Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/483 E. 2023/81 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/483 Esas
KARAR NO : 2023/81
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/10/2020
KARAR TARİHİ : 31/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan tazminat (haksız rekabetten kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin ———– kullanılan cihazlar ile otomobil servis ekipmanlarının satışı ile satış sonrası —— hizmetlerini verdiğini, müvekkili şirketin ————- yanı sıra — —–bayilik verdiğini, müvekkili şirketin pek çok yabancı üretici firmanın — olarak hizmet verdiğini diğer müvekkili —– müvekkili şirketin kurucu ortağı ve yetkilisi olduğunu, davalının ———- satışı ve ————– kurulması, bayilikler verilmesi alanlarında çalıştığını, satışını yaptığı cihazları —- yılından bu yana zaman zaman müvekkili şirketçe tedarik edilen zaman zaman da başka üretici firma ürünlerinin satışını gerçekleştirdiğini, bu itibarla davalının müvekkili şirketin hem müşterisi hem de rakibi konumunda olduğunu, dilekçede adı geçen—- ortaklarının kurduğu ve söz konusu şirket ortaklarının yönettiği bir kuruluş olduğunu, her iki davalının da merkezinin —tarihine kadar ——– adresi olduğunu, söz konusu ortak adresin —arasındaki sıkı bağlantıyı ortaya koyduğunu, müvekkili şirket ile— yılından bu yana süregelen ticari bir ilişki bulunduğunu, —— kurduklarını, ancak taraflar arasında yaşanan anlaşmazlık sonrasında ——– tüm hisselerinin müvekkili şirketçe devredildiğini,—— hisselerinin müvekkili şirkete devrinin ardından taraflar arasında ticari bir uyuşmazlık başladığını, —– bedeline karşılık olduğunu iddia ettikleri, “komisyon bedeli”, “cihaz iade bedeli” gibi çeşitli adlar altında haksız maddi taleplerde bulunduğunu; ek olarak, müvekkili şirketin —- ait internet sitesi alan adını ve ——- kendilerine devretmesi ve hatta ———– —- dahi talep edildiğini, bunun yanında seri halde gönderilen ve asılsız iddialar barındıran ihtarnameler ile Müvekkillerinin taciz edildiğini, ——-söz konusu haksız talepleri karşılamaması üzerine, taraflar arasındaki ticari uyuşmazlığın ileri bir boyuta taşındığını, müvekkil şirkettin davalının kendisine olan bir borcunu —–sayılı dosyası ile cebri icra yoluyla tahsil ettiğini, bunun üzerine ilk olarak fiil tarihinde davalı şirketin ortağı olan—–gönderdiği bir mesaj içeriğinde —-ayağın çukurda, 60 yaşındasın ölüp gideceksin hala işin gücün hırs inat para … sen tedarikçisin sana saygı duymak zorunda değilim”; “kudurmuş bi tipsin”; “şizofren bi tipsin”; “Benim şakam yok senin gibi ihtarla yazıyla da işim yok !!! Sevgiyle kal çok yakın zamanda sana sarılacağım bekle” şeklinde ifadelere yer vermek suretiyle —- tehdit ettiğini, aynı zamanda şeref ve saygınlığı zedeleyici, onur kırıcı ifadeler kullandığını, ——, ilgili mesaj karşısında, —- hakkında şikâyette bulunduğunu, —–dosya üzerinden kamu davası açıldığını, kapsamda ——– sayılı kararı kapsamında, hakaret suçu dolayısıyla ceza aldığını, —-söz konusu mesajının ardından — müvekkilleri hakkında haksız ve hukuka aykırı şekilde, hiçbir bilgi ve belgeye dayanmaksızın; müvekkil Şirketin———- üstlendiği ——— müvekkili şirketin müşterilerine ve kendi müşterilerine gönderdiği mesajlar ile hiçbir belge
ve delile dayanmayan asılsız iddialarda bulunduğunu, bu kapsamda öncelikle ————-sitesinden yapılan paylaşımlarda Müvekkil Şirket’in; Garanti kapsamında ve garantisi bitmiş ürünleri için servis hizmeti vermediği, Ücretsiz sağlamak zorunda olduğu servis hizmetini parça satışı haline getirdiği, Satışını yaptığı cihazların sahte olduğu, merdiven altı şartlarda tehlikeli olarak ürettiği, Piyasadan silinmesi gerektiği, ———- ise, müvekkili şirketin satışını yapıtığı ürünlerin sürekli arızalandığı, Ürünlerin sahte ve taklit olduğu,
