Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/325 E. 2022/124 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/325 Esas
KARAR NO: 2022/124
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 26/11/2008
KARAR TARİHİ: 16/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili — davalılardan —-birlikte, — kurduklarını; alınan karar ile, — seçilerek, şirket kaşesi altında münferit imzaları ile şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındıklarını, müvekkili —tarihinde askere gittiğini,— — döndüğünde davalı —- şirketten ayrılmak istediğini, yeni bir şirket kuracağını, şirketteki hissesini müvekkilinin devralmaması halinde 3. bir kişiye devredeceğini beyan ettiğini, müvekkilinin askerden yeni döndüğü için, şirketin hali hazırdaki cari hesap ve değerlerini bilmediğini ifade etmesi üzerine, askerlik müddeti boyunca şirketi tek başına yöneten davalı — müvekkili — şirketin, ödemeler, hazır değerler, tahsilatlar, yapılan ve bekleyen işler başlıkları altında —–çıkardığını, müvekkilinin de bu belgede gösterilen tüm değerlerin kendisinde kalmak şartıyla, davalıya ve diğer ortağa hisse devrine ek protokolde gösterilen değerleri vererek, hisseleri devir almaya razı olduğunu ve —- tarihinde hisselerini müvekkiline devir ettiğini, ancak hisse devrinden sonra ortaya çıkan maddi gerçeklerin davalı — tarafından müvekkiline yanlış bilgi verildiğini ortaya çıkardığını, davalı— çıkardığı ve şirket değerlerini gösteren—– tarihli belgede şirketin —- alacaklı olduğunun belirtildiğini, oysa iş garanti kapsamında yapılmış olduğundan faturanın iptal edilerek geri gönderildiğini, yine envanterde — biten ancak fatura edilmeyen işi için — alacaklı olduğunun belirtildiğini, oysa bu iş için götürü fiyat verildiğinden —fatura kesildiğini, müvekkilinin bu işten —- zarara uğratıldığını, keza davalı —-alacağı yeni role bedelinin %25’ini şirket tarafından ödeneceğinin taahhüt edilmesine rağmen, bu ödemeyi şirketin borçları bölümünde göstermediğini, tüm bu hususların davalı —- bilgisi dahilinde iken, kasıtlı olarak müvekkiline yanlış aksettirildiğini, müvekkilinin maddi zarara uğratılması sonucu davalının haksız kazanç elde ettiğini, zira, bu değerler doğru olarak gösterilmiş olması halinde, müvekkilinin davalının şirketteki hissesinin devri için, ek protokolde gösterilen değerleri davalıya vermesinin mümkün olmadığını; anılan nedenler ile, müvekkili —- davalı tarafından—- zarara maruz bırakıldığını; ayrıca, davalı —- henüz—– iken, şirket adresinde aynı iştigal konulu—- altında —- şirket kurduğunun tespit edildiğini, davalı şirketin unvanı ile müvekkili şirketin unvanı arasındaki benzerliğin açıkça ortada olduğunu, diğer yandan davalı —– müvekkili şirketin ortağı ve müdürü iken, müvekkili şirketin antetli kağıtları üzerinde tahrifat yaparak davalı şirket namına, müvekkili şirket müşterilerine iş teklifleri sunduğunu, davalı şirkete bu şekilde işler aldığını, aylık ücretini müvekkili şirketin kasasından ödediği işçileri davalı şirket—– çalıştırdığını, tüm bunlara ek olarak davalı —-kendi birtakım harcamalarını, müvekkili şirketin hesabından ve kredi kartından ödeyerek, müvekkil şirketi—– zarara uğrattığını belirterek, anılan nedenlerden dolayı her türlü hak ve taleplerinde fazlaya dair hakları mahfuz kalmak kaydıyla; haksız rekabetin men’ine, davalı şirketin ticaret unvanından —- sicilden terkini ile hükmün ilanına, müvekkili —- zararın, ihtarnamenin tebellüğ tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile müvekkil şirkete verilmesine, haksız rekabet ve rekabet yasağının ihlalinden dolayı şimdilik —- tazminatın davalı şirketten, ihtarnamenin tebellüğ tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili ile —-verilmesine, davalı şirketin elde ettiği kazancın müvekkil şirkete aidiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH;
Davacı vekili —- tarihli ıslah dilekçesi ile; davanın kabulüne, ıslah edilen zarar karşılığı olan —- faizi uygulanmak suretiyle davacılara ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili —- tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin ve davacılardan —-, davalılar tarafından herhangi bir şekilde zarara uğratılmadığını, davacı şirketin tüm aktif ve pasiflerinin kanuni defterlerde kayıtlı şekilde olduğunu, şirketin kurucu ortağı olup görevi ve yetkisi en başından beri kesintisiz devam eden müdürü davalı —-, şirketin diğer iki ortağının tüm hisselerini aktifi ve pasifiyle devraldıktan sonra, —-devir karşılığı olarak ifa etmesi gereken edimleri yerine getirmeden huzurdaki davayı açtığını, — birlikte davacı olduğu ——olduğundan tacir sıfatını haiz olduğunu, davacının bizzat kendisinin de şirkette hisselerini devraldığı diğer ortaklarla tamamen aynı yetkilere sahip olduğunu, tüm dönemler itibariyle, şirketin tüm defter ve belgelerini, hesaplarını inceleyip, incelemelerin sonucuna göre hareket etmesinin gerektiğini, kendisinin de TTK m.540 uyarınca şirket işlerini idare ve temsile mezun-mecbur ve tüm yetkilere sahip bir —– olarak davacının, şirketin diğer ortaklarının hisselerini aktifi ve pasifiyle birlikte devralırken basiretli bir tacir gibi hareket etmediğinin anlaşıldığını, bir tacir olmasına rağmen basiretle hareket etmediği anlaşılan —- tazminat talebinde bulunmaya hiçbir bakımdan hak ve yetkisinin bulunmadığını, davalı —olduğunu dolayısıyla hiçbir şekilde mali tablo düzenleyemeyeceğini, —- şirketini, ortaklıktan ayrılacağı belli olduktan sonra ve hissesinin —-devredilmesi konusunda mutabakata varılmasından sonra kurduğunu, dolayısı ile, ortada rekabet yasağını ihlal gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizden verilen —– sayılı kararı ile;
1-Davalı —– TTK.nun 57/5 madde kapsamında rekabet yasağına aykırı davrandığının TESPİTİNE VE MEN’İNE
2-TTK.nun 54.maddesi gereği davalı şirket ünvanında yer alan—sözcüklerinin davacı ünvanı ile iltibas yaratacak şekilde tescil ettirilmiş olduğunun tespiti ile –sözcüklerinin davalı ünvanından terkinine,
3-Davacı —–tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 83.147,99 TL nin 81.031,00 TL ‘sine dava tarihinden itibaren, 2.116,99 TL’sine ıslah tarihinden itibaren değişen ve değişecek olan avans faiz oranları uygulanmak suretiyle hesaplanacak faiziyle birlikte davalı —-tahsiline,
4-Davacı şirketin kıdem tazminatı bedeline ilişkin talebinin kabulü ile, 15.233,38 TL nin, 13.573,00 TL’sine dava tarihinden, 1.660,38 Tl sine 24.04.2013 ıslah tarihinden itibaren değişen ve değişecek avans faiz oranları uygulanmak suretiyle hesaplanacak faiziyle birlikte davalı şirketten tahsili ile davacı şirkete ödenmesine,
5-Davacı ——- manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7.500 Tl sinin dava tarihi itibariyle değişen ve değişecek yasal faiz oranları uygulanmak suretiyle davalılardan tahsiline,
6-Kararın hüküm kesinleşmesinden sonra ileride masrafı davalılardan alınmak ve bu aşamada davacı tarafça karşılanmak üzere üç büyük gazeteden bir tanesinde takdiren bir kez ilanına,
Aşan istemin reddine, karar verilmiş ;
——- sayılı ilamıyla ;
Mahkemece, haksız rekabetin tespiti ve rekabet yasağının ihlaline dayalı olarak tespit ve men kararı verilmesine rağmen yukarıda özetlenen olgulara dayanılarak davacı şirket adına, davalı şirketten talep edilen tazminat konusunda olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılmaksızın “aşan istemin reddine” şeklinde hüküm kurulması doğru görülmediğinden mahkemece verilen kararın bu gerekçeyle davacı şirket yararına bozulması gerekirken ——— nolu bendinde davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle kararın davalılar yararına yazılı gerekçelerle bozulmasına karar verildiğinden davacı şirket vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının bu gerekçeyle de davacı şirket yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca davacı şirket vekili, davalı şirketin ticaret unvanından —– sözcüklerinin sicilden terkini talep etmiş ve mahkemece TTK’nun 54. maddesi gereği davalı şirket unvanında yer alan —- sözcüklerinin davacı unvanı ile iltibas yaratacak şekilde tescil ettirilmiş olduğunun tespiti ile —- sözcüklerinin davalı şirket unvanından terkinine dair verilen karar davalılar vekilinin temyizi üzerine —ilamının —-davalı şirket unvanında geçen —- —- yapılan işin sektörel adı olduğundan ——yapan davalı şirketin ticari faaliyet alanını ticaret unvanında belirtmesi zorunlu olup, taraflara ait ticaret unvanları arasındaki benzerliğin giderilmesi ancak ayırtedici bir ek kullanılmasıyla mümkün olabilecektir. Bu durumda, davalı şirketin ticaret unvanında ayırtedici bir ek kullanmasına karar verilmesi suretiyle muarazanın giderilmesi gerekirken davalı şirketin iştigal alanı olan ve ticaret unvanında gösterilmesi zorunlu olan —-ibarelerinin davalının ticaret unvanından terkinine karar verilmesi doğru görülmediği…” gerekçesiyle davalılar yararına bozulmuş ise de dosya kapsamından davalı şirketin unvan tescilinin kötüniyetli olduğu anlaşıldığından mahkemece kurulan unvan terkini hükmü yerinde olup bozma sebebi yapılamayacak olmasına ve davalı şirketin ayırt edici bir unsur eklemesi halinde iştigal konusu olan —- ibaresini unvanında kullanmasının mümkün olmasına göre davacı şirket vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin de kabulü ile —– nolu bendinin bozma ilamından çıkarılmasına karar verilerek Mahkememizce verilen karar bozulmuş ve mahkememize iade edilen dosya mahkememizin —–numarasına kaydı yapılmıştır.
KARAR DÜZELTME
Mahkemece, haksız rekabetin tespiti ve rekabet yasağının ihlaline dayalı olarak tespit ve men kararı verilmesine rağmen yukarıda özetlenen olgulara dayanılarak davacı şirket adına, davalı şirketten talep edilen tazminat konusunda olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılmaksızın “aşan istemin reddine” şeklinde hüküm kurulması doğru görülmediğinden mahkemece verilen kararın bu gerekçeyle davacı şirket yararına bozulması gerekirken —— nolu bendinde davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle kararın davalılar yararına yazılı gerekçelerle bozulmasına karar verildiğinden davacı şirket vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının bu gerekçeyle de davacı şirket yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca davacı şirket vekili, davalı şirketin ticaret unvanından —– sözcüklerinin —– terkini talep etmiş ve mahkemece TTK’nun 54. maddesi gereği davalı şirket unvanında yer alan —- sözcüklerinin davacı unvanı ile iltibas yaratacak şekilde tescil ettirilmiş olduğunun tespiti ile —- sözcüklerinin davalı şirket unvanından terkinine dair verilen karar davalılar vekilinin temyizi üzerine— ilamının —-şirket unvanında geçen —— sözcüğü yapılan işin sektörel adı olduğundan ——– yapan davalı şirketin ticari faaliyet alanını ticaret unvanında belirtmesi zorunlu olup, taraflara ait ticaret unvanları arasındaki benzerliğin giderilmesi ancak ayırt edici bir ek kullanılmasıyla mümkün olabilecektir. Bu durumda, davalı şirketin ticaret unvanında ayırtedici bir ek kullanmasına karar verilmesi suretiyle muarazanın giderilmesi gerekirken davalı şirketin iştigal alanı olan ve ticaret unvanında gösterilmesi zorunlu olan —– ibarelerinin davalının ticaret unvanından terkinine karar verilmesi doğru görülmediği…” gerekçesiyle davalılar yararına bozulmuş ise de dosya kapsamından davalı şirketin unvan tescilinin kötüniyetli olduğu anlaşıldığından mahkemece kurulan unvan terkini hükmü yerinde olup bozma sebebi yapılamayacak olmasına ve davalı şirketin ayırt edici bir unsur eklemesi halinde iştigal konusu olan —- ibaresini unvanında kullanmasının mümkün olmasına göre davacı şirket vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin de kabulü ile —- bendinin bozma ilamından çıkarılmasına karar vermek gerekmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, haksız rekabetin tespiti, meni , davalı şirketin unvanından ——— terkini ile maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek kanıtlar toplanmış ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Davacının haksız rekabetin men’i ve davalı şirketin ticaret ünvanından— sözcüklerinin terkinini talep ettiği, bu hususlarda mahkememizce verilen —- tarihli kararın kesinleştiği görülmüştür.
Ayrıca davacı —- zararın davalı — tahsilini talep ettiği bu talebini harcını — tarihinde yatırdığı — tarihli ıslah dilekçesiyle ; —— Haksız rekabet hükümlerinin ihlali nedeniyle — kıdem tazminatı ödemesi, —- bedeli, —- yapılan işler nedeniyle uğradığı zarar olarak — gelen ancak davalının hesabına aktarılan —- tahsilini talep ettiği görülmekle ; davacı şirkette çalışan personellerin düzenlenen işten ayrılma bildirgeleri ile işveren kaynaklı tazminat ödenerek çıkartıldıktan sonra davalı şirkette işe başladıkları,—- doğrultusunda işten ayrılma bildirgeleri, işten ayrılan kişiler için düzenlenen İşten çıkış bildirim listeleri incelendiğinde davacı şirket kaşesinin altında davalının iddia ettiği gibi davacının imzasının bulunmadığı, söz konusu işten çıkarmalar sonrası işten çıkarılanların davalı şirkette işe başladıkları, bu durumda işten çıkarmaların ve buna bağlı tazminat ödemelerinin mali ve iş hukuku süreçleri itibariyle hukuka uygun şekilde gerçekleştirilmiş olmakla birlikte, davalıların dürüstlüğe aykırı davranışlarının bir parçası olduğu ve davacı şirketin bu işlemlerden kaynaklı——- tazminatı haksız rekabet ve rekabet yasağına aykırılık sebebiyle talep edebileceği,
Davacının delil olarak sunduğu, şirketin değerinin hesaplandığı—–belgesinde davalının imzası bulunmadığı, — kararında davacı delilinin imzasız olması ve davalı kabulünde olmaması sebebiyle başlangıçta —- biten işlere karşılık tanzim edilmesi gereken faturanın — olduğunun somut olarak ispatlanamadığından davacının — zarara uğradığını ispat edemediği, ——– davacının somut olarak başlangıçta şirketin değerinde varlık olarak hesaplandığı ve sonradan iptal edilmesinin davalı ile ilgisi bulunduğunun somut olarak ispat edemediğinden isteyemeyeceği, —- uğranılan zarar yönünden ise, her ne kadar şirket varlık – borç hesabının yapıldığı “envanter” belgesinde davalının imzası yok ise de %25 garanti borcunu davalının onayladığını beyan etmek sureti ile öncesinde hesaplamada borç olarak dikkate almadığını dolaylı olarak, zımnen ikrar etmiş olduğundan davacının — olarak fatura edilen %25 garanti bedelinin davalı— isteyebileceği,
— tarihli bilirkişi raporundaki tazminat taleplerinin —- tamamen reddine karar verildiği yönündeki tespitinin yerinde olmadığı, bu tespit nedeniyle davacının tazminat talebinin hiç irdelenmediği bu nedenle ilk raporla ek rapor arasında bu hususta bir çelişki oluşmadığı,— tarihli bilirkişi raporuyla davacı defter kayıtları incelenmek suretiyle yapılan tespitin yerinde olduğu belirlenmekle davacı— tazminat talebinin kısmen kabulü ile — davalı —- tahsiline karar verilmesi gerektiği,
Davalı —- davalı şirkete yaptırmış olduğu elektrik panosu bedeli ve şirkete fatura ettiği cep telefonu bedeline ilişkin şirket hesabından —- harcıma yapıldığı iddialarının kanıtlanamadığı, yapılan panonun davacı şirkete yapıldığı ve ödemesinin de davacı şirket tarafından yapıldığı,
Davacı şirket banka hesabına— tarihinde gelip davalı şirket hesabına aktarılan — davalı şirket kurulduktan sonra ve davacı şirketteki hissesini devredip ayrılmadan davalı — şirketi adına —–sözleşmesi gereği alınan iş avans tutarı olduğu, davacı tarafından tahsili talebinin yerinde olmadığı dolayısıyla davacının aşan tazminat istemlerinin reddine karar verilmesi gerektiği,
Son olarak haksız rekabet ve rekabet yasağının ihlali nedeniyle —-manevi tazminatın tahsilini talep ettiği, ancak dava konusu edilen eylem ve işlemlerde davacı — kişilik haklarına tecavüzün bulunmadığı dolayısıyla manevi tazminat talebinin koşulları oluşmadığı belirlenmekle davalı —- haksız rekabet yasağına aykırı davrandığının tespiti ve meni’ne ilişkin talep ve davalı şirket ünvanından —– sözcüklerinin terkinine ilişkin talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere :
1-Davalı —-TTK’nun eski 57/5 madde kapsamında rekabet yasağına aykırı davrandığının tespitine ve men’ine ilişkin Mahkememizce verilen karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-TTK’nun 54. Maddesi gereği davalı şirket unvanında yer alan —- sözcüklerinin davacı ünvanı ile iltibas yaratacak şekilde tescil ettirilmiş olduğunun tespiti ile —- sözcüklerinin davalı unvanından terkinine ilişkin Mahkememizce verilen karar kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına
3-Davacı —tazminat talebinin kısmen kabulü ile, —- dava tarihinden itibaren değişen ve değişecek avans faiz oranları uygulanmak suretiyle hesaplanacak faiziyle birlikte davalı —- tahsiline,
4-Davacı şirketin Kıdem Tazminatı bedeline ilişkin talebin kabulü ile ; —dava tarihinden—- tarihinden itibaren değişen ve değişecek avans faiz oranları uygulanmak suretiyle hesaplanacak faiziyle birlikte davalı şirketten tahsili ile davacı şirkete ödenmesine,
5-Davacı—–koşulları oluşmayan manevi tazminat talebinin REDDİNE,
6-Aşan istemlerin reddine,
HARÇLAR
7-Alınması gerekli 3.771,28 TL harcın davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 1.412,20 TL peşin harç ve ıslah harcı olarak yatırılan 3.476,19 TL olmak üzere toplam 4.888,39‬ harçtan mahsubu ile, fazla yatırılan 1.117,11‬ TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
VEKALET ÜCRETİ
8-Maddi tazminat talebi yönünden ; kabul edilen 39.975,00 TL miktar bakımından davacı —-vekili yarına Avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenen 5.996,25 TL nispi vekalet ücretinin davalı — alınarak davacı —- verilmesine,
9-Maddi tazminat talebi yönünden ; kabul edilen 15.233,38 TL miktar bakımından davacı—-vekili yararına Avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı— alınarak davacı—–verilmesine,
10-Maddi tazminat talebi yönünden ; red edilen 274.293,25 TL miktar bakımından Avukatlık asgari ücret tarifesinin 13/3 maddesi gereği davalılar vekili yararına 5.996,25 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
11-Manevi tazminat davasının tamamı red edildiğinden Avukatlık asgari ücret tarifesinin 10/3 maddesi gereği davalılar vekili yararına belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı —-alınarak davalılara verilmesine,
YARGILAMA GİDERLERİ
12-Davacı tarafından harç olarak yatırılan 3.787,58‬ TL’nin davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine,
13-Davacılar tarafından sarf edilen 10.000 TL bilirkişi ücreti ve 388,00 TL posta giderinin toplamda 10.388,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 1.740,52 TL’nin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, kalan 8.647,48‬ TL’nin davacılar üzerinde bırakılmasına,
14-Davalılar tarafından sarf edilen 2.500 TL bilirkişi ücreti ve 365,25‬ TL posta ücreti olmak üzere toplam 2.865,25‬ TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 2.385,17 TL’nin davacılardan alınarak davalılara verilmesine, kalan 480,08‬‬ TL’nin ise davalılar üzerinde bırakılmasına,
15-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve Temyiz harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile Yargıtaya temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/02/2022