teslimde gecikilmesi nedeniyle 09/10/2018 tarihinde İstanbul Anadolu –. Sulh Hukuk Mahkemesi — İş sayılı dosyası ile delil tespiti yapıldığını, davacının haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli davasının reddi ile İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğü’nün —-. Sayılı dosyasından yapılan icra takibinin iptali ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, davacı aleyhine, alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına, hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava, gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin —Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dosyanın davacısı ile davalısının aynı kişiler olduğu, uyuşmazlığın aynı projede yer alan farklı bir bağımsız bölüm için yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
HMK 166.maddesi uyarınca; aynı yargı çevresi içinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması halinde davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olması halinde davalar arasında bağlantı var sayılır.
Tüm dosya kapsamına göre, Mahkememizin —– esas sayılı dava dosyası ile İstanbul Anadolu —- Asliye Ticaret Mahkemesinin —- esas sayılı dava dosyası arasında HMK’nun 166. maddesinde ön görülen hukuki ve fiili bağlantının bulunduğu, birleştirme koşullarının gerçekleştiği belirlendiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi,
1-Dosyanın aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunan mahkememizin —- esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine,
2-Birleştirme kararının birleşen mahkemece taraflara tebliğine,
3-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
4-Yargılamanın daha önce açılmış bulunan İstanbul Anadolu —–. Asliye Ticaret Mahkemesinin —– esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
5-Yargılama giderlerinin birleşen mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı esas hakkındaki hükümle birlikte İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.