Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/556 E. 2021/1379 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/556 Esas
KARAR NO: 2021/1379
DAVA: Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı))
DAVA TARİHİ : 28/01/2014
KARAR TARİHİ: 16/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının — yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
ASIL DAVADA
DAVA:Davacı vekili dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirket ile davalı şirketin demir alım satımına ilişkin —tarihli sözleşme düzenlediklerini, sözleşme gereği müvekkilinin davalı şirkete —satışı yapacağını, müvekkilinin —– banka teminat mektubu verilmesinin kararlaştırıldığını, teminat mektubunun —— onaylanmasının zaman alması üzerine, davalının ısrarla paranın kendilerine iade edilmesini talep ettiğinden müvekkili firmanın – —–yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek sözleşmenin halen devam ettiğini, —gün içinde sözleşmede belirtilen miktarı hesaba yatırıldığında sözleşmede belirtilen tarihlerde teslimatın yapılacağını beyan edip aksi halde çekin iadesini talep ettiğini, davalının parayı yatırmadığı gibi — bedelli çeki iade etmediğini ve davalının anlaşmayı haksız olarak feshettiğini, açıklanan nedenlerle — olan çekin yazılmasının önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkili firmanın borçlu olmadığının tespiti ile davaya konu çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE KARŞI DAVA;
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında karışık—- demiri satın alınması hususunda —- tutarında —- vadeli çek vereceğinin kararlaştırıldığını, yine sözleşmenin 5.md de ekonomik koşulların değişmesi, dövizdeki dalgalanmalar vs gibi nedenlerin tarafların yükümlülüklerinde değişiklik meydana getirmeyeceği, satıcı olan davacı/karşı davalının karışık————- teslim etmekten kaçınamayacağı, fiyat farkı talep edemeyeceği, sözleşmede herhangi bir değişiklik yapılmasını talep edemeyeceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin — de ise satıcının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle sözleşme feshedildiği takdirde alıcının uğrayacağı her türlü zararını karşılayacağının kararlaştırıldığını, sözleşme gereği satıcı kesin teminat mektubunu teslim etmediği gibi müvekkilinin ödemiş olduğu —-faks yolu ile ihtarname gönderildiğini, dönüş olmaması üzerine bu kez—– yevmiye no.lu ihtarnamesini keşide ederek sözleşmenin kendileri açısından geçerli olduğunu ifade ettiklerini, bunun üzerine karşı tarafa müvekkili tarafından ———— alımı için yeterli bir süre olduğu, aksini ispat yükünün karşı tarafta olduğu, banka kayıtları celp edildiğinde bankaların davacıya teminat mektubu vermediğinin ortaya çıkacağını, —- gün içinde teslim edilmesi gerektiği, aksi takdirde davacı/karşı davalının sözleşmeyi haksız olarak feshetmiş olduğu kabul edilerek müvekkilinin uğramış olduğu zararların talep edileceğinin ihtar edildiğini, söz konusu ihtarnamenin davacıya —-üzerinden fiyat alındığını, bu durumda müvekkilinin —— tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki alım-satım sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle sözleşmenin teminatı olan çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile çekin iptaline,
Karşı dava; sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce aldırılan —— tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı-karşı davacının ibraz ettiği ticari defterlerine dayalı, davacı-karşı davalı ile olan —–
Tarih – Açıklama
Borç TL
—–
—–

