Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/286 E. 2022/906 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/286 Esas
KARAR NO: 2022/906
DAVA: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/07/2020
KARAR TARİHİ: 08/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit (ticari ilişkiden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı —- yetkilisi —– gayrimenkul aracılığı işinde faaliyet göstermekte iken üretim yapma kararı aldığını ve bu karar neticesinde davalı şirket —— tarafından verilen ilan için görüşme yaptığını, davalı şirket yetkilisi tarafından verilen ilanın,——- adresindeki imalathanenin devredileceği yönünde olduğunu, müvekkili—– bu ilana istinaden ——- görüşüp imalathanenin devrinin aşağıdaki şartlara uygun olarak anlaştıklarını ve —— arasında adi yazılı şekilde —-tarihli bir karma sözleşme akdedildiğini, davalı şirket yetkilisi —- imalathanenin devri karşılığında, müvekkili şirket yetkilisi——– kayıtlı —————- ve yine aynı noterde aynı tarihte müvekkili şirket yetkilisi ——-annesine —— yevmiye sayısı ile satışını davalı şirkete yaptığını, bu sözleşme gereğince devredilen imalathanenin değerinin taraflar arasında—— olarak belirlenmiş iken, müvekkili şirket yetkilisi tarafından devredilecek taşmmaz ve araç bedelinin —– olarak belirlendiğini, bu sebeple davalı şirket yetkilisinin müvekkiline — nakit ödemesi konusunda anlaşıldığını,—– aidat borcu bulunduğundan ödenecek —- bu borcun düşülerek —- müvekkili hesabına Davalı —— tarafından ödendiğini, taraflar arasımda yapılan bu karma sözleşmede davalı şirketin, müvekkili şirkete ——fatura keseceğinin öngörüldüğünü, zira devredilen imalathanedeki makinelerin davalı şirket adına kayıtlı olduğundan devrin fatura kesilerek yapılması gerektiğini, taraflar arasında yapılan sözleşme tarihi olan —— sayılı dosyası ile davalı şirket tarafından müvekkili şirkete devredilen imalathanedeki ——- biçilerek muhafaza altına alındığını, söz konusu icra dosyasında —- tarihli haciz tutanağı ile—–haczedilip yediemin olarak makinelerin bırakıldığı, haciz tarihi ——- iken davalı şirket yetkilisi ile makinelerin satışı konusunda yapılan sözleşmenin tarihinin —— olduğunu, yani makineler üzerinde haciz olduğunu bilerek müvekkili şirketten gizleyerek satışın yapıldığını, kötü niyetli bir şekilde müvekkili dolandırma kastıyla hareket edildiğini, müvekkili şirket yetkilisi —- satıcının zapttan sorumlu olduğuna dair ——dosyası ile davalı şirket ve yetkilisine dava açtığını, davanın lehe sonuçlanarak —– karar sayısı ile davalı şirket ve yetkilisi, müvekkilinin elinden —-değerindeki makine bedeli kadar zapttan sorumlu tutulduğunu, davalıların bu kararı istinaf etmiş olduğunu, dosyanım—– olup kararın henüz kesinleşmediğini, davalı şirket ve yetkilisinin aleyhine çıkan karardan sonra tamamen haksız ve kötü niyetli alarak, taraf şirketlerin yetkilileri arasında yapılan bu sözleşme de açıkça yazan —– faturadan kaynaklı alacaklı olduklarına dair——-dosya ile davalı şirket, müvekkili şirkete bu faturalardan dolayı icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirketin davalı şirkete hiçbir borcu bulunmadığını, açıklanan nedenlerle; davanın kabulü ile ———-sayılı dosyasından müvekkili şirketin davalı şirkete borçlu olmadığının tespitini, davalı şirket tarafından kötü niyetli olarak açıları icra takibinden ötürü, davalı aleyhine icra takip tutarının %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini dava ve talep ettikleri görüldü.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın menfi tespit davasının unsurunu oluşturan adi yazılı sözleşmenin incelendiğinde, müvekkili şirketin taraf olmadığı dava dışı ——- taraf olduğunu, dolayısı ile müvekkil şirket yönünden husumet itirazında bulunduklarını, davacı tarafın husumetini sözleşmeye taraf olan——— karşı yöneltmesi gerektiğini, davacı tarafın sunmuş olduğu sözleşmede, ——— ibaresine yer verildiğini,——- dosyasında takibe konulan faturaya konu makinelerin devir edildiği yahut satıldığına ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığını, davacı yanın dayandığı sözleşme ile müvekkilce davacı yana satışı yapılan makineler için düzenlenen faturaların bir alakası olmadığını, davacı tarafın dosyaya sunduğu sözleşmeden açıkça görüleceği üzere —– alakalı olduğunu, davacı taraf her ne kadar ———bulunan dükkana karşılık ——— devir ettiğini iddia etmiş olsa da dilekçe ekinde bulunan —–dekonttan da anlaşılacağı üzere müvekkili şirket davacı şirket yetkilisi —–araç bedelini dekont açıklamasına ——- yazarak bedelini ödeyerek aldığını, yine taraflar arasında ——— bölümde yapılan satışın davacı tarafa müvekkilinin ——- peştemaliye karşılığı devir ettiği taşımmaz olduğunu, taraflar arasındaki araç satışı ve ev satışının gerçek bir satış olduğunu, sözleşmeye istinaden yapılmadığını, davacı tarafın sözleşmenin aslını mahkemeye sunmasını talep ettiklerini, müvekkili şirketin davacı tarafa teslim etmiş olduğu makineler karşılığında keşide ettiği faturaların davacı tarafça ödenmediğini, iş bu faturaların ——- sayılı dosya ile takibe konulduğunu, müvekkili şirketin faturalara konu makineleri dava dışı —— devir aldığını, iş bu şirketin borcundan dolayı makinelerin