Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/144 E. 2021/1286 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/144 Esas
KARAR NO: 2021/1286
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2020
KARAR TARİHİ: 30/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan davalı şirkete ait —plakalı araçların ihlalli geçişleri nedeniyle doğan alacağın tahsili amacıyla—— sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, alacağın likit olduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, müvekkiline ihtar gönderilmeden ceza tahakkuk ettirilmesinin hukuken korunamayacağını, davaya konu araçların —– cihazlarının bulunduğunu, yeterli bakiye bulunmasına rağmen sistem hatasından dolayı tahsilat yapılamadığını savunarak; davanın reddine ve %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; davacı vekilinin vermiş olduğu dilekçeler, banka kayıtları, ibraz edilen tüm deliller,—- sayılı dosyası, bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine— alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık — oranında avans faizi ile birlikte tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya — tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından —tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal – yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlık konularına ilişkin olarak bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan —- tarihleri arasında davacı tarafından işletilen köprü ve otoyollardan ihlalli geçiş yapıldığı, geçiş bedellerinin ödenmediği, geçiş ücretlerinin ve— katı tutarındaki ceza tutarlarının toplamı ile davacı alacağının —- olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davalı yanın itirazları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan —– hesabında yeterli bakiye bulunmadığı, diğer araçların — cihazlarının hesabında ise yeterli bakiyenin bulunduğu, ihlalli geçiş nedenlerinin sistemsel hata olarak kayıt edildiği, ihlalli geçiş bildirimlerinin ve kamera kayıtlarının dosyaya sunulmuş olduğu, davalı tarafından ihlalli geçiş bildirimlerinden—- içinde ödeme yapılmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, kendilerince işletilen köprü ve otoyollardan yapılan ihlalli geçişlerden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı yanın görev itirazı bakımından, tarafların tacir olduğu, davalı yanın tüketici olarak kabulünün mümkün olmadığı, eldeki davanın davacı tarafından verilen hizmet karşılığı ücrete ilişkin olduğu, bu nedenle mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Davalı yanın zamanaşımı itirazı bakımından, ihlalli geçişlerin —- tarihleri arasında meydana geldiği, icra takibinin — tarihinde başlatıldığı, eldeki davanın ise —tarihinde açıldığı anlaşılmakla, zamanaşımı sürelerinin dolmadığı kanaatine varılmıştır.
6001 sayılı Kanun’un 7144 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki 30/5.madde ve fıkrasının 1.cümlesinde “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.” düzenlemesine ve aynı maddenin 7.fıkrasının 1. cümlesinde “Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.” düzenlemesine yer verilmiştir.
7144 sayılı Yasa’nın 18.maddesi ile 6001 sayılı Kanunun 30.maddesinde on katı olarak belirlenen ceza miktarı 4 katı olarak değiştirilmiş ve eklenen 9.fıkra ile maddenin 7. Fıkrasının 3996 sayılı Kanun ile işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar için de uygulanacağı hükme bağlanmış, 7144 sayılı Kanun’un 19.maddesi ile 6001 Sayılı Kanun’a eklenen geçici madde 3’de “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden yapılmış olan geçişlerde araç sahiplerine bu Kanunun 30 uncu maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu Kanunun 30 uncu maddesinde yer alan oranlar uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; davacı tarafından işletilen köprü ve otoyoldan davalıya ait —-tarihleri arasında ihlalli geçişler yapıldığı, işbu ihlalli geçişlerin dosyada mevcut bilgi ve fotoğraflarla sabit olduğu, davalı tarafından araçlarında — ve yeterli bakiyenin bulunduğunun savunulduğu, — cihazında geçiş esnasında yeterli bakiyenin bulunmadığı, diğer araçların —- cihazlarında yeteli bakiyenin bulunduğu, ihlalli geçiş nedenlerinin geçiş esnasında sistemde hata oluşması şeklinde kaydedildiği, ancak davalı yana ihlalli geçişlere ilişkin bildirimlerin gönderildiği ve tebliğ edildiği, buna rağmen — günlük süre içinde herhangi bir ödeme yapıldığı, davacı tarafından anılan yasa hükümlerine uygun şekilde normal geçiş bedelinin — katı tutarında toplam —- tutarlı ihlalli geçiş cezasının düzenlendiği, davacı tarafça icra takibi ile alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —- oranında avans faizi talep edildiği, itirazın iptali davalarının takip ile sıkı sıkıya bağlı olduğu, bu nedenle taleple bağlılık ilkesi uyarınca alacağa takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve —- oranını aşmayacak avans faizi talep edilebileceği, alacağın belirlenmesinin yargılamayı gerektirmediği gibi likit olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —- gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.DAVANIN KABULÜ ile ;
Sabit olan — alacağın takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık — oranını aşmayacak avans faizi ile ve isabet eden takip giderleri ile birlikte, davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere, borçlu davalının —–sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline,
Takibin belirtilen şekilde devamına,
Asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 292,14 TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 237,74 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harç ve 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 108,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından 500,00 TL bilirkişi ücreti, 39,35 TL posta gideri olarak sarfedilen toplam 539,35 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6.Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.276,75 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7.Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.320,00 TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 30/11/2021