——
görüldüğü üzere, davalı-karşı davacı tarafın —— tarihi itibariyle davalıdan —- tutarında alacaklı durumda olduğunun görüldüğü, ancak bu tutarın her iki tarafça dava konusu edilmediğini, asıl dava bakımından; mahkemenin —- tarihinde söz konusu çekin bankaya ibrazında ödenmemesi ve irca takibine konu yapılmaması bakımından İİK 72/2 md. Gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesine yönünde ara karar verdiği, asıl davada davacının, davalıya verdiği —- bedelli teminat çekinin iptalini ve davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, davacı tarafın —-tarihli dilekçesinde, dava konusu yaptığı ve iptalini istediği çekin, davalı tarafından kendisine—– tarihinde teslim edildiğini beyan ettiğini, bu durumda asıl davanın konusunun kalmadığını, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin, davacının çekin iadesi talebini içeren ihtarına rağmen iade etmeyerek davanın açılmasına sebebiyet veren davalının uhdesinde olduğunu, birleşen dava bakımından; karşı davacının aradaki —— ilişkin sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini, karşı davalının kendisine ihtarname ile verilen teminat mektubu sağlanmasına yönelik —– hareketsiz geçirdiğini ve bu süre sonunda sözleşmenin fesih olunduğunu, karşı davalının peşin aldığı parayı karşı davacıya iade ettiğini ve kendine teminat mektubu temin etmesine ilişkin taahhüdünü ifa için tanınan —- semersiz geçince karşı davacının özleşmeyi haklı olarak feshi gerçekleştiğini, sözleşmenin bu şekilde son bulması nedeniyle karşı davacının prensip itibariyle menfi tespit zararlarının tazminini isteyebileceği, halbuki huzurdaki davada karşı davacının müspet zararlarının tazminini istediğini bununla taraflar arasındaki ——maddesinde satıcının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle sözleşme feshedildiği takdirde alıcının —- uğrayacağı her türlü zararını karşılayacağının kararlaştırıldığını, bu hükme dayanarak karşı davacı alıcının müspet zararlarının tazminini isteyebileceğini, ancak zararın ispat edilmesi gerektiğini, karşı davacı alıcının, satıcının parayı kendisine —– zararının bulunduğunu ileri sürdüğünü, üçüncü kişi konumundaki —– bildirimi demir emtia fiyatları bakımından kesin bir rakam sayılamayacağı, bu firmanın dilediği fiyatı önermesinin——koşullarının gereği olduğunu, eldeki dava bakımından bağlayıcı bir fiyat sayılamayacağını,—- tarihi itibariyle taraflar arasındaki sözleşmeye konu olan demir emtiasının serbest piyasadaki satış fiyatının örneğinin —- yazılarak ——–getirtilerek belirlenmesi gerektiğini, bu belirlemeye göre gerçekten ——— tarihi arasında bir artık vuku bulmuş ise satım konusu—- fiyat artış oranı kadar karşı davacı alıcının tazmini gereken zararı oluşmuş demek olduğunu, ancak dosyada —— tarihindeki serbest piyasa demir alım fiyatlarına ilişkin resmi bir veri bulunmadığı, bu nedenle kesin bir kanıya varmak ve hesaplama yapmanın mümkün olmadığını, zararın varlığını ve miktarını ispat külfeti altındaki karşı davacının, kendisine terettüp eden işbu ispat külfetini yerine getirebilmiş sayılamadığını, sonuç olarak asıl davanın konusunun kalmadığı, karşı davada karşı davacının demir satımına ilişkin sözleşmeyi haklı ve geçerli biçimde fesih ettiği ve —— göre satım konusunu daha yüksek fiyattan almak zorunda kalması halinde aradaki farkın tazminini davacı-karşı davalı satıcıdan isteyebileceğ,i ancak dosyada demir emtiası fiyatlarının sözleşmenin kurulduğu ve sona erdiği tarihler arasında arttığına ilişkin bir veri ve delil bulunmadığından karşı davacının bu talebinin değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı, mevcut delil durumu itibariyle karşı davacının zararını ispat etmiş sayılamayacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı-karşı davalının defterlerinin incelenmesi ve taraf vekillerinin itirazlarının karşılanması için dosya bir önceki bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen—- tarihli ek raporda özetle; Kök raporda açıklandığı üzere, davalı/karşı davacı vekilinin, davacı/karşı davalı satıcının parayı —- zararının bulunduğunu, davacının davasının reddine, karşı davanın kabulü ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla —- yılları ticari defterlerinin noter onay bilgilerinin;
YILI
Defterin Nevi
Tasdik Makamı
Onay Tarihi
Onay No
—–
Yevmiye Açılış
—-
Yevmiye Kapanış

