Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/416 E. 2021/809 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/416 Esas
KARAR NO : 2021/809
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/01/2016
KARAR TARİHİ : 01/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının —- adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —— yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin—— tarihinde aracı ile seyir halinde iken davalı şirkete ait olan ve davalı sigortanın sigortacısı olduğu aracın tam kusurlu olarak davacının aracına arkadan çarptığını ve aracında hasar meydana geldiğini, hasarın sigorta şirketinin talimatı ile tamir edildiğini, ancak düzgün tamir edilmemesi nedeniyle teslimden kısa bir süre sonra seyir halinde iken yandığından bahisle doğan maddi ve manevi zararının tazminin talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı —— cevap dilekçesinde özetle: davacının belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararı bulunmadığını, dava açılırken zararının belirlenebilir nitelikte olduğunu, ayrıca davacının şahıs olması nedeniyle davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğini, HMK uyarınca genel görevli mahkemenin davalının ikametgahı yer mahkemesi olduğunu ve kendisinin ikametfahına göre ——– yetkili olduğunu,, kazada atfedilen kusur oranını kabul etmediklerini, davacının aracının geçirdiği kaza neticesinde tamir edildiğinin bildirildiğini, ancak kendilerinin tamir ile ilgili bir yönlendirmeleri bulunmadığını, davacının aracın hararet yaptığını farketmeyerek motorunun yanmasına sebep olduğunu, dolayısıyla zararın kendi kuuru ile meydana geldiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi davaya ilişkin herhangi bir cevap sunmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibari ile trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminata ilişkindir.
Deliller toplandıktan sonra, dosya bir makine mühendisi bilirkişiye verilerek rapor alınmıştır. — tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı —- plakalı araç sürücüsü —- kazada %100 kusurlu olduğu, kazada —- plakalı araç sürücüsü—- olayda kusuru olmadığı, olayda %100 kusuru bulunan —- sigortalı olduğundan ——bedelle hasar onarımının yapıldığı, aracın olaydan ağır derecede hasar gördüğü, onarım sırasında aracın genelinin elden geçirildiği, gerekli onarımlar yapılıp aracın kullanılır duruma geldikten sonra malikine teslim edilmesi gerektiği, —– aracın sadece kaporta kısımlarının onarımını yaptığı, geri kalan mekanik kısımları ile ilgilenmediği, anlaşmalı —– onarım sırasında aracın mekanik kısımlarını gözden geçirip kaza sırasında yerinde oynayan radyatör alt hortumu usulüne uygun takılsaydı teslimattan sonra yerinden çıkmasının önleneceği ve araçta meydana gelen motor hasarının önüne geçileceği, olayda —- servisin ayıplı olarak aracın hasarlarını giderdiği ve aracı ayıplı olarak araç malikine —- tarihinde teslim ettiği, aracın —-tarihinde——-getirildiğini, radyatör alt hortumunun yerinden çıktığı ve araç motorunun suyunun boşalması sonucu motorun hararet yükselmesi ile motorda hasar oluştuğu, aracın motor arızası yetkili — servisi tarafından işçilik —-motor yenilendiği, olay tarihi itibariyle olayın oluşu yönünden anlaşmalı —- tarafından araç motorunun onarımı için tanzim edilen parça ve işçilik+—- motor hasar onarım bedelinin dosya kapsamına uygun olduğu, —- tarihinde uğradığı trafik kazasından önce—-kazasına uğradığından orijinallığı önceden bozulduğundan değer kaybı olmadığı, davacının dava dilekçesinde aracından mahrum kaldığı — zaman için de günlüğü —— ödediğine dair dosyaya ibraz ettiği ve kimin adına kesildiği belli olmayan faturanın ayıplı olduğu, inandırıcı olmadığından davacının bu talebinin uygun olmadığı, davacı tarafın aracın motorunda oluşan — onarım bedelinin tamamının davalı —- araç maliki tarafından ödenmesi gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davanın açıldığı —– Karar sayılı ilamı ile davalı şirketin yetki itirazı kabul edilerek dosya Mahkememize —- gönderilmiş, Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda—–Karar sayılı ilamı ile davanın hasar bedeli bakımından kabulüne, değer kaybı, manevi tazminat ve araç kiralama bedellerine ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, yapılan temyiz incelemesi üzerine mahkememiz ilamı ——–sayılı ilamı ile ” …Mahkemece, ikame araç bedeli istemine ilişkin olarak, aracın tamir süresi ile, bu süredeki araç mahrumiyeti zararının tespiti için bilirkişiden gerekçeli, denetime elverişli ek rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi hüküm kurulması daoğru görülmemiştir, davacı vekilinin ıslah dilekçesinde faiz talebi olmasına rağmen mahkemece faize hükmedilmemiş olması da isabetli