Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/336 E. 2021/1290 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/336 Esas
KARAR NO: 2021/1290
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2020
KARAR TARİHİ: 30/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkete —- yurt içi taşıma gibi farklı hizmetler verdiğini, bu ilişki nedeniyle cari hesap ekstresi ve faturaların düzenlendiğini, müvekkilince edimlerinin yerine getirildiğini, davalı tarafından –tutarındaki bakiye borcun ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla —- dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, alacağın likit olduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanmış olan —- dayalı olarak davacıdan —-alındığını, sözleşmenin süresi dolduğunda sona erdiğini, neticesinde depoda meydana gelen zararların tespit edildiğini, hizmet verilen dönemde müvekkiline ait klimaların depolanması hizmeti sırasında davacı tarafından cihazlara zarar verildiğini, bu hasar nedeniyle müvekkilinin toplamda — zarara uğradığını, sözleşmeye göre bu zarardan davacının sorumlu olduğunu, zararın davacının bilgisi dahilinde olduğunu, anılan tutarın davacı şirkete ödenecek hizmet bedelinden mahsup edilerek bakiye kısmın davacıya ödendiğini, müvekkilinin borcunun bulunmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, taraflar arasında düzenlenen antrepo/serbest depolama sözleşmesi, taraflar arasındaki yazışmalar, dosyaya sunulan fotoğraflar ve tutanaklar, —– icra dosyası, bilirkişi kök ve ek raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—-sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından cari hesap alacağına istinaden davalı aleyhine — işlemiş faiz olmak üzere toplam —– alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren uygulanacak avans faiziyle birlikte tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya— tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından — tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal — süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlık konularına ilişkin olarak bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen — tarihli raporda özetle; tarafların ticari defter ve kayıtlarının birbiriyle uyumlu olduğu, davacı ve davalının ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının — alacaklı olduğu, davalının ambalajların hasarından kaynaklanan zararının — olduğu, beyan edilen diğer zararların kanıtlanamadığı, davacının takip tarihi itibariyle alacağının—- olduğu, davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğüne dair belgeye rastlanılamadığından işlemiş faiz hesabının yapılmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce tarafların itirazları doğrultusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen — tarihli ek raporda özetle; davalının ambalajlarının hasarından kaynaklanan zararının—- olarak tespit edildiği, diğer zararlarının dosya kapsamındaki belgeler ile tespit edilemediği, davacının takip tarihi itibariyle işlemiş faiz alacağının —- tarihli —– kabulü halinde davacının takip tarihi itibariyle herhangi bir alacağının bulunmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, cari hesap alacağına istinaden başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, verilen hizmet sırasında oluşan hasarların mahsubu ile davacıya borçlu olunmadığı savunularak, davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında sözleşme ilişkisinin kurulduğu, davacı tarafından hizmetin verildiği noktalarında uyuşmazlık bulunmayıp; uyuşmazlığın, davacı tarafından verilen hizmetin ayıplı olarak verilip verilmediği noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafından, davacının verdiği depolama hizmeti sırasında depolanan klimaların hasarlanması nedeniyle oluşan zararın davacı alacağından mahsubunun gerektiği savunulmuş, davacı tarafından ise hizmetin eksiksiz ve tam olarak verildiği belirtilmiştir. Bu durumda hizmetin ayıplı olarak verildiğinin ispat yükü davalı taraftadır.
Davalı tarafından, depolanan klimaların hasarına ilişkin olarak dosyaya bir kısım tutanak, fotoğraf ve mail yazışmalarının sunulduğu, sunulan fotoğraflarda yalnızca klimaların ambalajlarının göründüğü, hasarlanan klimaların görülemediği, hasara ilişki olarak düzenlenen tutanaklarda davacı şirket yetkililerinin ya da çalışanlarının imzasının bulunmadığı, sunulan —- yazışmasında davacı şirket çalışanı tarafından hasara ilişkin bilgilerin istenildiği, davalı şirket çalışanı tarafından ise hasarlar ve bedelleri açıklanarak toplam —- tutarında hasar oluştuğunun belirtildiği, ancak işbu hasar tutarının davacı tarafından kabul edildiğine dair herhangi bir yazışmanın bulunmadığı, dosya kapsamında teknik bilirkişi tarafından yapılan incelemede hasarlanan ambalajlar nedeniyle davalının zararının — olarak tespit edildiği, yapılan tespitin mahkememizce de benimsendiği, iddia edilen diğer hasarlara ilişkin olarak ise dosya kapsamında kesin olarak ispatı sağlayacak başkaca herhangi bir bilge ve belgenin bulunmadığı, anılan tutarın davacının cari hesap alacağından mahsubu ile davacının talep edebileceği alacak miktarının —olduğu, işbu tutar üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davacı tarafından icra takibi ile işlemiş faiz isteminde bulunulmuş ise de, davalı yanın icra takibinden önce temerrüde düşürüldüğüne dair dosyaya herhangi bir belge sunulmadığı, taraflar arasında yapılan sözleşmenin —– kontrolden geçerek kesin kabulü yapılan hizmet faturalarının ödemeleri vadesi dolduktan sonraki ilk ödeme haftası içerisinde yapılacağının belirtildiği, — faturalarda ödeme vadesinin —- olduğunun belirtildiği, anılan düzenlemelerde kesin kabulün yapılacağı tarihin, ödeme haftası tarihlerinin ve fatura bedellerinin açıkça belirtilmemiş olması nedeniyle — anlamında kesin vade bulunduğundan söz edilemeyeceği, —— maddesinin ancak mal ve hizmet tedariki sözleşmelerinde uygulanabileceği, taraflar arasında bu anlamda bir sözleşme bulunmadığı anlaşılmakla, işlemiş faiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Tarafların tacir olması, taraflar arasındaki işin ticari nitelikte olması dikkate alınarak, alacak miktarına takip tarihinden itibaren avans faizi talep edilebileceği kanaatine varılmıştır.
Takip konusu alacağın faturalara dayalı alacak olduğu, faturaların davalı yanın ticari defter kayıtlarında yer aldığı, alacağının belirli ve likit olduğu anlaşılmakla, icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —– gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
—- alacağın takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak avans faizi ile ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının —– sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin belirtilen şekilde devamına,
Aşan istemin reddine,
Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 1.396,19.-TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 362,01.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.034,18.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 362,01.-TL peşin harç, 54,40.-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 416,41.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 2.500,00.-TL bilirkişi ücreti ve 32,50.-TL posta gideri olmak üzere toplam 2.532,50.-TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %68 oranında olmak üzere 1.722,10-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5.Davalı tarafça sarfedilen 49,00.-TL posta giderinin davada haklı çıktığı %32 oranında olmak üzere 15,68.-TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8.Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.320,00 TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, kabul red oranına göre 897,60.-TL’sinin davalıdan, bakiye 422,40.-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına.
9.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——– nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.30/11/2021