Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/254 E. 2022/990 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/254 Esas
KARAR NO: 2022/990
DAVA: Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 09/01/2019
KARAR TARİHİ: 01/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan tazminat (ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize ibraz olunan dava dilekçesi ile özetle; davalılardan —– kusuru ile gerçekleşen ve müvekkillerinin —- vefatına neden olan kazadan ötürü müteveffanın babası olan davacı lehine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan ve 80.000,00 TL manevi tazminatın da sürücü ——- araç işleteni —— olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalılar ——- vekili tarafından mahkememize ibraz olunan cevap dilekçesi ile özetle; öncelikli olarak usule dair arabuluculuk dava şartının gerçekleşmediğini ve yetki itirazı ile de müvekkillerinin ikametgahlarının —olduğunu ve ——- adli yargı sınırları içerisinde kaldığı, davanın yetkili mahkemede açılmadığı, göreve ilişkin olarak da huzurdaki davada ticaret mahkemesinin görevli olup görev yönünden reddinin gerektiği, ayrıca zamanaşımı itirazında bulunarak TBK’nın 72 nci maddesi gereğince davanın zamanaşımı süresinde açılmadığından reddinin gerektiğini, destekten yoksun kalma taleplerinde sigortanın sorumlu olduğunu, müvekkillerinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, esasa ilişkin olarak da öncelikle kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini, müteveffa sürücünün ehliyeti yoksa müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, ayrıca müteveffanın kask ve gerekli koruyucu ekipmanları takmadığından bu noktada da müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, murisin ölümü sebebiyle yoksun kaldıkları gerçek destek miktarının bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi gerektiğini, avans faiz talebinin reddinin gerektiğini, müvekkillerinden kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, istenilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın öncelikle usulden aksi takdirde esastan reddini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, 19/1/2017 tarihli trafik kazası (haksız eylem) neticesinde hayatını kaybeden——–babası tarafından açılan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat davasıdır.
Destekten yoksun kalma tazminatı, hayatını kaybedenden intikal etmeyip doğrudan doğruya destek görenlerin kişiliklerinde doğan, asli ve bağımsız bir hak olarak nitelendirilmiştir; dolayısıyla bağımsız bir talep yetkisi verir. ——–göre, destekten yoksun kalma tazminatı hak edebilmek için desteğin mirasçısı, kan hsımı veya aile fertlerinden olmak da gerekmez ————
Destekten yoksun kalma tazminatı talep edilebilmesi için aynen haksız eylemden kaynaklanan tazminat haklarında olduğu gibi, failin hukuka aykırı bir fiili bulunmalı, bu fiil nedeniyle destek görenin malvarlığından bir zarar meydana gelmiş olmalı ve yine fiil ile zarar arasında uygun bir nedensellik ilişkisinin bulunması gerekir. Zararı doğuran olay tek seferde gerçekleşse de zarar zaman içinde (yayılmış şekilde) gerçekleşeceğinden bu mahrumiyetin tedricen doğduğu belirtilmiştir ——–Nihayet, haksız iil sorumluluğunun diğer bir şartı da kusurdur. Failin zarardan sorumlu tutulabilmesi için -kural olarak- kusurlu olması şarttır. Bununla birlikte kusura dayanmayan sorumluluk hallerinde de destekten yoksun kalma tazminatı talep edilebilecektir. Sorumluluğun doğabilmesi için, kusurun yoğunluğu önem taşımaz. Hafif kusur dahi zarara sebep olanın sorumluluğunu doğurur. Örneğin göstermesi gereken özeni göstermeyerek, meydana gelen kaza sonucunda desteğin ölümüne yol açan kişi, meydana gelen zararı tazmin edecektir. Ancak kusurun hafifliği sorumluluğun doğumunu engellemez ise de tazminatın indirilmesine sebep olabilir.
Dosya kapsamındaki poliçeden, kazaya karışan —- plakalı aracın, davalı—–nezdinde —- başlangıç, ——- bitiş tarihli ——- poliçesi ile sigortalandığı anlaşılmaktadır.
Motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı işleten, zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı tehlike sorumluluğu esasına göre, araç sürücüsü de haksız fiil sorumluluğu esasına sorumludur. —— ise; o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortasıdır ——-
Dosyanın safahatı incelendiğinde; davanın —- numarasıyla ——- açıldığı, —- tarih —— sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiği ve mahkememizde —- sayısını aldığı, daha sonra—— yönünden dosyanın tefrik olduğu mahkememiz —— Esasını aldığı anlaşılmıştır.
Yargılama süresince—— Şube Müdürlüğü, —– Merkezi, ——– Mahkemesi, davalı sigorta şirketine müzekkereler yazılmış ve yazı cevaplarının tümü dosyamız arasına alınmıştır.
1/12/2020 tarihli ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık konuları, 19/01/2017 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında araç sürücülerinin kusur durumu, davacının oğlu olan müteveffa ——– desteğinden yoksun kalıp kalmadığı, zarardan davalıların yoksun kalıp kalmadığı, manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı şeklinde belirlenmiştir.
Ön inceleme duruşması ara kararları gereği; tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmalarının yapılması için ilgili emniyet müdürlüklerine; 19/01/2017 tarihli trafik kazası nedeni ile oğlunun vefatı nedeni ile davacıya rücuya tabi herhangi bir gelir bağlanıp bağlanmadığı, ödeme yapılıp yapılmadığı, ödeme var ise peşin sermaye bedelinin bildirilmesi, ayrıca 19/01/2017 tarihi itibari ile müteveffanın —– kaydının bulunup bulunmadığı, var ise maaş bilgilerine ilişkin kayıtların Mahkememize gönderilmesi için ——- müzekkere yazılmış; ayrıca uyuşmazlık konularına dair rapor temini için dosya kusur konusunda uzman bir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
—— yazı cevabı içeriğine göre davacıya herhangi bir gelirin bağlanmadığı anlaşılmıştır.
