Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/72 E. 2019/267 K. 05.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/72 Esas
KARAR NO : 2019/267

DAVA : Hakem Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 17/03/2016
KARAR TARİHİ : 05/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Hakem Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlık hakkında hakim heyeti kararı verildiğini, davacının yabancı ortakları bulunması dolayısı ile bu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun 2/3 maddesine göre yabancılık unsuru içerdiğinin kabulü gerektiğini, dava konusu hakem heyeti kararının teslimden sonra cezai şarta hükmetmesi nedeniyle TBK’nın 179. maddesine aykırı olduğunu belirterek Bakırköy ———–. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1194 esas sayısına kayıtlı 07.01.2016tarihli Hakem Heyeti Kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı şirket arasındaki Gayrimenkul Satış Vaadi sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlık hakkında 07.01.2016 tarihinde Hakem Heyeti kararı verildiğini, davacının yabancı ortakları bulunması dolayısı ile bu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun 2/3 maddesine göre yabancılık unsuru içerdiğinin kabulü gerektiğini, dava konusu hakem heyeti kararının teslimden sonra cezai şarta hükmetmesi nedeniyle TBK 179. Maddesine aykırı olduğunu belirterek Bakırköy ———–. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1194 esas sayısına kayıtlı 07.01.2016tarihli Hakem Heyeti Kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVADA
CEVAP
Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat yapılmış, ancak davalı davaya cevap vermemiştir.
BİRLEŞEN DAVADA
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kendilerininde bu hakem kararının iptalini talep ettiklerini davayı Bakırköy ————–. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/249 esas sayılı doyasında açtıklarını, ancak mahkemenin tahkim yerinin Kadıköy olması nedeniyle iptal davasının ancak İstanbul Anadolu adliyesinde görülebileceğinden bahisle yetkisizlik kararı verdiğini, kararı temyiz ettiklerini belirterek kararın kesinleşmediğini, hakem kararlarının asıl kendileri aleyhine olduğunu, sözleşmenin 6.5 maddesinde teslim almaya davacının yükümlü olduğunun düzenlendiğini, davacının teslimde müvekkilinin temerrüde düşürmediğini, bu nedenle cezai şart ve kira kaybını isteyemeyeceğini belirterek davacının itirazının reddine karar erilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava; Bakırköy ———–. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1194 esasına kayıtlı 07/01/2016 tarihli Hakem Heyeti Kararının asıl ve birleşen davalarda iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce 06.12.2017 tarihinde verilen —– esas — sayılı karar, Yargıtay —- Hukuk Dairesinin 23.01.2019 tarih ve — esas — karar sayılı ilamı ile görev yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
HMK.nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. Taraflarda dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
HMK.nun 114/c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK’da tahkim yargılamasında görevli mahkeme konusunda 410 ve 439. maddelerde düzenlemeler yer almakta iken 15.03.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 7101 sayılı Kanun’un 57. maddesiyle HMK 410. madde, 60. maddesiyle de HMK 439. Madde hükmü değiştirilmiştir. Ayrıca 53. madde ile 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun 15. maddesinde yapılan değişiklik ve 54. madde ile bu Kanuna eklenen ek 1. madde ile de görevli mahkeme konusunda ihtiyari tahkim ve milletlerarası tahkim arasında paralellik sağlanmıştır. Kanun’un 55. maddesiyle de 5235 sayılı Kanun’un 5. maddesinde değişiklik yapılmış ve iptâl davaları ticaret mahkemesinin heyet halince göreceği davalar arasından çıkarılmıştır.
Yapılan değişiklikler sonucu HMK’daki son düzenlemelerde; tahkim yargılamasında, mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde görevli ve yetkili mahkemenin, konusuna göre tahkim yeri Asliye Hukuk veya Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, tahkim yeri belirlenmemiş ise görevli mahkemenin, konusuna göre Asliye Hukuk veya Asliye Ticaret Mahkemesi, yetkili mahkemenin ise davalının Türkiye’deki yerleşim yeri, oturduğu yer veya işyeri mahkemesi olduğu (HMK 410/1), hakem kararına karşı yalnızca iptâl davası açılabileceği, iptâl davasının, tahkim yeri Bölge Adliye Mahkemesinde açılacağı, öncelikle ve ivedilikle görüleceği (HMK 439/1) belirtilmiştir.
4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu’ndaki son düzenleme ise hakem kararına karşı yalnızca iptâl davası açılabileceği, iptâl davasının, 3 üncü madde hükmü uyarınca yetkili Asliye Hukuk Mahkemesinin bulunduğu yer yönünden yetkili Bölge Adliye Mahkemesinde açılacağı, öncelikle ve ivedilikle görüleceği (15/1), bu Kanun’da asliye hukuk mahkemesine verilen görev ve yetkilerin, uyuşmazlığın konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi tarafından kullanılacağı (ek 1) şeklindedir.
Yapılan değişiklikler ile 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu ve 6100 sayılı HMK’daki tahkim konusundaki görev kuralları benzer hale getirilmiştir.
Yapılan bu düzenlemeler mahkemelerin görevine ilişkindir. Görev düzenlemesi yapılan 7101 sayılı Kanun’da görev kuralına ilişkin yapılan değişikliklerin eldeki davalara uygulanıp uygulanmayacağı konusunda bir hükme yer verilmemiştir.
Sonuç olarak uygulanması gereken geçiş hükmü bulunmamaktadır. Usul kuralları ve bu kapsamda yer alan görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, aksine düzenleme yoksa derhal uygulanacağından, yapılan görev kuralı değişikliklerinin kanunda istisna niteliğinde geçiş hükümlerine yer verilmediği için eldeki davalara da uygulanması gerekir.
Davanın 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce ya da Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği tarihten önce açılıp açılmadığının da bir önemi bulunmamaktadır. Aynı şekilde sözleşme tarihi itibarıyla hakem kararlarına karşı iptâl davası mı açılacağı ya da temyiz yoluna mı başvurulması gerektiği konusundaki görüş ayrılığı da 13.04.2018 tarih ve ————–Esas, —- Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile giderilip sözleşme tarihine bakılmaksızın iptâl davası olarak belirlenmiştir.
6100 sayılı HMK. geçici 1/1. maddesinde bu kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümlerinin kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış davalarda uygulanmayacağı düzenlemesi, geçici 3/3. maddesinde de, bu kanunda Bölge Adliye Mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı kanunun bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanacağı düzenlemeleri bulunmakta ise de, bu düzenlemeler 6100 sayılı kanunla getirilen değişikliklere ilişkin olup, 6100 sayılı kanunda değişiklik yapan 7101 sayılı kanun hükümlerini kapsadığından söz edilemez.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde hüküm verildikten sonra yapılan kanun değişikliği ile 6100 sayılı HMK.’ya göre açılan hakem kararının iptâli davalarının Bölge Adliye Mahkemelerinde görülmesi zorunlu hale gelmiş olmakla, Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleşip talep halinde dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine ( ilk Derece ) gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı açıklandığı üzere :
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine,
Karar kesinleşip talep halinde dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ( İlk Derece )’ne gönderilmesine,
Harç ve Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
HMK 138 maddesi gereği dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.