Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/282 E. 2023/694 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/282
KARAR NO : 2023/694

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 11/07/2020
KARAR TARİHİ : 04/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi özetle ; Davacı vekili 11-07-2020 dava tarihli dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkili ile diğer davalı … arasında 2010 senesinde kurulduğunu, 2015 yılına kadar müvekkilinin şirketin satış bölümünde aktif olarak görev aldığını, ancak ödenmesi gereken ücretlerin ve Bağ-Kur primlerinin davalı şirket müdürü tarafından usulünce ödenmediğini, davalı … vermemesi ve şirket olanaklarını kendi kişisel işlerinde kullanması gibi nedenlerden ötürü müvekkil ile aralarında tartışmalar yaşandığını, müvekkilinin de şirketten uzaklaştırıldığını, müvekkilinin şirketin tasfiye edilmesi teklifinin de yerine getirilmediğini, bunun üzerinde müvekkilinin—–. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– Esas sayılı dosyası üzerinden 2011, 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin dağılmayan kâr payları için dava açtığını, ancak Mahkemenin olumsuz karar verdiğini, kararın henüz kesinleşmediğini, davalı … ve / veya yetkilendirdiği kişilerin sahte imzalar kullanarak şirket merkezinin başka bir adrese taşınmasına karar aldıklarını, müvekkilinin yaptığı incelemede adresteki yerin boş olduğunu tespit ettiğini, bahsi geçen —– Esas sayılı kâr payı davasından sonraki yıllara dair de herhangi bir kâr payı dağıtımı yapılmadığını, vergi,—- primleri ve banka kredisi gibi şirketin aylık sorunlu ödemelerinin davalılar tarafından kasten ödenmediğini, şirkete ait malların muvazaalı işlemlerle üçüncü kişilere devredildiğini, davalı … şirket gelirleriyle kendisine taşınmazlar satın aldığını, ihtiyaç akçelerinin ayrılmadığını, şirketin dengesinin bozularak iş yapamaz hale geldiğini, şirketin borçlarını ödememesi nedeniyle Aralık-2018 ayında —– İcra Müdürlüğü’nün—– Esas sayılı dosyası ile müvekkili ve davalılar hakkında icra takibine geçtiğini, müvekkilinin ve davalıların taşınmazlarına haciz konulduğunu, davalı şirket müdürünün şirketin maddıi ve manevi kaynaklarını muvazaalı bir şekilde çoğunluğu Kardeşi —– ile —– üzerine devrettiğini, davalı şirket ile haksız rekabete girişildiğini, satışlardan elde edilen gelirlerin —–ait işyerinden faturalandırıldığını, muvazaalı iş ve işlemlerle şirketin borca batık hale getirildiğini, müvekkiline şirketin mali durumu ile ilgili bilgi verilmediğini, şirket ortaklığının müvekkili açısından tahammül edilemez hale geldiğini, davalıya 19-04-2019 tarihinde ihtarname keşide edilerek 2016 – 2017 ve 2018 yıllarına ait bilgi talep edildiğini, ancak hiçbir işlem yapılmadığını, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını iddia ederek, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla; Davalıların taşınmaz ve araçlarının üzerine tedbir şerhi işlenmesine, Davalı … şirkete ve müvekkiline vermiş olduğu zararların ayrı ayrı tespitine, Bu zamana kadar elde edilmiş ve/veya edilmesi gereken tüm kârın belirlenmesine,üvekkilinin hissesine düşen kâr payından şımdılık 1.000 TL’sinin temerrüt tarihinden olmazsa dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte, davalı şirketten ve kusuru oranında davalı … müştereken ve müteselsilen tahsiline, Şirketin tasfiyesine, tasfiye payı ile şimdilik 1.000 TL’sinin temerrüt tarihinden olmazsa dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizı ile birlikte, davalı şirketten ve kusuru oranında davalı … müştereken ve müteselsilen tahsilini, Bu mümkün olmadığı takdırde müvekkılının ortaklıktan çıkmasına, çıkma payı ve şimdilik 1.000- T.L. sının temerrüt tarihinden olmazsa dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte, davalı şirketten ve kusuru oranında davalı … müştereken ve müteselsilen tahsiline, Yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP : Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap sunulmamıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava ; davalı şirketin fesih ve tasfiyesi, olmazsa ortaklıktan çıkma, ayrılma payı, kâr payı ve davalı şahsın verdiği zararların tespiti ile tahsili istemine ilişkindir.Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek, kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporu ve ek raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu, tarafların iddia ve savunmaları, hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davalı …, —– Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde —– sicil numarasıyla kayıtlıdır. Şirket her türlü tıbbi cihaz ve yedek parçalarının ticaretini yapmak üzere üç ortak tarafından kurulmuştur. Ana sözleşmesi 13-10-2010 tarıhinde tescil edilmiş ve 19-10-2010 tarihli ve —– sayılı —– Gazetesi’nde ilân edilmiştir. Şirketin kuruluştaki sermayesi 20.000 TL’si olup, sermayenin üç ortak arasındaki dağılımının ;
… ; 8.000 TL Sermaye, … : 6.000 TL Sermaye ve —– : 6.000 TL şeklinde olduğu görülmüştür.
Kuruluş ana sözleşmesinin 8 inci maddesine istinaden; “… süresiz olarak şirket müdürü” seçilmiştir. 9 uncu maddesine göre de; “Şirket müdürü olarak seçilen … şirketi münferiden temsil ve ilzama” yetkili kılınmıştır.