haczedildiğini, müvekkili şirketin borcundan dolayı olmadığını, makinelerin eski malikinin borcundan dolayı haciz edildiğini, davacı tarafın—— dosyasından açmış olduğu davanın kesinleşmiş olmakla birlikte istinaf incelemesinde olduğunu, satışı yapılan makineler için davacı yanın müvekkile toplam—— borcu bulunduğunu, —–sayılı dosyasına konu asıl alacak miktarının ise —– olduğunu, müvekkilini önceki malik olan——— kaynaklanan ve kendisinin haberi ve dahli olmayan zapt nedeniyle, davacı yanın ———— değerinde olan makineden kaynaklanan zararı düşmek suretiyle icra takibine konu ettiğini, bu hale rağmen, davacı yanın son derece kötü niyetli ve müvekkilinin alacağına ulaşmasını haksız yere sürümcemede bırakmak amacıyla huzurdaki davayı ikame ettiğini, açıklanan nedenlerle; haksız ve dayanaksız davanın ve tazminat talebinin reddine, yargılama gider ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
Tarafların belirttikleri tüm evrak, dosya ve sair belge temin edilerek incelenmiştir.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, özetle davacı aleyhine üç adet faturadan kaynaklı başlatılan takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.
Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır.
Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir ———–
Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir —— yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder ————–. Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen isteminin temeli menfi tespit davasıdır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili, taraflar arasındaki karma mahiyetteki sözleşme gereği, kendilerine devredilecek imalathane karşılığında davalı tarafın kendilerine —– tutarlı fatura düzenleyeceğinin kararlaştırıldığını, ancak imalathane içindeki makinelere dava dışı üçüncü şirket lehine haciz işlemlerinin uygulandığını, bu nedenle davalı şirketin zapttan kaynaklı sorumlu olduğunu, buna rağmen kesilen faturaların kötüniyetli ve haksız kazanç sağlamaya dönük olduğunu iddia etmiş ve takip nedeniyle borçlu olunmadığına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise, öncelikle müvekkili şirketin taraflar arasındaki sözleşmeye taraf olmadığını, dolayısıyla pasif husumetin bulunmadığını belirtmiş, ayrıca devredilen imalathanedeki makineler karşılığında kesilen ve sözleşme ile kararlaştırılan faturaların ödenmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Takip dayanağı fatura olduğundan Mahkememizce davacı tarafın ilgili yıllara dair defter ve ticari kayıtları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle rapor tanzim edilmesi için talimat mahkemesine yazı yazılmış; davacı vekili tarafından yerinde inceleme yetkisi talep edilmiş, talep kabul edilmesine rağmen davacının ticari defter ve kayıtları ibraz etmeyeceğinin bildirildiği anlaşılmıştır. Bu sefer yargılamanın —– numaralı celsesi gereği davalının defter ve ticari kayıtları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle mali rapor tanzim edilmesine karar verilmiş, —tarihli raporda özetle; davalı yanın takip konusu üç adet fatura ve—— alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların yasal temsilci/yetkilileri olarak adi yazılı sözleşmede yer alan gerçek kişilere itiraz edilmediğine göre, davalı tarafın pasif husumet ehliyetine dair itirazlarına itibar edilemez. Ayrıca sözleşmede, devir karşılığında davalı şirket tarafından fatura kesileceği kararlaştırılmıştır. Bu haliyle imalathanedeki makinelerle ile ilgili haciz uygulandığından bahisle zapta karşı davalı yanın sorumlu olduğu ve bu nedenle borçlu bulunulmadığı iddiasıyla sözleşme ile yükümlenilen edim yok sayılamaz. Ezcümle, devre konu imalathanedeki makinelere haciz konulduğu iddiası gerçek ve sabit olsa dahi bu durum sözleşme ile davacının yükümlendiği edimi, yani faturadan kaynaklı borcu ortadan kaldırmaz. Davacı, ancak, devre konu imalathanenin içindeki makinelerle devredildiği iddiasıyla zapta karşı tekeffül hükümlerini işletebilir. Bu anlamda davacı tarafça celbi talep edilen ve kesinleştiği belirtilen icra hukuk mahkemesindeki uyuşmazlığın işbu uyuşmazlığa bir katkısı bulunmamaktadır. Bu hukuki tespitlerle birlikte rapor sonucu belirlenen mali tespit içeriğine göre davacı, yine kendisinin fotokopisini ibraz ettiği sözleşmede yer alan ——faturasından kaynaklı borçlu bulunmadığını ispat edememiştir. Açıklanan nedenlerle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş, tedbir kararı bulunmadığından davalı lehine tazminata hükmedilmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Sübut bulmayan davanın REDDİNE,
2.-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 3.400,73-TL harçtan mahsubu ile artan bakiye 3.320,03-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4.-Davalı tarafından yapılan 1.600,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5.-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 38.228,90.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6.-Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.320,00 TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7.-Kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——–nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.08/11/2022