talep edilen belgelerin kendilerine sunulmadığını, fahiş miktarda haksız kazanç elde edildiği, iddia edildiğini, davalı —– bu şekilde ——–hakkında haksız bir karalama kampanyası başlattığını, —– sahte ürün pazarladığını iddia eden davalıların, gerçeğe aykırı, tamamen asılsız bu suçlamayı, — ürün almış olan müşterilere, otomotiv servis ve ——— sektöründe faaliyet gösteren diğer şahıslar ve hatta —-yaptığı —üretici firmalara e-posta mesajları, kısa mesajlar ve —— iletmek ve internet sitelerinde yayınlamak suretiyle — şahsi ve ticari itibarına ciddi şekilde zarar verdiğini, Üretici firmaların cihaz üretim tekniklerini açıklayan ve cihazların sahte olmadığını açıkça ortaya koyan açıklama metinleri karşısında Davalı Şirket yetkilileri, bu belgelerin de sahte olduğunu iddia ettiğini, bu iddiaların da —– hesapları üzerinden yayınlandığını, ilgili iddialar kapsamında —-sahte belge düzenlemekle” itham edildiğini, ayrıca, söz konusu hakaretlerinden de sonuç alamayan şüphelilerin üretici firma yetkililerinin de söz konusu dolandırıcılık faaliyetlerine iştirak ettiğini iddia ettiğini, bu kapsamda — yaptığı—-gönderdiği bir e-posta mesajında, sahtecilik ve dolandırıcılık iddialarını bu firmaya da yönelttiğini ve —- olduğunu—–sahte
— belgesi ve sahte seri numarası düzenlendiğini”; — sahte makine ve kaçak üretim yapıldığını” iddia ettiklerini, benzer şekilde —–müşterilerine e-posta ve ——- sayfadan ibaret bir yazı göndererek,—hakkında “sahtecilik, dolandırıcılık, yalancılık, belgede sahtecilik, cambazlık, çalma, alçaklık, ahlaksızlık, düzenbazlık, para üzerine yatmak” gibi pek çok hukuka aykırı isnat ve hakarette Bulunduğunu, müvekkilleri hakkında ortaya atılan ve hiçbir suretle önüne geçilmesi mümkün olmayan ithamlar dolasıyla davalının internet siteleri ve sosyal medya hesapları hakkında —- pek çok erişimin engellenmesi kararı verildiğini, davalı şirketin tüm bu asılsız iddialar ile —-hakkında taklit ürün satmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık, kaçakçılık, belgede sahtecilik ve benzeri suçları işledikleri iddiasıyla seri halde suç duyurularında bulunduğunu, bu çerçevede davalının müvekkillerine hukuka aykırı bir fiil isnat ederek haklarında soruşturma başlatılmasına sebebiyet verdiğini, ancak başsavcılık tarafından söz konusu iddialar ile ilgili olarak — yer olmadığı kararı verildiğini ve ardından söz konusu
karara yapılan itirazın da ——– tarihli kararıyla reddedildiğini, benzer şekilde şüphelilerin şikayeti üzerine başlatılan —- kovuşturmaya yer olmadığı kararlarıyla sonuçlandırıldığını, kararla şüphelilerin müvekkili şirkete yönelttiği suçlamaların tümünün asılsız olduğu, yargı mercilerin kararlarıyla tescillendiğini, davalı şirket yetkililerinin —-ayında başlattıkları müvekkili şirket yönünden haksız rekabetin, müvekkili —– yönünden kişilik hakkı ihlali teşkil eden davranışlarına halihazırda devam ettiğini, davalı tarafından yönetildiği bilinen — instagram hesabı üzerinden müvekkilleri ile davalının rakibi konumundaki başka bir takım firmaları hakkında haksız ve hukuka aykırı açıklamalarda bulunulmaya devam edildiğini, müvekkillerinin yukarıda izah edilen ve haksız fiil olmasının yanı sıra ayrıca ———- hakaret, iftira, kişilerin huzur ve sükununu bozma ve haksız rekabet suçlarını da teşkil eden davranışlar dolayısıyla —- davalı şirketin ortakları aleyhine —– nezdinde suç duyurusunda bulunduklarını, şikayet üzerine —- nolu dosya üzerinden başlatılan soruşturma kapsamında şüphelilerin işlediği suçun 6102 sayılı Kanunun 62/1 maddesinde düzenlenen TTK’ya muhalefet suçu olduğu değerlendirilmekle, soruşturmaya bu kapsamda devam edilmesine, —-yetkililerinden —-işlediği hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarına ilişkin olarak—–Soruşturma sayılı dosyası üzerinden devam edilmesine karar verildiğini, tüm bu nedenlerle davalı şirketçe müvekkili şirketin ve —–hakkında yapılan açıklamaların haksız rekabet ve kişilik haklarının ihlali niteliğinde olduğunun tespitine, davalı şirketçe—-hakkında yapılan açıklamaların haksız rekabet ve kişilik haklarının ihlali