Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/664 E. 2020/800 K. 02.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/664 Esas
KARAR NO : 2020/800

DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ : 06/12/2019
KARAR TARİHİ : 02/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi özetle ;————– Sayılı dosyasıyla dava açıldığını, yargılama sonucunda —— Sayılı ilamıyla davanın KABULÜNE karar verildiğini ve tarafların kararı istinaf etmemesi nedeniyle ———-tarihinde karar kesinleştiğini,
Karar ve kesinleşme üzerine davalı hakkında Adana ———–.İcra Müdürlüğünün ———— Sayılı dosyasıyla ilama dayalı takip başlatıldığını, borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş ancak davalı tarafa müvekkiline olan borcunu halen ödemediğini, borçlu şirket ile yapılan görüşmeler ve borçlu şirketin genel merkezine yapılan hacizden de bir sonuç elde edilemediğini, borçlu şirket, ilama dayalı alacağı ödememek amacıyla müvekkili şirketi oyalamakta ve ilama dayalı alacağın tahsilini sürüncemede bıraktığını,
Açıklanan nedenlerle İcra ve İflas Kanununun 177/4 fıkrası uyarınca “4 – İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse Türkiye’de bir yerleşim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağrılır.” davalı ——- iflasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi özetle ; müvekkili şirketin müflis durumda olmadığını, müvekkili şirketin bir mağduriyet süreci yaşadığını ve bu sürecinde yargıda olduğunu, uzun yargılama sürecinin doğal olarak beklentilerinde uzamasına sebebiyet verdiğini, son vargı kararlarının müvekkili lehine sonuçlar verdiğini ve bu gelişmeler neticesinde şirketin ilk kaldığı yerden faaliyetlerine devam etme kararlılık ve niyetini ortava koyduğunu, davacı şirketin iflas istemi doğal olarak alacağına kavuşma olanağının tamamen ortadan kaldıracak nitelikte olduğunu, bu sebeple kendi zararına iflas isteminin iyi niyete dayanmadığını, özellikle İstanbul —. Aslive Ticaret Mahkemesinin ——— Tarihinde actıSımız tazminat davasmm akabinde huzurdaki davanın açılması aslında bu davadan beklenen hukuki varan ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu,—– müvekkili şirket merkezindeziyarette bulunduğunu, konu tüm ayrıntıları ile kendisine izah edildiğini, ancak davacı şirket yetkilisi “dava açması halinde kendisine —-dosyası ile talep edilen dava konusu müvekkil şirketin——– devraldığı —————beklenen yararın hukuka aykırı surette engellediğinden oluşan zararının tazmin davasının her halükarda sonucu huzurdaki dava dosyasının sonucunu etkileyeceğinden bu davanm bekletici mesele yapılması gerektiğini, aleyhe verilecek tedbir kararları da dolayısı ile şirketin karar mekanizmasını ve sermaye yapısının şekillenmesini de etkileyeceğinden her halükarda tedbir taleplerinin reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibariyle davalı ———-karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce İİK’nun 166. Maddesine ön görülen ilanlar yaptırılmış, dava konusu ———————–Esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
İİK.nun 154 madde hükmü gereğince iflas yoluyla takipte yetkili mercinin borçlunun muamele merkezinin bulunduğu mahaldeki icra dairesi olduğu, borçlu şirket merkezinin yargı çevremiz içinde bulunduğundan, davanın yetkili mahkeme de açıldığı belirlenmiştir.
Adana ———-Esas sayılı takip dosyasından ——– karar sayılı ilamı icra takibine konu edilmek suretiyle düzenlenen icra emri davalı borçlu şirkete 14/11/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, icra emrinde belirtilen süre içerisinde herhangi bir ödemenin yapılmadığı görülmüştür.
İİK’nun 177/4 maddesi gereğince evvelce takibe hacet kalmaksızın alacaklının talebi ile iflas halini düzenleyen İİK 177/4 madde hükümlerinde ilama müstenit alacak icra emri ile istenildiği halde ödenmemişse, iflasına karar verileceği düzenlenmiştir.
İflas talebi mahkememizce İİK 166/2 maddesindeki usulle ilan edilmiş, alacaklıların iflas talebinin ilanından itibaren 15 gün içinde davaya müdahale veya itiraz ederek borçlunun iflas talebini, hakkındaki takipleri ertelemek ve borçlarını ödemeyi geciktirmek için yaptığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilecekleri bildirilmiştir.
İİK 37 maddesi uyarınca icra emrinde yazılı müddet geçtiği halde borcunu ödeyemeyenlerin malları haczolunur yahut borçlu iflasa tabi —–alacaklı isterse yetkili ticaret mahkemesince iflasına karar verilir.
İİK 177 maddesinde alacaklının önceden takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasının istenebileceği haller sayılmış olup, İİK 177/4 maddesine göre, ilama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse ———– bir yerleşim yeri veya mümessili bulunan dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağrılır.
Mahkememizce davalı-borçlu şirket yetkilisi —— beyanında ” ben davalı şirketin yetkililerindenim, davacı ile aramızdaki dava ——- beri devam ediyor ——————aramızdaki sözleşmenin feshine ilişkin dava sonuçlandı, biz———————— bir şekilde tahliye ettiler, biz davacı ——- ödemek için genel kurul kararı ile sermayemizi artırdık, iflasımıza karar verilirse ——- alacağını alma ihtimali de çok azdı teklif etmemize rağmen anlaşma sağlanamadı, dava dışı ———aleyhimize açtığı dava lehimize sonuçlandı, biz onun sonuçlanmasını bekliyorduk, iflas kararı verilirse bu bizim hareketimizi sınırlar ve bir çok insan mağdur olur, —- şirkettir, davanın reddine karar verilsin, biz denizcilik işi ile uğraşmaktayız ——— yıllardır çalışıyoruz, ” demiştir.
Şirket yetkilisi ———; ” tesis kuruldu kurulalı ——– çalışmaya başladık o tesisten en çok gelir elde eden de davacıdır, kendisi ile uzlaşma konusunda yaptığımız görüşmelerde bizden şahsi kefaletler talep etmiştir, ancak biz zaten neyimiz var neyimiz yoksa bu şirkete yatırdığımız için şahsi kefalet veremedik, borcumuzu inkar etmedik, biz borçlarımızı ödemek için çabalıyoruz bu yönde bize imkan tanınsın ” demiştir.
Somut olayda, davacının ilama dayalı alacağının ödenmediği, şirket yetkililerinin alınan beyanları ile bu durumun doğrulandığı, ilama müstenit alacağın, icra emri ile istenildiği halde ödemenin yapılmadığı belirlenmekle, davalı şirketin iflasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere :
1-Celse arasında müdahale talebinde bulunanların müdahale taleplerinin reddine,
2-DAVANIN KABULÜ ile ;
————— sicil numarası ile kayıtlı ———– İFLASINA,
İflasın ———-itibariyle açılmasına,
Kararın ilanına,
Hemen ilgili yerlere müzekkere yazılmasına,
3-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 44,40 TL harçtan mahsubu ile, eksik bakiye 10,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4———————– tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç olarak yatırılan 95,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 15.000 TL——– İlan ücreti, 116,00 TL —————– Posta ücreti olmak üzere toplam yargılama gideri olan 16.286,25‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 gün içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.