Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/260 E. 2021/778 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/260 Esas
KARAR NO: 2021/778
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2020
KARAR TARİHİ: 29/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişki kapsamında davalı yana —- adet fatura düzenlendiğini, ancak fatura bedellerinin ödenmediğini, davalı şirkete—-yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ödeme yapılmaması üzerine —– dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini, alacağın likit olduğunu savunarak; itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa —- tarihinde dava dilekçesinin tebliğ edildiğini, ancak yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunulmadığından, HMK 128 madde hükmü gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, ——- sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
——–sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından —- adet fatura alacağına ilişkin olarak davalı aleyhine —- alacak, — işlemiş faiz olmak üzere toplam —– alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya —- tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından —– tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal — yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlık konularına ilişkin olarak bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli kök raporda özetle; davacı yanın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı tarafça ticari defter ve kayıtların ibraz edilmediği, davacı kayıtlarında —- olduğu, —- yılında davacı tarafından toplam— tutarında — adet fatura düzenlendiği, davalı tarafından— ödeme yapıldığı, davacı yanın takip tarihi itibariyle — cari hesap alacağı olduğu, davacının talep edebileceği işlemiş faiz miktarının ——-olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce takip konusu faturalarla sınırlı olmak üzere ve işlemiş faiz hesabı yönünden yeniden inceleme yapılmak üzere bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen—- tarihli ek raporda özetle; davacının takip tarihi itibariyle cari hesap alacağının — olduğu, mahkemece davacı defterlerinde yer alan — davacı alacağından tenzil edilmesi kanaatine varıldığı takdirde davacı alacağının — olduğu, bu tutar için talep edilebilecek işlemiş faiz miktarının —olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı tarafından dosyaya bir örneği sunulan —– tarihli mutabakat mektubu altındaki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı hususunda davalı yana isticvap davetiyesi çıkarılmış, çıkarılan davetiyenin usulüne uygun olarak davalı şirkete —— tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, belirlenen duruşma gün ve saatinde davalı taraf adına kimsenin hazır bulunmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde özetle; davacı tarafça faturadan kaynaklı alacağına yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği, davalı tarafça davaya cevap verilmeyerek davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça; takip konusu ——adet fatura düzenlenerek ticari defterlerine kayıt edilmiştir. Ancak salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenleyen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin, fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için öncelikle aradaki akdi ilişkinin ispatlanması, akdi ilişki ispatlandığı takdirde fatura konusu mal veya hizmetin verildiğinin ispatlanması gerekmektedir.
TTK md 21/2 hükmü uyarınca; bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. Fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur.
Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun —–, kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi —- halinde alacaklının —-HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir. ——–
Somut olay bakımından ise; davacı yanın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı tarafından belirlenen inceleme gününde ticari defter ve kayıtların incelemeye sunulmadığı, bu hali ile ibrazdan kaçınmış sayılması gerektiği, davacı kayıtlarına göre davacı yanın takip tarihi itibariyle davalıdan — alacaklı olduğu, dosyaya sunulan mutabakat mektubu örneğinde de davalı yanın — tarihi itibariyle davacıya —— borçlu olduğunun belirtildiği, mutabakat mektubu altında davalı adına atılı imzanın davalıya ait olup olmadığı hususunda mahkememizce çıkarılan isticvap davetiyesine davalı tarafından herhangi bir cevap verilmediği, bu hali ile belge altında yer alan imzanın ikrar edildiğinin ve davacının davalıdan —- alacağının bulunduğunun kabulünün gerektiği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davacı yanın takip tarihi itibariyle davalıdan —- alacaklı olduğu tespit edilmiş ise de, icra takibine dayanak —adet fatura toplamının — olduğu, davacı tarafından düzenlenen —– bedelli faturanın icra takibine konu edilmediği, itirazın iptali davalarının icra takibi ile sıkı sıkıya bağlı olduğu, davacının ancak icra takibine konu edilen alacağının icra takibi ile talep edilebileceği anlaşılmakla; fazlaya dair istemin reddine karar verilerek —— üzerinden hüküm kurulmuştur.
Tarafların tacir olduğu, taraflar arasında yapılan işin ticari iş olduğu, alacak miktarında avans faizi talep edilebileceği, davacı tarafından davalı yana gönderilen —– yevmiye numaralı ihtarnamesi ile toplam —- alacağın ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren — iş günü içinde ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarnamenin davalı yana — tarihinde tebliğ edildiği, bu hali ile davalının —- tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, bu hali ile mahkememizce benimsenen bilirkişi raporuyla hesaplanan —— işlemiş faiz alacağının davalıdan talep edilebileceği kanaatine varılmıştır.
Takibe konu alacağın miktarı kesin ve belirli olduğu gibi hesaplanması bir tespit yapılmasını gerektirmediğinden davalının haksız itirazı nedeniyle alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere ——- gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Sabit olan—- asıl alacak, — işlemiş faiz olmak üzere toplam —– alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak avans faizi ile ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının —— takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin belirtilen şekilde devamına,
Aşan istemin reddine,
Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 696,17 TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 191,79 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 504,38.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 191,79.-TL peşin harç ve 54,40.-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 246,19‬.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti, 123,00.-TL posta gideri olmak üzere toplam 923,00.-TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %91 oranında olmak üzere 839,93-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ———- nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 29/06/2021