Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/421 E. 2021/1389 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/421 Esas
KARAR NO: 2021/1389
DAVA: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2020
KARAR TARİHİ: 16/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —– içerisinde olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin davalı şirketin taahhüt ettiği sürede ödeme yapmaması nedeniyle bozulduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı firma aleyhine icra takibi başlatıldığını, söz konusu takiplerin davalı firmanın —– talep etmesi nedeniyle durduğunu, müvekkili şirketin davalı firmanın kabul ettiği tutardan çok daha yüksek bir miktarda alacaklı olduğunu, müvekkili şirketin alacağının davalı firmaya verilen geçici mühlet kararından önce doğduğunu, müvekkili şirketin davalı firmadan ———- olduğunu, müvekkili şirket tarafından alacak kayıt talebinde bulunulmadığını, müvekkili şirket tarafından alacak kaydı talebinde bulunulmamış olmasının müvekkili şirketin alacağını ortadan kaldırmadığını belirterek müvekkili şirketin —-tutarındaki bakiye alacağının davalı firmadan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —-dosyası üzerinden görülen konkordato yargılamasında müvekkili—– ile geçici mühlet kararı verildiğini, söz konusu mühlet kararı ile birlikte müvekkili şirkete karşı başlatılan tüm icra takiplerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulduğunu, konkordato yargılamasını yürüten mahkeme tarafından müvekkili şirketin konkordato projesinin —– tarihinde tasdikine karar verildiğini, konkordatonun tasdik edilmesiyle birlikte müvekkili şirkete karşı başlatılan tüm takiplerin düşmesi gerektiğini, davacı firmanın icra takibinden kaynaklı olduğunu ileri sürdüğü alacak tutarı içerisinde davacı şirketin alacağının ferisini teşkil eden vekalet ücreti, çek tazminatı, faiz ve sair giderler bulunduğunu, söz konusu kalemlerin davacı şirketin alacak tutarından düşülmesi gerektiğini, geçici mühlet tarihi olan—tarihinden itibaren rehinle temin edilmiş alacaklar dışındaki alacaklar bakımından faiz işlemeyeceğini, davacı şirketin İİK m.299 uyarınca yapılan ilan sonrasında —- günlük süre içerisinde konkordato komiserine alacak kaydı yaptırmadığını, bu nedenle davacının, müvekkili şirketin kayıtlarında gözüken —- üzerinden konkordato şartlarına göre alacağını talep edebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, konkordato nisabına eksik kaydedildiği iddia olunan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği —-hakkında —- icra takibi başlattığı görülmüştür.
—-başlamak üzere geçici mühlet kararı verildiği, —– tarihli kararı ile konkordatonun tasdikine karar verildiği görülmüştür.
Somut olayda davacı taraf davalı şirketten, icra takibinden kaynaklı olarak—- alacağı bulunduğunu, davalı şirketin ise —- olarak bildirdiğini belirterek bakiye—-davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf ise, konkordatonun tasdiki kararıyla birlikte takiplerin düştüğünü, bu nedenle icra takibinin ferisi niteliğindeki vekalet ücreti, çek tazminatı, faiz ve sair giderlerin istenemeyeceğini, geçici mühlet tarihi itibariyle faiz işlemeyeceğini, davacı şirketin İİK m.299 uyarınca yapılan ilan sonrasında —- günlük süre içerisinde konkordato komiserine alacak kaydı yaptırmadığını, bu nedenle davacının, şirket kayıtlarında gözüken — üzerinden konkordato şartlarına tabi olarak alacağını isteyebileceğini öne sürmüştür.
Davacının alacak talebine konu——-tutarında cari hesap alacağı da bulunduğunu iddia etmiştir. İcra takibine konu edilen asıl alacak toplamı ile davacının belirttiği cari hesap alacağı toplandığında – borçlu olduğunu kabul etmektedir. Dolayısıyla, asıl alacak tutarları bakımından taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, — dosyasına konu asıl alacağın ferisi niteliğindeki alacakların istenip istenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Davacının alacağına dayanak yaptığı — dosyasına ait ödeme emri incelendiğinde, takibin —- tarihinde başlatıldığı, davalı şirkete geçici mühletin — tarihinde verildiği, icra takibinin geçici mühlet tarihinden önce başlatıldığı anlaşılmaktadır. Davalı vekili cevap dilekçesinde,—– konkordatonun tasdikine yönelik kararla takiplerin düştüğü savunulmuş ise de——-takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş olan hacizleri hükümden düşürür.” denilerek, konkordatonun bağlayıcı hale gelmesinin, takibi değil, henüz paraya çevrilmemiş olan hacizleri düşüreceği açıkça belirtilmiştir. Nitekim davalı şirketin konkordatosunun tasdikine ilişkin—-sayılı kararının—- “Konkordato işbu tasdik kararı ile bağlayıcı hale gelmiş olmakla İİK’nun 308/ç maddesi gereğince geçici mühlet kararından önce başlatılan takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş hacizlerin —düşmesine” denilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalının, davacı tarafça başlatılan takibin düştüğüne yönelik iddiası yerinde değildir. Davacı şirket tarafından başlatılan takip halen ayakta olduğundan, davacının bu takibe dayalı olarak asıl alacağın ferilerini talep edebilmesi mümkündür. İİK m.288, f.1 ve İİK m.294, f.3 hükümlerine göre, rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa geçici mühlet tarihi itibariyle faiz işlemeyeceğinden, davacı taraf söz konusu takibe dayalı olarak yalnızca geçici mühlet tarihine kadar faiz isteminde bulunabilir.
Bilirkişi rapor ile davacının takip talebinde, takibe konu çeklerin keşide tarihlerinden itibaren işletilmek üzere —- yasal faiz isteminde bulunduğu, taleple bağlılık ilkesi gereğince yasal faiz oranı üzerinden geçici mühlet tarihine kadar —hesaplandığı, İİK. 308/ç maddesinde geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan hacizlerin hükümden düşürülmesi düzenlemesine yer verildiği, takibin düşeceğine dair düzenlemenin olmadığı dolasıyla davacının geçici mühlet tarihine kadar işlemiş faizi, icra vekalet ücreti ve takip masraflarını talep edebileceği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Somut uyuşmazlıkta, tarafların zorunlu arabuluculuk kapsamında arabuluculuk faaliyetinde bulundukları ve sürecin sonunda anlaşamadıkları görülmektedir. Arabuluculuk giderinin yargılama gideri olduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yargılama giderlerinden sorumluluk başlıklı 326. maddesinin 2. fıkrasına göre davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, Mahkemece yargılama giderlerinin tarafların haklılık oranına göre paylaştırması gerektiği dikkate alınarak arabuluculuk ücreti ve yargılama giderleri haklılık oranına göre paylaştırılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, ——karar numaralı kararı ile tasdik edilen ödeme planına göre davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 1.825,04 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 473,05 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 1.351,99 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 982,83 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 535,25 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen bilirkişi ücreti 1.000,00 TL ve 58,75 TL posta ücreti olmak üzere toplamda 1.058,75 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 1.021,18 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 37,57 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL’nin davanın red kabul oranı gözetilerek 1.273,14 TL’sinin davalıdan, 46,86 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/12/2021