Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/288 E. 2023/224 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/288 Esas
KARAR NO: 2023/224
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/07/2020
KARAR TARİHİ: 14/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile ——arasında —-akdedildiğini, müvekkili şirket tarafından ——- araç satın almak için davalı Bankaya 450.000,00 TL bedelli taşıt kredisi kullanma talebinde bulunulduğunu, davalı banka tarafından aracın satın alınacağı ———– döküman numaralı imza ve kaşeli yazıda müvekkili şirket adına —— tutarında taşıt kredisi tahsis edildiği bilgisinin verildiği, kredi tahsis onayı geldikten sonra belirtilen tahsis yazısına istinaden müvekkili şirket tarafından ———— hesabına peşinat ödemesi yapıldığını, davalı banka tarafından kredi tahsis onay yazısının gelmesi ve peşinat ödemesinin müvekkil şirket tarafından yapılması akabinde ise —— satış işlemlerine başlayarak müvekkili adına fatura düzenlediğini, tüm bu işlemlerden sonra ise kredinin kullanımını ve —— rehin şerhi işlenmesine dair hiçbir olumsuzluk bulunmamasına rağmen banka tarafından haksız bir şekilde şifahen ödemenin yapılmayacağı bilgisinin verildiğini, ancak bu aşamada ——tarafından aracın faturası kesilmiş olduğundan ve bu aşamada vazgeçme olamayacağından müvekkili şirketin ödemeyi yapmak zorunda kaldığını, müvekkili şirketin ——-vade aylık %0,82 faiz ile kredi kullanmak üzere aracı satın alacak iken, Bankanın kredi onayı verildikten sonra haksız bir şekilde ödemeyi yapmaması nedeniyle daha fazla peşinat ödeyerek —-sunmakta olduğu aylık ——– oranlı krediyi kullanmak zorunda kaldığını, basiretli bir tacir olan davalı banka tarafından kredi onayını verdikten sonra haksız bir şekilde kredi kullandırma yükümlülüğünü yerine getirmemek suretiyle müvekkil şirketin daha fazla peşinat ve daha ağır bir faiz yükü ile kredi kullanmak zorunda bırakıldığı ve bu suretle müvekkili şirketin maddi zarara uğratıldığını, köklü bir şirket olan müvekkili şirketin davalı bankanın fatura işlemleri tamamlandıktan sonra satıcı ——- ödeme yapmaması neticesinde ticari itibarının zedelendiğini, davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hakları ve talepleri saklı kalmak kaydı ile şimdilik 3.000,00 TL maddi 1.000,00 TL manevi tazminat’ın 11.05.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin müvekkili bankanın —– uzun yıllardır müşterisi olduğunu, müvekkili banka ile davacı şirket arasında — tarihinde —-imzalandığını, davacı şirket vekili müvekkil bankanın — şubesine başvurarak şirket adına, dava dışı—– araç almak istediğini bunu müvekkili banka ile imzalamış olduğu —— kapsamında davacı şirkete sağlanan genel kredi limiti altında sağlanacak 24 ay vadeli bir kredi ile yapılıp yapılamayacağını ve sağlanması durumunda kredi faizinin ne kadar olduğunu sorduğunu, davalı tarafça 24 ay vadeli taşıt kredisinin ise aylık %0,82 faiz oranıyla kullandırılabileceğinin belirttiğini, ilgili kredi sözleşmesi imzalanmadan, ödeme planının gönderildiğini, davacı şirketin ödeme planını inceledikten sonra kredi ile ilgili işlemlerin başlatılmasını talep ettiğini, bankanın sözlü talep üzerine işlemlere başladığını, kredi limitinin kaynağı olan 18/03/2011 tarihli genel kredi sözleşmesinin —- yıllık vadesinin kullandırılacak kredinin vadesini karşılamadığı —– yenilenmesi gerektiğinin davacı şirket vekiline bildirildiğini, davacı şirketin bunun üzerine imza yetkilisi ve kefilin şehir dışında olduğunu belirterek imza atmaya gelmesinin mümkün olmadığını, genel kredi sözleşmesi yenilenmeden ilgili kredinin verilemeyeceğinin vekile aktarıldığını, dava dışı —— bulunan arabanın satılmasını önlemesi maksadıyla ilgili kredi kullandırılmadan ve genel kredi sözlemesi yenilenmeden onay yazısının gönderildiğini, genel kredi sözleşmesi henüz yenilenmediği için ön rehin işlemlerinin başlatılmadığını, onay yazısı gönderildikten sonra davacı şirketin taşıt kredisinin 24 ay yerine 36 ay vadeli olarak kullanmak istediğini belirttiğini, davacı şirkete 36 ay vade ile taşıt teminatlı taksitli ticari kredi kullandırılabileceğinin belirtildiğini, davacı şirketin kredi işlemlerinin uzun süreceğinden bahisle bankadan kredi almadan şirketin imkânları ile alacağını bildirerek belirtilmesi üzerine müvekkil bankanın davacı şirketin kredi kullanmaktan vazgeçtiğini düşünerek kredi kullanımı için başlatılan işlemlerin sonlandırıldığını, davaya konu olayda bankanın herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, davalı banka tarafından davacı şirket adına tahsis edilen kredinin ödenmemesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
