Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/539 E. 2023/230 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/539 Esas
KARAR NO:2023/230
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ: 23/10/2020
KARAR TARİHİ:16/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan banka dışındaki diğer kredi kuruluşlarına ilişkin düzenlemelerden kaynaklanan (itrazın iptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ——— bedelli ———- istinaden kredi kullandırıldığı, davalı —— genel kredi sözleşmesinde müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imza etmiş olduğu, borçlunun kredi hesabının——————— yevmiye nolu ihtarnamesi ile kat edildiği, süresi içinde borcun ödenmemiş olduğu, bu aşama da davacı banka, alacağının tahsilini teminen; davalılar hakkında ——-sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, davalı-borçlu borcun tamamı, asıl alacağa, faiz ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği, dava öncesi arabulucuya başvurulduğu, ama sürecin anlaşmazlıkla sonuçlandığı, davalıların takibine vaki itirazlarının iptaline, takibin devamına, 9420 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesi için Sayın Mahkemeye başvurulduğu, iş bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla banka alacağının tahsilini teminen —— sayılı dosyası ile yürütülen takipte; borçlular hakkında başlatılan takibin takip talebinde yazılı şartlarla takibini, davalıların, borcun tamamı, asıl alacağa, faiz ve tüm fer’ilerine yönelik itirazlarının iptalini, davalıların inkar olunan alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen mahkememize cevap dilekçesi sunulmamıştır.Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.İtirazın iptali davası, takip borçlusunun ödeme emrine süresi içinde itiraz etmesi halinde, takibin devamını sağlamak amacıyla, takip alacaklısı tarafından 2004 sayılı Yasanın 67 nci maddesine göre, itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde açılan ve genel hükümler çerçevesinde incelenen bir eda davasıdır.Borçlunun itirazı, icra dairesi tarafından alacaklıya tebliğ edilmiş olmadıkça bir yıllık süre işlemeye başlamaz; yüksek mahkeme kararlarına göre alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden önce de itirazın iptali davası açabilir ——- Alacaklı bir yıllık süresi içinde itirazın iptali davası açmaması halinde takip düşer ise de alacağı zamanaşımına uğramadığı sürece genel hükümlere göre alacağını dava edebilir.
Davanın kabul edilmesi halinde, borçlu tarafından yapılan itiraz iptal edildiğinden, itiraz üzerine duran takibe (haciz) devam edilebilir. İtirazın iptali davası devam ettiği sürece, bir yıllık haciz talebi süresi işlemez.
İspat yükünün -kural olarak- davacıda olduğu itirazın iptali davasında, alacaklı (normal bir alacak davasında olduğu gibi) alacağının varlığını usul muhakemesinde caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Davanın reddi halinde, itiraz ile duran takip iptal edilmiş sayılır ve ilam kesin hüküm teşkil ettiğinden takip alacaklısı tarafından konusu aynı olan bir dava tekrar ikame edilemez. Ayrıca borçlunun talep etmesi halinde, mahkeme, alacaklının kötüniyetle icra takibinde bulunduğu kanısına varırsa alacaklıyı yüze yirmiden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum eder (67/II). Kötüniyet olgusunu ispat yükü, tazminat talep eden davalı borçludadır. Tazminatın, asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir.Davanın kabulü halinde, itiraz üzerine duran takibe devam edilir; (varsa) ihtiyati haciz, kesin hacze dönüşür. Ayrıca, alacaklı tarafça talep edilmesi halinde, takip konusu alacağın belirlenebilir (likit) olduğu durumlarda davalı (takip borçlusu) alacak miktarının asgari yüzde yirmisi oranında inkar tazminatına mahkum edilir. Yüksek mahkemenin yerleşik uygulamasına göre hüküm altına alınacak inkâr tazminatının asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir ———Davacı banka vekili dilekçesinde özetle, müvekkili banka ile davalılardan ——–bedelli iki adet kredi sözleşmesi doğrultusunda kredi kullandırıldığını, diğer davalı ———– genel kredi sözleşmelerini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, hesabın kat edildiğini, borcun vadesinde ödenmediğini, genel haciz yoluyla başlatılan takibe itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek takibin kaldığı yerden devamına ve davalılar aleyhine inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.3/11/2020 tarihli tensip zaptı doğrultusunda ilgili takip dosyasının temini için icra müdürlüğüne ve genel kredi sözleşmesi, ekleri ve ilgili tüm evrakların temini için davacı bankaya müzekkereler yazılmıştır.