Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/649 E. 2022/652 K. 24.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/649 Esas
KARAR NO: 2022/652
DAVA: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ: 14/11/2019
KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; konkordato talebinde bulunan firmanın ülkemizin ve —— daralmasından kaynaklanan darboğaz neticesinde bir konkordato projesi çerçevesinde faaliyetlerini değişen şartlara göre uyarlama ve yeni koşullara uyum sağlayarak daha sağlıklı şekilde faaliyetlerine devam etme kararı aldığını, bu sayede aktif-pasif dengesini düzeltmek suretiyle mevcut borçlarını şu an içinde bulunduğu ödeme güçlüğünden kurtularak ödeme imkanına kavuşacağını, şirketin boya maddeleri ve pigment imalatını bilumum kimyasal maddeler ve her türlü yardımcı kimyevi maddeler ve bunların üretiminde kullanılan mamul yarı mamul ham maddelerin imalatı ve ticareti ve ana sözleşmesinde yazılı olan diğer işler ile iştigal ettiğini, şirketin —–yılında kurulmuş olup, köklü şirketlerden biri olduğunu, kuruluşundan bu yana basiretli bir tacir gibi davranan şirketin ödemelerini düzenli şekilde yaptığını, ancak —– içerisinde bulunduğu kriz ve dar boğaz sebebiyle mevcut piyasa koşulları ve bu koşulların etkisi, bankaların olumsuz tutumu, firmanın piyasada olan alacaklarını tahsil edememesi, müşteri kaybını önlemek ve müşterilerin nakit sıkışıklıkları nedeniyle vadeli satış yoluna gidilmesiyle aktif ve pasif dengesini sağlayamadığını, ayrıca şirketin borçların vadesi ile alacaklarının vadesi arasında uyumsuzluk oluştuğunu, müşterilerin bir kısmının ödeme güçlüğüne düşmesi ve taahhütlerini aksatmaları nedeniyle firmanın bu yükü de taşımak durumunda kaldığını, şirketin borca batık olmadığını, konkordatoya tabi alacakların —yıl geri ödemesiz, sonraki —-yıllık vade konusunda anlaşarak konkordatonun tasdiki tarihinden başlayarak aylık taksitlerle faizsiz olarak tamamen ödendiğini, projenin vade konkordatosu olup hali hazırda ödeme kısır döngüsüne kapılmış olan şirketin borçlarının ödenmesi yolunu açmak ve ödenebilirliğini sağlamak için vade talebine dayalı olduğunu belirterek İİK 287 maddesi uyarınca üç ay süre ile geçici mühlet kararı verilmesine, geçici mühlet kararının 7101 sayılı kanunla değişik İİK m. 288 hükümlerine göre gerekli ilam ve bildirimlerin yapılmasına, gerekli tedbirlerin alınmasına, tensiben ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve davacı şirkete komiser tayinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava, hukuki niteliği itibariyle 7101 sayılı kanun ile değişik icra iflas kanunu 285 ve devamı madde hükümleri gereğince konkordato geçici mühleti, kesin mühleti ve sonucunda konkordatonun onanmasına karar verilmesi isteğine ilişkindir.
Konkordato talebi, borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
Konkordato; vade konkordatosu ve tenzilat konkordatosu olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu ayrım İcra ve İflas Kanununda yer almamakla birlikte öğretide genellikle kabul edilen bir ayrımdır.
Tenzilat konkordatosunda alacaklılar, borçluya karşı, alacaklarının belirli bir yüzdesini tahsil etmekten vazgeçerler ve borçlu borçlarını konkordatoda kabul edilen kısmını (yüzdesini) ödemek suretiyle borçlarının tamamından kurtulur.
Vade konkordatosunda ise borçlu borcunun tamamını ödemek için alacaklılarından bir vade ister veya borçlarını taksitlendirir.
Uygulamada borçlu tarafından hem vade, hem de tenzilat istemekte ve böylece karma konkordato teklif edilmektedir. Borca batık olmamakla birlikte borç ödemeden aciz halinde bulunan bir borçlunun vade konkordatosu istemesi mümkündür. Diğer bir deyişle mevcudu borçlarının tamamını ödeyebilecek durumda olan bir borçlunun mallarını o anda satarak vadesi gelmiş bütün borçlarını ödemesi mümkün değilse, o zaman borçlu borçlarını %100 yani tamamen ödeme taahhüdünde bulunarak alacaklılarından kendisine bir mühlet verilmesini isteyebilir ———-
Bu durumdaki bir borçlunun normal olarak tenzilat konkordatosu isteyebilmesi mümkün değildir. Zira böyle bir teklif ödenmesi “teklif edilen meblağın borçlunun kaynakları ile orantılı olması” şartına uygun düşmez.
Nitekim İcra İflas Kanunu Konkordatonun tasdiki şartlarını içeren 305.maddenin (a) bendinde adi konkordato da teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması mal varlığının terki suretiyle konkordato da paraya çevirme halinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflas yoluyla tasfiye halinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması, ( b ) bendinde teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması tasdik şartları içerisinde gösterilmiştir.
7101 sayılı kanun ile değişik 285.maddenin hükümet gerekçesi de bu yöndedir.
Mahkememizce, davacıların geçici mühlet talebini değerlendirirken, talep edenin İİK.nun 286.maddesinde sayılan belgeleri eksiksiz olarak sunup sunmadığını incelemek ve denetlenmiştir.
İİK’nun 287/1. Maddesinde; “Konkordato talebi üzerine mahkememizce, 286. Maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinden geçici mühlet kararı verilip ve 297. Maddenin 2. Fıkrasındaki hallerde dahil olmak üzere, borçlunun mal varlığının muhafazası için gerekli tüm tedbirlerin alınması konusunda tedbir kararı verilmiş, geçici mühlet sonucunda istem üzerine, kesin mühlet kararı verilmiştir.
İİK’nun 305 maddesine göre; konkordatonun tasdiki için aşağıda sıralanan şartların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
a-Teklif edilen tutarın borçlunun iflas halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması,
b-Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması,
c-Konkordato projesinin 302 maddede ön görülen çoğunlukla kabul edilmiş olması,
d-206 maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izni ile hak edilmiş borçların ifasının alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması,
e-Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın tasdik kararından önce borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması gerektiği, Bu konuda komiser heyeti tarafından yapılan alacaklılar toplantısına ilişkin tutanaklar ve dava dosyası bilirkişi kuruluna tevdi edilmek suretiyle rapor alınmıştır.
Bilirkişi —- tarafından düzenlenen raporda; komiser heyetinin çekişmeli alacaklara ilişkin prosedürün işletilmediği, —— alacaklarının üçüncü kişiye ait taşınmazlarla ipotek altına alındığı, bu alacakların alacaklarının konkordato nisabına dahil edilmesi gerektiği, oysaki rehinli alacak olarak nitelendirilen alacakların adi alacaklar arasında değerlendirilmesi gerektiği, buna göre İİK 302 maddesine göre konkordato projesinin kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacaklarının yarısının veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birinin ve alacaklarının üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılacağı, davacı şirketin konkordato nisabına esas alacaklı sayının —, konkordatoyu kabul eden alacaklı sayısının — oransal olarak——-konkordato nisabına mesnet teşkil eden alacak tutarının —- konkordatoyu kabul edenlerin alacak tutarının —oransal olarak —– olduğu, bu şekli ile tasdik şartlarından yalnızca çoğunluk şartının incelenerek olayda çoğunluk şartının yerine getirilmediği, konkordato tasdik şartlarının oluşmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce daha sonra davacının stoktaki ürünlerinin ve mal varlığı ile marka değerleri de dikkate alınmak suretiyle şirketin rayiç değerlere göre borca batık olup olmadığı hususunda komiser heyetinden görüş alınmış ve bunun sonucunda bilirkişi kurulu tarafından ibraz olunan —- tarihli raporda şirket öz varlığının değerlerinin + —- olduğu yani şirketin borca batık durumda bulunmadığı belirtilmiş olup, bilirkişi raporları gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Bu itibarla; İİK’nun 305 madde hükmü gereği koşulları oluşmayan davanın reddine, bu dava ile ilgili verilen tüm tedbirlerin kaldırılmasına ve konkordato komiserlerinin görevine son verilmesine karar karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM; Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-KOŞULLARI OLUŞMAYAN DAVANIN REDDİNE,
Bu dava ile ilgili verilen tüm tedbir kararlarının kaldırılmasına ve Konkordato komiserlerinin görevine son verilmesine,
Kararın ilanına,
İlgili yerlere yazı yazılmasına,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcının 44,40 TL’si dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan geriye kalan 36,30 TL karar harcının davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 gün içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile————- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/06/2022