Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/558 E. 2020/658 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/558 Esas
KARAR NO : 2020/658

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 12/09/2018
KARAR TARİHİ : 03/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirkete Kasko Sigortası ile Sigortalı —- malik ve işleteni olduğu —- plakalı araç—- tarihinde hasarlandığını,—— plakalı araç ——- kasko poliçe numarası davalı … şirketine sigortalı olduğunu, meydana gelen kazada dava konusu aracın —-hasar meydana geldiğini, davalı şirkete ——– malik ve işleteni olduğu — — plakalı araç 15/03/2018 tarihinde hasarlandığını, — plakalı araç ————–kasko poliçe numarası davalı … şirketine sigortalı olduğunu, meydana gelen kazada dava konusu aracın —- hasar meydana geldiğini, davalı kasko poliçe genel şartları gereği KDV dahil hasar tutarının tamamından sorumlu olduğu, hasar alan parçaların tespiti ile hasar bedelinin tespiti için, her bir kaza için ayrı ayrı ekspertiz raporu alınmak zorunda kalındığı ve bu raporlar için toplamda 500,00 TL ekspertiz ücreti ödediği, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 7.000,00 TL hasar bedelinin ve 500,00 TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, her türlü başvuru, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Haksız ve yersiz davanın öncelikle görev yönünden ve ayrıca esastan reddine ve tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, kasko sigortası poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat talebine ilişkindir.
İstanbul Anadolu —. Tüketici Mahkemesi tarafından, 6502 Sayılı Kanuna göre tüketici mahkemelerinin görevli olması için taraflardan birinin tüketici sıfatına sahip olması gerektiği, tüketici ise ticari ve mesleki olmayan amaçla hareket eden gerçek ya da tüzel kişi olduğu, davacı şirketin tüketici olmadığı, tüketiciden devraldığı alacak dahi davacıyı tüketici sıfatına sahip kılmamayacağı, bir şirket için herhangi bir alacağın temlik alınması dahi TTK’nın 16.maddesi kapsamında tacir olan şirketin yine TTK 3.madde kapsamında yaptığı ticari iş olup, ticari bir işte tüketici olunamayacağı açık olduğu, sigortanın Türk Ticaret Kanununda düzenlendiği, Mahkememizin Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş olan sigorta poliçesi sebebiyle görevli olabilmesi için taraflardan en az birinin 6502 Sayılı Kanunun 3/1-k maddesinde tarif edildiği şekilde mesleki ya da ticari amaçla hareket etmeyen gerçek ya da tüzel kişi olması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
—– tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve —- tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Somut olayda; davacı vekili, dava dışı —- sigortalı aracın hasarlanması nedeniyle oluşan hasar bedeli ve ekspertiz ücreti alacağının müvekkiline temlik edildiğini ileri sürerek bu tutarın ——- uyarınca davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir. Davacı tacir ise de, alacağını temlik eden —–davalı şirket arasında akdi bir ilişki olup, davalının sorumluluğunun kaynağı bu sözleşmedir. Temlik eden ——tacir olduğuna dair dosyada bir delilin bulunmadığı, tüketici konumunda bulunduğu, sigortalı aracın da hususi araç olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın 6502 sayılı yasa hükümleri uyarınca Tüketici Mahkemesinde çözümlenmesi gerekir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-Dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli ve yetkili İstanbul Anadolu ——-.Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-Kararın istinaf yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde meydana gelen görev uyuşmazlığı nedeni ile merci tayini yönünden dosyanın İstanbul —-Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, Tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.