Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/207 E. 2020/759 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/207 Esas
KARAR NO : 2020/759

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/06/2020
KARAR TARİHİ : 19/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin—- yer bilimleri işi ile iştigal ettiğini, davalının maliki olduğu — taşınmazı üzerinde inşaat yaptıracağını,—————yapılacağını, bu çerçevede davalı borçlu ile diğer takip borçlusunun yapılacak inşaata dair olmak üzere zemin etüd çalışmasının müvekkili şirket tarafından yapılması hususunda talepte bulunduklarını, —-.sayı numaralı cevabi dilekçelerinde müvekkili şirketin edimini yerine getirdiğini, müvekkili şirketin gerçekleştirdiği edimi karşısında alması gerekli alacağını—— sıra nolu fatura ile fatura edip gönderdiklerini, bu faturayı müvekkili şirketin ticari defterlerine de işlendiğini, fatura bedelinin ödeneceğinin belirtildiğini, ödeme gerçekleştirilmediğini, fatura bedelinin ödenmemesi üzerine bu defa davalı ve müteahhit firma hakkında İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —— esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlulardan müteahhit firmanın yapılan takibe itiraz etmediğini, davalının ise borçlu olmadığından bahisle takibe itiraz ettiğini takibin durmasına neden olduğunu beyan ederek, davalının İstanbul Anadolu —–.İcra Müdürlüğü’nün —-Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine dair itirazının iptali ile takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle alacağın % 20’ sinden az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın her ne kadar mahkemeye açılmış ise de müvekkilinin tüzel kişilik olmadığını, davacı taraf ile de herhangi bir ticari ilişkisi de bulunmadığını, bu sebepler dolayısıyla huzurdaki davada mahkemenin görevli olmadığını, davanın görev yönünden reddinin gerektiğini, Mahkeme aksi kanaatteyse husumet itirazlarının kabulüne, davanın reddi ve davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücret-i vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK’nun 114/1-c maddesine göre mahkemenin görevli olması dava şartıdır.
HMK’nun 115/1 maddesine göre mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (A) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
—— yayınlanan 6335 Sayılı Kanunun 2.maddesi ile 6102 sayılı Ticaret Kanununun 5/3.maddesi değiştirilerek bir davanın ticari veya hukuki niteliği nedeniyle mahkemenin iş alanına girip girmediği, taraflarca sadece ilk itiraz şeklinde ileri sürülebileceği şeklindeki düzenleme, “Asliye Ticaret Mahkemesi—- Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde değiştirilmiştir.
Somut olaya bakıldığında ise; davacı, davalının yöneticisi ve kat maliki olduğu binada yapılacak ——iş bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptalini talep etmektedir. Davacı taraf tacir ise de, davalının tacir sıfatını taşımadığı, taraflar arasındaki ilişki ve uyuşmazlığın TTK’dan kaynaklanmadığı, uyuşmazlığın 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde çözülmesi gerektiği anlaşıldığından, göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK.20 maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi.