Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/542 E. 2022/445 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/542 Esas
KARAR NO : 2022/445

DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 29/02/2016
KARAR TARİHİ : 18/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ; Müvekkili şirket hakkında —–. sayılı kararıyla ‘—- tarihinden itibaren 1 yıl süreyle—— ertelenmesine’ karar verildiğini, dava dosyası — olup, inceleme aşamasında olduğunu,
Davacı şirketin kurulduğu— yılından bu yana hem kamuya hem de özel sektöre ait tüm projeleri başarıyla tamamlayıp,— ettiği yükümlülükleri gereği gibi ifa ettiğini, 24.08.1982 Tarihli ve iş bitirme bedeli dönemin— değeriyle — olan taahhüt sözleşmesiyle bağlayan süreç günümüze kadar devam ettiğini, — zarfında toplam— adet taahhüt sözleşmesi imzalandığını ve taahhüt edilen işler zamanında tamamlanıp bitirildiğini, bu —- adet taahhüt sözleşmesinin toplam iş bitirme tutarı — olduğunu, bugün itibariyle hâlihazırda taahhül edilen birçok işler yapılmaya devam ettiğini,
Müvekkili şirketin iflas ertelemesinden itibaren tüm zorluk ve imkansızlıklara rağmen birçok borcu protokole bağlanarak ödemeler yaptığını, mevcut krediler ile ilgili bankalar ile görüşülerek — yapıldığını, —–alarak ödendiğini, bir diğer kısmı ile indirimli olarak peşin ödemelerle borçlar tasfiye edildiğini,
Müvekkili firma halihazırda yaklaşık birçok projede çalışmaya devam ettiğini, —- büyük çoğunluğunda firmamız, başka firmalarla—- çalışmalarını yürüttüğünü, bu projelerden bîr kısmı tamamlanmış ve kesin kabulü beklenmekte olup, önemli bir kısmının da devam ettiğini,
1 yıllık süre İçinde müvekkil şirket imkanlarını en verimli şekilde kullanmış ve her türlü zorluğa rağmen inşaatların imalatında oldukça iyi mesafeler aldığını, müvekkili şirket ——– kararlılık gösterdiğini, bu husus kayyım raporlarında da açıkça beyan edildiğini, kayyımlar tarafından müvekkile şirketin oldukça iyi bir şekilde denetlendiğini, borca batıklıktan kurtulma çalışmalarının devam ettiğini, açıklanan sebeplerle davacı——– itibaren 1 yil süreyle uzatılmasına, alacaklıların ve borçluların hak ve menfaatlerinin dengeli bir şekilde korunması ve şirketin faaliyetine devam etmesi İçin İ.İ.K. 179/b. Maddesi gereğince verilmiş bulunan — tarihli tedbir kararının ve kayyımların görevine devam yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK KARAR :
Mahkememizin — tarihli kararı ile koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF KALDIRMA KARARI :
— Karar sayılı — tarihli kesin kararı ile ;
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi kurulunca —- tarihi itibarıyla rayiç değerler üzerinden davacı şirketin —– sahip olup borca batık olmadığı, davacı kayıtlarında müdahil— bulunmayıp, müdahilin alacağının ayrı bir dava konusu olduğu belirtilmiştir. —-müdahil vekili tarafından kesinleşmiş takip suretleri dosyaya sunulmuş olup, borca batıklığın tespitinde sadece davacının kayıtlarına bakılmaması, İİK’nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler yanında gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların da dikkate alınması gerekir. Diğer taraftan, hükme karşı istinaf yoluna başvuran diğer müdahilin alacağının da —— arasında yer alıp almadığı anlaşılamamaktadır.
Buna göre sadece davacının kayıtlarını dikkate alan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru olmadığından, mahkemece— tarafından belirtilen icra dosyaları ve —- getirtilerek yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, gerekli inceleme ve araştırma yapılarak davalı şirketin aktif ve pasifini rayiç değerleriyle tereddüde yer vermeyecek şekilde belirleyen; gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alındıktan sonra, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, borca batıklığın tespitine yönelik yetersiz bilirkişi kurulu görüşüne itibar edilerek, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenler ile mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli deliller toplanmadan karar verildiğinden HMK’nın 351/1.a.6 bendi uyarınca esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş ve mahkememize iade olunan dosya mahkememizde —- Esas numarasını almıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle TTK 376, 377 ve İİK 179 maddesi hükmünce davacı şirketin iflasının ertelenmesinin — tarihinden itibaren bir yıl uzatılmasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı tarafından, mahkememizin — dosyasından açılan iflasın bir yıl süre ile ertelenmesine ilişkin davanın yapılan yargılaması sonucunda, mahkememizce—- tarihinde verilen karar ile iflasın bır yıl süre ile ertelenmesine karar verildiği, temyiz istemi üzerine — sayılı ilamı ile onandığı belirlenmiştir.
Davacı —tarafından açılan iş bu davada bir yıllık erteleme süresinin—– bir yıl süre ile uzatılmasına karar verilmesi isteminde bulunulmuştur.
Davacı şirket tarafından mahkememize açılan iflasın ertelenmesinin uzatılması istemi İİK kanunun 166 maddesi gereğince — aracılığı ile ilan edilmiştir.
TTK nun 377 maddesi uyarınca yönetim kurulu veya herhangi bir alacaklı yeni nakit sermaye konulması dahil nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri gösteren bir iyileştirme —-mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilir. Bu halde icra iflas kanunun 179/a ve 179/b maddeleri uygulanır.
Davacı şirket yönünden de halen—- düzeltilmesi koşulları olduğu gerekçesi ile iflasın ertelenmesi talebinde bulunmasına yönetim kurulları tarafından karar verilmiştir.
İflasın ertelenmesinin uzatılmasına karar verilebilmesi için sermaye şirketinin borca batık durumunun devam etmiş olması, mali durumunu iyileştirme ümidinin bulunması ve icra iflas kanununun 179. Maddesi uyarınca sunulan iyileştirme projesinin somut delillere dayadırılması ciddi ve inandırıcı, borca batıklıktan çıkmayı öngören nitelikte olması gerektiği, iflasın ertelenmesi kurumunun başlıca amacının mali durumunu düzeltebilecek bir şirketin iflastan kurtarılarak varlığını sürdürebilmesi, alacaklıların korunması bakımından da malların muhafazası olduğu, —– ertelenmesi kurumunun işletilebilmesi açısından bir — bulunmasının büyük önem taşıdığı, bu kaynağın sermaye artırımı, yerli veya —-bulunması, bir ortağın karşılıksız para getirmesi, — satarak — sağlaması ve benzeri tedbirler alınmak sureti ile oluşturulabileceği siparişlerden elde edilecek gelirin ancak —- kaynaklarından biri eşliğinde bir anlam ifade edeceği, yerleşik Yargıtay içtihatları ve doktrinde kabul edilmiştir.
Mahkememizce davacı şirketlerin —- alan —- bilirkişiler eli ile inceleme tarihi itibariyle yasal rayiç değerleri araştırılmış, bilirkişi kurulları tarafından düzenlenen teknik ve mali raporlar dosyaya ibraz edilmiştir. Aktiflerin piyasa değerlerine göre borca batıklık hali ve iyileştirme —– gerçekçi bulup bulunmadığının denetlenmesi amacıyla davacı şirkete ait defter ve kayıtları ile aktifinde yer alan değerler üzerinde resen seçilen uzman bilirkişiler marifeti ile inceleme yaptırılmıştır.
Yargılama süreci içinde —- sunulan kök ve ek raporlarında açıklandığı üzere TTK nun 377 madde hükmü çerçevesinde—-sermayeye sahip olduğu, davacı şirketin borca batıklıktan çıktığı, iflasın ertelenmesi uzatılması ön koşulu bulunan borca batıklık durumunun gerçekleşmediği belirlenmiş rapor mahkememizce de benimsenmiştir.
Bu itibarla davacı şirket —- koşulu gerçekleşmemiş olduğundan , koşulları oluşmayan iflas ertelenmesinin uzatılmasına ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KOŞULLARI OLUŞMAYAN DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 51,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 GÜN içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.