Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/16 E. 2020/107 K. 05.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/16 Esas
KARAR NO : 2020/107

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/07/2015
KARAR TARİHİ : 05/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı tarafın mutabakatları sonucu ——– tarihinde ‘—— ilişkin sözleşme akdettiklerini, iş bu sözleşme bedeli olarak —– olup, davalı tarafça sözleşmenin 18.maddesine aykırı davranılarak taksitlerin zamanında ödenmediğini ve tüm taksitlerin muaccel hale geldiğini, sözleşme uyarınca davacı müvekkili şirket tarafından—— tarihli ———- sıra numaralı ———– açıklamalı ——– bedelli faturanın kesilerek davalıya gönderildiğini, davalı tarafın faturayı kabul ederek ——————-ödeme yaptığını, ancak bu ödemeden kalan bakiyenin sözlü ve yazılı uyarılara rağmen ödenmediğini, bu bedelin ödenmesi için Beyoğlu ———-.Noterliğinin ——- yevmiye numaralı ————tarihli ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnameye herhangi bir cevap alamadıklarını, bu nedenle davalı aleyhine İstanbul Anadolu ———- İcra Müdürlüğünün ——- Esas sayılı dosyasından takip başlattıklarını, davalının takibe haksız ve kötüniyetli itirazı sonucu durduğundan bahisle davalı tarafça yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın reddi ile takibin devamına karar verilerek davalının % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; huzurdaki davada mahkemenin görevli olmadığını, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesini, müvekkilinin adresinin ————-olduğundan HMK.9.maddesi uyarınca yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, esasa yönelik olarak da davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili karşı dava dilekçesi ile; davacı/karşı davalının sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, sözleşmesel edimlerini ifa etmediğini ve müvekkilinin iyi niyetinden istifade ederek—– tarihinde müvekkilinden haksız bir şekilde ——— tahsil ettiğini, davacı/karşı davalının sözleşmesel edimlerinin hiçbirini yerine getirmemesi nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu menfi/müspet zararların tahsiline yönelik dava açma hakkını saklı kalmak kaydı ile davacı/karşı davalıya ödenen ——– tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davacı/karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizden verilen—— sayılı kararının İstanbul Bölge Adliye —————-. Hukuk Dairesinin ——– sayılı—– Tarihli ilamı ile; “TTKnun 16 .maddesinin 1.fıkras——– birlikte değerlendirildiğinde, sadece ticari bir işletme olan anonim şirketin kurucu olan —- değil aynı zamanda amacına varmak için bir anonim şirkete ortak olan ——— tacir sayılması gerektiği, başka bir anlatımla davalı —- tacir sayılabilmesi için faaliyet amacının ticari olması gerekmeyeceği, ancak amacını gerçekleştirmek için ticari işletme işletmesi —— olarak kabulünü gerektirir. Eldeki dava dosyasında davalı karşı davacı —— bir ticari işletme olan ——- hissedarı ve ortağıdır. Dolayısıyla —- kanunu 26.maddesi de göz önünde bulunduğunda davalı —- tacir olarak kabulü gerekir. Hal böyle olunca uyuşmazlığın çözümünde ticaret mahkemeleri görevlidir. Hal böyle olunca, mahkemece, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından davalının istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine” kararı ile kaldırılarak, dosyanın mahkememize iadesine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası olduğu, davalı tarafından öncelikle yetki itirazında bulunulduğu anlaşılmıştır. HMK’nın 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan düzenlemeye göre, yetki sözleşmesinin varlığı halinde, sözleşmede belirtilen mahkeme; münhasıran, sözleşmeden kaynaklı davalara bakmakla yetkili olacaktır. Somut olay bakımından; dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasında imzalanan 15/03/2011 tarihli sözleşmeye ilişkin olduğunu, anılan sözleşmenin 20. Maddesi ile yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunun kararlaştırıldığı, tarafların tacir olduğu, kesin yetki halinin bulunmadığı HMK 18. Maddesindeki şartların mevcut olduğu anlaşılmakla; davalının yetki itirazı dikkate alınarak İstanbul Nöbetçi ATM’nin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİ nedeni ile davanın usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK nın 331. Maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
HMK 138 maddesi gereği dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.