Ön inceleme durulmasında uyuşmazlık, davacı tarafça ———- kaynaklanan alacağa ilişkin davalılar aleyhine başlatılan takibin ferileri ile birlikte yerinde olup olmadığı şeklinde belirlenerek dosyanın uyuşmazlık konularında rapor tanzim olunmak üzere bilirkişiye tevdine karar verilmiştir. 25/5/2021 tarihli raporda özetle;”(…) Tarafların beyanları ve dosya kapsamının ve yerinde inceleme yetkisine istinaden davacı banka kayıtlarının incelenmesi ile yapılan tespit ve değerlendirmeler sonucunda, tüm delillerin takdiri ve nihai hukuksal değerlendirme ile nihai takdir Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere;
1- Uyuşmazlık konusunu oluşturan borcun davalı —– asıl borçlu olarak davacı——-kullanmış olduğu kredili hesaptan ve 1 adet kredi kartından kaynaklandığı;
2- Davacı bankanın davalılardan —–tutarında toplam takip bakiyeli alacağının bulunduğu,
3- Dava konusu kredili hesabın ve —- kartına ait mevcut borçlarının kapatılabilmesi amacıyla —– talep edildiği, 04.03.2019 tarihinde ihtarname gönderildiği, 24 saat içinde ödeme yapılması için süre verildiği, süresi içinde ödeme yapılmaması sebebiyle —— icra takibinde takip talebi ekinde yer alan —– kaynaklı borç ilişkisinin devam ettiği ve işbu sözleşmede davalılar ——- müteselsilen kefalet imzalarının bulunduğu,
4- İcra takip tarihi itibariyle;
– —nolu kredili hesap için 30.088,78 TL anapara, 3.183,14 TL işlemiş faiz ve 69,75 TL —, 3.853,51TL temerrüt faizi ve 192,68TL—olmak üzere 37.387,85 TL toplam kredi borcu,
—-nollu ticari kredi kartı —- için 19.720,37 TL anapara, 2.525,61 TL temerrüt faizi ve 126,28 TL ——- olmak üzere 24.444,18 TL toplam kredi kartı borcu,
– 6,00TL ekstre gönderim bedeli
olmak üzere toplam 61.838,04 TL tutarında davacı lehine alacak olarak hesaplandığı” şeklinde belirlemelere yer verilmiştir. Rapora karşı davacı banka, 10 adet çek yaprağı bakımından gayrinakdi risklerinin nakdi alacağa dönüştüğü ve bunların değerlendirilmediği yönünde itirazda bulunmuştur. Ayrıca davalılar da rapora karşı yazılı beyan ve itirazlarını sunmuşlardır.
Temin edilen 23/8/2021 tarihli ek raporda, kök rapordan farklı olarak 10 adet çek yaprağı karşılığı olan ———–tutarın eklenmesiyle davacı bankanın toplam alacağının 82138,04 TL olduğu belirlemelerine yer verilmiştir. Davacı vekili bu sefer gayri nakdi risklerin kat tarihine kadar çeklerin ödenmesi nedeniyle nakdi alacağa dönüştüğü nü belirterek yeniden rapor alınmasını talep etmiş, dosya ikinci kez ek rapora gönderilmiştir. Nihayet 23/11/2021 tarihli (ikinci) ek raporda, tahsil edilen çek tutarlarının ferileriyle birlikte 23029,84 TL olduğu, toplam alacak miktarının ise 84867,87 TL olduğu belirlenmiştir. Anılı ikinci ek rapora karşı da davacı tarafça yazılı beyanda bulunulmuş, davalılarca itiraz edilmiştir.Mahkememizce (4) numaralı celsede, davacı tarafından ödendiği belirtilen çek bedelleri yönünden dosyaya sunulan kayıtlar değerlendirilip hangi çeke istinaden ödeme yapıldığı tespit edilmeden yalnızca davacı beyanı esasa alınarak inceleme yapıldığı görülmekle dosyanın önceki bilirkişiye tevdi edilerek davacı vekilince dosyaya sunulan kayıtlar incelenerek davacı tarafça icra takibinden önce ödendiği belirtilen çek sorumluluk bedellerinin tespitine ilişkin ek rapor alınmasına karar verilmiştir. 28/4/2022 tarihli raporda altı (6) adet çek yaprağı için 12180,00 TL nin ferileriyle birlikte toplam 13817,90 TL alacağın bulunduğu, buna göre toplam borç tutarının 75655,94 TL olduğu belirlenmiştir.