Kuruluştan bir süre sonra şirket ortaklarından ——, 6.000 TL’lik sermayesinin; 2.000 TL’lik kısmını …’ye, geri kalan 4.000 TL’lik kısmını da …’a devir ederek ortaklıktan ayrılmıştir. Hisse devir ve temlik sözleşmeleri—– Noterliği’nden 03-06-2011 tarıhinde sırasıyla —-ve —–yevmiye numaralarıyla düzenlenmiş, devir işlemleri 03-06-2011 tarihli ve —– karar sayılı ortaklar kurulu toplantısında kabul edilmiş 07-06-2011 tarihinde tescil edilerek, 13-06-2011 tarihli ve —- sayılı —- Gazetesi’nde yayımlanmış, Vaki devir işlemlerinden sonra 20.000TL’lik şirket sermayesinin; 10.000 TL’lik kısmı …, 10.000 TL’lik kısmı da … ait hale geldiği, devir kararından hemen sonra yine aynı gün şirket ortakları 03-06-2011 tarihli ve— karar sayılı ortaklar kurulu toplantısında; “Şirketin 20.000 TL’lik sermayesinin 200.000 TL’sine çıkarılmasına ve ana sözleşmenin sermaye başlıklı 6 ıncı maddesinin buna göre tadil edilmesine” karar verildiği, Sermaye artırımı neticesinde; 200.000 TL’lik yeni sermayenin ortaklar arasındaki dağılımı, … ; 100.000 … : 100.000 Sermaye olmak üzere toplam 200.000 sermayesi olduğu, Şirketin biri davacı …, diğeri de davalı … olmak üzere iki ortağı olduğu, ortakların hisselerinin eşit olduğu ve şirket müdürü ve imza yetkilisi … olduğu belirlenmiştir.
Vergi dairesinden 2016 – 2017 – 2018 – 2019 ve 2020 yıllarına ilişkin bilânçolarını, gelir tablolarını ve beyannameleri celp edilmiş, 2021 ve 2022 yıllarına ait evrakları da Mali Müşaviri tarafından sunulmuş olup, incelenmesinde, davalı şirketin gayri faal durumda olduğu, 2016 senesinde satışlarının kesildiği ve müteakip yılların hiçbirinde satış yapmadığı, gelir getirici bir faaliyetinin olmadığı tespit edilmiştir. Dava tarihi itibarıyla davalı şirketin ticari mal stoğu 21.445,84 TL olduğu, önceki yıllardan gelen 280.000 TL’lik şüpheli alacağı, sermaye yetersizliğine yol açmış ve şirketin faaliyet yapabilmesini engellemiştir. Şirketin önceki yıllardan sarkan 572.068,44 TL’lik geçmiş yıl zararları bulunmaktadır. Son yedi yıl da kâr edememiştir. Dolayısıyla dağıtabileceği kârı yoktur. Öte yandan, kâr dağıtımına karar verecek organ genel kurul olup, kârın dağıtılmasının Mahkemeden talep edilmesi de mümkün değildir. Zararlar nedeniyle davalı şirket ortaklarına da 485.950,76 TL’si borçlanmak durumunda kalmıştır.
Davalı şirket uzun yıllardır yıllık olağan genel kurul toplantılarını yapmamıştır. Davalı şirket müdürünün genel kurul çağrısı yaptığına ilişkin —–Gazetesi’nde ilân yoktur. Yine uzun yıllardır faaliyeti bulunmayan ve kâr edemeyen şirket, kâr dağıtımı da yapmamaktadır. Ortaklar arasında ihtilâf bulunduğundan ve hisse oranları da eşit olduğundan, bir araya gelip karar da alamamaktadırlar. Bunlar davalı şirketin fesih ve tasfiyesi için yeterince haklı neden teşkil etmektedir.
T.T.K. 636/3. fıkrasında ” Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.” hükmüne yer verildiği, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi için koşulların oluştuğu, şirketin fesih ve tasfiyesi yerine davacı ortağın talebi gibi ortaklıktan çıkarılmasının dosya kapsamı itibariyle yerinde olacağı bu nedenle davalı şirketin feshine yer olmadığına, davacının davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına izin verilmesine, davalı şirketin mali yapısı gereği davacıya ayrılma payı ödenmesinin mümkün olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

Davacının diğer talepleri yönünden ise ; davalı şirket tarafından kar dağıtımı konusunda genel kurul kararı alınmadığı, bu husus da mahkememizce karar verilemeyeceği, davacının davalı şirketin gayri resmi satışlar yaparak şirketi zarara uğrattığı, muvazaalı işlemlerde bulunduğu, bu gelirleri davalı müdürün zimmetine geçirdiği iddialarını dolayısıyla davalı … eylemleri nedeniyle doğrudan ve dolaylı zarara uğradığı, iddialarını kanıtlayamadığı belirlenmekle iş bu taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere :
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ ile ;Davalı şirketin fesih ve tasfiyesi için gerekli olan koşulların oluştuğu belirlenmekle ;Davacının —- Ticaret Sicil Müdürlüğünde —- sicil numarası ile kayıtlı—–ortaklığından çıkarılmasına,
Davacının koşulları oluşmayan çıkma payı, kar payı, tasfiye payı ve kanıtlanamayan doğrudan ve dolaylı zararların tahsiline ilişkin talebinin reddine,
HARÇLAR
2-Alınması gerekli 269,85 TL harçtan davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 54,40 TL harçtan mahsubu ile, eksik bakiye 215,45 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
VEKALET ÜCRETİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından harç olarak yatırılan 116,60 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 5.000,00 TL Bilirkişi ücreti ve 336‬,00 TL Posta ücreti olmak üzere toplam yargılama gideri olan 5.336,00 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek taktiren 1/2 oranında 2.668‬ TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan 2.668‬ TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —- Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.