Kebir Açılış

Envanter Açılış
—-
Envanter Kapanış
Mecburiyet Yok



Yevmiye Açılış

Yevmiye Kapanış
Kapanışa süre var



Envanter Kapanış
Mecburiyet Yok


davacı-karşı davalı şirket tarafından ibraz edilen —- yılları ticari defterlerinin noter açılış onamaları ile — yılı yevmiye defterinin noter kapanış onamasının süresinde yaptırılmış olduğu, — yılı yevmiye defterinin noter kapanış onamasına inceleme tarihi itibariyle henüz sürenin olduğu, envanter defterinin ise noter kapanış onama mecburiyetinin bulunmadığının tesipt edildiği, mahkemenin —– piyasa satış fiyatının mahkemeye bildirilmesinin istendiğini,—– olduğu bilgisini verdiği,——- itibar ettiğini,—olduğu sonucu ortaya çıktığını, sözleşmede, sözleşmeye konu demirin satıcı—- sahasına sevk edileceği kararlaştırıldığını, oysa bu aşamada —– gelen fiyata nakliye dahil olup olmadığı anlaşılamadığını, kaldı ki verilen ortalama fiyatın hangi bölgelerdeki satıcılara ait olduğunun da anlaşılamadığını, neticede nakliye fiyatı konusunda bir görüş elde edilemediği bildirilmiştir.
Tarafların kök ve ek rapora karşı itirazlarının, sicil müdürlüğüne yazılan yazı cevabının değerlendirilmesi ve dava konusu çekin teslim tarihi hususunda rapor düzenlenmek üzere dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen — tarihli ikinci ek bilirkişi raporunda özetle; davalı-karşı davacının—- bilgisine göre zararın hesaplanmasını, davacı-karşı davacı ise eğer davalının zararına hükmedilecekse —-cevaba göre hesaplama yapılmasını istediği, ek raporda — gelen fiyat bilgisinden hareketle davalı-karşı davacının zararının —- olduğu sonucuna varıldığı, —— olacağı, Esas dava bakımından en önemli hususun çekin hangi tarihte davalıya iade edildiği hususu olduğu, Davacı-karşı davalı taraf dava konusu yaptığı ve iptalini istediği çekin davalı-karşı davacı tarafından—-tarihinde teslim edildiğini iddia ettiği, davalı-karşı davacı ise ısrarla söz konusu çekin —-ade edildiği kanaatine varıldığı, buna ilişkin olarak dosyada davalı-karşı davacı tarafından delil olarak sunulmuş çek fotokopisi ile davacı tarafından delil olarak sunulmuş çek fotokopisi bulunduğu, davalı-karşı davacı tarafından sunulan çek fotokopisi altında———–yönünde el yazısı bulunduğu, davacı tarafından sunulan çek fotokopisinde ise çek üzerinin iptal anlamında çift çizgi ile çizildiği, arkasında ise davalı-karşı davacı —– görüldüğü, yine davacı tarafından sunulan—- bulunduğu, dekont üzerinde ayrıca çeki teslim alan personelin adı soyadının—- bulunduğu, Davacı-karşı davalı —- usulüne uygun tutulduğu anlaşılan ticari defterlerinde de çekin —- tarihinde iade edildiğine ait kayıt bulunduğu, Davacı-karşı davalı tarafından dosyaya delil olarak sunulan söz konusu çekin fotokopisinin rapor ekinde bulunduğu, tarafların itirazlarının kök ve ek raporlarda herhangi bir değişiklik gerektirmediği sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
İLK KARAR;
Mahkememizce —–sayılı kararı ile asıl dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
KALDIRMA İLAMI;
—-karar sayılı ilamında;— tarihli satış sözleşmesinin taraflar arasında ihtilafsız olduğu, davalı-karşı davacının sözleşme bedeli olan—- çeki teslim etmiş ise de, sözleşmede yer alan —–Tarihinde davalının peşin ödediği bedeli davalının hesabına havale ettiği sabittir.
Mahkemece,——– göre asıl dava konusu çekin, davalının karşı dava konusu ettiği tazminat talebini de teminat altına aldığı ve dava tarihinde çekin iade koşulları oluşmadığı gerekçesi ile davanın konusuz kaldığına karar verilmiş ise de; asıl davaya konu çekin, sözleşmeden kaynaklanan tüm hak ve borçların teminatı değil, davalı tarafça peşinen ödenen —- teminatını teşkil ettiği anlaşılmaktadır.
Ancak; davalı çekin davadan önce—- davacı şirket yetkilisine iade edildiğini iddia etmiş, bu hususta çek teslim tarihi bulunan bir evrak fotokopisi sunmuş, davacı ise çekin davadan sonra—-iade edildiğini iddia etmiştir. Tarafların ticari defterlerinde de teslim tarihleri örtüşmemektedir. Bu durumda; davalı çekin davadan önce iade edildiğini ispatla yükümlü olup, mahkemece öncelikle davalının sunduğu iş bu belgenin aslını ibraz için davalıya kesin süre verilerek davalının savunmasının değerlendirilmesi gerekirken bu belge yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmadan karar verilmesi yerinde değildir.
