Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/651 E. 2023/532 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/651
KARAR NO : 2023/532

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 28/01/2004
KARAR TARİHİ : 22/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —–Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.

DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden .—– 22/10/2001 tarihinde davalılardan —–gıda maddeleri pazarlayıcısı/plasiyer olarak göreve başladığı, diğer davalı ——ise bu şirketin sahiplerinden birisi olduğu, gıda pazarlama işi ile iştigal eden davalı şirket göreve başladığı sırada üzerine nakil aracı olan ve mal zimmetlenecek olan müvekkili davacı .—- mutat olduğu üzere teminat talep ettiği, müvekkili de teminat olarak talep edildiği gibi bizzat kendisi ile diğer davacılar babası … ile kayınpederi .—– borçlu/kefil sıfatıyla imzalarını taşıyan 10 Milyar TL bedelli açık tarihli bir adet emre muharrer senedi davalı şirkete tevdi ederek göreve başladığı, senet ile birlikte müvekkillerinden … ile .—–sahibi oldukları 600 Milyar TL değerindeki 3 adet gayrımenkulun fotokopileri de davalı şirkete verildiği, müvekkili …, davalı şirkette 21/10/2001 ila 03/01/2003 tarihleri arasında çalıştığı ve iş akdi 03/01/2003 tarihinde tek taraflı olarak hiçbir hukuki nedene dayanmaksızın feshedildiği, iş akdinin feshi ile işverenin davalı firmanın herhangi bir zarara uğramadığı ve tazmini gerektiği dahi müvekkiline bildirilmediği, iş akdinin feshini hemen müteakip davalı şirkete teminat senedi olarak tevdi edilen 10 Milyar TL bedelli ve diğer davacı müvekkilleri … ve —– imzalarını havi emre muharrer senedin—-. İcra Müdürlüğü’nün —- esas sayılı dosyası ile icra-i takibata konulduğundan bahisle yedlerinde bulunan teminat senedini haksız ve yasalara aykırı şekilde kişisel borç senedi imiş gibi düzenleyerek icra takibine koyan müvekkillerinin borçlu bulunmadıklarının tespitine, haksız yere yürütülen dava konusu senede ilişkin icra takibinin iptaline, dava nihayetine kadar müvekkillerine ait mahçuz 600 Milyar TL değerindeki gayrimenkul teminat kabul edilerek icra takibinin tedbiren durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılardan … plasiyel olarak çalıştığı işyerinde görevini suistimal ettiğinden dolayı iş akdine son verildiği, davacı .—- diğer davalı şirket ile olan ilişkilerinin müvekkili —- olan borcunu ödememek için yapmış olduğu kurmaca olduğu, oysa davacıların müvekkiline borçlarına yönelik vermiş oldukları ve icra takibi konusu yapılan bono alacaklarının temeli olduğu, aksini iddia eden davacıların iddialarını yazılı belge ile ispat etmeleri gerektiği, davacıların borçlarına karşılık verilmiş olan senet —-İcra Müdürlüğünün —– sayılı icra dosyası ile işleme konulmuş olup, borca karşılık verildiği, davacıların teminat senedi olduğu konusundaki iddialarına yazılı belge ile ispatlamaları halinde hukuki değer verilebileceği, bu konuda dava dilekçelerinin deliller başlığı altında sunulan delil listesinde tanık delilini kabul etmediklerini, davanın yazılı belgele ile ispat edilmesi gerektiğini, davacılar borçlarını ödememek için davacı—– işine son verilmiş olmasını kullanmaya çalıştıklarını, sayın mahkemenin haksız açılmış olan davanın reddine karar vereceğine inandıklarını, haksız ve belgeye dayanmadan açılan davanın reddi ile %40’dan aşağı olmamak üzere tazminata ve vekalet ücreti ile mahkeme masrafının davacılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava takibe konu edilen bonodan dolayı borçlu bulunmadığının tespitine ilişkindir.Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller ile dosyamız arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.İş bu dava dosyası—– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —— Esas sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararı sonrası davalı ..—-temyiz etmesi üzerine Yargıtay —-. Hukuk Dairesi’nin 27/02/2004 tarih —– Sayılı ilamı ile davalı … yararına bozulduğu, tefrik ve Yargıtay bozma ilamı neticesinde eldeki davada davalı olarak sadece ..—- kaldığı ve mahkememiz 29/09/2004 tarihli duruşma —- nolu ara kararı ile —– esas sayılı dosyasından tefrik edilerek yukarıdaki esasa kaydolmuştur.Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; açılan davanın kambiyo senedi olan bono sebebiyle menfi tespit talepli olduğu, —-. İş Mahkemesinin —-Esas, ——Karar sayılı ilamı incelendiğinde tarafların mahkememiz dosyası ile aynı olduğu, netice-i talebin de aynı olduğu, nitekim mahkemece de 29/05/2023 tarihli karar ile açılan davanın tüm davacılar yönünden tüm davalılara yönelik olarak kabul edildiği, dosyamıza konu bononun ve takibin iptal edildiği, davacıların borçlu olmadığının tespit edildiği, davacılar vekilinin de 22/06/2023 tarihli —- celsede iş mahkemesinden verilen karar ile davanın konusuz kaldığını beyan ettiği, bu durumda mahkememizce de incelenen tüm dosya kapsamında davanın konusuz kaldığı, davacıların dava açıldığı anda eldeki davayı açmada haklı oldukları bu sebeple yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılması gerektiği, vekâlet ücreti yönünden ise iş mahkemesi kararı ile davacılar vekili yararına vekâlet ücretine hükmedildiği, mükerrer vekâlet ücretine hükmedilmesinin hakkaniyetsiz olacağı mahkememizce değerlendirilmiş, her ne kadar kısa kararda kanun yolu olarak istinaf yolu gösterilmiş ise de bu hususun matbu yazım hatası olduğu, dosya incelendiğinde dava değerinin 10.000,00-TL olduğu bu hali ile mahkememizce verilen kararın kesinlik sınırının altında kaldığı ve kanun yolunun kapalı olduğu da değerlendirilmekle bu husus 6100 sayılı HMK’nın 304. Maddesi gereğince gerekçeli kararda tashih edilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu karar harcın davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 170,77-TL harcın mahsubu ile bakiye 9,13-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacılar tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 170,77-TL peşin harç ve 44,40-TL başvurma harcı toplamı 215,17-TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan 76,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Her ne kadar davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirmiş iseler de gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere davacılar vekili yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacılar vekilinin ve davacı asil .—– yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nın 341/2 maddesi gereği miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.