Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/335 E. 2022/558 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/335 Esas
KARAR NO: 2022/558
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2020
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının—-Maddesi gereğince—- yargılama yapmaya görevli ve yetkili—- yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında süre gelen ticari ilişkide, davalı şirketin talep ettiği kumaşların kalite, miktar ve renk özelliklerini içeren bir e-posta yoluyla müvekkili firmaya bildirdiğini, siparişi alan müvekkili firmanın ilk olarak siparişi işleme aldığını ve talep edilen kumaşın —üzerinden metre birim fiyatını e-posta ile bildirdiğini, ardından verilen sipariş bilgilerini ve teslim tarihini içerir —– borçluya gönderdiğini, davalı tarafından cevap verilmediği taktirde, siparişin müvekkili firma tarafından hazırlandığını, siparişler hazırlandığında —- vadeli fatura düzenlenerek borçluya teslim edildiğini, açıklanan ticari ilişkinin teminatı olarak davalı firmanın müvekkili şirkete, —- tutarındaki teminat mektubunu verdiğini, davalıya en son —– konu kumaşlar teslim edildiğini, faturaya konu borcun vadesi de — tarihinde dolduğunu, müvekkili firmanın —- vadesi dolmuş faturalardan kaynaklanan cari hesap alacağının bulunduğunu, — bedelli teminat mektubu miktarı düşüldüğünde müvekkili firmanın, borçludan —- vadesi dolmuş teminat dışı kalan alacağının bulunduğunu, davalıya keşide edilen ihtarnamede, dava konusu borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, ancak borcun ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında cari hesap sözleşmesinin bulunmadığını ve hukuki ilişkinin açık hesap ilişkisi olduğunu, açık hesap tutan tarafların belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından bahsedilebileceğini, açık hesapla ilgili itirazın iptali davalarında —— tarafından sadece takip dayanağı faturaların inceleneceğinin, tüm cari hesap/açık hesap takip dayanağı yapıldığında ise bu sefer tüm cari/açık hesabın inceleneceğinin belirtildiğini, takip tarihinde henüz kat edilmemiş ve mutabakata varılmamış bir tutarın takibe konulduğunu, davacının —– vadesi dolmuş cari hesap alacağının olduğunu ve teminat mektubu miktarı düşüldüğünde —- vadesi dolmuş teminat dışı kalan alacakları olduğuna ilişkin tespitin sadece davacı yana ait olduğunu, davacı tarafından keşide edilen noter ihtarnamesinin müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğini ve hesaplaşmanın yapılmadığını, müvekkilinin temerrüdü ve cari hesap mutabakatının doğmadığını, taraflar arasındaki açık hesap ilişkisinin başında mevcut olan ticari güven ilişkisinin daha sonra bozulduğunu, —– yapma yasağına ve kesilen fatura içeriklerine aykırı olarak davacı tarafından kesilen kur farkı faturalarına karşı müvekkilinin de kur farkı iade faturalarını keşide ederek davacıya gönderdiğini, müvekkili tarafından kesilen iade kur faturalarına davacı tarafından itiraz edilmediğini ve müvekkilinin borcundan sürekli olarak mahsup edildiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin başında olmadığı halde davacı tarafın dövizle satış yapıldığını bahane edip satışlardan sonra kur farkı faturası kesmeye başladığını, müvekkilinin ise sürekli olarak buna cevaben iade kur farkı faturası kestiğini, müvekkili tarafından kesilen birçok iade faturasının davacı tarafından müvekkilinin hesabından düşüldüğünü, müvekkili tarafından davacıya —- tarihinden sonra yaptığı toplam yaklaşık — küsur ödeme yapıldığını, davacı tarafından —- tarihlerinde iki adet kur farkı faturasının kesildiğini, sürekli iade kur faturası kestiklerinin ve kanunen davacı tarafından itiraza uğramadığının aşikar olduğunu, bu nedenle uzman bilirkişi heyeti tarafından inceleme yapılmasına müteakip kur vade farkı olarak haksız kesilen tüm faturaların hesaplarından, yaptıkları ödemeler ve TTK ve TBK hükümleri gereği düşülmesi halinde borçlarının bulunmadığının tespit edilebileceğini, vade-kur farkının istenebilmesi için taraflar arasında bu yönde yazılı bir sözleşmenin veya bu doğrultuda oluşmuş bir teamülün bulunmasının şart olduğunu, davacı tarafından kesilen tüm faturaların — olarak kesildiğini, bu nedenle kur farkı istenemeyeceğine ilişkin olarak taraflar arasında zımni bir kabul, ticari teamül ve sözleşmenin oluştuğunu, kur farkı alacağının doğması için satışın yabancı para cinsinden yatırılmasının yada sözleşmenin bulunmasının gerekli olduğunu, davacının hangi kur vade farkını, hangi faturadan kaynaklı alacağına ilişkin olarak talep ettiğinin anlaşılamadığını, hangi alacağın, hangi vade farkı olduğu, fatura münderecatında yazılı olmadığını, taraflar arasında dosyaya gelen —- formların mutabakatının yapılmadığını savunarak, davanın reddine, davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
