Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/567 E. 2023/465 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/567 Esas
KARAR NO : 2023/465

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 05/11/2020
KARAR TARİHİ : 06/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının davalıdan cari hesap bakiyesi alacağını tahsil edemediğini, bunun üzerine alacağın tahsili için—-. İcra Müdürlüğü’ nün—–. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalınn itirazının haksız ve yersiz olduğunu iddia ile itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu alacak iddiası taraflar arasında hesap bakiyesine ilişkin yapılmış bir mutabakata dayanmadığı gibi davalı şirketin ticari kayıtları ile de uyumlu olmadığını, bu nedenle davalı şirket tarafından haklı olarak icra takibine itiraz edildiğini, davacı tarafça ikame edilen itirazın iptali davasında, alacak iddiasının dava dilekçesi Ek’inde dosyaya sunulan 7 adet faturaya dayandırıldığını, ancak itirazın iptali davaları dayanağı olan takip ile sıkı sıkıya bağlı olduğunu, davacı icra takibinde herhangi bir fatura belirtmeksizin cari hesap alacağı bulunduğunu belirttiğini, bu durumda tüm cari hesap ilişkisinin değerlendirme konusu yapılmasının zorunlu olduğunu, dilekçe Ek’inde yer alan 7 adet fatura için davalı şirket ile davacı arasında bir ihtilaf bulunmamakta olup, bu faturaların tamamıznz davacı şirket tarafından cari hesaba davacı lehine alacak olarak işlendiğini beyan ederek; davanın reddine, davacının %20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.Celp edilen —– İcra Müdürlüğü’nün ——. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafın cari hesap alacağına istinaden 45.210,56 TL alacağın davalıdan tahsili için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, —-. İcra Müdürlüğünün ——esas sayılı takip dosyasına dayanak cari hesap alacağını oluşturan faturalar nedeniyle davacının alacaklı olup olmadığı, fatura bedellerinin tahsil edilip edilmediği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Bilirkişi Mütteki ——raporunda özetle; tarafların incelenen 2019-2020 yılına ilişkin ticari defterlerinin onaylarının ve GİB onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davacı vekili tarafından dava dosyasına sunulan belgelerin incelenmesi sonucunda davacının navlun hizmetini eksiksiz olarak ifa ettiğini ispat ettiği, ancak davalı tarafın sunmuş olduğu iade faturalarının, ispat yükü davalıda olan iade nedenlerinin ispat külfeti ortada kaldığından, bu iade faturalarının geçerli olamayacağı, davalı kayıtlarında davalının borcunun 43.524,98TL olarak gözüktüğü, yukarıda detayları verildiği şekilde davalı kayıtlarındaki hatalı işlemlerin düzeltilmesiyle davalı borcunun davacı kayıtlarında yer aldığı şekliyle 45.210,56TL olacağı, bu tutarın da davacının başlatmış olduğu takipteki asıl alacak tutarı ile aynı olduğundan, davacının —–.İcra Dairesi nezdinde ——Esas dosyası ile başlatmış olduğu takibin devamını talep edebileceği, davacı/alacaklı takip öncesinde faiz talebinde bulunmadığı için taleple bağlılık kuralı gereği bu konuda değerlendirmenin yapılmadığı, Sayınm Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halindeş tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunan alacağı için 3095 s.k m.2/2 kapsamında ticari temerrüt faizi oranında faiz talep edebileceği, sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tarafların defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, inceleme günü dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi raporunda; davacı şirketin ticari defterlerine göre takip ve dava tarihi itibariyle davalı şirketten olan alacağının 45.210,56 TL olduğu, davalı şirketin ticari defterine göre takip ve dava tarihi itibariyle davacı şirketten olan alacağının 43.524,98 TL olduğu görülmüştür. Tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde, (45.210,56 TL -43.424,98=) 88.735,54 TL tutarındaki farklığın; davacının, 14.09.2019 tarihinden 24.09.2019 tarihine kadar düzenlenmiş 12 adet 79.696,50 tutarlı faturasının davalı defterlerinde kayıtlı olmasından, davalının 04.02.2019-25.11.2019 tarihleri arasında düzenlemiş, 11 adet 56.853,37 TL tutarlı iade faturasının, davacı defterlerinde kayıtlı olmamasından, davacının defterlerinde kayıtlı olup, davalın defterlerinde kayıtlı olmayan 2.143,82 TL poliçe giderlerinden ve taraf deflerindeki 1.006,10 TL tutarlı kur farkından, davalının defterlerinde kayıtlı olmayıp, davacının defterlerinde kayıtlı olan 27.11.2019 tarihli 51.045,31 TL tutarlı davalı ödemesinden kaynaklanmaktadır. Dava ve takibe konu edilen alacağın ise, davacının 21.10.2019 tarihinden 12.11.2019 tarihine kadar davalıya düzenlediği 7 adet 51.485,27 TL tutarlı faturalardan oluştuğu, iş bu faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, 25.10.2019 tarihinden 26.12.2019 tarihine kadar davalıdan 425.619,52 TL ödeme alındığı, ödemelerin hangi faturaya istinaden yapılmış olduğunun belirtilmemiş olduğu, yapılan ödemelerin, 19.10.2019 tarihi itibariyle olan 416.383,95 TL cari hesap borcundan, 2.143,82 TL tutarlı poliçe gideri ve toplam 817,04 kur farkının mahsup edilmesi ile; davacının takip tarihi itibariyle davalından; takibe konu edilen 7 adet faturalardan kaynaklı 45.210,56 