Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/410 E. 2021/51 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/410 Esas
KARAR NO : 2021/51

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 07/09/2020
KARAR TARİHİ : 21/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ———şirkette hem pay sahibi hem de şirket yetkilisi konumunda olduğunu, ancak şirketin ticari defter ve kayıtlarına ulaşamadığını, bilgi alma ve evrak inceleme konusunda taleplerinin sonuçsuz kaldığını, şirketin iş ve işleyişi hakkındaki bilgi ve evraklara erişiminin engellendiğini, müvekkilinin diğer ortak tarafından fiili olarak şirketle ilişkisinin kesildiğini, müvekkilinin şirkete zarar verici eylemlerde bulunulduğunu ve rekabet yasağının ihlal edildiğini öğrendiğini, şirket ve ortaklık çıkarlarının tek taraflı zarar uğratıldığını, bu sebeple Kadıköy —— yevmiye numaralı ihtarnamesi ile yönetim kurulu üyeliğinden istifa edildiğinin —–yevmiye numaralı ihtarnamesi ile şirket ortaklığından çıkma talebinin davalı şirkete tebliğ edildiğini, ortaklık payına karşılık gelen—– ödenmesinin talep edildiğini, ancak taleplerinin sonuçsuz kaldığını belirterek; davanın kabulü ile müvekkilinin ortaklıktan çıkma talebinin kabulüne ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ayrılma akçesinin müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalı şirkete TK md 35’e göre 14/10/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, yasal süresi içerisinde herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığından dava dilekçesindeki vakıaları inkar ettiği kabul edilmiştir.
Dava, ortaklıktan çıkma ve çıkma payının ödenmesine ilişkindir.
7155 Sayılı Kanunun 20. Maddesi ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ile “Bu Kanunun 4. Maddesince ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi getirilmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıkların Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Fıkrasında “Davacı arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvuruşmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Eldeki dava bakımından; davacı tarafça, ortaklıktan çıkma ve çıkma payının verilmesinin talep edildiği, davanın ticari dava olduğu, talebin çıkma payının ödenmesi istemini de içermesi nedeniyle alacak davası niteliğini haiz olduğu, bu nedenle dava şartı olarak dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının zorunlu olduğu (İstanbul BAM —-. Sayılı İlamı), mahkememizce davacı vekiline arabuluculuk son tutanak aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış suretini mahkememiz dosyasına sunmak üzere — tarihli ara karar ile 1 haftalık kesin süre verildiği, ara kararın 22/09/2020 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği, davacı vekilince —- üzerinden sunulan dilekçe ile davanın arabuluculuğa tabi olmadığından bahisle arabuluculuğa başvurulmadığının belirtildiği, bu hali ile 6325 Sayılı Kanun’un 18/A maddesi uyarınca davacı tarafça dava şartının yerine getirilmediği, iş bu dava şartının sonradan tamamlanabilir nitelikte de olmadığı, aksinin kabulü düzenlemenin amacına aykırı olacağı, açıklanan nedenlerle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 5,39 TL nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kararın tebliğ işleminden sonra arta kalan kısmının davacıya iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.