Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/237 E. 2021/15 K. 11.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/237 Esas
KARAR NO : 2021/15

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/01/2014
KARAR TARİHİ : 11/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili İstanbul Anadolu—- Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirkete ait olup davalı ….— kullanımında olan aracın neden olduğu kaza nedeniyle 13.12.2012 tarihinde davacıya ait aracın hasarlandığını, kaza sonrasında müvekkilinin beyanı alınmadan tamamen davalı tarafın yanlış ve taraflı beyanları doğrultusunda tanzim edilen kaza tespit tutanağı ve içeriğine itiraz ettiklerini kaza tespit raporunda yer alan açıklamaların hiçbirisinin doğru olmadığını, kaza tespit tutanağında müvekkilinin doğrultu değiştirme manevralarını ihlal ettiğinin yazıldığını, kazanın meydana geldiği yerin karşıdan gelen araçların şeridinde meydana geldiğini, davalının sollama yapmak isterken kazanın olduğunu söylediğini belirterek araç hasar bedelinin bilirkişi raporu ile tespit edilecek miktarlar üzerinden talep artırım dilekçesi ile artırmak ve eksik harcı ikmal etmek üzere şimdilik 5.000 TL araç hasar bedelinin 13.12.2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davaya konu ——plakalı aracın şirket nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşmasına neden olmadığından kusursuz olduğunu, davadan önce her türlü yükümlülüğünü yerine getiren müvekkili şirketin iyi niyetli olduğunu tüm bunlara karşılık davanın açılmasına hiç bir şekilde sebebiyet vermediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Diğer davalılar vekili cevap dilekçesinde; — tarihinde meydana gelen kazanın oluşumuna ve müvekkilinin aracının hasar görmesine davacının asli kusurlu olarak sebebiyet verdiğini, dava konusu kazanın kaza tespit tutanağında belirtildiği şekilde meydana geldiğini, kaza tespit tutanağının aksi ispat edilene kadar geçerli resmi belge niteliğinde olduğunu, kazanın gidiş yönünde meydana geldiğini ve çarpmanın etkisiyle araçların geliş yoluna doğru savrulduklarını, davacının kaza tespit tutanağının yanlış olduğunu ileri sürdüğünü ancak bu yönde somut hiç bir delil ileri süremediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava; trafik kazası nedeniyle araçta oluşan hasar bedelinin tahsiline ilişkindir.
Taraflara ait deliller toplanmış ve bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır. Düzenlenen bilirkişi raporu ve ek raporu ile;
—– yönünde seyreden davalı sürücü … yönetimindeki mülkiyeti iki nolu davalı şirkete ait,—– şirketine——— plakalı otomobil sağ ön kesimi ile ön ilerisinde —- plakalı kamyonetin sol yan ön — kesimine geliş şeridi üzerinde çarpmasıyla araçlarda maddi hasar meydana geldiği,
Davacı araç sürücüsü —– dikkatsiz, tedbirsiz ve KTY. 137/A maddesini ihlal eden kural dışı davranışlarıyla olayda % 60 oranında kusurlu olduğu,
Davalı sürücü …’nun dikkatsiz, tedbirsiz ve kural dışı davranışlarıyla olayda % 40 oranında kusurlu olduğu,
Dava konusu———– kamyonetin hasarına ilişkin olay tarihindeki onarım maliyetini ve hasar kalemlerini gösterir ekspertiz raporu, onarım faturası vb herhangi bir belge dosyaya ibraz edilmemiş olduğundan, talep edilen hasar bedelinin değerlendirilemediği bilirkişi raporu ve ek raporları ile belirlenmiştir.
Mahkememizce—– Karar sayılı ilamla davacının araca ilişkin gerekli belgeleri sunamadığı, davacıya—tarihli yazısıyla anlaşılmakla —- plakalı araca ait tüm bilgilerin ———-yazı yazıldığı, yazı cevabına göre davacıya ait aracın dava tarihinden önce Üsküdar — Noterliğinin —- tarihli araç satış sözleşmesiyle dava dışı ——- satıldığı, davacının dava tarihi itibariyle aktif dava ehliyetinin bulunmadığı , HMK 114/d ve 115 maddeleri gereği görev hususu dava şartlarından olup, mahkemece dava şartlarının mevcut olup olmadığı davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması gerektiği belirlenmekle davanın aktif dava ehliyeti yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak dava usulden reddedilmiş mahkememiz kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —-. Hukuk Dairesinin —– Karar sayılı ilamıyla kaldırılmış ve yukarıdaki esasına kaydedilerek kaldırmaya uyulmuş ve gerekçelerine uygun tekrar yargılama yapılmıştır.
Davacı vekiline bozma ilamından sonra davaya konu —– plakalı aracın müvekkili tarafından onarılmadan mı yoksa onarıldıktan sonra mı satıldığı ve iddia ettikleri hasarı kanıtlar herhangi bir resmi belge yahut faturanın ellerinde bulunup bulunmadığı ve bulunuyorsa mahkememize ibraz etmeleri için süre verilmiş, davacı vekili verilen süre içerisinde , müvekkilinin kendi çabaları ile 13/12/2012 tarihinde kaza sonrasında davaya konu aracı tamir ettirip —- sattığını, kaza sebebiyle yapılan masrafın—- — , ayrıca müvekkilinin beyanına göre kaza sebebiyle araçta — değer kaybı da oluştuğunu beyan etmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamında kusur ve hasar ile alakalı toplam üç rapor aldırılmıştır. İlk bilirkişi raporu 13/02/ 2015 tarihli olup kusur belirlemesini yapmış ancak davaya konu talep olan hasar bedeli hususunda ise davaya konu——hasarına ilişkin olay tarihindeki onarım maliyetini ve hasar kalemlerini gösterir herhangi bir belge dosyaya ibraz edilemediğinden hasar bedeli ile alakalı değerlendirme yapılamadığı bildirilmiştir.
Davacı vekili adi yazılı bir masraf listesi listesi sunmuş ve mahkememizce önceki heyetten ek rapor alınmış 24/06/2015 tarihli ek bilirkişi raporunda davacı vekilince ibraz edilmiş ,araçtaki hasarla —- kalemlerini içerir el yazısı ile düzenlenmiş kaşesiz ve imzasız belgenin fatura yada makbuz niteliğinde olmadığını belgede yer alan parça bedellerinin orjinal parça bedelleri olup aracın bu parçalarla onarılmış olması durumunda bunun faturalandırılmış olmasının gerekeceği ,davaya konu aracın onarılıp onarılmadığı onarıldı ise orjinal parçayla mı yoksa çıkma parça ile mi onarıldığının davacı tarafından belgelendirilemediği gerekçesiyle kök raporda ısrar edilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazı üzerine dosya önceki heyete tevdii edilerek tekrar ek rapor talep edilmiş bilirkişi heyeti 01/03/2017 tarihli ek raporda özetle; davaya konu aracın karıştığı kaza ve onarımı ile alakalı şüpheye yer vermeyecek şekilde kesinlik içeren bir belgenin davacı vekilince dosyaya ibraz edilmediği onarılmadan satılmış olduğu anlaşılmakla fotoğraftan yapılan değerlendirme ile ——onarım yapılması durumunda —- hasar bedelinin 3.500,00-TL olabileceği, değer kaybının ise 450,00-TL olabileceğini rapor etmiştir.
Hukuk yargılamasının en önemli kurumu herkesçe kabul edildiği üzere isbattır.İsbatın ne şekilde yapılacağı ,isbat yükünün kim üzerinde olduğu da gerek kanunumuzda ve gerekse yargısal içtihatlar ile doktrinde belirtilmiştir.6100 sayılı HMK’nın 190. Maddesine göre isbat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.Davacı vekili dava ile davaya konu araçta meydana gelen hasar bedelinin tazminini talep etmiş ancak aracı nerede kime ne kadar bedelle tamir ettirdiğini, parçaların bedelini , cinsini belirtir, mahkememizce ve bilirkişi heyetince denetime elverişli olarak gerçek zararın hesaplanması hususunda dosyaya hiç bir belge sunmamış , tek sunmuş olduğu masraf listesi adındaki belgenin de adi yazılı şekilde yazılmış tek taraflı ve düzenleyeni belli olmayan bir belge olması fatura yahut ödeme makbuzu yerine geçemeyecek olması sebebiyle davacının davasını isbat edemediği tekmil dosya kapsamından anlaşılmakla açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜ K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Kanıtlanamayan davanın REDDİNE,
2.Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 85,40 TL harçtan tahsili ile bakiye 26,10 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerilerinde bırakılmasına,
4.Diğer davalılar … ———-tarafından yapılan 113,25 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5.Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlülükte bulunan ——göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi gereğince miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.