Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/364 E. 2021/1013 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/364 Esas
KARAR NO : 2021/1013

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2020
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ——- faaliyeti ile iştigal ettiğini, bu kapsamda davalı ile ticari ilişki kurulduğunu, davalı ile —adet fatura toplamı 40.446,60 TL borcunun ödemediğini, davalı aleyhine —- dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takip başlatıldıktan sonra —- ödeme yapıldığını, davalı tarafından ödeme emri tebliğinden önce 03/02/2018 tarihinde takibe itiraz edildiğini, davalının borcu ödemiş olduğu tarihte icra dosyasının açılmış olması nedeniyle borcun ferilerinden de sorumlu olduğunu, TBK madde 100 uyarınca ödenen tutarların önce faiz ve giderlerden mahsup edilmesi gerektiğini, davalının ödeme yaptığı tarihlerde — asıl alacağının bulunduğunu belirterek; icra takibine yapılan itirazın 3.700,93 TL üzerinden iptaline ve devamına, %20 oranından az olamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yana dava dilekçesi 02/11/2020 tarihinde TK md. 35’e göre tebliğ edilmiş olup, davalı tarafça yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunulmamış, HMK md. 128 uyarınca dava dilekçesindeki vakıaların inkar edildiği kabul edilmiştir.
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; davacı vekilinin vermiş olduğu dilekçeler,—- bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 28/12/2017 tarihinde 40.446,60 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren uygulanacak yıllık %9,75 oranında ticari faizi ile birlikte tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 31/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 03/02/2018 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak uyuşmazlık konularına ilişkin olarak bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 12/03/2021 tarihli raporda özetle; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan —- alacaklı olduğu, takip tarihinden sonra davalı tarafından —- ödeme yapıldığı, takip tarihinden ödeme tarihine kadar yapılan hesaplamada, davacının takibin ferileri ile birlikte toplamda 44.308,92 TL alacaklı olduğu, davacının bakiye alacağının 3.862,31 TL olduğu, ancak davacı tarafça 3.700,93 TL’nin talep edildiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın kısmen iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davaya cevap verilmeyerek, dava dilekçesindeki vakıaların inkar edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, davacı yanın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı kayıtlarına takip tarihi itibariyle davalıdan 40.446,60 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçındığı, davalı tarafından takip konusu borca istinaden takip tarihinden sonra toplamda 40.446,61 TL ödeme yapıldığı, TBK’nun 100. Maddesi uyarınca yapılan ödemenin öncelikle başlatılan icra takibinin faiz, vekalet ücreti ve masraflarından tahsili ile bakiye kalırsa asıl alacaktan düşülmesi gerektiği, bilirkişi raporu ile ödeme tarihleri itibariyle davacının —- üzere toplam 3.862,31 TL feri alacağı olduğu, davalı tarafından yapılan ödemelerin asıl alacak ve ferilerinden mahsubu ile davacının bakiye 3.862,31 TL asıl alacağının bulunduğunun tespit edildiği, ancak davacı tarafından eldeki dava ile 3.700,93 TL alacak yönünden itirazın iptalinin talep edildiği, bu nedenle taleple bağlılık ilkesi uyarınca davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın 3.700,93 TL üzerinden iptaline karar verilmesi gerekmiştir.
Tarafların tacir olduğu, taraflar arasında yapılan işin ticari iş olduğu anlaşılmakla; icra takibi ile talep edilen avans faizinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak davacı tarafça takip talebinde ve ödeme emrinde asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 oranında avans faizi isteminde bulunmuştur. Bu hali ile davacının talebi HMK md. 26 uyarınca aşılamayacağından —–; taleple bağlılık ilkesi gereğince; asıl alacağa takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık %9,75 avans faizi oranını aşmayacak şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
Takibe konu alacağın miktarı kesin ve belirli olduğu gibi hesaplanması bir tespit yapılmasını gerektirmediğinden davalının haksız itirazı nedeniyle alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ İLE;
Sabit olan 3.700,93.-TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık %9,75 oranını aşmayacak avans faizi ile birlikte ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının—–esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 252,81 TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 198,41 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 54,40 TL peşin harç ve 54,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 108,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 140,25 TL posta gideri olmak üzere toplam 740,25 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan—- göre belirlenen—- vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.320,00 TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu.