Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/475 E. 2023/101 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/475 Esas
KARAR NO : 2023/101

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2020
KARAR TARİHİ : 02/02/2023

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/11/2020
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —— Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
ASIL DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 01/06/2019 tarihinde fizik tedavi hastaların tedavisi için hizmet alım sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme kapsamında müvekkili şirket verdiği hizmeti karşılığında davalıya fatura kestığı, davalının borçlarını ödemediği, müvekkilinin davalıdan iş bu icra dosyasına ( ——dayanak toplam 235.474,74 TL ile yine —— Sayılı dosyasına dayanak yaptığı 81.378,63 TL alacaklı olduğu, iş bu davanın konusu yalnızca——- Sayılı dosya alacağına yaptığı itirazın iptali olduğu, davalı ile müvekkili şirket arasında takipten önce yapılan resmi emailleşme’de bu alacak rakamı konusunda mutabık olduklarını beyan ettikleri gibi bu alacak kalemi gerek davalı gerekse müvekkilinin defterlerinde kayıtlı alacak olduğu, davalı uzun zaman her iki dosya alacağını ödeyeceği konusunda taahhütlerde bulunmuş ise de hiçbir ödeme gerçekleştirmediği, yapılan icra takiplerine de itiraz ettiğinden bahisle davalarının kabulü ile davalının——- Esas sayılı dosyasına yaptığı haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline, takibin takip tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan avans faizi ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, davalıların haksız yere icra takibine itiraz etmesi ve alacağımızın likit olması nedeniyle asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
ASIL DAVA CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığı, yetkisizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, dava dilekçesi ve içeriğinin HMK hükümlerine uygun olmadığı, davacı taraf iddia ettiği vakıaların hangi delille ispat edileceği, delillerin nereden temin edileceği hususunda detaylı herhangi bir açıklama yapmamış olup, dayandığı hukuki sebeplere de yer vermediği, müvekkilinin iş bu davada pasif husumet ehliyeti bulunmadığı, müvekkiline iş bu davanın yöneltilebilmesine imkan bulunmadığından davanın husumet yokluğu nedeniyle de reddi gerektiği, hiçbir şekilde kabul edildiği manasına gelmemek kaydı ile davacının davalı müvekkili şirket aleyhine yönelttiği tüm talepleri zamanaşımına uğradığı, dolayısıyla davacının tüm haksız taleplerine karşı öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, huzurdaki davanın davacı ile akdedilen özel sigorta ve yurtdışı hasta gruplarının tedavileri ile ilgili hizmet alımına ilişkin 01.06.2019 tarihli sözleşmeden kaynaklandığı, davacı ile akdedilen sözleşmenin 1. maddesinde sözleşmeye konu hizmetin faaliyet alanının ——Hastanesi’ne ait olduğu görüldüğü, söz konusu sözleşmenin müvekkili şirketin dava dışı——Hastanesi bünyesinde fizik tedavi bölümünde tedavi hizmeti vermeyi üstlendiği 30.05.2019 başlangıç tarihli diğer sözleşmenin imza aşamasında dava dışı Hastanenin davacı ile sözleşme imzalanmasını şart koşması sebebi ile akdedildiği, iki sözleşme birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğundan, davacı ile akdedilen sözleşmeden doğan alacağın hesaplanabilmesi dava dışı —-Hastanesi ile akdedilen sözleşmenin gereği gibi yerine getirilmiş olmasını gerektirdiği, dava dışı hastanenin üzerine düşen edimini yerine getirmemesi ve müvekkili şirketin bu yöndeki taleplerinin sürekli ötelenmesi üzerine dava dışı hastane ile akdedilen sözleşmeden kaynaklanan hak ve alacakların ödenmemesi halinde sözleşmenin feshedileceği noter kanalı ile hastaneye bildirildiği, herhangi bir netice alınamadığından 06.03.2020 tarihinde dava dışı hastane ile akdedilen sözleşmenin feshedildiği, bunun üzerine davacı ile akdedilen 01.06.2019 tarihli sözleşmenin de feshi zorunluluğu doğduğu, zira müvekkili şirket üçlü ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümü için öncelikle gerekli çaba ve özeni gösterdiği, nihayetinde netice alamaması üzerine; davacı ile akdedilen 01.06.2019 tarihli sözleşme; sözleşmenin 4. maddesinde düzenlenen “hastalardan elde edilen gelirin maliyetleri karşılamaması, 5 aylık ortalamasının zarar görünmesi durumunda” davalı müvekkil şirketin sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebileceği hükmü uyarınca müvekkili şirket tarafından —–Noterliği’nin——- yev. no .lu ihtarnamesi ile feshedildiği, davalı müvekkili ile davacı arasında akdedilen sözleşmeden doğan alacağın hesaplanabilmesi ve fatura edilebilmesi dava dışı ——Hastanesi ile akdedilen sözleşme uyarınca kayıtların ——- nezdinde tutulmasından dolayı ancak bu kayıtların tespiti ve davacı kayıtları ile örtüşmesi ile mümkün olabileceği, müvekkili şirket tarafından dava dışı —— Hastanesi’ne karşı —— Asliye Ticaret Mahkemesi ——Sayılı dosyası ile ikame edilen dava ile, hastane bünyesinde verilen hizmet karşılığı hak edilen bedelin tespiti ile tahsili talep edildiği, buradaki hak edilen bedelin tespiti ise ancak hizmet verilen hasta sayısının belirlenmesi ile mümkün olduğu, mezkur dosyanın neticesinde yapılacak tespit doğrudan doğruya huzurdaki davanın çözüme kavuşturulmasına esas olacağından, belirtilen dosyanın sonucunun bekletici mesele yapılmasını, davaya konu icra takibine dayanak sunulan “sağlık hizmeti bedeli” altında düzenlenen faturaların hangi somut veriye istinaden düzenlendiğine dair müvekkili şirket nezdinde hiçbir bilgi bulunmadığı, davacının düzenlediği faturaların doğruluğunun ancak dava dışı ——Hastanesi bünyesinde yer alan kayıtların tespiti ile mümkün olacağı, dava dışı Hastanenin ödeme hususunda üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmemesi zincirleme şekilde belirsizliklere ve neticesinde ihtilaflara yol açtığı, u sebeple likit bir alacağın varlığından söz edilemeyeceği gibi müvekkili şirketin kötü niyetli olduğuna dair mesnetsiz iddiaların kabulü mümkün olmadığı, bu sebeple davacının haksız ve mesnetsiz icra inkar tazminatı talebinin de reddi gerektiği, her halükarda haksız ve mesnetsiz davanın esastan da reddine, davacının hukuka aykırı faiz taleplerinin reddine, davacının şartları oluşmayan haksız icra inkar tazminatı taleplerinin reddine, haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine girişen davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile —- Hastanesi kendi aralarında —–Hastanesi bünyesindeki Fizik Tedavi bölümün işletilmesi amacıyla hizmet alım sözleşmesi akdedildiğini, buna göre davalı şirket —–hastanesinin fizik tedavi bölümünün işletmesini gerçekleştireceğini, davalı şirket —— hastanesiyle yaptığı iş bu sözleşmesinde edimlerinin bir kısmını Müvekkil şirket ile akdettiği 01//06/2019 tarihli sözleşme ile müvekkil şirkete taşere etmiştir. Müvekkil şirketten fizik tedavi hastaların tedavisi için hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, müvekkil şirketin davalıya yukarıdaki mezkur sözleşme kapsamında hizmet vermeye devam ederken; davalı taraf ——hastanesiyle olan sözleşmesini ve müvekkil ile olan sözleşmesini 03/03/2020 tarihinde sözleşmeyi yazılı olarak feshetmiştir. Sözleşmenin feshinden sonra taraflar bir araya gelerek hizmeti —— fatura edilen işler için en son 27/03/2020 tarihinde bir fatura kesilerek bu tarih itibariyle 235.474,74 TL alacaklı olmuştur. Davalı bu parayı ödeyecek akabinde hizmeti verilmiş ancak —— faturalanmamış işler için ise —— faturalandırma işlemi tamamlandıktan sonra taraflar bir araya gelerek kendi aralarındaki faturalandırma ve ödeme işlemlerini tamamlanması konusunda sözlü olarak anlaştıklarını, bu konuda faturalandırma işlemlerinin bekletilmesini rica olunduğunu, davalı ile müvekkil şirket arasında takipten önce yapılan resmi emailleşme’de 235.474,74 TL konusunda mutabık kaldıklarını beyan etmiş, ancak diğer hususlarda hiçbir açıklamaya yer vermeyince müvekkil daha önce hizmetini vermiş olduğu ancak davalının talebi ile faturasının kesmediği hizmetlerin de faturası kestiğini, bu kapsamda; 27/08/2020 tarih —— ve 81.378,63 TL bedelli faturasını kestiğini, kestiği iş bu faturayı davalıya ——. Noterliğinin 03/09/2020 tarih ve—— yevmiye sayılı ihtar ve ihbarı ile tebliği ettiğini, İş bu fatura davalıya 07/09/2020 tarihinde işyerinde daimi çalışana tebliğ edildiğini, davalı iş bu faturaya her hangi bir itiraz etmediğini, fatura içeriği kesinleştiğini, İhtar içeriğindeki verilen süreye rağmen ödeme yapılmayınca —— Sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile davalının —— Esas sayılı dosyasına yaptığı haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline, takibin takip tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan avans faizi ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, davalıların haksız yere icra takibine itiraz etmesi ve alacağımızın likit olması nedeniyle asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkisizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, hiçbir şekilde davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla huzurdaki davada HMK’nın 6. maddesindeki genel yetki kuralı uygulandığını, buna göre genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, müvekkilin adresi; “ —– . Müvekkilin —–Ticaret Sicilinde kayıtlı adresi ve aynı zamanda fiili ikametgahı da bu adres olduğunu, davacı tarafından dava dilekçesinde gösterilen adresin de bu adres olduğunu, huzurdaki dava bakımından, —— Asliye Ticaret Mahkemesi yetkisizdir, bu nedenle Mahkemenin yetkisine itiraz ediyoruz, huzurdaki davaya bakma yetkisi ——Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olup, yetki itirazımızın kabulü ile huzurdaki davanın yetkisizlik nedeniyle reddine ve dosyanın görevli ve yetkili bursa asliye ticaret mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, tüm bu nedenlerden ötürü, yetki itirazımızın kabulü ile davanın yetkisizlik nedeniyle REDDİNE ve dosyanın görevli ve yetkili ——– Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Asıl ve birleşen davalar, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davalarıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, ——Esas, ——Esas sayılı dosyaları ve mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir—— esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 5 tane fatura alacağının toplamı olan 235.474,74-TL asıl alacağın tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 07/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 08/09/2020 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır—— Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine bir fatura alacağı toplam 81.378,63-TL’nin tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 24/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 25/09/2020 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.Mahkememizce tarafların sunduğu deliller ve tarafların ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılmak üzere bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.10/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı vekili tarafından incelemeye sunulan 2019-2020 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden; süresinde açılış tasdiklerinin yapıldığı, kural ve standartlara uygun tutulduğu, ticari defterlerin birbirlerini teyit ettiği, süresinde kapanış tasdikinin yapıldığı, görüldüğünden, davacının 2019-2020 yıllarına ait yılı ticari defterlerinin davacı lehine delil vasfının bulunduğu, davacının ticari defterlerinde özetle; taraflar arası ticari ilişkinin 16.08.2019 tarihinde başladığı, davacı yan tarafından davalı yana 9 adet toplam 443.493,72 TL tutarında fatura düzenlendiği, davalı yan tarafından davacı yana 7 parça halinde toplam 126.690,35 TL tutarında ödeme (Banka Havale) yapıldığı, taraflar arası 27.08.2020 tarihinden sonra başkaca ticari ilişki olmadığı, incelenen davacı yanın ticari defterlerinde takip tarihleri (01.09.2020 ve 18.09.2020) itibarıyla davacı yanın davalı yandan 316.803,37-TL alacaklı olduğu görüldüğü, davalı vekili tarafından incelemeye sunulan 2019-2020 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden; süresinde açılış tasdiklerinin yapıldığı, kural ve standartlara uygun tutulduğu, ticari defterlerin birbirlerini teyit ettiği, süresinde kapanış tasdikinin yapıldığı, görüldüğünden, davalının 2019-2020 yıllarına ait yılı ticari defterlerinin davalı lehine delil vasfının bulunduğu, davalının ticari defterlerinde özetle; taraflar arası ticari ilişkinin 16.08.2019 tarihinde başladığı, davacı yan tarafından davalı yana 7 adet toplam 306.547,09 TL tutarında fatura düzenlendiği, davalı yan tarafından davacı yana 7 parça halinde toplam 126.690,35 TL tutarında ödeme (Banka Havale) yapıldığı, taraflar arası 05.03.2020 tarihinden sonra başkaca ticari ilişki olmadığı, incelenen davalı yanın ticari defterlerinde takip tarihleri (01.09.2020 ve 18.09.2020) itibarıyla davalı yanın davacı yana 179.856,74 TL borçlu olduğu görüldüğü, taraflar arası cari hesap farkının 136.946,63 TL (316.803,37 TL Davacı Alacağı – 179.856,74 TL Davalı Borcu) olduğu, Bu farkın davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen son 2 faturanın davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı Asıl davaya konu takibe dayanak edilen faturalardan 27.03.2020 Tarihli ——Numaralı 55.568,00 TL tutarlı faturanın ve birleşen davaya konu takibe dayanak edilen 27.08.2020 Tarihli ——-Numaralı 81.378,63 TL tutarlı faturanın davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı görüldüğü, Asıl dava yönünden sonuç; davacı yan tarafından toplam 235.474,74 TL tutarlı 5 faturanın (birinin kalan bakiyesi, 4 fatura bakiyesinin tamamı) tahsili amacıyla davalı aleyhine ——-Sayılı dosyası icra takibi başlatıldığı, davalı yanın davacı yana kendi ticari defterlerine göre 179.856,74 TL borçlu olduğu, takibe dayanak 5 faturanın 4’ünün davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı yan tarafından faturalara süresinde itiraz edildiğine ilişkin bilgi belge olmadığından fatura muhteviyatındaki “sağlık hizmetlerinin” davacı yan tarafından davalı yana verildiği kanaatine varıldığı, takibe dayanak faturalardan, 27.03.2020 Tarihli —— Numaralı 55.568,00 TL tutarlı faturanın davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, bu noktada fatura muhteviyatındaki hizmetin davacı yan tarafından davalı yana verildiğinin İspata muhtaç olduğu, dosyada fatura muhteviyatındaki sağlık hizmetinin davacı yan tarafından davalı yana verildiğine, faturanın hâklı yere düzenlendiğine ilişkin belge bilgi olmadığı, asıl davaya konu takipte (iki tarafında ticari defterlerinde örtüşen kayıtlar dikkate alındığında), davacı yan davalı yandan 179.856,74 TL asıl alacaklı olduğunu ispat etiği, Birleşen dava yönünden sonuç; davacı yan tarafından 81.378,63 TL alacağının tahsili amacıyla birleşen davaya konu—–Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, takibin dayanağının davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen 27.08.2020 Tarihli ——Numaralı 81.378,63 TL tutarlı “Sağlık Hizmeti Bedeli” açıklamalı fatura alacağı olduğu, faturanın davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmadı takibe dayanak edilen faturanın davacı yan tarafından haklı yere ve doğru tutarla düzenlendiğinin ispata muhtaç olduğu, taraflar arası akdedilen 01.06.2019 tarihli sözleşme ile Davalı yanın işletmesini aldığı Dava Dışı idarelerin fizik tedavi bölümlerinin işletilmesinde, davacı yandan alt personel tedariki ve destek hizmeti aldığı, davacı yan tarafından Birleşen İtirazın iptali davasına konu takibe dayanak faturanın bu kapsamda tanzim edildiğin davacı yan tarafından iddia edildiği, dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulu dökümde; “fizik tedavi bölümünde Prof.Dr. ——tarafından bakılan hastalar için —–yapılan 289.320,63 TL ciro için, davacı yanın davalı yandan (A-B Grubu hastalar ve diğer hizmetlerin toplamı olarak) 81.378,63 TL sözleşmesel olarak alacaklı olduğu”, iddiası ile birleşen davaya konu takibe dayanak faturanın tanzim edildiğinin davacı yan tarafından iddia edildiği, dava dilekçesi ekine sunulu——kayıtlarından alındığı anlaşılan döküm üzerinde —– Uzmanı Doktor Bi i Tarafından Yapılacak İncelemede birleşen davaya konu takip ile talep edilen faturanın taraflar arası akdedilen sözleşmeye uygun tanzim edilip edilmediği, davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibarıyla alacaklı olup olmadığı ve varsa miktarının tespit edilebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, tarafların itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla dosya önceki bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.08/12/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; tarafların Ba-Bs bildirimlerin ticari defterleriyle örtüşmediğinin tespit edildiği, huzurdaki dosyada tarafların BA-BS bildirimlerinin dikkate alınmaması gerektiği ve her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesi ile davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen 2 faturanın davalı yanda kayıtlı olmadığı tespitinin tarafımızdan yapıldığı, bu noktada faturaya konu hizmetin verilip verilmediğinin sektörel bilirkişi marifeti ile tespitinin mümkün olacağı, taraflar arası mail yazışmalarında, 21.08.2020 tarihli——mail adresinden davacı yana gönderildiği görülen, bilgi kısmında davalı vekili —– mail adresinin de yer aldığı mailde; Davacı yana davalı yan tarafından bir protokolün iletildiğinin tarafımızdan görüldüğü, Davacı yanın dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan protokolde mutabık olunan rakamın 235.424,65 TL olduğunun protokolün 2.1 Maddesinde belirtildiği, fakat bu protokolün zikredilen mail ekinde bahsi geçen belge olup olmadığının tespit edilemediği, bu protokolün davalı yan tarafından hazırlandığığı kanaatine varılması halinde asıl davaya konu davalı yanın ticari defterlerinde kayıt altına alınmayan davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen 27.03.2020 Tarihli —— Numaralı 55.568,00 TL tutarlı faturanın da davalı yanın kabulünde olduğuna kanaat getirilebileceği, bu noktada davacı yanın asıl davaya konu alacağını ispat etmiş olacağı, bu hususunda bilişim uzmanı bilirkişi tarafından davacı yanın mailleri üzerinde yapılacak inceleme ile tespit edilebileceği, tanzim edilecek kök raporda değiştirilecek bir husus bulunmadığı, davacı yanın talep ettiği belgelerin celbine ve dosyaya kazandırılmasına müteakip —— Uzmanı Doktor Bilirkişi tarafından yapılacak inceleme ile davacı yanın takip tarihleri itibarıyla alacaklı olup olmadığının ve varsa miktarının tespit edilebileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyanın yeni eklenen belgeler ve taraf vekillerinin itirazları çerçevesinde bilgisayar mühendisi bilirkişi, —– uzmanı bilirkişi ve daha önce rapor sunan bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile dosya kapsamına ilişkin olarak rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
