Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/302 E. 2022/1028 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/302 Esas
KARAR NO: 2022/1028
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/07/2020
KARAR TARİHİ: 13/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (ticari nitelikteki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında —- tarihinde imzalanan —– uyarınca müvekkili şirketin 01.03.2018 tarihinden itibaren ——yemek hizmeti verdiğini, sözleşmenin ekinde bulunan —– da belirtildiği gibi —-aylık dönemlerde yemek fiyatlarına —— oranında fiyat artışı yapılacağının imza altına alındığını, davalı şirketin buna rağmen —- tarihlerinde sözleşmenin —— uyarınca yapılan bu fiyat artışı uyarınca herhangi bir ödeme yapmadığını ve bunun üzerine müvekkili şirketin bu aylara ilişkin fiyat farkı faturasını davalı şirkete gönderdiğini, bu hususun cari hesap ekstresi ve ticari defterler ile kanıtlanacağını, davalının ödeme yapmaması üzerine —– sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe ve yetkiye itiraz etmesi üzerine duran takibin yetki itirazı nedeniyle —– gönderildiği ve ——- sayılı sırasına kaydının yapıldığını beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarını haksız ve yersiz olduğunu, taraflar arasında altı aylık dönemlerde zam yapılacağı hususunda anlaşma bulunmadığını, davacının iddia ettiği gibi —– yazını ve imzanın müvekkili şirketin yetkilisine ait olmadığını, müvekkili şirkette bulunan taraflar arasında imzalanmış —– böyle bir ibarenin olmadığını, davacının taraflar arasında zam oranında anlaşma sağlanmış olmamasına rağmen——- tarihlerine ait fiyat artış faturalarını müvekkili şirkete gönderdiğini, ancak müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığından, faturaları davacıya iade ettiğini beyanla, haksız davanın reddine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, taraflar arasındaki yemek hizmeti verilmesine dair sözleşmeden kaynaklı davacı tarafça düzenlenen faturaya dayalı borcun ödenmemesi üzerine başlatılan takibe davalı tarafından yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İtirazın iptali davası, takip borçlusunun ödeme emrine süresi içinde itiraz etmesi halinde, takibin devamını sağlamak amacıyla, takip alacaklısı tarafından 2004 sayılı Yasanın 67 nci maddesine göre, itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde açılan ve genel hükümler çerçevesinde incelenen bir eda davasıdır.
Borçlunun itirazı, icra dairesi tarafından alacaklıya tebliğ edilmiş olmadıkça bir yıllık süre işlemeye başlamaz; yüksek mahkeme kararlarına göre alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden önce de itirazın iptali davası açabilir ——– Alacaklı bir yıllık süresi içinde itirazın iptali davası açmaması halinde takip düşer ise de alacağı zamanaşımına uğramadığı sürece genel hükümlere göre alacağını dava edebilir.
Davanın kabul edilmesi halinde, borçlu tarafından yapılan itiraz iptal edildiğinden, itiraz üzerine duran takibe (haciz) devam edilebilir. İtirazın iptali davası devam ettiği sürece, bir yıllık haciz talebi süresi işlemez.
İspat yükünün -kural olarak- davacıda olduğu itirazın iptali davasında, alacaklı (normal bir alacak davasında olduğu gibi) alacağının varlığını usul muhakemesinde caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Davanın reddi halinde, itiraz ile duran takip iptal edilmiş sayılır ve ilam kesin hüküm teşkil ettiğinden takip alacaklısı tarafından konusu aynı olan bir dava tekrar ikame edilemez. Ayrıca borçlunun talep etmesi halinde, mahkeme, alacaklının kötüniyetle icra takibinde bulunduğu kanısına varırsa alacaklıyı yüze yirmiden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum eder (67/II). Kötüniyet olgusunu ispat yükü, tazminat talep eden davalı borçludadır. Tazminatın, asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir.
Davanın kabulü halinde, itiraz üzerine duran takibe devam edilir; (varsa) ihtiyati haciz, kesin hacze dönüşür. Ayrıca, alacaklı tarafça talep edilmesi halinde, takip konusu alacağın belirlenebilir (likit) olduğu durumlarda davalı (takip borçlusu) alacak miktarının asgari yüzde yirmisi oranında inkar tazminatına mahkum edilir. Yüksek mahkemenin yerleşik uygulamasına göre hüküm altına alınacak inkâr tazminatının asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir ——-
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; —— tarihli sözleşme ekinde bulunan —- altışar aylık dönemlerde —— oranında fiyat artışı uygulanacağının kararlaştırıldığını, sözleşmenin —- maddesinde bu konunun belirtildiğini, buna rağmen—— aylarında artış doğrultusunda ödeme yapılmaması nedeniyle fiyat farkı faturasının davalı şirkete gönderildiğini, bu durumun cari hesap ve ticari defter ve kayıtları ile ispat edileceğini belirtmiştir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, sözleşme, eki formalar ve ticari kayıtlar ile ———dosyası, talimat yolu ile alınan bilirkişi raporu, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, dosyanın tetkikinde; davacı tarafından —– işlemiş faiz olmak üzere toplam—- alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek —- avans faiziyle birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı yana —- tarihinde TK.21 md. Gereği tebliğ edildiği, davalı tarafından —- tarihinde e-devlet sistemi üzerinden öğrenildiğini, davalı tarafından —– tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu, davanın yasal bir yıllık süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Davalı, takip dosyasında takibe karşı sadece tümden bir genel itiraz ileri sürmüş ancak cevap dilekçesinde fark faturasına dayanak teşkil ettiği belirtilen —— yer alan imzanın kendisine ait olmadığı savunmasında bulunmuştur. İtirazın iptali davasının genel hükümlere göre görülen bir dava olması sebebiyle borçlu takibe itirazında bildirdiği itiraz sebepleriyle bağlı olmadan bütün savunma sebeplerini itirazın iptali davasında ileri sürebilmektedir —– Dolayısıyla uyuşmazlığın hallinde ispata muhtaç husus, takip konusu alacağın temelini teşkil ettiği iddia olunan bilgi formunda yer alan imzanın davalı (takip borçlusu) şirket yetkilisine ait olup olmadığıdır.