Açıklanan nedenle davacının istinaf isteminin kısmen kabulüne, HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, kabul edilen istinaf istemine göre sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. ” şeklinde karar vererek mahkememiz dosyasını iade etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan asıl davanın taraflar arasındaki alım-satım sözleşmesi sebebiyle sözleşmenin haksız feshi sebebiyle davalı tarafça peşin ödenen —- teminatı olmak üzre verilen çekin iptali ile bu çek sebebiyle borçlu olunmadığının tesbiti talepli olduğu, karşı davanın ise sözleşmenin haksız feshi sebebiyle uğranıldığı iddia edilen zararın tazmini talepli olduğu, mahkememizce —– Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda asıl dosya davalısına teslime dair evrakları sunması için süre verildiği, verilen sürede davalı vekilinin teslime dair bir takım evrakı dosyaya sunduğu, akabinde asıl davada davacı vekilinin de sunulan belgelere karşı beyan dilekçesi verdiği, davalının sunmuş olduğu, ——– yazılı belgenin üstünde sonradan yazıldığı anlaşılan ifadelerin paraflanmadığı, belgenin aşağısındaki imzalı —– yazısıyla üstündeki yazının çıplak gözle bakıldığında bile birbirleri arasında yazı bütünlüğünün bulunmadığının görüldüğü, yine asıl dosya davalısı tarafından sunulan iade çeklerin müşteriye teslim tutanağında da çoplak gözle anlaşılacağı üzere ——- tarih ve saatli matbu yazının ise dava dışı bankanın davaya konu çeki davalıya muamelesiz olarak teslim ettiği tarih olup, davaya konu çekin davacıya iade edildiği tarihi belirtmediği, esasen asıl davada cevap dilekçesi sunan davalının çekin iadesinden de bahsetmediği ve bu dilekçe ile karşı dava açtığı, davaya konu çekin arka yüzündeki davalıya ait cironun —-tarihinde iptal edildiğinin dosyada sunulu çek fotokopisinden anlaşıldığı, ancak davalının sunmuş olduğu çek fotokopisinde ise bu husun yer almadığı , dolayısıyla davalı tarafından çekteki kendi cirosunun —— tarihinden önce davacıya iade edildiğini isbatlayamadığı mahkememizce anlaşılmakla asıl dava bakımından dava açıldıktan sonra davaya konu çek davacı tarafa iade olunmakla konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve yargılama giderleri ise davanın açıldığı anda asıl davanın davacısı haklı olmakla asıl davanın davalısı üzerinde bırakılmış, birleşen dava yönünden ise karşı davacının sözleşmenin haksız feshi nedeniyle oluşan zararını —— gereği talep edebileceği belirlenmekle mahkememizce davaya konu demir satımı yapan çeşitli yerlere ——ve nakliye dahil—- kendisine üye tüm sektör firmalarının fiyatlarından oluşan ortalama bir fiyat vermesi nedeniyle —- bildirdiği fiyata itibar edilerek düzenlenen bilirkişi hesaplaması mahkememizce de gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla benimsendiği, buna göre karşı davacının —— olduğu anlaşılmış ve karşı davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Asıl dava yönünden
Dava konusu —– bedelli çek davalı-karşı davacı tarafından davacı-karşı davalıya dava açıldıktan sonra iade edildiğinden konusuz kalan asıl dava yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
B-Karşı dava yönünden
Karşı davanın KISMEN KABULÜ ile,
—-tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
HARÇLAR
a-Asıl dava yönünden alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 59,30 TL’nin davacı tarafça dava açılırken yatırılan 4.269,40 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan 4.210,1‬0-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı-karşı davalıya iadesine,
b-Karşı dava yönünden davanın kabul edilen 26.800 TL’lik bölümü üzerinden belirlenen 1.830,71 TL nisbi karar harcının 520,00 TL’lık bölümü davalı – karşı davacı tarafından dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan, geriye kalan 1.310,71 TL karar harcının davacı-karşı davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETİ:
a-Asıl dava yönünden davada avukatla temsil edilen davacı-karşı davalı yararına belirlenen 25.950,00-TL nisbi avukatlık ücretinin davalı-karşı davacıdan tahsili ile davacı-karşı davalıya verilmesine,
b-Karşı dava yönünden davanın kabul edilen 26.800,00-TL’lik bölümü üzerinden davalı-karşı davacı yararına belirlenen 5.100,00-TL avukatlık ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
c-Karşı dava yönünden davanın reddedilen 3.600,00-TL’lik bölümü üzerinden davacı-karşı davalı yararına belirlenen 3.600,00-TL avukatlık ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
YARGILAMA GİDERİ:
a-Asıl davada davacı-karşı davalı tarafından dava açılışı sırasında harç olarak yatırılan 88,3‬0 TL’nin davalı – karşı davacıdan alınarak davacı – karşı davalıya verilmesine,
b-Asıl davada davacı-karşı davalı tarafından sarf edilen 1.100,00 bilirkişi ücreti ve 154,00 TL posta ücreti olmak üzere toplam 1.254,00 TL’nin davalı – karşı davacıdan alınarak davacı – karşı davalıya verilmesine,
c-Karşı davada davalı-karşı davacı tarafından harç olarak yatırılan 549,00 TL’nin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı – karşı davacıya verilmesine,
d-Karşı davada davalı-karşı davacı tarafından sarf edilen 1.200,00 TL bilirkişi ücreti ve 192,00 TL posta ücreti olmak üzere toplam 1.392,00 TL’nin karşı davanın kabul ve red oranı gözetilerek 1.227,15 TL’nin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı – karşı davacıya verilmesine, kalan 164,85‬ TL’nin davalı – karşı davacı üzerinde bırakılmasına,
d-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı-karşı davalı vekilinin ve davalı-karşı davacı vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —- yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 16/12/2021