değildir..” gerekçeleri ile faiz talebi ve araç ikame bedeli bakımından bozulmasına karar verilerek Mahkememize iade edilmiş, Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Bozma ilamı doğrultusunda bir önceki bilirkişiden ek rapor alınmış ve bilirkişi Mahkememize sunduğu— tarihli ek raporunda özetle; araç malikinin — tarihinden —- tarihleri arasında toplam —- aracından mahrum kaldığını, davacının ıslah dilekçesine eklediği kira bedelinin dosya kapsamına uygun olduğu, bu nedenle —- bedelinin davacıya ödenmesi gerektiği kanaatine varılıdğı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda —Karar sayılı ilamı ile ”..Mahkememizin ———- sayılı ilamında yer alan değer kaybı ve manevi tazminata ilişkin red kararlarının kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla söz konusu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına, — hasar bedelinin davalı ——tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,—- araç kiralama bedelinin ——-tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan ——— tahsili ile davacıya ödenmesine,” karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan temyiz incelemesi üzerine mahkememiz ilamı —— Karar sayılı ilamı ile ” ..Davacı vekili, araç hasarı nedeniyle —-tespit masrafı, —- manevi tazminat talep etmiştir. Mahkemece, ———-kararında davacının araç değer kaybı, ikame araç bedeli ve manevi tazminat talebinin reddine dair karar verilmiş, ayrıca reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalılardan —- lehine yalnızca —– vekalet ücretine karar verilmiştir. Mahkemenin bozmadan önceki bu kararını sadece davacı vekili temyiz etmiş olup davalı———– kararı temyiz etmemiştir. Davacı lehine, reddedilen kısımlar yönünden hükmedilen vekalet ücreti konusunda usuli kazanılmış hak söz konusudur.
Bu durumda, reddedilen araç değer kaybı ve manevi tazminat konusunda davacının temyizinin bulunmadığı, bozmadan önceki kararla bu kısımlar yönünden verilen karar ve davacı aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin kesinleştiği dikkate alınarak; mahkemece bozmaya uyulduktan sonra reddedilen araç değer kaybı ve manevi tazminat ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken yeniden hüküm kurulması ve davacı aleyhine fazla vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.” şeklinde bozulmasına karar verilerek Mahkememize iade edilmiş, Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; mahkememizce usulüne uygun ———- sayılı ilamına uyularak tekrar yargılama yapıldığı, bozma ilamında bozmaya konu eksikliğin, reddedilen araç değer kaybı ve manevi tazminat yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken mahkememizin bozmaya konu —— ilk hükmünde davalı —– tek vekalet ücretine hükmedildiği, bozmadan önceki bu kararın sadece davacı vekili tarafından temyiz edildiği, davalı —– temyizinin bulunmadığı bu durumda davacı lehine reddedilen kısımlar yönünden vekalet ücreti hususunda kazanılmış hakkının olduğu mahkememizce değerlendirilmiş ve reddedilen araç değer kaybı ve manevi tazminat bedelleri yönünden davalının temyizinin bulunmaması , mahkememizce verilen ilk kararla değer kaybı ve manevi tazminat yönünden verilen kararlar ve vekalet ücreti hususunun kesinleştiği anlaşılmış ve reddedilen bedeller yönünden karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiş ve davacı lehine vekalet ücretine dair kazanılmış hakkı da göz önüne alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin ——- sayılı ilamında yer alan araç değer kaybı ve manevi tazminata ilişkin red kararlarının kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla söz konusu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadğına,
2—- hasar bedelinin davalı—— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
3- — araç kiralama bedelinin — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan —— tahsili ile davacıya ödenmesine,
4- Alınması gereken karar ve ilam harcı 394,15 TL olduğundan peşin alınan 170,80 TL nin mahsubu ile eksik kalan 223,35 TL harcın —— davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6 – Davacı tarafça iş bu dava için yapılan toplam 1187,40 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 582,09 TL’sinin ——davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine geriye kalan kısmının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
7- Davalı —–tarafından iş bu dava nedeniyle yapılan 138,00 TL’nin davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 70,35 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, geriye kalan kısmının davalı yan üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı sigorta vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde ——— nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/07/2021