Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/502 E. 2020/690 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/502 Esas
KARAR NO : 2020/690

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 11/11/2019
KARAR TARİHİ : 05/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan 24/11/2010 tanzim tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile ——— bağımsız bölüm daire nitelikli taşınmazı satın aldığını, davalıya satış bedeli olarak 118.373,00 TL ödediğini, davalının bağımsız bölümü müvekkiline tahsis ettiğini, ancak davalının müvekkilene satıp teslim ettiği bu dairenin tapusunu vermeye yanaşmadığını, bunun üzerine müvekkilinin davalı aleyhine Bakırköy—- Tüketici Mahkemesinin —- Esas sayılı davasını açtığını, bu davada öncelikle, dava konusu dairenin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı müvekkil adına tesciline karar verilmesini talep edildiğini, tescil talebinin kabul edilmemesi halinde ise, davalıya ödenen satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesi gereğince, dava tarihindeki alım gücüne denk gelen miktarının, dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline hükmedilmesine talep edildiğini yapılan yargılama sonunda verilen karar ile davaya konu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptaline ve davacı müvekkil adına tesciline karar verildiğini, Bakırköy— Tüketici Mahkemesinin —- Esas sayılı dava dosyasına getirtilmiş olan ve mahkemece yeniden istenip getirilecek tapu kayıtlarından da davacı müvekkil adına tesciline karar verilen bağımsız bölümün tapu kaydında çok sayıda takyidat şerhinin olduğunu, anılan takyidat şerhlerinin tamamı davalı aleyhine, ondan alacağı hakkı olduğu iddiasındaki 3. Kişiler tarafından koydurulduğunu, takyidatların tapuya şerh tarihlerinin tümü, davacı müvekkilin davalı ile akdettiği, 24/11/2010 tarihli satış sözleşme ile mülkiyet hakkını kazandıktan sonra o şerhler konduğunu, öncelikle hak sahibi müvekkilin olduğunu, 24/11/2010 tarihinden sonra konmuş olan tüm takyidat şerhlerinin terkinine karar verilmesi gerektiği belirtilmiş, bu nedenle davacı müvekkil adına tesciline karar verilen söz konusu dairenin tapı kaydında bulunan takyidatların ilgililerinin, bu takyidatlara dayanarak müvekkilin dairesinin satışı paraya çevrilmesi ya da mülkiyet hakkını yok edecek başkaca işlemler yapmamaları yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, kararın esastan bir karar verilinceye kadar geçerli olmasını, ve HMK. Mad. 392 /1 uyarınca teminatsız verilmesini, yine söz konusu dairenin tapu kaydında bulunan ve şerh tarihleri , davacı müvekkilin davalı ile 24/11/2010 tarihinde yaptığı satış vaadi sözleşmesi tarihinden sonrasına ait olan tüm takyidatların kayıtlarının terkine hükmedilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ——- Masası vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin İstanbul Anadolu—- Asliye Ticaret Mahkemesinin —— Esas sayılı dosyasında —– günündün itibaren iflasına karar verildiğini, iflas işlemleri İstanbul Anadolu —. İcra ve iflas Müdürlüğünün —- iflas dosyası ile devam ettiğini, müflis şirket hakkında tasfiye İİK 219. Mad. Uyarınca Adi Tasfiye usulüne göre yürütüldüğünü, müflis şirket hakkında verilen iflas kararı henüz kesinleşmediğini, ikinci alacaklılar toplantısının yapılmadığını, iflas idaresinin bu dava takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını tespit edebilmek için ilk önce iflas organlarının oluşması ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olunması gerektiğini, henüz iflas kararı kesinleşmemiş olup ikinci alacaklılar toplantısı yapılmadığından görülmekte olan davanın durdurulması gerektiğini, dava dilekçesinde belirtilen iddialara itiraz ettiğini, iflas masasında dava dilekçesinde belirtilen sözleşme ve ödemelere ilişkin bir kayıt bulunmadığını, Yargıtay —-. Hukuk Dairesinin —– karar sayılı kararında belertildiği üzere taşınmaz kaydına tedbir şerhi işlenmeden evvel tapu kaydına konulan haciz ve ihtiyati hacizlerin hüküm ve sonuç meydana getireceği, ancak tapu kaydına bir taraf lehine ihtiyati tedbir şerhi işlenerek aleniyet kazandıktan sonra mevcut şerhe rağmen başkaca kısıtlamalar işlenmişse bunlara değer tanınamayacağı, çünkü tapunun aleniyet prensibi gereği sonradan konulan şerh sahiplerinin daha önceden konulan şerhi gördüklerinin kabul edileceğini, Yargıtayın şerleşmiş uygulamasınında bu yönde olduğunu belirtildiği, iş bu Yargıtay kararında belirtildiği üzere davacının 24/11/2010 tarihinden sonra konulan takyidatların kaldırılması taleplerinin reddi gerektiği bu nedenle davacı yanın tüm talepleri yönünden davanın reddini talep etmiştir.
Davanın ilk açıldığı Bakırköy —-. Tüketici Mahkemesi’nin ————- Karar sayılı ilamı ile davanın İİK’nun 235/1 uyarınca kayıt kabul davası olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilerek, dosyanın görevli —- Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne gönderilmesine karar verilmiş, verilen karar taraf vekillerince istinaf edilmeksizin kesinleşmiş ve davacı yanın süresi içerisindeki talebi üzerine dosya Bakırköy —. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmiştir.
Bakırköy –. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — Esas– Karar sayılı ilamı ile ise; müflis şirket hakkında verilen iflas kararının İstanbul Anadolu —-. Ticaret Mahkemesi’nce verildiğinden bahisle yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri olduğu belirtilerek yetkisizlik kararı verilmiş, verilen karar taraf vekillerince istinaf edilmeksizin kesinleşmiş ve süresi içerisinde gönderme isteminde bulunulması üzerine dosya Mahkememize gönderilerek esas kaydı yapılmıştır.
Dava; hukuki niteliği itibari ile taşınmaz üzerindeki takdiyatların kaldırılması isteminden ibarettir.
—Nisan —- sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren HSK Birinci Dairesinin 03/04/2018 tarih 538 sayılı kararı ile, iflas ve konkordato hukukuna ilişkin davalarda üçten fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde — numaralı asliye ticaret mahkemeleri ihtisas mahkemesi olarak belirlenmiş olup derdest davaların bu mahkemelere gönderilemeyeceği, kararın resmi gazetede yayınlandığı tarihten sonra açılan davaların anılan mahkemelere tevziine karar verileceği düzenlenmiştir.
İİK.’nın 235.maddesi uyarınca kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların alacaklarını iflas masasına kaydetmek için açtığı davalardır.
Eldeki dava bakımından ise; davacı tarafça, daha önce açılan tapu iptal ve tescil davasında talep edilmeyen taşınmazların üzerindeki takdiyatların kaldırılması talep edilmektedir. Davacı yanın, müflis şirketten herhangi bir alacak istemi bulunmamaktadır. Bu nedenle de davanın İİK’nun 235. Maddesi kapsamında kayıt kabul davası olarak görülmesine imkan bulunmamaktadır (İstanbul BAM —. H.D. —- K. Sayılı İlamı). Bu halde açılan davanın genel hükümlere göre görülmesi gerekmektedir. Davacı taraf, müflis şirketten taşınmaz satın alan tüketici konumundadır. Bu sebeple, davanın ilk açıldığı mahkemede davalı tarafça yetki itirazında bulunmadığı ve kesin yetki halinin de söz konusu olmadığı dikkate alınarak, davanın ilk olarak açıldığı Bakırköy —–. Tüketici Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle davanın HMK nın 115/2. mad uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK.20 maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Bakırköy —-. Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
5-Mahkememiz kararının istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde görev uyuşmazlığı doğması nedeniyle görevli yargı yerinin belirlenmesi için İstanbul BAM ilgili hukuk dairesine gönderilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde karar verildi.