Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/541 E. 2020/641 K. 02.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/541 Esas
KARAR NO : 2020/641

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali)
DAVA TARİHİ : 19/06/2017
KARAR TARİHİ : 02/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ; Müvekkil … eski çalışanı ve müdür yardımcısı olduğu —————– adresinde bulunan taşınmazdaki 2015 yılı kira sözleşmesine dayalı olarak davalı tarafa bir yıllık kira bedeli olan 90.000 TL’lik teminat senedi verdiğini, akabinde kiralar vaktinde ödendiğini ve bir yıllık süre bu şekilde dolduğunu, müvekkil ….—- tarihinde —————— isimli şirketten ayrıldığını, ve davalı taraf da şirketin yeni yetkilisi ile yeni bir kira sözleşmesi imzaladığını, müvekkilinin de bu bağlamda kira süresi için teminat sağlaması amacıyla verdiği ve hem sürenin sona ermesi hem de kendisinin işten ayrılmasından dolayı bu senedin kendisine iade edilmesi gerektiğini beyan ederek davalı taraftan bu senedi istediğini, ancak davalı taraf senedi iade etmediğini, bunun üzerine müvekkil Kartal —-. Noterliğinden davalı tarafa ihtarname yollayarak senedi istediğini, davalı tarafın yine iadede bulunmadığını,
Bu bağlamda müvekkilinin davalı tarafın iade etmesi gereken ancak kötüniyetli olarak iade etmediği ve müvekkili için sürekli bir tehlike arzeden bu senetle ilgili olarak iptal kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde ; davacının iddia ettiği hususların müvekkili tarafından bilinmediğini, müvekkiline teminat amaçlı olarak herhangi bir senet verilmediğini, kira sözleşmesine taraf olmadığını, bu nedenle teminat senedinin müvekkiline verilmiş olması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, husumet nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davacının senedin iptali yoluna gitmesinde hukuki yararının olmadığını, davacının menfi tespit davası açması gerektiğini, açıklanan sebeplerle davanın reddini istemiştir.
İLK KARAR
Mahkememizin ——Esas —- tarihli kararı ile ; kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF KALDIRMA KARARI
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi—-. Hukuk Dairesi Başkanlığının—— Karar sayılı ——tarihli kesin kararı ile ;
Her ne kadar davalı kira ilişkisini kabul etmemiş ve teminat senedi verilmediğini savunmuş ise de davacı teminat senedinin kira ilişkisi kapsamında verildiğini iddia ettiğinden kira ilişkisinin ve teminat senedinin varlığı ile iadesi gerekip gerekmediği hususunun Sulh Hukuk Mahkemeleri tarafından değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla HMK’nın 4/1-a maddesi gereğince davaya bakmak görevi Sulh Hukuk Mahkemesine ait olup ilk derece mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabi tutarak tespit edilen yargılama hatalarını bizzat düzeltmek amacıyla yapılan inceleme sonunda; duruşma yapılmasına gerek olmadığı, davanın açıldığı mahkemenin görevli olmadığı, görevli mahkemenin HMK 4. Madde gereğince Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu, görev hususunun kamu düzenine ilişkin resen gözetilmesi gereken emredici usul kural olduğu, istinaf sebebi yerinde olduğundan HMK 353/1-a/6 maddesi gereğince davalının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş ve Mahkememizce verilen kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukiki niteliği itibariyle kira ilişkisi nedeniyle verilen teminat senedi nedeniyle davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespiti konusunda açılmış menfi tespit davasıdır.
HMK’nun 115/1 maddesinde; mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler hükmünün yer aldığı,
HMK 114/c madde hükümlerinde mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun “Sulh Hukuk mahkemelerinin görevi” başlığı altındaki 4. maddesinde de “(1) Sulh Hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine dair hükümler ayrık olmak üzere,kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine dair davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; davacı taraf dava konusu edilen teminat senedinin kira ilişkisi kapsamında verildiğini iddia ettiğinden, kira ilişkisinin ve teminat senedinin varlığı ile iadesi gerekip gerekmediği hususunun Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından değerlendirilmesi gerekir.
Bu itibarla kira ilişkisinden doğan tüm uyuşmazlıklara bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemelerine ait olmakla, mahkememizin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere ;
1-Göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK.20 maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
HMK 138 maddesi gereği dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.