Müteakip celsede, dosyada mevcut bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli olmadığı değerlendirilerek dosya, yeni seçilecek bir bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş ve davacının takip konusu edilen davalılardan olan alacak miktarının ve takipten önce ödendiği belirtilen çek sorumluluk bedellerinin tespitine ilişkin rapor tanzim edilmesi talep edilmiştir.
26/8/2022 tarihli raporda,
“(…) 1-) Davacı bankanın, Davalı Asıl Borçlu ——- Davalı kefil ———— sayılı dosyası ile talebi ve raporumuzda yapılan terditli hesaplamalarımız aşağıda maddelendirilmiştir;
– İhtarname ile verilen sürenin sonunda —– tarihinde temerrüt’ün oluştuğu şekilde yapılan hesaplamamız;
Banka alacağı takip talebi ile bağlı olarak ;
63.282,01TLAnapara
7.689,36 TLİşleyen Temerrüt Faizi
384,47 TL Faizin %5 —— Toplamı
0,00 TL Masraf 71.355,84 TL Olarak hesaplanmıştır.
– 30.07.2019 Takip ile temerrüt’ün oluştuğu şekilde yapılan terditli hesaplamamız;
Banka alacağı takip talebi ile bağlı olarak ;
69.614,61TL Anapara
0,00TL Masraf
69.614,61TL Olarak hesaplanmıştır.
2-) Davacının, takip talebinde Anapara için 9631,80 Temerrüt faizi talebi tarafımızca uygun bulunmamış olup, bankanın takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar takipte; yıllık 9628,80 temerrüt faizi ve faizin gider vergisini talep edebileceği,
3 -) Tarafların masraf, vekâlet ücreti, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı” belirlemelerine yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kredi sözleşmesi ve ekleri ile hüküm tesisi ve denetime elverişli 26/8/2022 tarihli rapor içeriği birlikte değerlendirildiğinde; davalılar ile davacı banka arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davalılardan gerçek şahsın şirket yetkilisi olarak müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinin 13.2-b maddesi gereği ilgili hükmün delil sözleşmesi mahiyetinde olup uyuşmazlıkta banka kayıtlarının esas alınması gerektiği, davacı bankanın kat ihtarnamesi göndermesine rağmen dosyaya tebliğ şerhi sunmadığından temerrüt tarihinin tespiti bakımından ispat faaliyetinde bulunmadığından temerrütün takip tarihi olan 30/7/2019 tarihi olduğu, —- belirlenen akdi faiz oranının %24, gecikme/temerrüt faizi oranının ise %28,80 TL olduğu, bu tarih ve faiz oranları esas alınarak yapılan hesaplamada, davacı bankanın toplam alacağının 69614,61 TL olduğu anlaşıldığından, davanın kısmen kabulü ile, borçluların —— sayılı takibine yaptıkları itirazın iptali ile, takibin 57839,74 TL asıl alacak, 11040,11 TL işlemiş temerrüt faizi ve 734,76 TL %5 ——— olmak üzere 69614,61 TL üzerinden devamına; asıl alacağa, yıllık %28,8 oranında faiz işletilmesine karar verilmiş; alacağın likit mahiyeti gereği likit olduğu değerlendirilmekle asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 inkar tazminatı olan 11567,94 TL inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1.-Borçluların ——–sayılı takibine yaptıkları itirazın iptali ile, takibin 57.839,74 TL asıl alacak, 11.040,11 TL işlemiş temerrüt faizi ve 734,76 TL %5 ——— olmak üzere 69.614,61 TL üzerinden devamına,
Asıl alacağa, yıllık %28,8 oranında faiz işletilmesine,
Asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 inkar tazminatı olan 11.567,94.-TL inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine
2.-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 4.755,37 TL’nin davacı tarafça dava açılırken yatırılan 1.026,76 TL peşin harç ve icra müdürlüğüne yatırılan 425,00.-TL harcın toplamı 1.451,83‬.-TL nin mahsubu ile bakiye kalan 3.303,54‬.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.-Davacı tarafından yatırılan 1.451,83.-TL toplam peşin harç ve 54,40 TL başvurma harcı toplamı 1.506,26.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.-Davacı tarafından yapılan 2.800,00 TL bilirkişi ücreti, 445,00 TL posta gideri, olmak üzere toplam 3.245,00 TL yargılama giderinin 2.657,21 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5.-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen kısım için, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 11.138,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen kısım için, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8.-Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.320,00 TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, kabul/red oranına göre, 1.115,20.-TL’sinin davalıdan, bakiye 244,80.-TL ‘sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki (2) hafta süre içerisinde —– Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.16/03/2023