Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/138 E. 2020/370 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/138 Esas
KARAR NO : 2020/370
DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 17/03/2020
KARAR TARİHİ: 02/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kullandırmış olduğu taşıt kredisine istinaden, borçlunun ——– plakalı aracına rehin şerhinin ——– tarihinde işlenmiş olduğunu, aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketi——- tarafından bahsi geçen aracın———- riziko tarihini kapsar ——— poliçesi yapıldığını, işlenen rehin şerhi ile ———– kullanmış olduğu kredinin geri ödemelerini yaptığını fakat düzenli yapmadığından borçluya ihtarname gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine de rehinin paraya çevrilmesi yolu ile ——– İcra Müdürlüğünün ——— esas nolu dosya ile takip konusu yapılan alacağa istinaden araç takyidatına ———- tarihinde yakalama şerhi işlendiğini, yapılan icra takibi neticesinde rehinli aracın çalınmış olduğunun öğrenildiğini, Türk Ticaret Kanunu m.1456 gereğince sigortalanan rehinli mal ile ilgili meydana gelen rizikolardan kaynaklanan sigorta tazminatı alacağının öncelikle alacağın rehinle teminat altına alınmış bulunan daini mürtehineye ödendiğini, teminat niteliğinde bulunan aracın çalınarak rizikonun gerçekleşmiş olması ve müvekkilinin teminat niteliğindeki araçtan artık faydalanamayacağı için araç rayiç bedelinin müvekkilinin alacağını karşılamak üzere öncelikle müvekkiline ödenmesi gerektiğini, aracın maliki ——— tarafından müvekkiline sigorta şirketine yaptıkları hasar dosyasının açıldığını ancak hala ödeme yapılmadığını belirttiğini, ——– tarihinde yazılı başvuru yapılmış olduğunu, tazminat ödemesinin öncelikle daini mürtehin sıfatına haiz müvekkiline yapılmasını talep ettiğini, yapılan yazılı başvuru sonunda davalı sigorta şirketinden telefon yolu ile bilgi talep edildiğini ve ödeme yapılamayacağı bilgisini aldıklarını, müvekkili borçlu ile davalının sigortalısı —— aleyhine soruşturma yürütüldüğünü, ——— Ağır Ceza Mahkemesi——— esas numaralı dosya ile kovuşturma aşamasında olduğunu, ——— esas nolu dosyada sigortalı ———— dolandırıcılık, suç örgütüne vd. suçlardan yargılandığını, ancak davalınınn tazminat ödeme yükümlülüğünün, rizikonun gerçekleşmesi ile doğduğunu, davalının tahkikatın sonucunun beklenmesi yönünde işlem yapılması, müvekkili alacaklısı daini mürtehin müvekkilinin mağduriyetini doğurduğunu, ayrıca ——— kaynaklanan zamanaşımının – yıl ile sınırlı olduğunu, kovuşturmanın bu süreçte nihayete ermeyeceğini,———– Ağır Ceza Mahkemesi ——— esas nolu kararın kesinleşmesinin beklenilmesini, rehinli aracın rayicinin tespitinden sonra taleplerini artırmak üzere şimdilik ———- çalınma tarihi olan ———— tarihi itibariyle ticari faiz işletilmek ve fazlaya dair tüm alacak ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı sigorta şirketinden alınarak müvekkili şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı sigorta şirketine yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı ——— maliki olduğu ——– plakalı araca, davacı şirket tarafından kullandırılmış taşıt kredisine istinaden ———- tarihinde rehin konulduğunu, araca rehin şerhi işlenmesinin ardından söz konusu aracın aynı gün davalı müvekkili şirket tarafından ————– nolu —————– sigortalandığını, sonrasında ———— kullanmış olduğu kredinin ödemlerini yapmadığını, borçluya ihtarname gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davacı şirket tarafından borçlu aleyhine rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibi neticesinde aracın çalındığını ve rizikonun gerçekleşmiş olduğundan bahisle, daini-i murtahin konumundaki davacı şirkete sigorta tazminatı ödenmesi için müvekkili şirkete başvuruda bulunulduğunu, müvekkili şirkete yapılan başvuru sonucunda olaya ilişkin hasar dosyası oluşturulduğunu, sigortalı araç ile rizikonun gerçekleşip gerçekleşmeyeceği hakkında araştırmalar yapıldığını, ——– tarihinde ———————— hırsızlığına ilişkin müracaat ettiğinin görüldüğünü, tutulan tutanağın tespitinden sonra müvekkili şirket tarafından yapılan araştırmalar neticesinde hırsızlık olayının gerçekleşmiş olduğuna ilişkin hiçbir tespit olmadığını, şüpheliler hakkında başlatılan soruşturma neticesinde hazırlanan iddianamenin kabul edildiğini, sigortalı araç maliki ——— da aralarında bulunduğu sanıklar hakkında———.Ağır Cza Mahkemesi—– esas nolu dosya ile yargılamaya başlandığını yargılama sürecinin hala devam ettiğini, ———— isimli şüphelinin suç örgütü üyesi olduğunu, örgüt yöneticileri ile birebir irtibatlı olduğu, trafikte olmadığı tespit edilen oto ile iligili olarak usulsüz bir şekilde finans kuruluşlarından kredi kullandığını akabinde çalıntı müracaatında bulunarak suç uydurduğunu ve —————- almak üzere sigorta şirketine müracaatta bulunduğunu beyan ederek, davayı kabul anlamına gelememek ile birlikte müvekkili şirketin bu tarih itibari ile temerrüde düşmüş kabul edilemeyeceğinden, faize hükmedilmesi halinde dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini, davalı müvekkili aleyhine açılmış olan iş bu davanın reddine, tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, ——— plakalı araç üzerinde rehin hakkı sahibi davacının, dain-i mürtehin sıfatı ile ———- plakalı aracın ———– poliçesini yapan davalı sigorta şirketinden araç rayiç bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davacı banka krediyi tahsil edememesi nedeniyle sigorta ile sözleşme yapmamasına rağmen sigorta kuruluşuna başvurmuş, bunu da rehin alacağına dayandırmıştır. Davacının istemi araç rehni nedeniyle rehin alacağının istemine ilişkindir.
