Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/180 E. 2022/37 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/180 Esas
KARAR NO: 2022/37
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 08/05/2020
KARAR TARİHİ: 20/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;— tarihinde —– sevk ve idaresindeki — çarpması ve motosiklette yolcu konumunda—- yaralandığı trafik kazasının meydana geldiğini, —- bulunmadığını, borçlulardan dava dışı —- araç maliki olduğunu, kaza tespit tutanağında davalı sürücü —- asli kusurlu bulunduğu, kaza sebebi ile müvekkili şirkete başvuran kazada yaralanan — vekili hesabına —-sayılı icra takibi ile ödeme emri gönderildiğini, haksız ve mesnetsiz bir şekilde itiraz edildiğini, ——arafından itirazın iptalini, icra takibinin devamını asıl alacağın borçlulardan tahsilini, söz konusu alacağın likit olduğu dikkate alınarak hükmolunacak borç miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini, fazlaya dair her türlü talep ve dava haklarının saklı tutulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücreti dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;—- plaka sayılı araçla — sevk ve idaresindeki —- plaka sayılı ——— çarpışması sonucu bedensel hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, polis memurları tarafından tanzim edilen kaza tespit tutanağında müvekkili asli kusur atfedildiğini,—– sürücüsünün ise tali kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, bedensel zarara uğrayan tarafa, sigortası olmayan müvekkil adına, ——– polis memurlarınca tutulan tutanak gerçeğe aykırı olduğunu, kaza anında alkollü olduğu sabit olan karşı araç sürücüsü ile aralarında hatır taşımacılığı olduğu anlaşılan ve dava dışı sürücünün aracına binerek ve kaza sebebiyle zarar gören —-, kazada yaralanması bakımından, dava dışı sürücü—- olduğunu bildiği ve bilebilecek durumda olduğu ile bu duruma bir itirazı olmadığı da göz önüne alındığında zarar görenin örtülü bir rızası olduğunu, meydana gelen dava konusu kazada müvekkili kusur izafe edilmesi mümkün olmadığından ve—-yaralandığı kazada dava dışı sürücü —– zarara kendi kusuruyla sebep olması nedeniyle haksız açılan bu davanın reddini, re’sen nazara alınacak hususlara binaen huzurdaki davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık, trafik kazasına bağlı yapılan tazminat ödemesinin halefiyet ilkesi gereği rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. TTK 5/1 mad. gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir.
— tazmin sorumluluğu TTK’nın 1483/1. maddesinden kaynaklandığından —- karşı açılan davalarda görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir. Ancak —- olduğu rücu davalarında —- hükümlerine göre talepte bulunulduğundan görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Somut olayda; davacı güvence hesabının davalı sürücünün —- olmayan araç ile seyir halinde iken, kusuru ile sebep olduğu trafik kazasında zarar gören üçüncü kişinin zararını karşıladığı iddiası ile araç sürücüsüne karşı açtığı rücu alacağına dayanan itirazın iptali davası olduğu, alacağın niteliği itibarı ile haksız fiilden kaynaklandığı, davalının gerçek kişi olması ve davanın TTK 4/1. maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi ticari davalar kapsamında bulunmaması nedeniyle, davaya bakmak görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu anlaşılmakla görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. —-
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK.20 maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli —– Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi. 20/01/2022