Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/102 E. 2021/971 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/102 Esas
KARAR NO: 2021/971
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 04/03/2020
KARAR TARİHİ: 28/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin uzun süreli filo araç kiralama işiyle iştigal ettiğini, davalının maliki olduğu—– tarihinde çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalıya ait aracın sürücüsünün kazada %100 kusurlu olduğunu, müvekkilinin aracında meydana gelen hasar bedelinin ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine —–dosyası ile icra takibine başlanıldığını, takibe haksız şekilde itiraz edildiğini belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ait aracın—– sigortalandığını, zarardan sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, davacının taleplerinin sigorta tarafından karşılanacak olması nedeniyle davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, davacının gerçek zararının tespit edilmesi gerektiğini, davacının alacağının likit olmadığını savunarak; davanın reddine ve %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı, —- şekilde müvekkil şirkete herhangi bir başvuruda bulunmadığını, bu sebeple huzurdaki davanın usulden reddi gerektiğini, davacının talepleri zamanaşımına uğradığını, kira bedeli ve değer kaybı dolaylı zararlardan olup —– teminatı dışında olduğunu, değer kaybı talebinde bulunulan aracın önceki kazalarının bulunup bulunmadığının tespiti gerektiğini, müvekkil şirket ancak ve ancak sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitleri ile sınırlı olarak sorumlu olduğunu, davacının temerrüt tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi yönündeki taleplerinin reddini talep etmektedir .
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler,—- sayılı dosyası ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine —- alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya — tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından — tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal — yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı aracında meydana gelen hasar, değer kaybı ve kira kaybının tespiti ile işlemiş faiz alacağının tespiti amacıyla bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —-tarihli raporda özetle; meydana gelen trafik kazasında davacıya ait aracın sürücüsünün kusursuz olduğu, davalıya ait aracın sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacı aracında meydana gelen hasar bedelinin—- olduğu, davacının aracı kullanamamaktan kaynaklı zararının — olduğu, davacının talep edebileceği toplam işlemiş faiz miktarının —–olduğu kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, meydana gelen trafik kazası nedeniyle aracında oluşan hasar bedeli, değer kaybı ve gelir kaybı alacağının tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafça zarardan sigorta şirketinin sorumlu olması nedeniyle davacının hukuki yararı olmadığı savunulmuş ise de, meydana gelen zarardan davalının sigorta şirketi ile birlikte sorumlu olduğu, davacının bu konuda seçimlik hakkının bulunduğu, ilk önce sigorta şirketine başvuru zorunluluğunun bulunmadığı dikkate alınarak davalının bu savunmasına itibar edilmemiştir.
Dava konusu edilen — plakalı aracın ise davalı şirkete ait olduğu, anılan araçların çarpışması neticesinde —- tarihinde maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, davacı aracında oluşan zarardan davalının —– göre araç sürücüsünün kusuru oranında işleten sıfatıyla sorumlu olduğu, alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, meydana gelen trafik kazasında davalı yana ait araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun tespit edildiği, yapılan tespitin kaza tespit tutanağı ile de uyumlu olduğu, davacı aracında meydana gelen hasarın kazanın oluş biçimi ile uyumlu olduğu, davacı aracında oluşan hasar bedelinin — olarak tespit edildiği, araçta oluşan değer kaybının — olarak tespit edildiği, davacının aracı kullanamamaktan kaynaklı zararının—- olduğu, yapılan tespitlerin mahkememizce de benimsendiği, meydana gelen zarardan davalının kaza tarihi itibariyle sorumlu olduğu, davacının talep edebileceği işlemiş faiz miktarının — olarak talep edildiği, ancak davacı tarafça icra takibi ile toplamda—işlemiş faiz isteminde bulunulduğu, taleple bağlılık ilkesi uyarınca davacının talep edebileceği işlemiş faiz miktarının—-olduğu, asıl alacak miktarlarına talep gibi takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilebileceği, alacağın yargılamayı gerektirdiği, likit olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —-gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ İLE;
Sabit olan—-işlemiş faizi olmak üzere toplam, — alacağın, asıl alacağın takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ve —- aşmayacak yasal faizi ile birlikte ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının —–dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
Likit bir alacak bulunmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 134,25 TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 79,85 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 108,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 119,50 posta gideri olmak üzere toplam 1.119,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 1.965,24 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan ——— maddesi uyarınca, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu.28/09/2021