Bu doğrultuda —— ile imza incelemesine esas tüm kayıtlar ile imza sirküleri ve bu arada istiktap tutanağı temin edilerek dosya grafoloji uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, ——– tarihli raporda,
“(…) İnceleme konusu belgelerdeki ——– yetkilisine atfen atılmış imzalar ile——— mevcut karşılaştırma imzaları arasında yapılan karşılaştırmada; başlangıç hareketlerinde, bitiş hareketlerinde, ara gramalarında farklılıklar görülmektedir. Bunun yans sıra imza boyut ve kısımları arasındaki oran, —— derecesi ve kalem yürütme alışkanlıkları yönünden de önemli grafolojik farklılıklar bulunmaktadır.
Sonuç;
—— esas sayılı istemi ile gönderilen dosya ile ilgili olarak bilirkişi seçilmekle olup, ——– kullanılarak, grafolojik, —– esaslar dahilinde yapılan mukayeseli incelemede;
İnceleme konusu belgelerdeki —-atfen atılmış imzalar ile —— mevcut karşılaştırma imzaları arasında yapılan karşılaştırmada; başlangıç hareketlerinde, bitiş hareketlerinde, ara gramalarında farklılıklar görüldüğü, genel kabul görmüş karakteristik tamı unsurlarından; işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından değerlendirildiğinde; inceleme konusu belgelerdeki imzaların mevcut karşılaştırma belgelerindeki imzalarına kıyasla ——– eli ürünü olmadığı” şeklide belirleme yapılmıştır.
Dosya, yargılamanın —- numaralı celse ara kararı gereği davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde mali muhasip bilirkişi tarafından inceleme yapılmak üzere talimat mahkemesine gönderilmiş, rapor temin edildikten sonra bu sefer davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde mali muhasip bilirkişi tarafından inceleme yapılarak rapor temin edilmiştir.
—- tarihli raporda, “(…) Davalının incelenen —— yılları ticari defterlerinin kendi adına delil vasfına haiz
olduğu, Taraflar arasında cari hesap olarak —— fark olduğu, söz konusu farkın — davacının —- tarihleri arasında düzenlemiş olduğu yemek birim değerine yapılmış artıştan, 8.199.63 TL’si davalının 30.01.2019 tarihinde davacı adına düzenlenmiş faturadan kaynaklandığı, Taraflar arasındaki sözleşenin —– kuruluşun bu bedeli arattırma talebi, ancak —- kabulü ile mümkündür” denildiği, dosya içerisinde davacının yemek bedelini arttırma talebine karşılık, davalının olur verdiğine dönük bir belgenin bulunmadığı, Davalının 31.01.2019 tarihinde düzenlemiş olduğu 8.199.63 TL tutarındaki komisyon faturasının, yemek bedeline artışın kabul edilmediği şekliyle davacının düzenleyeceği faturalar üzerinden taraflar arasında imzalanan sözleşmenin ——- maddesine göre uygun olduğu ve söz konusu faturanın davacı tarafından kayıtlara alınması gerektiği, Davacının düzenlemiş olduğu birim yemek değeri arttırılmış faturalara karşılık davalının toplam 20.098.64 TL olarak düzenlemiş olduğu fiyat farkı iade faturalarının Sayın Mahkemeniz tarafından kabulü halinde, davalının davacıya bir borcunun olamayacağı, söz konusu faturaların Sayın Mahkemeniz tarafından kabul edilmemesi halinde davalının davacıya 20.098.64 TL borçlu olduğu, Davalının düzenlemiş olduğu iade fark faturalarının, Sayın Mahkemeniz tarafından kabul
edilmemesi halinde, Davacının icra takibinde talep ettiği işlemiş faizin, davacının davalıyı icra takibine kadar ödeme emri göndererek temerrüde düşürmediğinden, takdiri Sayın Mahkemenizin olmak üzere yerinde olmadığı”belirlemelerine yer vermiştir.Davalı şirket tarafında fark faturalarının iade edildiği ve taraflar arasındaki sözleşmenin —— maddesine göre fark uygulamasına muvafakat edildiğine dair belge/bildirim bulunmadığından raporda da —- belirtildiği şekilde davalının faturaya dayalı borcunun bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.Mahkememizce, —— numaralı celse ara kararı gereği, davacı vekilince dava dilekçesi ile birlikte yemin deliline dayanıldığı anlaşıldığından, davaya konu alacak miktarının dayandırıldığı sözleşme ekinde yer alan bilgi formunda bulunan imzaların davalı şirket yetkilisi—— ait olup olmadığı hususunda yemin teklif edip etmeyeceği, edecek ise yemin metnini hazırlayıp mahkememize sunması hususunda açıklamada bulunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi takdirde yemin deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtarına, ihtaratın çıkartılacak tebligata şerh düşülmesine karar verilmiş; davalı şirket yetkilisi—-usule uygun yemin teklifini eda etmiştir. Bu nedenle sübut bulmayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Sübut bulmayan davanın REDDİNE,
5.659,48.-TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 80,70.-TL’nin davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 486,63.-TL harctan mahsubu ile bakiye kalan 405,93.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından sarfedilen 75,00.-TL gider avansının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
7.Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.320,00 TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, Davalı Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.13/12/2022