Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/311 E. 2021/1341 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/311 Esas
KARAR NO: 2021/1341
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 22/07/2020
KARAR TARİHİ: 09/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının —– yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin— sürücüsü olduğu, — adına kayıtlı—– aracın çarpması sonucu yaralandığı,—- kaldırıldığı ve akabinde de bir çok hastanede tedavi gördüğü, yaklaşık— fizik tedavisinin devam ettiği, daha sonra yaklaşık — yatılı olarak tedavisine devam edildiği, davalılardan— araç sürücüsü,— araç maliki ve diğer davalı—- aracın —- vuku bulan doğmuş ve doğacak tüm zararlardan —müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davalı — sürücü belgesi olmamasına rağmen sürmeye yetkili olmadığı aracı kullandığı ve dikkat-özen yükümlülüğe aykırı hareket ederek aracın hızını kavşaklara yaklaşırken azaltmayarak, hızını yol ve trafik durumuna göre ayarlamayarak kazaya sebebiyet verdiği, iş bu trafik kazası ile ilgili olarak araç sürücüsü —-sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığı, müvekkilinin— yaşında ve emekli olduğu, iş göremezliğinin mevcut olduğu, şimdilik— sürekli-geçici iş göremezlik kapsamında maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, manevi tazminat olarak —-tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle kusur oranının tespit edilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte kaza ile sakatlık arasında illiyet bağının ve davacıların maluliyet oranının tespiti bakımından dosyanın —- sevk edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin geçici bakıcı gideri, tedavi gideri ve geçici iş göremezlik tazminatı taleplerine ilişkin sorumluluğu bulunmadığını, davacının kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, —- müzekkere yazılarak kaza nedeniyle davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulmasını, ödeme yapılması durumunda ödenen miktarın tazminat bedelinden düşülmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin işbu başvuru öncesi temerrüte düşmediğinden faiz başlangıç tarihinin ancak dava tarihi olabileceğini, tüm bu nedenlerle davanın esastan ve usulden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalılar —- vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ederek kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu,—– sayılı dosyasından yapılan kusur incelemesinde davacının kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığının bildirildiği, müvekkilinin soruşturma dosyasına sunulan kusur raporunda tali kusurlu bulunduğunu, bu nedenle kusur oranının tespit edilmesi açısından dosyanın bilirkişiye gönderilmesini, davacı taraf her ne kadar kazadan — karşılığında çalışarak gelir elde ettiğini iddia etmiş ise de bu hususu kanıtlayacak nitelikte bir delil sunmadığı, bu nedenle davacının çalışıp çalışmadığının tespiti açısından—- müzekkere yazılmasını, davacının taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının gerek maddi gerekse manevi tazminat isteminin fahiş olduğunu, tazminat bedellerinin zenginleşmeye sebebiyet veremeyeceğini, bu nedenle davacının haksız ve hukuki mesnetten yoksun taleplerinin reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazası neticesinde meydana gelen maddi ve manevi zararının tazmini talebidir.
Mahkememizce; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, sigorta poliçeleri, hasar dosyaları, tanık beyanları, kusur raporu ile dosya içerisindeki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
— sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden dosyamız arasına alınmış, dosyada alınan—- kanuna bağlı yönetmelikte belirtilen trafik kurallarını ihlal ettiğinden kazanın meydana gelişin asli kusurlu olduğu, suça sürüklenen çocuk sürücü — tali kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Ceza yargılamasının yapıldığı —- Esas sayılı dosyası—– tarihli kusur raporu incelenmiş ve davaya konu kazanın meydana gelmesinde dosyamız davacısı müşteki yaya— asli kusurlu olduğu, dosyamız davalısı suça sürüklenen çocuk —– ise kusursuz olduğunun rapor edildiği anlaşlmıştır.
Mahkememizce tarafların yüzdeli kusur oranlarının belirlenebilmesi açısından dosyamız—- özetle; sürücü —- sevk ve idaresindeki —-ile gündüz vakti meskun mahaldeki ışık kontrollü kavşakta istikametine yeşil ışık yanarken geçişi esnasında seyir yönüne göre sol tarafında bulunan orta refüjden kısa mesafeden koşarak karşıdan karşıya geçmek isteyen yayaya karşı fren tedbirine başvurmasına rağmen çarpışmayı önleyemediği, mevcut şartlar gerçekleşen olayda olayın oluş şekli itibariyle atfı kabil kusuru bulunmadığı, kusursuz olduğu, yaya —– ışık kontrollü kavşaktan karşıdan karşıya geçişini gerçekleştirmeden önce istikametine yeşil ışık yanarken geçiş yapan araçların hız ve mesafesini dikkate alması, ilk geçiş hakkını istikametine yeşil ışık yanan araçlara vermesi sonrasında karşıdan karşıya geçişini kontrollü bir şekilde gerçekleştirmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, kendi can güvenliğini tehlikeye atarak akan trafikten koşarak karşıdan karşıya geçmek istediği sırada meydana gelen olayda %100 oranında asli kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin —- tanık sıfatıyla dinlenmiştir.
Davacı vekili —– tarihli dilekçesi ile tüm davalılar yönünden maddi tazminat davasından feragat ettiğini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davanın trafik kazasından kaynaklı maddi manevi tazminat davası olduğu, yargılama sırasında davacı vekilinin — tarihli dilekçesi ile tüm davalılar yönünden maddi tazminat davasından feragat ettiği, —tarihli vekaletnamede feragat yetkisinin bulunduğu, HMK’nın 307 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlendiği, 311. maddede “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” düzenlemesine yer verildiği, feragatin ifade edildiği anda sonuç doğurduğu ve karşı taraf ile mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı, maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine karar verildiği, mahkememizce dinlenen tanık, kusur raporu, hasar dosyası, —- tarihli kusur raporu — aldırılan bilirkişi raporu, poliçe ve tüm evraklar bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalı sürücü —-, sevk ve idaresindeki otomobil ile gündüz vakti meskun mahaldeki ışık kontrollü kavşakta istikametine yeşil ışık yanar iken geçişi esnasında seyir yönüne göre sol tarafında bulunan orta refüjden kısa mesafeden koşarak karşıdan karşıya geçmek isteyen yayaya karşı fren tedbirine başvurmasına rağmen çarpışmayı önleyemediği, mevcut şartlarda gerçekleşen kazanın oluş şekli itibari ile davalı —-atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığı, davacı yaya —- ise ışık kontrollü kavşaktan karşıdan karşıya geçişini gerçekleştirmeden önce istikametine yeşil ışık yanar iken geçiş yapan araçların hız ve mesafesini dikkate alması, ilk geçiş hakkını istikametine yeşil ışık yanan araçlara vermesi sonrasında karşıdan karşıya geçişini kontrollü bir şekilde gerçekleştirmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, kendi can güvenliğini tehlikeye atarak akan trafikten koşarak karşıdan karşıya geçmek istediği sırada meydana gelen olayda, asli-tam-%100 kusurlu olduğu bu hususun hem———– kusur raporuyla tespit edildiği anlaşılmış, her iki rapor da gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alınmış, davalılardan sürücü —–meydana gelen kazada kusursuz olması , diğer davalılar araç sahibi ve sigorta şirketinin ise davalı sürücünün kusuru olmamakla haksız fiilin temel şartı olan kusurun somut olayda gerçekleşmediği anlaşılmakla herhangi bir tazminattan da mesul olmadıkları anlaşılmış bu sebeple manevi tazminat davasının da reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmişitir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Maddi tazminat istemi yönünden davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
B-Manevi tazminat istemi yönünden davanın REDDİNE,
HARÇLAR
c-Alınması gerekli 59,30 TL harcın davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 358,63-TL peşin harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 299,33-TL harcın karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
VEKALET ÜCRETİ
d-Maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalılar vekili için takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
e-Manevi tazminat talebinin tamamı red edildiğinden Avukatlık asgari ücret tarifesinin 10/3 maddesine göre davalılar ——– vekili için takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar —-erilmesine,
YARGILAMA GİDERLERİ
f-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
g-Davalılar tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
h-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiğinden, bu ücretin 6831 Sayılı Kanun’a göre; tarafların arabuluculuk toplantısına katıldığı ancak anlaşma sağlanamadığından ve huzurdaki dava reddedildiğinden arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
Dair, davacılar vekili ve davalılar ———– vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——— nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.09/12/2021