07/10/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; davacı yanın ticari defterlerinde; düzenlenen faturaların ve ödemelerin eksiksiz ve tam olarak kayıt altına alınması ile davacı yanın kendi ticari defterlerine göre takip tarihleri (01.09.2020 ve 18.09.2020) itibarıyla davalı yandan 316.803,37-TL alacaklı olduğu, davalı yanın ticari defterlerinde ise; ödemelerin eksiksiz kayıtlı olmasına rağmen ve davacı yan tarafından düzenlenen 2 adet toplam 136.946,63 TL tutarlı faturanın kayıtlı olmadığı (7 adet toplam 306.547,09 TL tutarlı faturanın kayıtlı olduğu), buna mukabil davalı yanın kendi ticari defterlerine göre takip tarihleri (01.09.2020 ve 18.09.2020) itibarıyla davacı yana 179.856,74-TL borçlu olduğu, taraflar arası cari hesap farkının 136.946,63 TL olduğu (316.803,37 TL Davacı Alacağı- 179.856,74 TL Davalı Borcu), Bu farkın davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen son 2 faturanın davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kavnaklandığı tespit edildiği, ¸Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; açılan davanın taraflar arasında akdedilen 01/06/2019 tarihli hizmet alım sözleşmesi gereğince davacı tarafından düzenlenen ve takibe konu edilen faturaların davacı tarafça davalıya haklı yere ve sözleşme hükümlerine göre doğru olarak düzenlenip düzenlenmediği, davacının sözleşmeye uygun hizmet verip vermediği ve nihayet davalı tarafından asıl ve birleşen dosyaya konu takiplere yapılan itirazların iptal edilip edilmeyeceğine ilişkin itirazın iptali davası olduğu, mahkememizce tarafların sunmuş oldukları hasta kayıtları, celbedilen medula kayıtları, BA-BS formları ve tüm dosya kapsamında sunulan deliller dahilinde davacının düzenlemiş olduğu faturaların taraflar arasında akdedilen sözleşmeye uygun olup olup olmadığına dair tarafların ilgili yıllara ait ticari defter kayıtları da dahil olmak üzre asıl ve birleşen dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, incelenen davacı defterlerinde düzenlenen faturaların ve ödemelerin eksiksiz olarak kayıt altına alındığı, davacının kendi ticari defterlerine göre davaya konu her iki icra dosyası için takip tarihleri olan 01.09.2020 ve 18.09.2020 itibarıyla davalıdan 316.803,37-TL alacaklı olduğu, incelenen davalı defterlerinde ise yapmış olduğu ödemeler eksiksiz kayıtlı olmasına rağmen davacı tarafından düzenlenen 2 adet toplam 136.946,63 TL tutarlı faturanın ise kayıtlı olmadığı, buna karşılık 7 adet toplam 306.547,09 TL tutarlı faturanın ise kayıtlı olduğu, incelenen davalı ticari defterlerine göre davaya konu her iki icra dosyası için takip tarihleri olan 01.09.2020 ve 18.09.2020 itibarıyla davalının davacıya 179.856,74-TL borçlu olduğunun okunduğu, taraflar arasındaki cari hesap farklılığının 136.946,63 TL olmakla bunun davacı defterinde alacak olarak görünen 316.803,37 TL ile davalının defterinde görünen 179.856,74 TL borcun bakiyesinden kaynaklandığı, diğer bir anlatımla cari hesap farkının 27/03/2020 tarihli 55.568,00-TL tutarlı ve 27/08/2020 tarihli 81.378,63-TL tutarlı 2 faturadan kaynaklandığı, bu iki faturanın davalının defterlerinde bulunmadığı, uyuşmazlığın esası incelendiğinde öncelikle tarafların hak ve yükümlülüklerinin tesbitinin gerekeceği, bu durumda taraflar arası ilişki incelendiğinde dava dışı olan —-Hastanesi bünyesinde bulunan, fizik tedavi bölümünün davalı tarafından kurulması-işletimesi ve kar paylaşımı hususlarında, dava dışı —– Hastanesi ile davalı ——-arasında 30.05.2019 tarihli sözleşme akdedildiği, sözleşmenin 06.03.2020 fesih tarihine kadar yürürlükte kaldığı, davalının ise işletilmesini üstlenmiş olduğu Fizik Tedavi Bölümünün (mali konular dışında) hasta kabul ve tedavi işinin, seans başı ücret karşılığı davacıya taşere edildiği, bu