niteliğinde olduğu” hususunun ulusal yayın yapan herhangi —— mahiyetinde yayınlanmasına, müvekkili şirket için ——–manevi tazminat ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının arabuluculuk yoluna müracaat etmeden dava şartını yerine getirmeden dava açtığını, bu sebeple esasa girilmeden davanın reddini talep ettiklerini, davanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık süresinde açılmadığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının dava dilekçesine konu mailin işbu davaya konu edilen hiçbir iddia ve hususu içermediğini, müvekkili tarafından tek bir firmaya gönderilen bir mailin davacı şirketinin adının geçmediği genel bilgilendirme içeren bir mail olduğunu, iddia edildiği gibi maile ek belge eklenmediğini, mail içeriğindeki bilgilendirmelerin de doğru bilgilendirmeler olduğunu, gerçeğe aykırı bilgilendirme mevcut olmadığını, davaya dayanak gösterilen davacının sunduğu belge fotokopisinin incelenmesinde yazı içeriğinde davacının isminin yer almadığını, davacının adının dahi geçmediği bir yazıdan manalar çıkartılarak dava açılmasının mesnetsiz bir dava olduğunun en açık göstergesi olduğunu, davacının gerek kendi ürünleri hakkında müşterilerine gerçeğe uygun olmayan bilgiler vererek gerekse müvekkili şirket gibi rakip şirket ürünlerini ve başkaca şirket ürünlerini kötüleyerek kendi yaptığı haksız rekabetin bastırılması amacını taşıdığı izlenimini verdiğini, son zamanlarda davacı şirketin kendi cihazları dışında hiçbir cihazın — standartlarına uymadığı ve yeni çıkacak—-standartlarına göre hiçbir yerli cihazın belge alamayacağı söylemini müşterilere yayarak haksız rekabete sebep olması üzerine müvekkili şirketin davacının açıklamalarda beyan ettiğinin aksine isim belirtmeden ve ekte hiçbir belge eklemeden eksiz olarak davacının asılsız açıklamaları sonucu sadece tek bir yere kendi talepleri üzerine—- servis mühendisliğine eksiz mail yolladığını, bu maile rağmen —– davacı şirketten mal almaya devam ettiğini, bu durumun davacı şirketin internet sitesinde belgelendiğini, davacı şirketin rekabet ettiği diğer müşterilere ait yerli cihazları kötülerken diğer yandan da kendi ürünlerinin %81 oranında yerli malı kullandığını beyan ettiğini, müvekkili şirket başta — üzere müvekkili şirketi yerli malı kullandıkları için kötüleyerek kendisinin haksız rekabet yaptığını, davacı tarafından dosyaya sunulan belgelerde de görüleceği üzere—–yaptırılan bilirkişi raporlarında davacı şirkete ait cihazların neredeyse tamamında yerli malı parçalar kullanıldığının saptandığını, davacının iddia ettiği üzere cihaz yerli ise ve cihazları kit halinde getiriyor ise bu kitin kapsamı, kit adı geçen faturaları ve yine kit adı geçen ithalat belgelerini ilgili tarihlerde sunması gerektiğini,—— cihazın da birkaç tanesi dışında yine tamamen yerli malı olduğu müvekkili şirketçe tespit edildiğini, belirtilecek cihazlar için bilirkişi incelemesi tarafından incelendiğinde görüleceğini, bu şekilde rekabet yapanın bizzat davacının kendisi olduğunun ortaya çıkacağını, müveekkili şirketin hiçbir hukuka aykırı fiili bulunmadığını, dayanak mailin haksız rekabeti amaçlayan bir mail olmadığını, müvekkili şirket tarafından gönderilen bir bilgilendirme mesajı olduğunu, davacı şirketin isminin geçmediği, tek bir firmaya davacının kendisinin yaptığı haksız rekabet eylemleri karşısında bilgilendirme amaçlı genel hatlar içeren maile dayanarak TTK kapsamında haksız rekabet olduğu iddiası ile açtığı davanın ispata muhtaç olduğunu, haksız davanın esastan reddini talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle öncelikle arabuluculuk yoluna müracaat etmeden açılması nedeniyle dava şartı eksikliği ve husumet yönünden davanın reddini, zamanaşımı yönünden davanın reddini, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesine ve NeticeDava, haksız rekabet ve kişilik haklarına aykırı eylem nedeniyle manevi tazminat isteminden ibarettir.