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın başlatılan icra takibinde asıl alacağına, takip sonrası işleyecek faiz oranı belirtmediğinden, Sayın mahkeme tarafından kısmen veya tamamen davacı lehine hüküm kurulması halinde; takip sonrası işleyecek faiz oranı hakkında hukuksal durumun değerlendirilmesinin sayın mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Dosya tarafların itiraz ve beyanları dikkate alınarak ek rapor alınmak üzere yeniden bilirkişiye tevdine karar verilmiştir.Bilirkişi ek raporunda; Takip alacaklısı borcun cari hesabı oluşturan, 21.10.2019 tarihli —— no.lu 13.849,01 TL tutarlı faturanın 7.574,30 TL tutarlı bakiyesinden, 22.10.2019 tarihli —- seri nolu 488,31 TL tutarlı, 3.10.2019 tarihli —– no.lu 162,96 TL tutarlı, 28.10.2019 tarihli —– nolu 17.014,86 TL tutarlı, 04.11.2019 tarihli —- no.lu 2.240,46 TL tutarlı, 04.11.2019 tarihli—– no.lu 16.963,45 TL tutarlı, 12.11.2019 tarihli —– nolu 76622 TL tutarlı ” faturalardan kaynaklandığını ileri takip borçlusu aleyhine 01.07.2020 tarihinde —- İcra Müdürlüğünün—– sayılı dosyası ile 45.210,56 TL asıl alacağı için takibe geçmiştir. Takibe konu faturalar kesilmeden önceki devir bakiyesinin, alacaklı olan davacı defterinde 416.383,95 TL, davalı defterlerinde ise 333.639,56 TL olup, davalı defterlerinde ( 416.383,85 — 333.639,56=) 82.744,39 TL daha düşük olduğu, iş bu farklılığın, davacının, 14.09.2019 tarihinden 24.09.2019 tarihine kadar düzenlenmiş 12 adet 79.696,50 tutarlı faturasının davalı defterlerinde kayıtlı olmasından, davalının 04.02.2019 -01.08.2019 tarihleri arasında düzenlemiş, 3 adet 2.199,91 TL tutarlı iade faturasının davacı defterlerinde kayıtlı olmasından ve 847,98 TL tutarlı kur farkından kaynaklanmaktadır. Yine taraf defterlerinde, takibe konu faturalar kesildikten sonra, davalının 8 adet 54.653,46 TL tutarlı iade faturasının davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının kendi 51.045,31 TL tutarlı ödemesi ile davacı tarafından davalı hesabına borç kayıt edilen 2.143,82 TL poliçe giderleri davalı defterlerinde kayıt değildir. Davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan davalının iade faturaları hakkında hukuksak durumun değerlendirmesi sayın mahkemeye ait olmak üzere, davalı vekili tarafından kök raporda davalı defterlerinde kayıtlı olmayan 01.12.2018 — 24.09.2019 tarih aralığında düzenlenmiş 12 adet 79.785,27 TL tutarlı davacı faturalarına itirazda bulunmadığı dikkate alınarak; davalı ödemelerin içeriğinde hangi faturaya binaen ödendiğine dair kayıt olmaması ve davacının bu tahsilatları hangi borçtan düştüğüne dair makbuz olmaması sebebiyle, BK 102 kapsamında tahsilatların öncelikle ilk düzenlenen fatura borcundan düşülerek; 2 seçenekli davacının cari hesabı oluşturan fatura alacağı hesaplanmıştır. Takdir sayın mahkemeye ait olmak üzere; davalının, 04.02.2019 -25.11.2019 tarih aralığında düzenlendiği 12 adet 56.853,37 TL tutarlı iade faturaların davacı alacağından mahsup edilmeyeceğinin kabulü halinde, takibe konu fatura borçlarından dolayı davacı alacağının” (425.303,77 — 416.383,95451.485,274817,04 -) 43.066,/4 TL olduğu, cari hesapta görülen 45.210,56 TL tutarlı borcun 2.143,82 TL’sin ise poliçe giderlerinden oluştuğu, davalının, 04.02.2019 -25.11.2019 tarih aralığında düzenlendiği 12 adet 56.853,37 TL tutarlı iade faturasının davalı alacağından mahsup edilebileceğin kabulü halinde; davalının davacıya borçlu olmayıp, ( 43.006,74, – 56.853,37 ) -13.786,63 TL alacaklı olduğu, takip alacaklısı davacı taraf takip sonrası işleyecek faiz oranı belirtmediğinden, Sayın mahkeme tarafından kısmen veya tamamen davacı lehine hüküm kurulması halinde; takip sonrası işleyecek faiz oranı hakkında hukuksal durumun değerlendirilmesinin sayın mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir,
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; Davacının navlun hizmetini eksiksiz olarak ifa ettiğini ispatladığı, davalı tarafça iade faturalarının iade nedenlerinin ispat edilemediği, dava ve takibe konu edilen alacağın davacının düzenlediği faturalardan kaynaklandığı, faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından yapılan bir kısım ödemelerin hangi faturaya istinaden yapılmış olduğunun belirtilmediği, yapılan ödemelerin cari hesap borcundan mahsubu ile davacının davalıdan 45.210,56 TL tutarında alacaklı olduğu, alacağın likit olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜNE,Davalının —-.İcra Müdürlüğünün —— Sayılı dosyasına yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin DEVAMINA,
2-Davalının asıl alacağın %20’si olan 9.042,11 TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
3-Davacı tarafça yapılmış, 54,40 TL başvurma harcı, 546,04 TL peşin harç olmak üzere 600,44 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılmış, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 3.108,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Alınması gereken 3.088,33 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 546,04 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.542,29 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına
7-Davadan önce gidilen arabuluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile—-Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.