Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/513 E. 2022/119 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/513 Esas
KARAR NO : 2022/119

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2020
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu, bu ticari ilişki nedeniyle müvekkilinin cari hesap alacağının bulunduğunu, müvekkilince—- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini, alacağın likit olduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yana dava dilekçesi 30/10/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalı tarafça yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunulmadığından, HMK md. 128 uyarınca, dava dilekçesindeki vakıaların inkar edildiği kabul edilmiştir.
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller,— formları, talimat bilirkişi raporu, mahkememizce alınan bilirkişi raporu,—-, ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- incelenmesinde; davacı tarafından cari hesap alacağına ilişkin olarak davalı aleyhine — işlemiş faiz olmak üzere toplam 32.570,17‬.-TL alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %13,75 ticari faiziyle birlikte tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 22/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 25/06/2020 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.,
Mahkememizce davacı şirketin ticari defter kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere — Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verilmiş, talimat mahkemesince alınan 09/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının —- ait ticari defter kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, takip konusu—- alacağın davacı şirket kayıtlarında yer aldığı, davacı tarafından davalı adına düzenlenen —- tutarlı faturaların davacı ve davalı tarafından—- formları ile bildirildiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davalı yanın ticari defter kayıtları ile dosya üzerinde inceleme yapılmak üzere bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından —raporda özetle; davalı tarafından ticari defter kayıtlarının ibraz edilmediği, davacı yanın takip tarihi itibariyle—- alacaklı olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, cari hesap alacağına istinaden davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davaya cevap verilmediği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça; takip konusu cari hesap alacağını oluşturan faturalar düzenlenerek ticari defterlerine kayıt edilmiştir. Ancak salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenleyen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin, fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için öncelikle aradaki akdi ilişkinin ispatlanması, akdi ilişki ispatlandığı takdirde fatura konusu mal veya hizmetin verildiğinin ispatlanması gerekmektedir.
TTK md 21/2 hükmü uyarınca; bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. Fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. —- süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. —-süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ——- içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur.
Faturayı alan her türlü delille —- yerine getirebilir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi —- sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidi—–
Somut olay bakımından ise; davalı tarafça—- uygun olarak yapılan ihtara rağmen ibraz edilmediği, davacının ticari defter kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı tarafça cari hesap konusu alacağını oluşturan faturaların kendi ticari defterlerine kayıt edildiği, —- olarak düzenlendiği, davalı yana— yıllarına ait —- formlarının birebir örtüştüğü, faturaların davalı tarafından ——- formları ile bildirildiği, ticari defter kayıtlarının uzantısı niteliğinde olan —– kayıtlarında yer alan faturaların davalının ticari defter kayıtlarında yer aldığının ve hali ile işbu faturalara konu malların davalı yana teslim edildiğinin kabulünün gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafça icra takibi ile birlikte işlemiş faiz isteminde bulunulmuş olmakla beraber, işlemiş faiz yönünden yapılan itiraz dava konusu edilmediğinden, bu hususta mahkememizce herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır.
Tarafların tacir olduğu, taraflar arasında yapılan işin ticari iş olduğu anlaşılmakla; icra takibi ile talep edilen avans faizinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak davacı tarafça takip talebinde ve ödeme emrinde asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %13,75 oranında avans faizi isteminde bulunmuştur. Bu hali ile davacının talebi HMK md. 26 uyarınca aşılamayacağından——; taleple bağlılık ilkesi gereğince; asıl alacağa takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık %13,75 avans faizi oranını aşmayacak şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
Takibe konu alacağın miktarı kesin ve belirli olduğu gibi hesaplanması bir tespit yapılmasını gerektirmediğinden davalının haksız itirazı nedeniyle alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ İLE ,
Sabit olan——— takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık %13,75 oranını aşmayacak avans faizi ile ve isabet eden takip giderleri ile birlikte, davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere, borçlu davalının——— iptaline, takibin belirtilen şekilde devamına,
Alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 2.105,12.-TL harçtan davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan toplam 526,28.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.578,84.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça yatırılan toplam 526,28.-TL peşin harç ve 54,40.-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 580,68‬‬‬.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından sarf edilen 800,00.-TL bilirkişi ücreti, 180,25.-TL posta masrafı, 394,50.-TL talimat bilirkişi ücreti ve 30,00.-TL talimat posta gideri olarak yapılan toplam 1.404,75‬.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan — vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan——-6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu