Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/675 E. 2021/1139 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/675 Esas
KARAR NO: 2021/1139
DAVA: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/03/2015
KARAR TARİHİ : 02/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı —– olan davalı,—–ödenmesi —- yapmaması nedeniyle, aleyhine—- dosyası üzerinden icra takibine geçilmiş olduğunu ——– ve takibe kötü niyetle haksız olarak itiraz etmiş olduğunu ve bu nedenle icra takibinin durdurulduğunu, davacı —– doğan edimini yerine getirerek ürettiği konutu davalıya teslim edip tapusunu adına tescil ettirdiğini, konutun tapusunu aldıktan sonra 3.kişiye satıp ortaklık hak ve borçlarını devretmeyen ortağın parasal yükümlülükleri devam edeceği gibi tapusunu aldıktan sonra istifa eden ortaklarında aynı yükümlülükleri —– Maddesi uyarınca devam edeceğini ifade ederek, davalı borçlunun—–olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, likit bir alacağa kötü niyetle ve haksız olarak itiraz eden davalının (borçlunun) asıl alacağın %20 den az olmamak üzere ve haklı bir ölçüde inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu —– tarihinden çok kısa bir süre önce satılmış olduğu gerekçesiyle husumet itirazında bulunmuştur. Yargılamanın basit usule tabi olduğu gerekçesiyle ara kararından rücu talep ettiği,—- sözleşmenin kendilerine tebliğinden sonra beyanda bulunmak haklarını saklı tutarak davalının ortaklıktan çıkma serbestisi kapsamında —- tarihinde borçsuz bir şekilde istifa ettiğini , istifa ettikten sonra kendinden hiçbir şekilde aidat talep edilemeyeceğini davanın reddi gerektiğini bildirmiştir. Devamla kooperatifin amacına ulaştığını konutları üyelerine teslim ettiğini, kendisini fesih ederek site veya apartman yönetimine dönüşmesi gerektiğini konut sahiplerinden site yönetimince alınması gereken aidatların istifa etmiş eski üyeden alınmaya çalışıldığını , —–kurallarına uymayarak —- hakkını sınırlandırdığını , istifa tarihinden sonraki aidatlardan sorumlu tutulmaya çalışıldığını bu nedenlerle de davanın reddi gerektiğini bildirerek, davanın gayrimenkulün kendilerinden sonraki sahiplerine ihbar edilmesini talep etmiştir.
İLK KARAR:
Mahkememizin —- tarihli kararı ile davanın kısmen kabulü ile, —dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin —-üzerinden devamına karar verilmiştir.
YARGITAY BOZMA KARARI:
—- sayılı ilamı ile—alacağından kaynaklı itirazın iptali davasıdır. ——- edindiği taşınmazı iade etmeden istifa etmesi halinde, istifadan önce veya sonra olmasına bakılmaksızın inşaat maliyetine ilişkin aidatlardan sorumludur. Ancak satış sonrası genel gider aidatlarından taşınmazı alan kişi sorumlu olacaktır. Somut olayda —— talebinin hangi aidatlara ilişkin olduğu hususunda herhangi bir açıklama bulunmadığı gibi HMK 280. ve 281. maddeleri uyarınca usulüne uygun alınmayan bilirkişi raporunda da herhangi bir açıklama yoktur.
HMK 281/2’de düzenlenen ‘Mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebilir.’ fıkrası uyarınca bilirkişiden davacının talep ettiği aidatların inşaat maliyeti ve genel gider olarak ayrılıp denetime ve usulüne uygun rapor alınarak yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir” şeklinde karar verilerek mahkememize iade edilen dosya yukarıdaki esas numarası kaydedilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, —–alacağından kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Usulüne uygun —- uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı vekili —- tarihli dilekçesi ile takip konusu alacağın kooperatifin — yılları arası vergi borcu, birikmiş sigorta prim borçları, ayrılan üyelere ödenecek paralar, ——– karşı açılan davalar davalar sonucu ödemekle yükümlü olduğu paralar, inşaat maliyetleri olduğunu açıklamıştır.
Kooperatifler alanında uzman bilirkişi ile mali müşavir bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; davacı tarafın —-dönemlerine ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, defterler üzerinde herhangi bir silinti, kazıntı, karalama tespit edilmediği, davacının davalı taraf ile olan işlemlerini — çeşitli alacaklar hesabının altında — takip edildiğini, takip tarihi itibari ile davalının cari hesap borcunun —- olduğu, bu tutarın — tutarındaki kısmının faiz alacağından oluştuğunu, bu tutar mahsup edildiğinde davacının —- alacaklı olduğu, mevcut durumda ———- yönetimi tesis edilene kadar alınan aidat tutarlarının, inşaat maliyetine ilişkin aidat olacağı olacağının değerlendirildiği, davacı —– tasfiyeye girdiği, tasfiye kararının —– döndüğü, tasfiyeden dönüş kararının —– ilan edildiği, mizan verilerine göre —- —– olduğu, tüm bu verilere göre —- faaliyeti kapsamında davalı tarafın davacı tarafa olan borcun genel gider borcu değil inşaat maliyet borcu olduğu değerlendirilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna itirazında özetle; müvekkilinin —- tarihinde —– ayrıldığını,—- istifanın kabul edildiğini, istifa tarihinden önceki aidat borçlarından sorumlu tutulamayacağını, teslim alınan konutun istifa tarihinden kısa süre sonra satıldığını, —- üyeliğinden borçsuz bir şekilde istifa edildiğini, istifa sonrası aidat borçlarından sorunlu olmadığını, bilirkişi raporunda inşaat maliyeti olarak belirtilen alacağın içinde genel giderlerinde olduğunu beyanla rapora itiraz etmiştir.
Bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; davacı defterlerine göre takip tarihi itibari ile davalının cari hesap borcunun —— tutarındaki kısmının faiz alacağından oluştuğunu, bu tutar mahsup edildiğinde davacının —-alacaklı olduğu, davacı kooperatifin —— borçlarının görüşülmesi müzakereye açıldı ve yönetim kurulu başkanı —– bilgilendirdi. Daha sonra madde görüşülerek—– borçların aşağıdaki çizelgedeki şekli ile ödenmesi için ——– üyelerinin menfaatlerinin korunması önceliği ile yönetim kuruluna oy birliği ile yetki verildi.” şeklinde karar alındığını,—– olduğu,—— tutanağında dökümü yapılan giderlerin tamamına yakınının geçmiş yıllara ait inşaat imalatlarıyla ilintili olduğu, bu giderlerin tamamı tasfiye masrafı vasfında olan giderler olduğu, —- davacı —–tasfiye masrafının davlının istifa etmesinden önce mevcut olduğu, davalının bu borçtan sorumlu olduğu, ——yazısının incelenmesinde; davacı——dökümü yapılan davacı —– borçlarının tamamı inşaat imalatı da dahil tasfiye masrafı kapsamında olduğu, davalı istifa etmeden ve konutunu satmadan önce yapılan —– toplantısında ortakların bilgisine sunulan tasfiye masrafları niteliğindeki davacı —— borçlarından diğer ortaklar gibi davalı ortağında sorumlu olduğu, davalının —– borcunun yukarıda dökümü yapılan tasfiye masraflarına dayalı olduğu mütalaa edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının —– alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptalini talep ettiği, davalı tarafın borcu kabul etmediği, davanın reddini savunduğu görülmüştür. Davacı vekili bozmadan sonra —-tarihli dilekçesi ile takip konusu alacağın kooperatifin —- borcu, birikmiş sigorta prim borçları, ayrılan üyelere ödenecek paralar,—— karşı açılan davalar davalar sonucu ödemekle yükümlü olduğu paralar, inşaat maliyetleri olduğunu açıklamıştır. Hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporunda davacının defterlerine göre takip tarihi itibari ile davalının cari hesap borcunun —– kısmının faiz alacağından oluştuğunu, bu tutar mahsup edildiğinde davacının —- alacaklı olduğu, ——-gündem maddesinde dökümü yapılan davacı —– borçlarının tamamı inşaat imalatı da dahil tasfiye masrafı kapsamında olduğu, —— tasfiye masrafının davalının istifa etmesinden önce mevcut olduğu tespit edilmiştir. —– kooperatiften edindiği taşınmazı iade etmeden istifa etmesi halinde, istifadan önce veya sonra olmasına bakılmaksızın inşaat maliyetine ilişkin aidatlardan sorumludur. Ancak satış sonrası genel gider aidatlarından taşınmazı alan kişi sorumlu olacaktır. Somut olayda takip konusu alacakların inşaat imalatı da dahil tasfiye masrafı kapsamında olduğu, kaldı ki —–davacı ——- tarihi itibarı ile istifa ettiği,—– masrafının davalının istifa etmesinden önce mevcut olduğu dolayısıyla davalının tasfiye masraflarından sorumlu olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Bilirkişi raporunda davalının cari hesap borcunun —- olduğu, —- tutarındaki kısmının faiz alacağından oluştuğunu, bu tutar mahsup edildiğinde davacının —- alacaklı olduğu tespit edilmiş ise de hükmün davalı yararına bozulduğu, aleyhe hüküm verme yasağı dikkate alınarak ilk hükümde belirtilen asıl alacaktan ve işlemiş faizden daha fazlasına hükmedilemeyeceği, takip konusu alacağın hesap edilebilir nitelikte olduğu, davacının icra inkar tazminatının yerinde olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalının —- sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin —– üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacak likit olmakla kabul edilen —- inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 919,60 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 256,20 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 663,40 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davanın kabul edilen kısmı üzerinden davacı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davanın reddedilen kısmı üzerinden davalı vekili için taktir olunan 1.539,41 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 288,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen —-davanın kabul ve red oranı gözetilerek — davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan —-davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarfedilen 53,00 TL posta ücretinin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 5,44 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan 47,56 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve temyiz harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —– temyiz yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/11/2021