—– tarihli yazısı ile —– sayılı dosyasında talep edilen ve ihtiyati haciz kararı verilen değişik iş dosyasındaki ihtiyati hacze itirazı değerlendirmek üzere dosyanın mahkememize gönderildiği, mahkememizce ihtiyati hacze yapılan itirazın murafaalı olarak değerlendirildiği ve ihtiyati hacze karşı yapılan itirazın reddedildiği, davalı vekili tarafından bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu, —— sayılı kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddedildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, ——sayılı dosyası ve mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine —- —- tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya — tarihinde tebliğ edildiği, davanın yasal —–süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların sunduğu deliller ve tarafların ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılmak üzere bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
—tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı vekili tarafından incelemeye sunulan —- ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden süresinde açılış tasdiklerinin yapıldığı, kural ve standartlara uygun tutulduğu, ticari defterlerin birbirlerini teyit ettiği, süresinde kapanış tasdikinin yapıldığı, görüldüğünden davacı lehine delil vasfının bulunduğu sonucuna varıldığı, davalı vekili tarafından incelemeye sunulan—– ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden süresinde açılış tasdiklerinin yapıldığı, kural ve standartlara uygun tutulduğu, ticari defterlerin birbirini teyit ettiği, süresinde kapanış tasdikinin yapıldığı —–davalı lehine delil vasfının bulunduğu sonucuna varıldığı, incelenen davacı yanın ticari defterlerinde, davacı yanın davalı yana —- borç kaydettiği, karşılığı —- alacak kaydetmek sureti ile takip tarihi olan — tarihi itibariyle davalı yandan —– alacaklı olduğu incelenen davalı yanın ticari defterlerinde davacı yana —- borç kaydettiği, karşılığı —- alacak kaydetmek sureti ile takip tarihi olan —- tarihi itibariyle davalı yanın davacı yana — borçlu olduğu ——– bizzat davalı yanın muhasebe kayıtlarında alındığı, Davalı yan tarafından tarafımıza sunulan muavin dökümde bakiye sütunu mevcut olmasada, borç — alacak — arasındaki farkın —davalı yanın ticari defterlerine göre davacı yanın alacağı olduğu, tarafımızdan tespit edilmiştir.), davacı yan tarafından davalı aleyhine —- bedelli alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan incelemende, iki tarafında ticari defterlerinin örtüştüğü, davacı yanın takip tarihi itibarıyla davalı yandan asıl alacağının—- olduğunun tespit edildiği, davalı yanın ticari defterlerinde davacı yana takip tarihi itibarıyla —— borçlu gözüktüğü görüldüğünden, davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibarıyla asıl alacaklı olduğu tutarı ispat ettiği kanaatine varıldığı, usulüne uygun tutulup tutulmadığına bakılmaksızın her tacirin ticari defterlerinin kendi aleyhine daima delil vasfına haiz olduğu, somut olayda davalı yan kendi ticari defterlerine göre davacı yana takip bakiyesi kadar borçlu olduğu, davacı yan —– tarihli icra takibinde —işlemiş faiz talep ettiği, bir alacağa faiz talep edilebilmesi için ödeneceği tarihin kesin olarak belli olması ya da karşı borçlunun bir ihtar ya da ihbarla temerrüde düşürülmesi gerektiği, dosya incelenmesinde, davacı yan tarafından davalı yana çekilen, —-yevmiye numaralı ihtarnamesi ile —-tutarında alacağının —- içerisinde ödenmesinin davalı yana ihtar edildiği, ilgili İhtarnamenin davalı yanın daimi çalışanı —- tarihinde tebliğ edildiği, bu noktada davalı yanın —– tarihinde temerrüde düştüğünün görüldüğü, davacı yanın talep edebileceği işlemiş faiz tutarının —– olduğu, davacı yanın davalı yandan icra takip tarihi olan — tarihi itibariyle—-işlemiş faiz olmak üzere toplam — alacaklı olduğu tespit edildiği, davacı yanın — alacağı için 3095 sayılı yasaya (Md.2) istinaden icra takip tarihi olan —– tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz talep edebileceği, sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş , taraf vekillerinin sunmuş olduğu itirazların değerlendirilebilmesi için mahkememizce dosyanın bir mali müşavir ve bir borçlar hukuku alanında uzman nitelikli hesaplama uzmanı akademisyen bilirkişiden oluşturulacak heyete tevdi edilerek dosya kapsamına ilişkin olarak rapor alınmasına karar verilmiştir
Aldırılan Bilirkişi heyeti 2. kök raporunda özetle; davacı —– yasal ticari defterleri usul yönünden incelendiğinde —- yılına ilişkin ticari defterlerinin GIB onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davalı —- yasal ticari defterleri usul yönünden incelendiğinde tüm —- yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, defter kayıtlarının TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, —- yılına ilişkin açılış tasdiklerinin zamanında yapıldığı fakat kapanış tasdiklerinin bulunmadığı hesap hareketlerine göre takip tarihi itibariyle davacı şirkete —— borçlu gözüktüğü, davacı delili olarak dava dilekçesi ekinde sunulan ve davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen —–incelendiğinde, aşağıda bilgileri bildirilen sipariş teyit formlarının davacı şirket tarafından davalı adına düzenlendiğinin anlaşıldığı, delil olarak sunulan —- vade yazılı sipariş formlarının — vadeli olup, üzerinde fiziki imza olma taraflar arasında şirket isimleri uzantılı e-posta adresleri ekinde gönderildiği, davacı delili olarak dava dilekçesi ekinde sunulan ve davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen bir kısım —- incelendiğinde, davacı şirket tarafından davalı şirket adına —- yılında toplamda—- tutarında fatura düzenlendiği,¸davacı şirket tarafından tanzim edilen vade farkı faturalarının, —– dönemleri arasında dört ayda, ay sonlarında tanzim edildiği, davalı kayıtlarında da yer aldığı tespit edildiği, davacı defterlerinde —— yılı kayıtlarında da çok sayıda vade farkı ve kur farkı faturası bulunduğu anlaşıldığı, bu faturaların da aynı şekilde davalı hesaplarında yer aldığının görüldüğü, dava dilekçesi ekinde sunulan ve davalı şirketin siparişlerine istinaden irsaliye faturaları ile davacı şirket tarafından davalı şirkete teslim edilen kumaşlara ilişkin davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen fatura suretleri incelendiğinde, davacı şirket tarafından davalı şirket adına toplamda ——- tutarında fatura düzenlendiği,Tarafların birbirleri ile örtüşen kayıtlarında davacıya ait mal satış faturalarının da davalı kayıtlarında yer aldığının görüldüğü, fatura içeriklerinde —– kurunun fatura içeriğinde yer aldığı tespit edildiği, Mahkemenin talebiyle, tarafların bağlı bulunduğu ilgili —- yazı yazıldığı, gelen yazı cevabında —-yıllarında davacı şirket tarafından— adet fatura karşılığı toplamda —– satım bildirimi yaptığı, karşılığında davalı şirket tarafından — adet fatura karşılığı toplamda — alım bildirimi yaptığı tespit edildiği, — bildirimleri arasında — adet fatura karşılığı toplam — fark bulunduğu, ancak raporun hesap incelemesi bölümünde açıklandığı üzere tarafların ticari defterlerinin birbiriyle uyumlu olduğu, davalı şirketin —- bildiriminde bulunmadığı söz konusu dört faturanı kendi ticari defterlerine kaydetmiş olduğu tespit edildiği, sonuç itibariyle tarafların karşılıklı kurumsal —- üzerinden yazışmaları aracılığı ile gönderilen — ödeme vadesi olan —- cinsinden sipariş teyit formu, karşılıklı tanzim edilen kur farkı faturalarının her iki taraf defterlerinde itirazsız yer alması, davalının kendi tanzim ettiği kur farkı faturalarının iade olduğu savunmasının dayanağının olmaması takip tarihi itibarıyla her iki taraf defterinde de —- aynı tutarda yer alan bakiyeye dahil olan davacı lehine —- davalı lehine —- kur farkı faturaların tarafların karşılıklı kabullerinde olduğu sebepleriyle taraflar arasındaki ticari ilişkinin yabancı para birimi ile kurulduğunu ve taraflar arasında kur farkına yönelik uygulama bulunduğunu gösterdiği, davacının teslim ve tesellümü ispatlanan, aynı zamanda davalının da defterlerinde aynı tutarda kayıtlı olan faturalar içeriği mal karşılığında — takip tarihi itibarıyla bakiye kalan — alacağını davalıdan talep edebileceği, davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarnamenin —- tarihinde tebliğ olunduğu, ihtarnamede borcun — günlük sürede ödenmesi hususunun ihtar edildiği, tebliğ tarihine 3 günlük verilen mehil süresi eklendiğinde borcun — tarihinde muaccel hale geldiği, davacı taraf her ne kadar bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde uygulanması gereken faiz oranının — olduğunu beyan etmiş ise de, —- tarafından belirlenen, borcun muaccel hale geldiği —-takip tarihi aralığında avans işlemlere uygulanan faiz oranının —-olarak belirlendiği, yapılan hesaplamada davacının takip öncesinde talep edebileceği işlemiş faiz tutarının—–davacının takip sonrasındaki avans faiz talebinin de yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; açılan davanın taraflar arasındaki inkar olunmayan ticari ilişki sebebiyle düzenlenen faturalar sebebiyle ödenmeyen cari hesap alacağının tahsili istemli olduğu, davacı ile davalının alınan her iki bilirkişi raporunda da tesbit edildiği üzere ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olup sahipleri lehine delil vasfına haiz olduğu, incelenen her iki tarafın ticari defterlerinin de birbirini teyit ettiği, dosyaya kazandırılan —-formlarının da bilirkişilerce incelendiği bu meyanda —- yıllarında davacı şirket tarafından — adet fatura karşılığı toplamda —- satım bildirimi yaptığı, karşılığında davalı şirket tarafından— adet fatura karşılığı toplamda —-alım bildirimi yaptığının sabit olduğu, tarafların —- bildirimleri arasındaki farkın — adet fatura karşılığı olmak üzere toplam —— olduğu, ancak bu hususun tarafların ticari defterlerinin birbiriyle uyumlu olması, davalı şirketin —-bildiriminde bulunmaktan imtina ettiği farkı oluşturan dört faturanın kendi ticari defterlerine kayıtlı olduğu ve bu sebeple davacının aleyhine değerlendirilemeyeceği, neticeten gerek tarafların karşılıklı —– adresleri üzerinden yapılan yazışmalarda gönderilen—– ödeme vadesi olan —- sipariş teyit formları, gerekse karşılıklı tanzim edilen kur farkı faturalarının her iki taraf defterlerinde de itirazsız yer alması, davalının kendi tanzim etmiş olduğu kur farkı faturalarının iade olduğu savunmasının ise incelenen ticari defter kayıtları ile dayanağının olmadığının tesbit edilmesi karşısında takip tarihi itibarıyla her iki taraf defterinde de —– olmak üzere aynı tutarda yer alan bakiyeyi oluşturan davacı lehine —- ve davalı lehine ——–kur farkı faturaların tarafların karşılıklı kabullerinde olduğu ve ticari defterler ile de teyit edildiği, yapılan tüm bu açıklamalar göz önüne alındığında taraflar arasında kurulan ticari ilişkinin yabancı para birimi ile kurulduğunu ve taraflar arasında kur farkına yönelik uygulama da bulunduğunun mahkememizce kabul edildiği, bu durumda gerek ticari defterler ile gerekse —— formlarıyla davacının teslim ve tesellümü ispatlanan, aynı zamanda davalının da defterlerinde aynı bedel ile kayıtlı olan faturalar çerçevesinde takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan—– alacağının bulunduğu ve bu alacağın davacı tarafında davalıya gönderilen öde ihtarnamesinin —- tarihinde davalıya tebliğ olması ve ihtarnamede borcun verilen— günlük mehil süresinde ödenmesi hususunun ihtar edildiği, bu durumda temerrüdün — tarihinde oluşacağı ve temerrüt tarihi ile takip tarihi arasında —- işlemiş faizin de davalıdan talep edebileceği mahkememizce kabul edilmiş ve —- işlemiş faiz olmak üzere toplam —–üzerinden itirazın iptaline karar verilmiş, alacak likit olup itiraz neticesinde davacı alacağına geç kavuşmuş olacağından %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve takipte talep edilen ihtiyati haciz yargılama giderleri ise yargılama giderleri arasında değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
—- sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin — asıl alacak ve — işlemiş faiz olmak üzere toplam —– üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağın %20’si oranında hesap edilen —– icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
2-Takibe konu edilen ihtiyati haciz yargılama giderlerinin yargılama giderleri arasında değerlendirilmesine,
2- KARAR HARCI;
Davanın kabul edilen 335.068,64-TL’lik bölümü üzerinden belirlenen 22.288,54-TL nisbi karar harcının 4.025,14-TL’lik bölümü dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan, geriye kalan 18.863,40-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 31.904,80-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 1.251,61-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 4.025,14-TL peşin harç, 54,40-TL başvurma harcı toplamı 4.079,54-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafından sarfedilen 3.900,00-TL bilirkişi ücreti, 250,00-TL posta ücreti, 755,00-TL İhtiyati haciz vekalet ücreti ve 153,30-TL ihtiyati haciz gideri olmak üzere toplam 5.058,30-TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 5.039,48-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 18,82-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
ç-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiğinden, bu ücretin 6831 Sayılı Kanun’a göre; arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre 1.315,09-TL’sinin davalı taraftan, 4,91-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
d-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——— nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.09/06/2022