hususta davacı ile davalı arasında 01.06.2019 tarihli sözleşme akdedildiği, sözleşme çerçevesinde davalının 30.05.2019 – 06.03.2020 tarihleri arasında dava dışı —— Hastanesinin bünyesindeki fizik tedavi ve rehabilitasyon bölümünün işletmesini aldığı, poliklinikte uygulanacak tedavi hizmetinin ise seans başı ücret karşılığı davacıya taşere edildiği, taraflar arası akdedilen sözleşmede ücretlendirilmenin ve faturalandırılmanın nasıl yapılacağına dair hükümler bulunduğu, bu doğrultuda şartname başlığı altında bulunan 3. maddede hastaların A ve B olarak gruplandırılması yapılarak A grubu fizik tedavi hastalarında seans başı 55 TL+ KDV , B grubu fizik tedavi hastalarında ise seans başı 40 TL + KDV, diğer hasta grupları ise A grubu hakediş oranı üzerinden hesapla yapılacağının ve hastalardan alınacak fark ücretlerinin de hakkediş oranında şirkete yansıtılacağının tarafların sözleşme ile kabulünde olduğu, sözleşme konusu fizik tedavi hizmetinin verildiği dava dışı hastanede hasta kayıtlarının —— isimli otomasyon programında yazılımsal olarak takip edildiği ve yapılan tüm iş ve işlemler ile hasta kayıtlarının ve hastalara verilen hizmete ilişkin —— düzenlenen faturalarında akabinde —–sistemine aktarıldığı, faturaların ödeme durumunun da——- sisteminden kontrol edilebildiği, 07/10/2022 tarihli bilirkişi heyetinde bulunan bilgisayar mühendisi ve doktor bilirkişi tarafından da hem sözleşme konusu hasta kayıtlarının takip edildiği ——isimli programın, hem de bu kayıtların aktarıldığı ——- isimli programının incelendiği, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında, incelenen mezkur kayıtlarla taşeron olan davacı tarafından sözleşmenin yürürlükte olduğu dönemde verilen fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin, hangi tarihte, hangi doktor tarafından, hangi sözleşmesel hasta gurubuna, hangi hastalara ve kaç seans verildiği hususlarının denetime elverişli bir şekilde şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edildiği, tespit edilen seans sayısı ile sözleşmede belirtilen seans başı birim fiyatının çarpılması neticesinde, davacının sözleşmesel hakkediş miktarının ne olması gerektiğinin hesaplandığı, bu şekilde bulunan hakkediş miktarı ile davacı tarafından davalıya düzenlenen tüm faturaların karşılaştırıldığı ve takip tarihleri itibarıyla davacının alacaklı olup olmadığının alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğunun tesbit edildiği, tüm bu açıklamalar çerçevesinde davacı tarafından davalıya düzenlenen faturaların 01.06.2019-03.03.2020 tarihleri arasında A ve B gurubu hastalara verilen fizik tedavi seanslarına istinaden düzenlendiği, 9 aylık dönem için her aya bir adet olmak üzere 9 adet fatura düzenlendiği, davacı yan tarafından davalı yana sözleşme dönemi için toplamda 443.493,72 TL tutarında fatura düzenlendiği, bilirkişilerce yapılan tesbitin ise davacının hakedişinin 129.197,80-TL eksik faturalandırıldığı yönünde olduğu, bir başka deyişle davacının hak ettiğinden daha düşük faturalandırma yaptığı, 129.197,80-TL eksik hakediş miktarının ise asıl ve birleşen davaya konu edilmediği, davalı tarafından davacıya yapılan toplam 126.690,35-TL tutarlı ödemenin davacı tarafça düzenlenen fatura bedelinden mahsubu ile davacının kendi ticari defterlerine göre davalıdan 316.803,37-TL alacaklı olduğu, bu alacağın 235.474,74 TL’sini asıl davaya konu—— sayılı dosyası takip dosyasında, 81.378,63-TL’sinin ise birleşen davaya konu ———Sayılı takip dosyasına konu edildiği, dosyaya sunulu olan ve bilirkişilerce de incelenen hasta listelerinde de görüleceği üzre davacının davalıdan sözleşmesel olarak talep edebileceği hakediş tutarının düzenlenen fatura bedelinin üstünde olduğu, bu sebeple davacı tarafından düzenlenen, takibe ve davaya konu edilen faturaların haklı yere ve taraflar arası sözleşmeye uygun olarak düzenlendiği, davacının talebiyle bağlı olarak davacının toplam alacağının her iki takip dosyasındaki toplam miktar olan 316.803,37-TL olduğu, davacının bu alacağının 235.474,74 TL’sinin asıl davaya, 81.378,63-TL’sinin ise birleşen davaya konu edildiği, diğer bir anlatımla her iki takip dosyası arasında tahsilde tekerrür de olmadığı, davacının her iki takipte de işlemiş faiz talep etmediği, sadece asıl alacağın tahsili için takibe geçtiği mahkememizce anlaşılmış, 07/10/2022 tarihli bilirkişi raporu gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alınmış ve açılan asıl davanın 235.474,74-TL asıl alacak üzerinden, birleşen davanın ise 81.378,63-TL asıl alacak üzerinden kabulüne karar verilmiş, alacak kalemleri likit olmakla %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve taleple bağlı kalınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN
Açılan davanın KABULÜ ile;
——Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 235.474,74-TL asıl alacak üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Alacak likit olmakla asıl alacağın %20’si oranında hesap edilen 47.094,94-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B-BİRLEŞEN—–. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ——- KARAR SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN
Açılan davanın KABULÜ ile;
——- Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 81.378,63-TL asıl alacak üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Alacak likit olmakla asıl alacağın %20’si oranında hesap edilen 16.275,72-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-HARÇLAR
a-Asıl dava yönünden alınması gerekli 16.085,28-TL harcın davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 2.843,95-TL harçtan mahsubu ile, bakiye 13.601,33-TL’nin asıl davanın davalısından tahsili ile hazineye irad kaydına,
b-Birleşen dava yönünden alınması gerekli 5.558,97-TL harcın davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 982,86-TL harçtan mahsubu ile, bakiye 4.576,11-TL’nin birleşen davanın davalısından tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-VEKALET ÜCRETİ
a-Asıl dava yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 35.966,46-TL nispi vekalet ücretinin asıl davanın davalısından alınarak asıl davanın davacısına verilmesine,
b-Birleşen dava yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 13.020,58-TL nispi vekalet ücretinin birleşen dosyanın davalısından alınarak birleşen dosyanın davacısına verilmesine,
5-YARGILAMA GİDERLERİ
a-Asıl davada davacı tarafından dava açılırken peşin harç olarak yatırılan 2.843,95-TL ile başvurma harcı olarak yatırılan 54,40-TL olmak üzere toplam 2.898,35-TL’nin asıl davanın davalısından alınarak asıl davanın davacısına verilmesine,
b-Birleşen davada davacı tarafından dava açılırken peşin harç olarak yatırılan 982,86-TL ile başvurma harcı olarak yatırılan 54,40-TL olmak üzere 1.037,26‬-TL’nin birleşen davanın davalısından alınarak birleşen davanın davacısına verilmesine,
c-Asıl ve birleşen davada davacı tarafından sarf edilen 5.750,00-TL Bilirkişi Ücreti ve 170,00-TL posta ücreti olmak üzere toplam 5.920,00-TL’nin asıl ve birleşen davada davalı şirket aynı olmakla davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d-Asıl dava yönünden arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiğinden, bu ücretin 6831 Sayılı Kanun’a göre asıl davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
e-Birleşen dava yönünden arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiğinden, bu ücretin 6831 Sayılı Kanun’a göre birleşen davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
f-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —— BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.