Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/420 E. 2021/517 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/420 Esas
KARAR NO : 2021/517

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2020
KARAR TARİHİ : 20/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin—— tarihinde arandığını, —- hizmetlerinden arandığı belirtilerek kredi kartlarının yenileneceğinin, kredi kartında bir miktar para bulunduğunun, bunun iadesi için ——–servisinden şifre gönderilerek kendilerine söylenilmesinin talep edildiğini,—– mesaj gelmesi nedeniyle müvekkilinin arayan kişilerin müşteri hizmetleri olduğunu düşünerek kodu paylaştığını, telefonun kapatılması üzerine müvekkilinin şüphelenerek davalı bankaya gittiğini, emekli olan müvekkilinin —- kredi çekildiğini, ayrıca kredi kartından 6.058,04 TL çekildiğini — tutarında döviz satış işlemi gerçekleştirildiğini, müvekkilince —— şikayette bulunulduğunu —- soruşturma numaralı dosya ile soruşturma başlatıldığını, ayrıca —– şubelerine başvuruda bulunularak yapılan işlemlerin bilgisi dışında olduğunun belirtildiğini, bu sebeple şüphelilerden birinin hesabına gönderilen 21.000,00 TL tutarındaki paranın banka tarafından bloke edildiğini, tüm bunlara rağmen davalı banka tarafından kredi ödemelerinin yapılmaması nedeniyle telefon ile arandığını, gönderilen ihtarnamelere rağmen davalı tarafından İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas, İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas ve İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilince İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün —-Esas sayılı dosyasına süresi içinde itiraz edildiğini, ancak diğer iki takip yönünden itiraz süresinin kaçırıldığını, müvekkilince icra tehdidi altında davalı yana —- ödeme yapıldığı, ayrıca icra dosyalarındaki hacizlerin kaldırılması ve dosyaların kapatılması için icra dairesine —-harç yatırıldığını, dava dışı kişilerin davalı bankanın sistemini kullanarak müvekkilini dolandırdığını, yapılan işlemler nedeniyle davalı yanın tam kusurlu olduğunu belirterek; bloke konulan 21.000,00 TL’nin müvekkiline verilmesine ve icra tehdidi altında ödenen 74.041,73 TL’nin 21/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili banka müşterisi olduğunu,— faydalandığını, anılan ürünlere ilişkin borçları nedeniyle davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, takip sürecinde yapılan indirimler neticesinde davacının borcunu ödeyerek dosyaları kapattığını, ihtiyaç kredisinin davacının bizzat banka şubesine gelerek ve ıslak imzalı sözleşme yapılarak kullandırıldığını, şifre ile yapılan bir işlem olmadığını, yine kredili mevduat hesabının da aynı şekilde şifreli işleme tabi olmadığını, döviz alım satım işlemleri ile kredi kartı işlemlerinin internet bankacılığı ile yapılabildiğini, müvekkilince müşterilerinin şifrelerini üçüncü kişilerle paylaşmamaları gerektikleri hususunda düzenli olarak bilgilendirildiğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HMK’nın 114.maddesinde dava şartları düzenlenmiş, 115.maddesinde de dava şartlarının eksik olması halinde davanın usulden reddedileceği hükmü bağlanmakla birlikte Mahkemelerin görevi dava şartı olarak belirlenmiştir. Mahkememizin görev alanı TTK’nın 4.maddesi ile belirlenmiş ve bir davanın ticari dava olması için taraflarının tacir ve davanın konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olması gerektiği ya da Kanun maddesinde yer alan hukuki ilişkilerden doğması gerekmektedir.
Eldeki davada; davacı tarafça kendisinin bilgisi dışında ve davalı bankanın sistemleri kullanılmak suretiyle yapılan işlemler sonucu icra tehdidi altında ödenen bedellerin istirdadının talep edildiği, davalı tarafça davanın reddinin savunulduğu, davacı yanın tacir olmadığı, banka nezdinde yapılan işlemlerin ticari nitelikte olmadığı, davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşmenin —- olduğu, davacının ticari veya mesleki bir amaçla hareket etmediği, davacının tüketici olarak sayılması gerektiği, bu nedenle davaya Tüketici Mahkemelerinde bakılması gerektiği kanaatine varılmakla; mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeni ile davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2.Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili —–Nöbetçi Tüketici mahkemesine gönderilmesine,
3.Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, Davacı asil ile vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.