11/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacı —–tarafından, dava dışı —– satın alınacak taşıt ite ilgili olarak, davalı —- tarafından dava dışı —- gönderilen —- tarihli yazı ile satılacak araç üzerinde banka lehine rehin tesis edilmesi şartıyla, 450.000,00 Ti tutarında kredinin ödeneceğinin bildirildiği, mevcut belgelerden, davalı banka torafından davacıya kullandırılacak kredinin 450.000,00 TL tutarında 24 ay vadeli yıllık 909,84 faiz oranıyla ve aylık 20.871,52 TL tutarlı taksitler halinde geri ödenmesinin öngörüldüğü, davacı şirket tarafından 11 .05.2020 tarihil inde dava dışı —- tutarlı havalenin, —— Bedeli, açıklamasıyla gönderildiği, aynı gün dava dışı —–tarafından davacı şirket adına ———-tutarlı araç satış faturasının düzenlendiği, davalı banka tarafından söz konusu kredi bedelinin ödenmediği, buna gerekçe olarak davaya cevap dilekçesinde, gerekli sözleşmese! yükümlülüklerin yerine getirilmemesi yanında, davacı şirketin kredi vadesinde değişikliğe gitmek istemesi, bu durumda faiz oranınım değişeceğinin bildirilmesi ve davacı şirket yetkilisinin bunun üzerine kredi kullanmaktan vazgeçmesi, olarak bildirildiği, davacı şirket tarafından dava dışt —— adlı şirketten 14.05.2020 tarihli Sözleşmeye dayalı olarak 436.176,00 TL tutarında 48 ay vadeli 9612,48 faiz oranıyla, aylık 11.764,00 TL tutarlı taksitler halinde geri ödenmek üzere kredi kullanılmak zorunda kalındığından bahisle iki kredi arasındaki faiz farkından dolayı, davalı banka aleyhine maddi zarara ve ticari itibarlarının zedelenmesinden dolayı da manevi tazminata hükmedilmesi için huzurdaki davanın ikame edildiği, bankacılık uygulamasında, kredi faizini belirleyen faktörlerden birisinin de kredi vadesi olduğu göz önüne alındığında, 450.000.,00 TL tutarlı 24 ay.vadeli hir kredi yıllık 49.84 falz oranıyla kullamılacak iken, bumun yerine 436.176.00 TL tutarlı 48 ay yadeli yıllık 9-12.48 faiz oramıyla kredi kullanılması nedeniyle, davacının daha yüksek faizle kredi kullandırılması nedebiyte, kredi kullanan davacının zararının varlığına ve buna bağlı olarak zarar miktarının tespitine yönelik bir değerlendirme yapılmasının bu haliyle mümkün butunmadığı kanaatini bildirmiştir.
24/05/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Bankacılık uygulamasında, kredi faizini belirleyen faktörlerden birisinin de kredi vadesi olduğu göz önüne alındığında, 450.000,00 TL tutarlı 24 ay vadeli bir kredi yıllık 49.84 faiz oranıyla kullanılacak iken, bunun yerine 436.176.00 TL tutarlı 48 ay vadeli yıllık 4012.48 faiz oranıyla kredi kullanılması nedeniyle, davacının daha yüksek faizle kredi kullandırılması nedeniyle, kredi kullanan davacının zararının varlığına ve buna bağlı olarak zarar miktarının tespitine yönelik bir değerlendirme yapılmasının bu haliyle mümkün bulunmadığı, yönünde kök raporumuzdaki görüş ve kanaatimizi aynen koruduğumuz, ancak takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davacı tarafından dava dışı —— tarafından davacıya %12,48 faiz oranıyla 24 ay vade ile kullandırılan 436.176,00 TL ‘nin, davalı banka tarafından 450.000,00 TL kredi için 48 ay vadede kullandırmayı taahhüt ettiği 909,84 faiz oranıyla kullandırılması durumunda davacı lehine toplamda 28.407,01 TL bir farkın varlığından bahsedilebileceği kanaatini bildirmiştir.
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 23/01/2023 tarihli Islah Dilekçesinde; maddi tazminat taleplerini arttırmak suretiyle 28.407,01 TL’ye yükselttiklerini belirterek, 28.407,01 TL maddi tazminat ile 1.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, bilirkişi kök ve ek raporu birlikte değerlendirildiğinde davacının, davalı bankadan kullanmak istediği kredinin miktarı ile vadesi ve davacının daha sonra dava dışı şirkette kullandığı kredi miktarı ile vadesinin farklı olduğu, taraflar arasında imzalanan ——- vadesinin sona erdiği, ancak davacının sözleşmeyi yenilemediği, kredi konusundaki gerekli sözleşmesel yükümlülükleri yerine getirmediği, kendi kusuruna dayanarak hak elde edemeyeceği anlaşılmakla davanın maddi tazminat ve manevi tazminat yönünden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Maddi Tazminat ve Manevi Tazminat yönünden REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL red karar ve ilam harcından peşin olarak ödenen 68,31 TL peşin harç ile 434,00 TL ıslah harcı toplamı 502,31 TL harcın mahsubu ile bakiye 322,41 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.320,00 TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Maddi tazminat davası yönünde avukatlık asgari ücret tarifesine uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
5-Manevi tazminat davası yönünde avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 1.000,00 vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/03/2023