Temin edilen 15/2/2020 tarihli kusur raporunda,
“(…) Yukarıda takdim edilen açıklamalar çerçevesinde, hukuki değerlendirme, delillerin
takdiri ve karar tamamen ——– ait olmak üzere, tarafıma verilen görev
çerçevesinde; Mevcut fiziki dosya kapsamındaki verilerin değerlendirilmesi sonucu;
19/01/2017 tarihinde meydana gelen olayda;
a) Davalı sürücü ———- %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
b)Davacı taraf yakını maktul sürücü (B sınıfı sürücü belgesi mevcut) —— olayın oluşumunda kusursuz olduğu,
c)—–hitaben hazırlanan —- tarihli Bilirkişi Raporundaki kusur değerlendirmesine tarafımca uyulduğu (Bu raporda kazanın oluşumunda, sanık sürücü —– 2918 sayılı yasanın 52/b ve 84/g maddelerini ihlal ederek KUSURLU(%100) olduğu, ölen sürücü——ise kazada KUSURUNUN BULUNMADIĞI kanaati belirtilmiştir)
d) İlk tespitleri içeren Trafik Kazası Tespit Tutanağında; maktul motosiklet
sürücüsünün kask durumunun belirsiz—— olarak işaretlendiği, krokide yol
üzerinde kask ile ilgili bir işaretleme bulunmadığı, ayrıca mevcut fiziki dosya
kapsamında kask bulunduğuna dair somut bir veri bulunmadı anlaşılmakla, maktul sürücüdeki yaralanmanın şekli-niteliği de dikkate alındığında, maktul
sürücüde kask bulunmadığının kabulü halinde, kendi yaralanmasında müterafik
kusurunun bulunduğu” belirlemelerine yer verilmiştir.
Mahkememizce 17/6/2021 tarihli celse gereği, —-desteğin gelirinin belirlenmesi için müzekkere yazılmış; ayrıca kusura dair çelişkili raporlar nedeniyle yeninden rapor temin edilmek üzere dosya, —– tevdi edilmiştir.
—– tarihli yazıları ekinde yer alan tıbbi rapor içeriğinde;
——travmaya bağlı çoklu organ hasarı gelişmesi sonucunda yaşamını yitirdiği düşünüldü. Sonuç olarak ——- olarak getirildiği sağlık kuruluşunda gerekli tıbbi müdahaleye rağmen yaşamsal yanıt elde edilemediğinden hasta eks olarak kabul edilmiş sonrasında cesede yapılan otopsi ile saptanan hayati organlardaki geri dönüşsüz ciddi yaralanmalar bu klinik durumu kanıtlamıştır” belirlemelerine yer verilmiştir.
—- temin edilen kusura dair —— tarihli nihai rapor içeriğine göre,
– Davalı sürücü ——- hatalı sevk ve idaresinin birinci (asli) derecede ve takdiren % 80 (yüzde seksen) oranında etkili olduğu,
– Müteveffa —— hatalı sevk ve idaresinin ise, ikinci (tali) derecede ve takdiren % 20 (yüzde yirmi) oranında etkili bulunduğu tespit edilmiştir.
Dosya, aktüer hesaplamanın yapılması için bilirkişiye tevdi edilmiş; —- tarihli hükme esas alınan rapora göre, —– göre yapılan ve desteğin kusuru da göz önünde bulundurularak yapılan hesaplamada davacı baba ——hesaplanan destek zararının 179.814,48 TL olduğu, bu haliyle teminat sınırını aşan zararın bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacı vekili 20/10/2022 tarihli dilekçesi ile belirsiz olarak açtığı tazminat talep miktarını artırarak harcını ikmal etmiştir.
Yukarıda sırasıyla özetlenen tüm dosya mündericatına göre, davacının desteği olan müteveffanın 19/1/2017 tarihli trafik kazası neticesinde hayatını kaybettiği, tarafların olayın oluşumunda 17/2/2022 tarihli nihai kusur raporuna göre %80/20 lik paya sahip oldukları, buna göre asli kusurun davalı sürücüde bulunduğu, hak sahibine dava öncesinde rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmadığı, buna göre hüküm tesisine ve denetime elverişli güncel yüksek mahkeme içtihadına uyumlu 27/5/2022 tarihli hesap (aktüer) rapor içeriğine göre davacının 179.814,48 TL destek zararının oluştuğu, zamanaşımı itirazlarının yerinde olmadığı; davalılardan işletenin tehlike sorumluluğu esasına göre, araç sürücüsünün ise haksız fiil sorumluluğu esasına sorumlu oldukları anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş; manevi tazminat bakımından yapılan değerlendirmede, kazanın oluş şekli, müteveffanın yaşı, sosyal ve ekonomik durum içerikleri ve tarafların kusur oranları göz önünde bulundurularak takdiren 48.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile;
a-179.814,48-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 19/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Olayın oluş şekli, müteveffanın yaşı ve tarafların kusur oranları göz önünde bulundurularak takdiren 48.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 15.562,01-TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 290,32-TL ve 2.985,50-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 3.275,82-TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 12.286,19-TL nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça yatırılan 290,32-TL peşin harç, 2.985,50-TL tamamlama harcı, 44,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 3.320,22‬ TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 1.800,00-TL bilirkişi ücreti ve 601,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.401,00-TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5.Davalılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6.Maddi tazminat yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 27.972,17-TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili davacıya verilmesine,
7.Manevi tazminat yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili davacıya verilmesine,
8.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta süre içerisinde ——- Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 01/12/2022