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin, ———- —— kullanılan cihazlar ile otomobil servis ekipmanlarının satışı ve satış sonrası servis ve —–verdiğini, ayrıca — —– verdiğini, pek çok yabancı şirketin —– olarak da hizmet verdiğini, diğer müvekkil —- da şirketin kurucu ortağı ve yetkilisi olduğunu,
Davalının —-cihazlarının satışı ve ————– —- kurulması, bayilikler verilmesi alanında çalıştığını, davalının —– yılından bu yana zaman zaman müvekkil tarafından tedarik edilen, bazen de başka firma ürünlerinin satışını yaptığını, yani müvekkil şirketin hem müşterisi hem de rakibi olduğunu,
Dilekçede adı geçen [dava dışı]—– ortaklarının kuruduğu ve bunların yönettiği bir kuruluş olduğunu, her iki davalının da kuruluşlarında aynı adresi kullandığının aralarındaki organik bağı gösterdiğini,
—– yetkilileri —— şirket kurduklarını, ancak taraflar arasında yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle —müvekkil şirkete devredildiğini, taraflar arasındaki husumetin o dönemde başladığını, ——- hisselerinin karşılığı olarak bedel müvekkil şirketten bedel talep ettiklerini, ayrıca markanın kendilerine verilmesini talep ettiklerini, asılsız ihtarnameler gönderildiğini,
Fiili tarihinde —- olan [dava dışı] — müvekkili —-tehdit ettiğini, bu nedenle cezalandırıldığını, tehdit mesajının ardından—— Müvekkili şirketin distribütörlüğünü üstlendiği——gibi firmalara gönderdiği e-posta mesajları ile,- Müvekkili şirketin ve kendi müşterilerine gönderdiği mesajlar ile,———— şirketi karaladığını, asılsız iddia ve karalamalarla— şahsi ve ticari itibarına ciddi zararlar verildiğini, sahte ürün pazarlandığına dair iddiaların ——–yayımlandığını,— sahtecilik iddialarını—— yönelttiğini,Başkaca birçok haksız rekabet teşkil edecek fiil, paylaşım ve tutum içinde olduklarını belirterek, davalı şirketin haksız rekabet teşkil eden eylemleri ile,
– Haksız rekabet teşkil eden eylemlerin tespiti ile ulusal gazetede tekzip yayımlanmasını,
– Müvekkili şirketin ticari itibarına zarar vermesi nedeniyle — müvekkili—-şahsi ve ticari itibarına zarar vermesi nedeniyle —- manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, yargılamanın ——numaralı celsesinde, davalı tarafça davacılar hakkında internet siteleri ve sosyal medya üzerinden davacıları kötüleyici davranışlarda bulunup bulunulmadığı, bu paylaşımların davalı tarafça yapılıp yapılmadığı, bu eylemlerin haksız rekabet teşkil edip etmediği, manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı şeklinde belirlenmiştir.
Aynı celsede, —— esas sayılı dosyasının uyaptan celbine karar verilmiştir. Ayrıca ilgili —-müzekkere yazılarak davalı şirket sicil kayıtları celp edilmiştir. —– numaralı celsede de —— dosyasının celp edilmesine karar verilmiştir.
Hakaret eyleminin mağdurunun tüzel kişiler de olabileceği göz önünde bulundurularak istemin zamanaşımına uğradığından bahisle davanın reddine karar verilmesi gerektiğine dair davalı savunmasına 6098 sY 72/1 gereği itibar edilmemiştir.
Bekletici mesele yapılması talep edilen uyuşmazlığın, dosyamız uyuşmazlığı ile doğrudan bir ilgisi bulunmaması nedeniyle bu talep yerinde görülmemiştir. Tarafların işbu uyuşmazlıkla ilgisi bulunduğu iddiasıyla ileri sürdükleri ve kısmen celp edilip incelenen dosyalarının şirket yetkililerinin birbirlerine karşı hakaret ve tehdit eylemleriyle ilgili olduğu; oysa işbu davadaki uyuşmazlığın, 6098 ve 6102 sayılı Yasalar gereği eylemlerin haksız rekabet teşkil edip etmediği, şayet haksız rekabet teşkil ettiği kabul edilmesi halinde manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere haksız rekabet, TTK m. 54 vd maddelerinde düzenlenmiştir. TTK m. 54/1 hükmü
haksız rekabet hukukunun amacını “Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır” şeklinde belirterek, bu
kısma ilişkin hükümlerin yorumlanmasında dikkate alınacak temel ilkeyi vurgulamıştır. 2.
Fıkrada ise Kanun Koyucu haksız rekabeti, “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler
arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar
ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır” şeklinde tanımlamıştır.
Görüldüğü üzere TTK m. 54 hükmü, haksız rekabetin tanımlanmasında “dürüstlük kuralı”nı temel kriter olarak görmüştür. Buna göre bir eylemin haksız rekabet olup olmadığının belirlenmesindeki, o eylemin dürüstlük kuralı ile örtüşüp örtüşmediğine bakılmalıdır ———-Haksız rekabetin genel tanımını veren bu hükmün yanı sıra, TTK m. 55 hükmü uygulamada sıkça karşılaşılan haksız rekabet hallerini sınırlayıcı olmayacak şekilde saymıştır.Bununla birlikte TTK m. 55’te sayılan haksız rekabet hallerinin sınırlayıcı olmadığı, sadece TTK m. 54/2’de belirtilen haksız rekabet eyleminin örnekseme yoluyla sayılmış örnekleri olduğu açıktır.Davacı vekili tarafından haksız rekabet teşkil ettiği iddia olan ve davalı şirkete izafe edilen eylemlerden “———servis ekipmanları anonim şirketi ile çalışmıyoruz” üst başlıklı paylaşımı haricindeki hiçbir eyleme itibar edilmemiştir. Zira diğer eylemler davalı şirket tarafından değil, başkaca kişiler tarafından gerçekleştirilmiştir. O nedenle diğer eylemlerin haksız rekabet teşkil edip etmedikleri değerlendirilmemiştir. “—-servis ekipmanları anonim şirketi ile çalışmıyoruz” üst başlıklı paylaşım incelendiğinde,
– “Etik değerler ile çalışmadığına birçok kez şahit olduk”
– “Maalesef gündelik para kazanma hırsı insanları değer yargılarından uzaklaştırmaktadır” ifadelerinin 6102 sayılı Yasanın 55/f.1-(a) birinci cümlesi gereği haksız rekabet teşkil ettiği anlaşıldığından; bunların tespitine, Yasanın 59 uncu maddesi gereği, işbu kararın, gideri davalı taraftan alınmak suretiyle, hükmün kesinleşmesinden sonra tirajı 50.000 üzerindeki ulusal bir gazetede ilan edilmesine; haksız eylem mahiyetinde kabul edilen yukarıda anılı paylaşım nedeniyle ticari itibar kaybı karşılığı olarak, 12.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacı şirkete verilmesine, 8.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacı —– verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
a.)Davalı tarafından davacı şirket hakkında ——- üst başlıklı paylaşımın 6102 sayılı Yasanın 55/f.1-(a) birinci cümlesi gereği haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine,
b.)6102 sayılı Yasanın 59 uncu maddesi gereği, işbu kararın (hüküm fıkrasıyla sınırlı olmak üzere), gideri davalı taraftan alınmak suretiyle, hükmün kesinleşmesinden sonra tirajı 50.000 üzerindeki ulusal bir gazetede ilan edilmesine,
2.)Haksız eylem mahiyetinde kabul edilen yukarıda anılı paylaşım nedeniyle ticari itibar kaybı karşılığı olarak,
a.)1-12.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacı şirkete verilmesine,
b.)2-8.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacı —– verilmesine,
3.)Fazlaya dair istemlerin reddine,
4-HARÇLAR
a-Hüküm 1/a maddesi gereği alınması gerekli 179,90-TL harç ile hüküm 2/a ve b maddeleri gereği alınması gerekli 1.366,20 TL harç olmak üzere toplam 1.546,1‬0 TL harcın davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 2.561,63 TL harçtan mahsubu ile, fazla yatırılan 1.015,53‬ TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
5-VEKALET ÜCRETİ
a-Hüküm 1/a maddesi yönünden avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacılar vekili için taktir olunan 9.200 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
b-Hüküm 2/a ve b maddelerinin kabul edilen kısmı yönünden avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacılar vekili için taktir olunan 9.200 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
c-Hüküm 2/a ve b maddelerinin red edilen kısmı yönünden avukatlık asgari ücret tarifesinin 10/2 maddesine göre davalı vekili için taktir olunan 9.200 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6-YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından harç olarak yatırılan 1.546,10 TL peşin harç ve 54,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.600,5‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafından yapılan 35,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranları gözetilerek 4,73 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, kalan 30,77 TL’nin davacılar üzerinde bırakılmasına,
c-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
d-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta süre içerisinde ——–Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.
31/01/2023