Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/482 E. 2022/216 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/482 Esas
KARAR NO : 2022/216

DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 17/10/2011
KARAR TARİHİ : 16/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle; —– sayılı davalı—–aidat borcu ödemediği gerekçesiyle üyelikten ihraca ilişkin karar alındığını, ancak usul ve esasa aykırı kararının iptali için açılan — dosyasının halen derdest olduğunu, işbu Dava sonuçlanmadan bu kere genel kurulda alınan karar ile müvekkil davacının yeniden üyelikten ihracına karar alındığını, — müvekkile gönderilmediği gibi —kararının yönetim kurulunca alınan ihraç kararının onanması veya yeni ihraç kararı olduğu dahi belli olmadığı için mağduriyetin önlenmesi için işbu davanın açılmasının zorunlu olduğunu, usulüne uygun tebligat yapılmadığı gibi müvekkil davacının bir şekilde toplantı tutanağını ele geçirdiğini, öğrenme tarihi 28.07.2011 itibariyle dava açıldığını, davalının taraflar arasında daha önceden de alınan ihraç kararının iptali davasının kazanılması nedeniyle aidiyetin tespiti davası devam ederken ihraç kararı kesinleşmeden bahsi geçen üyeliğe tahsis edilen dairenin de bir başka üyeye devredildiğinin ortaya çıktığını, iyi niyetten öte kötü niyetle aldığı işbu kararların hukuken taciz niteliğinde olup yıldırma politikasıyla gerçek amaçlarını ortaya da koyduğunu, ihraç sağlanarak müvekkile ait olan dairenin devredilen — hukuki uygunluk sağlamaya yönelik davranışlar olduğunun ortaya çıktığını, bu nedenle —- olduğunun tespitine karar verilmesini istemenin de zorunlu olduğunu beyanla; davanın kabulüne, —– davacıya ait olduğunun tespitine, — giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının bir — kararının iptalini istediğini ancak hangi —-kararının iptalini talep etitğinin belirli olmadığını, davacının dava açtığını ancak açtığı davanın konusu netleştirmemiş olduğunu, bu şekilde dava açılmasının mümkün olmadığını, davanın bu sebeple reddi gerektiğini,— derdest olduğunu, bu sebeple de davanın reddi gerektiğini, davacının her ne kadar müvekkil —davrandığı iddiasındaysa da,— davrananın kendisi olduğunu, işin esasına girilmesi halinde, davacının yapmış olduğu çok —– ödemeye dayanarak, sürekli davalar açarak, hakkı olmayan bir daireyi talep ettiğinin görüleceğini, davacının bugüne kadar sadece — ödeme yaptığını, oysa— olan —- —kadar gerçek —ödediklerini, davacının ödemesi olmadığını, bu nedenle de kendisine teslim edilmiş veya kendisine— olmadığını,—olduklarını, davacının— getirmediği halde, — davacıya tahsis edilmiş olmadığını, bu dairenin başka bir üyeye tahsis edildiğini, bu nedenle davacıya ait olduğunun tespit edilmesinin mümkün olmadığını beyanla; davanın öncelikle belirtilmediğinden usule aykırılık nedeniyle, işin esasına girilmeksizin reddine, işin esasına girilmesi halinde ise hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve mesnetsiz davanın reddine ve dava masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, davacı hakkında davalı —- kurulu tarafından alınan—davacının ihracına ilişkin ——bağımsız bölümün davacıya tahsis edildiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Davalı—- nolu ihtarnamesi ile toplam—- tebliğden itibaren —- içinde ödenmesi konusunda gönderilen ihtarnamenin——- nolu ihtarnamesi ile toplam — borcun tebliğden itibaren bir ay içinde ödenmesi konusunda gönderilen ihtarnamenin — muhatabın bizzat kendisine tebliğ edildiği, verilen süre içinde borcun ödenmediğinden bahisle— kurulunca — kararı ile ihraç kararı verildiği, davacının itirazı üzerine. — ——— karar verildiği, — davacıya tebliğine ilişkin bir tebliğ parçasının ibraz edilmemiş olması nedeniyle davanın bir aylık süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının —– davası yönünden ;
–115 madde hükmü gereğince mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflarda dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
HMK 114/1-c -ı madde hükümlerinde aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması dava şartı olarak düzenlenmiştir
Davacı … — tarihide— Hukuk Mahkemesine ” —— men’ine haksız—teslimine ” karar verilmesi istemiyle dava açıldığı, söz konusu davanın adliyelerin birleşmesi sonucunda — esas sayılı dava dosyasında yargılamasının devam ettiği ve duruşmasının– gününe — bulunduğu bildirilmiştir.
Bu sebeple davacının— tahsisine ilişkin dava — sayılı dava dosyasından derdest bulunduğu ve davanın mahkememize açılan iş bu davadan daha önce —- tarihinde açıldığı belirlendiğinden bu isteme yönelik olarak davanın derdestlik nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı tarafından– ihraç kararına vaki itiraz üzerine— tarihli genel kurul kararının — ilişkin davalı — iptaline ilişkin dava yönünden ;
Davalı — nolu — borcun tebliğden itibaren 10 gün içinde ödenmesi konusunda gönderilen ihtarnamenin — borcun tebliğden itibaren bir ay içinde ödenmesi konusunda gönderilen ihtarnamenin — tarihinde muhatabın bizzat kendisine tebliğ edildiği, verilen süre içinde borcun ödenmediğinden bahisle —–nolu ihtarnamesi — kararı ile ihraç kararı verildiği, davacının itirazı üzerine. —maddesinde görüşülmek suretiyle genel kurulca itirazın reddine karar verildiği görülmüştür.
1163 Sayılı Kooperatifler kanunun 16 madde hükmü gereği ana sözleşme,—- çıkartılmayı gerektiren sebepleri tayin edebilir. Bunların dışındaki haklı sebeplerle de ortaklıktan çıkartılmak mümkündür.
Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği çıkartılan ortağa tebliğ edilmek üzere 10 gün içinde notere tevdi edilir, bu ortak tebliğ tarihinden itibaren 3 ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurulu da itiraz edebilir. Bu itiraz ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere yönetim kuruluna noter aracılığıyla tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır, genel kurula itiraz edildiği taktirde yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılmaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 27. Madde hükümlerinde; ortakların yüklendikleri paylar için ödeyebilecekleri para tutarını ana sözleşme belirtir. Kooperatif, sermaye yüklemlerinde borçlu vs. ödemelerle yükümlü bulunan ortaklarından elden yazılı olarak veya taahhütlü mektupla bu husus mümkün olmazsa ilanla ve münasip bir süre belirterek yükümlerini yerine getirmelerini ister. İlk isteğe uymayan ve ikinci istemden sonra da bir ay içinde yükümlüklerini yerine getirmeyenlerin ortaklığı kendiliğinden düşer. Ortaklığın düşmesinin ana sözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmez.
Dava dosyasının incelenmesinde; davalı tarafça davacıya—- ” Aynı konutta —– bulunmaktadır.
Teblgat Kanunun 10 madde hükmü gereğince Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.(Ek fıkra: 11/1/2011-6099/3 md.) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir.
Yine Tebligat Kanunun 16- (Değişik: 19/3/2003-4829/2 md.) madde hükümlerinde Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.
Tebligat Tüzüğü gereğince, Muhatabın muvakkaten başka yere gitmesi halinde Tüzüğün 26. Maddesinde belirtildiği üzere ,Bu Tüzüğün 18, l9, 20, 22, 23 ve 24 üncümaddelerinde yazılı kişiler, tebliğ yapılacak olanın geçici olarak başka yere gittiğini belirtirlerse, tebliğ memurunca durum ve beyanda bulunanın kimliği tebliğ tutanağına yazılır; altı imzalattırılarak tebliğ edilecek evrak beyanı yapana verilir. Bu kişiler, tebliğ evrakını kabule mecburdurlar; almaktan veya imzadan kaçınırlarsa, tebliği yapan, durumu tutanağa yazar ve imzalar. Tüzüğün 28. Madde hükümlerinde ise Tebliğ imkansızlığı düzenlenmiş ve Muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiç biri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini —— memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir.
Tebliğ zarfının incelenmesinde tebliğ edilecek …—adresinde bulunmama sebebinin açıklanmadığı, beyanda bulunanın kimliğinin belirlenip tutanağa yazılmadığı, beyanda bulunanın imzasının alınmadığı bu şekliyle tebligatın usulüne uygun olmadığı belirlenmiştir.
Bu itibarla davalı— tarafından gönderilen birinci ihtarın—Tüzüğüne uygun usulünce tebliğ edilmediğinden, geçerli bir tebligattan söz edilemediği, bu ihtar gerekçe gösterilerek verilen ihraç kararı 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu ve kooperatif ana sözleşmesine aykırı bulunduğu belirlendiğinden davacı hakkında kooperatifin 26.06.2011 tarihli genel kurul kararının davacının ihracına ilişkin 11 maddesinin iptaline karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere :
1—- Tarihli davacının ihracına ilişkin genel kurul kararının iptaline,
2-Davacının– bölümün adına tahsisine ilişkin davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
HARÇLAR
3-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 18,40 TL harçtan mahsubu ile, eksik bakiye 62,30 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
VEKALET ÜCRETİ
4—- fıkrası yönünden — asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- 2 nolu hüküm fıkrası yönünden —- tarifesine göre davalı vekili taktir olunan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
YARGILAMA GİDERLERİ
7-Davacı tarafından harç olarak yatırılan 36,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından sarf edilen 40,20 TL posta ücretinin davanın kabul ve red hususları gözetilerek taktiren 1/2 oranda 20,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 20,10 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
10-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.