Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/366 E. 2021/1190 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/366 Esas
KARAR NO : 2021/1190

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/08/2020
KARAR TARİHİ : 11/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı—- imzalandığını, davalılar—— işbu kredi sözleşmelerine müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kredi sözleşmesine istinaden davalı şirkete— tanzim edilip kullandırıldığını, borçluların sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmemesi üzerinde—banka çek taahhüt bedeli borcunun ödenmesinin ihtaren bildirildiğini, ancak borcun ödenmediğini,—dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini, alacağın likit olduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; banka tarafından—- gönderilmediğini, talep konusu borcun kredi borcu olmadığını, bankaların müşterilerine verdikleri her bir çek yaprağı için ödemekle yükümlü olduğu—– sorumluluğunun bulunmadığını, icra inkar tazminatı koşullarının oluşmadığını savunarak; davanın reddine ve %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller,—sayılı dosyası, ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—-dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine 2.030,00.-TL asıl alacak, 4,44.-TL işlemiş faiz,—– alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %78,75 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında gider vergisi ile birlikte tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalılara ayrı ayrı 10/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalılar tarafından 11/07/2019 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlık konularına ilişkin olarak bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 22/02/2021 tarihli raporda özetle; taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde kefillerin—- olacağına dair açık bir düzenleme bulunmadığının görüldüğü, çek — bedelinden—- mahkemenin takdirinde olduğu, davacının takip tarihi itibariyle 2.030,00 TL asıl alacak, 0,15 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.030,15 TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Yargılama devam ederken davacı tarafından 11/11/2021 tarihli celsede, dava konusu alacağı davalı ——– ödendiği, davanın konusuz kaldığı, yargılama gideri ile vekalet ücreti taleplerinin ve icra inkar tazminatı taleplerinin olmadığı beyan edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, davalılar aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalılar tarafından, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilince ———- celsede dava konusu alacağın ödendiği beyan edildiğinden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla, davanın açıldığı tarih itibariyle haklılık durumu dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir. Dosya kapsamında yer alan —–ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka tarafından, imzalanan kredi sözleşmesi kapsamında davalı şirkete —–tarihli çekin bankaya ibraz edildiği, çekin karşılığının bulunmaması nedeniyle davacı banka tarafından yasal sorumluluk tutarı olan—- ödenen tutarda davalı şirketin sözleşme hükümlerine göre sorumlu olduğu, bu hususun davalılar vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi ile de ikrar edildiği, davalı şahısların anılan kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, şahıslar tarafından imza edilen kefaletname belgelerine göre davalı şahısların—-kefaletlerinin bulunduğu, bu nedenle yapılan ödemeden davalı şahısların da sorumlu bulunduğu, davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararının ve haklılığının bulunduğu tespit edilmiştir.
Ancak davacı vekilince — tarihli celsedeki beyanında yargılama giderleri ile vekalet ücreti ve icra inkar taleplerinin olmadığı beyan edilmiş olmakla, davacı lehine vekalet ücreti ve icra inkar tazminatına hükmedilmemiş, yargılama giderleri davacı yan üzerinde bırakılmıştır.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın konusu kalmadığı anlaşılmakla; davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2.Alınması gerekli 59,30.-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,40.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,90.-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4.Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5.Davacı tarafından vekalet ücreti talebi bulunmadığından, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6.Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.320,00 TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu.