Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/232 E. 2021/700 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/232 Esas
KARAR NO: 2021/700
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2020
KARAR TARİHİ : 15/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına hukuka aykırı şekilde— tanzim tarihli —– bedelli iki adet bono düzenlendiğini, müvekkilinin bonoların varlığından ödememe protestosunun varlığı ile haberdar olduğunu, bonolar üzerinde yer alan imza ve kaşelerin müvekkiline ait olmadığını, bonolar üzerinde yer alan kaşede müvekkili şirketin adresinin ve ünvanının hatalı olduğunu, bu hususun çıplak gözle dahi anlaşıldığını, müvekkilinin bonoların lehtarı ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını belirterek; davaya konu iki adet bono nedeniyle davalı yana borçlu olmadığının tespitine ve bonoların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa ——- tarihinde dava dilekçesinin tebliğ edildiğini, ancak yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunulmadığından, HMK 128 madde hükmü gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Dava, İİK’nun 72. Ve devamı maddelerinde düzenlenen menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, sicil kayıtları, banka kayıtları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, dava konusu senetler nedeniyle davalı yana borçlu olmadığının tespitinin talep edildiği; davalı tarafça, süresi içinde davaya cevap verilmeyerek dava dilekçesindeki vakıaların inkar edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu senetlerde, keşideci olarak —– unvanlı şirketin yer aldığı, davacı şirketin unvanın ise—– Olduğu, kaşede yer alan şirket adreslerinin farklı olduğu, vergi numaralarının ise aynı olduğu, ——herhangi bir şirketin bulunmadığı, davacı şirket tarafından yapılmış herhangi bir unvan değişikliğinin de bulunmadığı, senette borçlu olarak görünen şirketin davacı şirket olmadığı, davalı vekilinin —- tarihli celsedeki beyanında davacı şirket ile herhangi bir ticari ilişkilerinin olmadığının belirtildiği, davalı vekilinin iş bu beyanın ikrar niteliğinde olduğu, ikrar edilen vakıaların çekişmeli olmaktan çıktığı ve ispatının gerekmediği, bu hali ile davacının dava konusu senetler nedeniyle davalı yana borçlu olmadığının sabit hale geldiği anlaşılmakla, davacının menfi tespit isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu senetlerin dava dışı üçüncü kişi elinde olduğu banka yazı cevaplarından anlaşıldığından, davacının senetlerin iptaline ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —– gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ İLE;
Davacının — vade tarihli — vade tarihli —- bedelli senet nedeni ile davalı yana borçlu olmadığının tespitine,
Senetlerin iptaline yönelik istemin reddine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 478,17 TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 119,55 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 358,62 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça yatırılan toplam 119,55 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 173,95 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından posta gideri olarak yapılan 119,10 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.15/06/2021