Dain-i mürtehin hakkına ilişkin yasal düzenleme ;TTK 1456/1 maddesi olup :“Sınırlı ayni hak ile takyit edilmiş bir mal üzerindeki, malike ait menfaat sigortalandığı takdirde, kanunda aksi öngörülmemişse, sınırlı ayni hak sahibinin hakkı sigorta tazminatı üzerinde de devam eder.” İfadesi ile malik üzerinde rehin hakkı bulunan eşyasını kendi adına ve lehine sigortalatması durumunda rehin hakkı sahibinin, borçlu malikten alacağı rehinli eşyada riziko gerçekleşmesi durumunda  ödenecek sigorta tazminatı üzerinde de devam edecektir. Rehin hakkı sahibine tanınan bu hak yasadan kaynaklanması nedeniyle rehin sözleşmesinde rehin hakkının sigorta tazminatı üzerinde devam edeceği konusunda özel bir anlaşma yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Normal şartlarda rehinli eşya üzerinde rizikonun gerçekleşmesi durumunda sigorta tazminatı lehine sigorta yapılan malike ödenmesi gerekirken, eşyanın rehinli olması nedeniyle rehin sahibine sigorta tazminatı üzerinde özel bir hak tanımıştır. Rehin hakkı sahibine tanınan bu özel hak hangi sigorta tazminatlarında tanınacağı hususu da 1456. maddesinde açıkça gösterilmiştir. Mal üzerindeki malike ait menfaatin sigortalanması sonucuna dayalı tazminatlar üzerinde rehin hakkı sahibinin önceliği bulunmaktadır.
Anlatılanlara göre rehin borçlusu ile rehin alacaklısı arasında bir dava sözkonusu değildir. Davacı aynen sigortalı ———– gibi sigorta poliçesine dayanarak rehin hakkı bulunan aracın zarara uğraması nedeniyle sigorta tazminatını davalı sigortacıdan talep etmektedir. Davacı davalıdan sigorta poliçe bedelinden ancak borç kadarını davalıdan talep edebilecektir. Elde ki dava davacı değilde sigortalı (poliçe lehdarı) ———-tarafından açılmış olsaydı bu kez mahkeme yine dosyamız davacısının muvafakatını resen isteyecek, tamamlanamazsa aktif husumet ehliyeti yokluğundan davayı reddedilecekti. Buna göre dava ——– sigortalı ——– tarafından açılmış dava hükmünde olup, poliçede daini mürtehin kaydı olmasaydı dahi kanun gereği poliçe bedeli üzerinde davacı rehin hakkı sahibi olduğundan sigorta akdine dayalı bu talebi sigortalının kendi trafik ——— “karşı açtığı bir davadan ibarettir. ——–
——– tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı; “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Anılan Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise, tüketici işlemi; “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.———
Taraflar arasında akdi bir ilişki olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacının dain-i mürtehin sıfatının bulunduğu ——— sözleşmesine aykırılıktır.
Davanın dayanağını oluşturan ———- plakalı araca ait takyidat bilgilerinde aracın kullanım amacının hususi olduğu görülmüştür.
HMK 115 madde hükmü gereğince Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflarda dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
HMK 114/1-C madde hükümlerinde mahkemenin görevli olması dava şartı olarak belirtilmiştir. Bu nedenle Mahkememizce görev hususu reesen dikkate alınmıştır.
6502 Sayılı Kanunun 73. madde; ” tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” hükümlerinin yer aldığı,
Somut olayda, Tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, bu nedenle Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleşip, talep halinde dava dosyasının ————-Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK.20 maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli ————– Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ———— nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.02/07/2020