Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/646 E. 2020/489 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/199 Esas
KARAR NO : 2020/576

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2020
KARAR TARİHİ : 06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket tarafından —— ilişkin olarak faturalar düzenlendiğini, davalı şirkete faturalarda yazılı olan ürünler iade edildiğini, ürünlerden bazılarının teslim alınmadığı iddiası ile iade faturaları kesilerek müvekkil şirkete gönderildiğini, müvekkil şirketin cari hesaplarından iadelerin düşülmediği tespit edildiği, davalı şirkete ——- yevmiye numaralı ihtarname gönderildiği, iadelerin cari hesaplardan düşmediği, ——— anlaşmalı olarak fesih edileceği fesih sonrasında itiraz konusu iade faturaların nedeni ile muhtemel borçlardan bu iadelerin mahsup edilmesini talep edildiğini, cebri icra tehdidi altında söz konusu iade edilen mallar nedeni ile tarafımızca ödeme yapılması halinde bu bedelin iadesi için dava açılacağı ihtar edildiğini, davalı şirkete ödeme yapılmışsa da davalı şirkete yapılan haksız ödemenin iadesi için alacak davası açıldığını, tahsil edilen tutarın yasal faizi ile birlikte iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı ————— için depoya daveti edildiği, davete icabet etmediğini, ihtarnameye karşılık olarak müvekkil firma tarafından ———yevmiye sayılı ihtarname ile yapılan işlemlerin——-uygun olarak yapıldığı, keza davacı firma ile müvekkil şirket arasında imzalanan sözleşme gereği, şirketimiz kayıtlarının esas alınacağının açık olduğu, iade farklarına ilişkin fatura borç tutarının müvekkil firmaya ödenmesi gerektiğinin bildirildiği, icra takibi yapılmaksızın davacı tarafın kendi iradesi ile sayım farkı fatura tutarını müvekkil firmaya ödediğini, davanın reddini talep etmiştir.
Dava ticari satımdan kaynaklı alacak davasıdır.
7155 Sayılı Kanunun 20. Maddesi ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ile “Bu Kanunun 4. Maddesince ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi getirilmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıkların Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Fıkrasında “Davacı arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvuruşmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Eldeki dava bakımından; davanın TTK’da düzenlenen mutlak ticari davalardan olduğu, yukarıda anılan düzenlemeler dikkate alındığında davacı vekiline arabuluculuk sonucunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanak aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini mahkememize ibraz etmek üzere 1 haftalık kesin süre verildiği, ara kararın davacı vekiline 20/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin tensip zabtının —— numaralı bendi ile ihtara muttali olduğu ancak eksikliği gidermediği anlaşılmakla Arabuluculuk Kanunu 18/A ve Arabuluculuk Yönetmeliği 22/1 maddeleri gereğince açıklanan nedenlerle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın USULDEN REDDİNE,
2.Alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 245,39 TL harçtan mahsubu ile bakiye 190,99 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5.Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlülükte bulunan — göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içeresinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.